Süre                : 1 Saat 26 dakika
Çıkış Tarihi     : 10 Temmuz 2015 Cuma, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Korku,Heyecanlı
Ülke                : Türkiye
Yapımcı          :  Muhtesem Film
Yönetmen       : Alper Mestçi (IMDB)
Senarist          : Alper Mestçi (IMDB),Ersan Özer (IMDB)
Oyuncular      : Bulut Akkale (IMDB), Efsun Akkurt (IMDB), Mana Alkoy (IMDB), Acelya Alver (IMDB), Ege Ariav (IMDB), Ece Baykal (IMDB), Star Butterfly (IMDB), Sabir Irem Bölücek (IMDB), Ilayda Eroglu (IMDB), Reyhan Ilhan (IMDB), Emre Kerem Ketenci (IMDB), Ercan Koçak (IMDB), Seda Oguz (IMDB), Berat Efe Parlar (IMDB), Ahmet Talay (IMDB), Seyda Terzioglu (IMDB), Kebire Tokur (IMDB), Salih Usta (IMDB), Yavuz Çetin (IMDB)

Siccin 2 ' Filminin Konusu :
Hicran ve Adnan çiftinin mutlu evlilikleri, iki yaşındaki çocuklarının kaza sonrasında hayatını yitirmesiyle yıkıma uğrar. İkili, artık aynı evde yaşayan iki yabancı gibidir. Tüm bunların üzerine Hicran kısa süre içerisinde esrarengiz olaylar yaşamaya başlayınca psikolojisi tümden bozulur. Hicran bir hocaya görünür ve burada birinin kendisine "41 dikiş" adı verilen bir büyü yaptırdığını öğrenir. Büyülerin en güçlüsü olarak bilinen bu büyü, 41 farklı niyetle yapılmaktadır. Genç kadının büyüden kurtulabilmesi için yapan kişiyi bulup 41 niyetten hangisini ettiğini öğrenmesi gerekmektedir... 2014'ün sonbaharında vizyona giren ilk Siccin filmi yasak bir aşkın lanetinden yola çıkarak kurgulanan bir öyküye sahipti. Devam filminde yönetmenliği yine Alper Mestçi üstlenirken, senaryo Alper Mestçi ve Ersan Özer ikilisine ait. Filmin oyuncu kadrosunda Şeyda Terzioğlu, Bulut Akkale, Reyhan İlhan ve Ece Edibe Baykal yer alırken yapımcılığını ise Muhteşem Film üstleniyor.


  • "çekimlerinin çanakkale'nin yenice ilçesinde (kasaba ve mayıs sıkıntısı filmlerinin çekildiği ilçe) ve evimizin teras katında devam ettiği filmdir."
  • "ilk filmini beğenmiştim, fragmanı izledim bu daha da sağlam olmuş. türk korku ve gerilim sineması çok iyi yerlere geliyor."
  • "evlat acısı teması üzerine kurulmuş korku filmi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ızlemeyenler mutlaka sinemada izleyip görsünler bu filmi. dvdsini falan beklemeyin. dram korkuya çok yakışıyormuş onu öğrenmiş olduk.

    --- spoiler ---

    ilk perdedeki kapının 2 kere çalmasi filmi yükselten sahnelerden biriydi.

    ---
    spoiler ---

    son olarak alper mestci der susarim.


    (neyaptindemeallahsiz - 12 Temmuz 2015 18:00)

  • comment image

    iyi film. geçtiğimiz cumartesi bir gece seansında eskişehir'de izledim. hem eskişehir'i çok özlemiştim hem de sinemada korku filmi izlemeyi. drama ve korku çok iyi harmanlanmış. ağlama sınırında gezdim hep filmde. öyküsü de iyi.


    (cornivolk - 15 Temmuz 2015 13:30)

  • comment image

    şu ana kadar izlediğim en iyi yerli korku filmidir. bunun sebebi de salt korku öğelerini başarıyla içinde barındırmasından ziyade, güçlü oyunculuklar ve çok iyi işlenmiş bir dram senaryoyu da korkuyla birlikte harmanlamasıdır. en az 4-5 sahnede ciddi anlamda korkutmuş ve korku atmosferi yaratmada en başarılı yönetmenlerden biri olan alper mestçi bu yeteneğini filmde bol bol kullanmış. finalinde ise herkesin bu karıların altından bir şey çıkacak dediği yerde o karıların altından öyle bir şey çıkartıp mevzuyu bağladı ki hepimizin ağzı açık kaldı resmen.

    alper mestçi film çekmeye devam etsin hacı, siccin'i seri haline getirsin hatta, durmasın.


    (duzovadakikeklik - 21 Temmuz 2015 09:12)

  • comment image

    dram ile korku çok iyi harmanlanmış falan denmiş ama filmin yarısı basbaya duygu sömürüsü idi.

    --- spoiler ---

    bir de ilk filmde de bunda da hocanın yanlış adres vermesi ilginç. yönetmenin milleti hacıdan hocadan soğutmak gibi gizli bir niyeti varsa o zaman takdir edeceğim kendisini. du bakalım üçüncüyü de çeksin, aynı şey olacak mı?

    ---
    spoiler ---

    yalnız o değil de... koca koca gazeteler, haber ajansları filmin reklamı için uydurma haber de yapmış ya bravo. ben de filmin açılışındaki google sahneleri kurmacadır diye düşünmüştüm. milliyeti bilmemnesi bi güzel salak yerine koymuş milleti. filmin çekildiği (belki de kurguda olduğu) günlerde bu "haber"ler çıkıyor. ne tesadüf.

    http://www.milliyet.com.tr/…oluyor--gundem-1939633/

    http://www.iha.com.tr/…n-gizemi-cozulemiyor-390619/


    (marcello mastroianni - 24 Temmuz 2015 00:32)

  • comment image

    çok beğendiğim film. diğer entrylerde yazıldığı gibi korku filminin içinde dram sahneleri gayet iyi gitmiş.

    --- spoiler ---

    özellikle hicranın filmin sonlarına doğru herşeyi babaannesinden duymasıyla yaşadığı şok ve babaannesine kustuğu öfke müthiş. o sahneler harika. annesi zannettiği teyzesinin ölümü çok iyi. makyajı çok iyi ama orda hicranın oyunculuğu ve şokla, kafayı sıyırma arası gidip gelmesi anını çok beğendim.

    ---
    spoiler ---


    (faruk1990 - 28 Temmuz 2015 04:02)

  • comment image

    bu filmin yeri bende özel. çünkü film yaşadığım kasabada ve köylerinde çekildi hatta hicran'ın ev sahneleri bizim evde çekildi. çekimlerde yer alarak elimden geldiğince ekibe yardımcı oldum. yeri geldi figüranlık yaptım yeri geldi filmdeki kasabanın genel planlarını çektim.

    ekibin içinde yer aldığım için ne kadar çok emek harcandığının farkındayım ve başta alper mestçi ile feza çaldıran olmak üzere tüm ekibi ortaya çıkan güzel iş için tebrik ederim.

    açıkçası korku filmlerini pek sevmem. bu anlamda ilgiyle takip ettiğim tek yönetmen john carpenter'dır. yerli korku filmlerine ise bir hayli uzağım. gen haricinde (daha çok gerilim türüne girse de) izlediğim tek yerli korku filmi siccin 2.

    türe olan ilgisizliğimden olsa gerek çekimler esnasında ne senaryoyu okudum ne de filmin konusunu merak ettim. sinemada izleyene kadar ne izleyeceğime dair pek bir fikrim yoktu. filmle ilgili yorumlarıma gelirsek elimden geldiğince objektif davranmak istiyorum.

    --- spoiler ---

    • ilk yarısı itibariyle korku filminden ziyade acıklı bir dram filmi izliyormuş hissine kapıldım ve bir yerden sonra bu durumdan rahatsız oldum. rahatsız olmamın nedeni dram sahnelerinin fazla acıtasyon içermesiydi. sinemada oldum olası müzik kullanımına karşıyım. duygu sömürüsü adına başvurulan en basitçe yöntem bence. dramın; mizansenle, oyunculukla, görüntüyle verilmesinden yanayım. bu filmde ise müzik kullanımı abartıya kaçmış. dram sahnesi mi giriyor "dayayın abi müziği." şeklinde olmuş.

    buna benzer bir durum hocalı sahnelerde de var. sahneye hoca giriyor hop arkadan gelen ney, flüt vs sesi. ne gereği var? tamam tv filmlerinde bu basitçe yönteme başvurulur da sinemada hacılı hocalı sahnede arkaya üflemeli çalgıyı dayamak nedir? gereksiz ve sahneyi karikatürize eden, ucuz gösteren bir etmen.

    bu konuda sadece ben böyle düşünmüyorum. filmi izlerken ne zamanki müzikli acıtasyonlu dram sahnesi girdi, izleyiciler oflamaya puflamaya başladı, "yine mi?" tepkileri vermeye başladı.

    • filmin sonu oldu bittiye getirilmiş sanki. hicran kocasının intihar ettiğini öğrenmeden bitiyor mesela. kadının kocası intihar etmiş aradan kaç gün geçiyor biri de hicran'a haber vermiyor. bunu biraz da filmin 90 dakikaya sığdırılmak istenmiş olmasına bağlıyorum o yüzden çok eleştirmek istemiyorum. çünkü endüstri ve yapımcılar için 90 dakikalık süre bir standart haline geldi ve bağımsız bir yönetmen olmadıkça bu konuda özgür davranamıyorsunuz.

    • filmin bir kaç yerinde flash forward sahneler görüyoruz hatta film böyle başlıyor. filmin başlangıcında bunların gösterilmesi güzel, nitekim izleyiciyi meraklandırıyor ama hikaye içinde flash forward'lara yer verilmesi manasız olmuş.

    • hicran'ın oyunculuğunu yer yer abartı bulsam da yeterince iyiydi.

    şimdi gelelim beğendiğim yönlerine:

    • bence filmin en güzel yanı hikayesinin olması. "nasıl olsa korku filmi çekiyoruz dayayalım efekti, cini, periyi!" dememişler. filmin ilk yarısının dramatik olmasının nedeni de bu olsa gerek. bu yüzden drama asla itirazım yok hele ki hikayenin alt yapısı için mecburi hale gelmişse. ancak acıtasyon şeklinde olmasına gerek yoktu bence.

    • makyajlar ve dekor harika olmuş. filmin çekimlerinde yer almamın en güzel yanı o makyajların nasıl yapıldığına şahit olmak oldu. gerçekten apayrı bir zanaat, hatta sanat.

    • görüntü yönetmenliği, renkler, ışık vs harikulade. bunda feza çaldıran'ın katkısı yadsınamaz tabi. bence alper mestçi'nin bu filmde yaptığı en iyi şey feza çaldıran'la çalışması olmuş.

    ---
    spoiler ---

    sonuç itibariyle artıları eksilerinden fazla bir film olmuş diyebilirim. korku filmlerinde pek alışık olmadığımız sağlam bir hikayesi ve senaryosu olması bile izlemek için başlı başına bir neden. hikaye demişken filmin başında şahit olduğumuz ıssız cuma haberleri hurafeden ibaret.

    o bölgede yaşadığım için biliyorum. ara ara ıssız cuma'da iki mezarın birleştiği haberi yapılır. filmin çekimleri esnasında çakıroba köyünden yaşlı bir amca çekimlere gelmişti. mezarı birleşen iki çocuğun bizzat akrabasıydı ve mezar birleşme olayının aslı olmadığını, toprağın yumuşak olmasından dolayı yağmurda çamurda ezilen ve yayılan toprağın iki mezarı birleştirmiş gibi göstermesinden bahsetti.

    hurafe de olsa filmin bunu kullanması hoş olmuş tabi. bu ünden yararlanıp "ıssız cuma turları" düzenlemeyi düşünmüyor değilim. şaka bir yana size güzel bir bilgi vereyim. çakıroba, nuri bilge ceylan'ın köyü ve ilk kısa filmi koza ile ilk uzun metraj filmi kasaba'nın bazı sahneleri ıssız cumada çekilmiştir.

    koza'dan: https://www.youtube.com/…ux8&feature=youtu.be&t=145
    kasaba'dan: https://www.youtube.com/watch?v=as8jotxdxuo

    siccin 2'den: https://i.hizliresim.com/xezqzd.jpg
    siccin 2'den: https://i.hizliresim.com/blpzpj.jpg


    (halitkin - 7 Ağustos 2015 19:07)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmin dram tarafının, bir yerden sonra korkunun önüne geçtiği bir iş olmuştur. özellikle ilk perdeye kadar korku namına çok az sahne olması, korkmak için o salona girmiş insanları "hadi bir şey olsun" a itti. sebebi; -bana kalırsa- filmin çok iddaalı bir sahneyle başlamış olması. sonra ki dram sahneleri, o güzel yemeğin tadı tuzu oldu. lakin o baharatlar gereğinden fazla kullanılınca otomatikman yemeğin tadını değiştirdi.
    vay amk ne benzetme yaptım asdasda

    iki yönetmenimiz son zamanlarda çektiği filmlerinde korkuyu iyice harmanlamak için güzel hikayelerde kullanıyor. bu hikaye de güzeldi ama ne bileyim dostlar, annenin bir kızının mutluluğu için diğerine ölümcül kötülükler yapmasına aklım, vicdanım el vermedi. ya da ben çok duygusalım bilemedim.

    filmde korku işlevini üstlenecek dinamikler bir önceki filme göre kısıtlı olduğundan yenilikçi bir korku sahnesi, kitleyen bir olay göremedik. flashback sahneler daha vurucuydu.
    şu satırları yazarken bir önceki filmde yatalak ninenin sahneleri gözümün önüne geliyor mesela. bahsettiğim dinamikler bu tarz şeyler.

    filmde beni en çok etkileyen sahnelerden biri acılı bir ölümün tüm çarpıcılığıyla gösterildiği kezzaplı intihar ve olayların aydınlandığı anda başrol oyuncusunun verdiği doğal tepkilerdi. özellikle öfkeden gözünün döndüğünü, onu kandıran annesi sandığı teyzesini bulduğunda öldüreceğini hissettim, tam o esnada odaya girip kadının çarpılmış halini görünce verdiği tepkiler, aklını kaybetme eşiği izlemeye değer bir performanstı.

    şöyle bir toparlarsam; benim için bir önceki filmin gerisinde kalmış, nazarımda alper mestçi'nin gore sahneleri bile bir estetik içinde yansıtabildiğini kanıtlamış, yenilikçi bir korku unsuru olmayan ama diğer filmler için umut vaadeden bir yapım.
    ---
    spoiler ---


    (spell of flame - 13 Ağustos 2015 12:56)

Yorum Kaynak Link : siccin 2