Good-Time Girl (~ Tanz in den Abgrund) ' Filminin Konusu : Good-Time Girl is a movie starring Jean Kent, Dennis Price, and Herbert Lom. A young girl from the ghetto gets involved with some criminals. Driving while drunk, she knocks down and kills a policeman. She runs away with two GI's who...
The Midnight Story(1957)(7,1-431)
The Upturned Glass(1947)(7,0-533)
Cast a Dark Shadow(1957)(7,0-1142)
Footsteps in the Fog(1955)(7,0-1413)
Dear Murderer(1947)(6,9-561)
Time Without Pity(1957)(6,9-890)
Portrait from Life(1949)(6,8-66)
Daybreak(1948)(6,7-144)
The Dark Past(1949)(6,4-862)
Man in the Dark(1953)(6,4-444)
Man in the Attic(1954)(6,2-1158)
For You I Die(1947)(6,2-150)
hem eleştirmenlerin tepkisi, hem de gösterimden sonra 6 dakika ayakta alkışlanmasına bakılırsa bu akşam ödül alacak gibi görünen film.edit: alamadı.robert pattinson da kariyerini kurtaracak rolü bu filmle buldu gibi.
(perec - 28 Mayıs 2017 19:51)
trainspotting, lock, stock and two smoking barrels gibi filmleri kült yapan şeylerin çoğunu bünyesinde bulunduran film. enteresan renk seçimleri, robert pattinson'ın sevimsiz bir karakteri tam tekmil anti-kahramana dönüştüren performansı, gerilimi sürekli körükleyen müzikleri, doğal diyalogları derken, neredeyse her tuşa doğru basan bir suç filmi izlemek beni aşırı mutlu etti. kısa sürede kendi takipçi kitlesini oluşturacağını düşünüyor ve umuyorum.
(raglegumm - 22 Ağustos 2017 10:45)
enfes bir giriş. yakın planlar, düşmeyen, tam tersi anbean yükselen bir tempo, rengarenk renk skalası, çok iyi bir soundtrack, gerilim, heyecan... ilk 30-40 dakika hakikaten şahaneydi. robert pattinson'ı pek sevmem, ama sezar'ın hakkı sezar'a, itici karakteri gayet iyi oynamış. safdie de engelli kardeşi iyi oynamış. ilk 40 dakikayı çok sevdim. sonrası da fena değil. lakin bir süre sonra onca koşturmaca ve gerilime nefesi dayanmıyor filmin, kalbi teklemeye başlıyor. son yirmi dakika daha iyi olabilirdi. daha iyi şeyler yazılabilirdi finale giderken. ama son yirmi dakika çıtayı düşürüyorlar yönetmen. neticede ortalamanın üstü bir film. senenin en iyileri arasına alamam. zira sinemadan çıkınca tüm o heyecanlı, çok iyi kurgulanmış sahnelere rağmen aklımda yer etmedi. gene de yönetmenlerin önü açık. adamlar yetenekli. daha iyi filmler yapabilirler.spoilertabii har gür içerisinde fırsat olmuyor. karakterleri pek tanıtamamışlar kardeşler. engelli kardeş neyse de pattinson'ın karakterine dair daha fazla şey öğrenmek isterdim. niye soygun yaptığı da açıklanmadı. spoiler
(sherlock holmes 90 - 3 Ekim 2017 20:06)
safdie kardeşler amerikan bağımsız sinemasının yeni yıldızları. good time, neon renk paletiyle oluşturulan muazzam sinematografisi ve buna eşlik eden elektronik müzikleriyle çok beğendiğim bir film oldu. altın palmiye için yarışan film bu senenin en iyilerinden.good time, robert pattinson'ı alacakaranlık kabusu filmografisinden kurtarıyor ve üstüne iyi bir oyuncu olabileceğini kanıtlıyor. gerçekten ingiliz aktör connie nikas rolü ile başka bir seviyede. twilight saçmalığından sonra rol arkadaşı kristen stewart gibi gerçek sinemaya yönelmesi sevindirici. üstelik bu filmin yapılmasında büyük bir etkisi var pattinson'ın. the pleasure of being robbed ve heaven knows what umut vaadeden filmler olsalar da, her bağımsız yönetmen gibi safdie kardeşler de bütçe bulmakta zorlanıyor yeni film çekmeleri için. robert pattinson safdielerle temasa geçiyor ve yeni filmlerinde yer almak için her şeyi yapabileceğini söylüyor. ve biz bu sayede harika bir film izliyoruz.robert pattinson new york'un filmlerde sık görmediğimiz köşelerinde - beyoğlu'nun arka sokakları gibi - koşturuyor film boyunca. filmin büyük bölümü karanlıkta geçiyor. amerikan haber bültenlerine sık konuk olan helikopter çekimleriyle takip edilen polisten kaçan araba görüntülerine öykünen otomobil sahneleri, oyuncuların dibine giren close-uplar yorucu fakat çok keyifli bir seyir zevki sunuyor. connie'nin crystal'ın evinde izlediği televizyon programı cops'tan ilham almış josh ve benny. görüntü yönetmeni sean price williams'a şapka çıkarmak istiyorum. filmin neon - karanlık atmosferi ve klavye yoğunluklu elektronik soundtrackleri bir arka sokak gece kulübü atmosferi yaratıyor. lunapark sahnesi, crystal'ın odası, tv bir kaç örnek sadece. bu renk paletinin seveni değilim. aksine the neon demon'un büyük bölümünde rahatsız olmuştum. fakat good time'da müzikle beraber uyumu muhteşem. zaten daniel lopatin(oneohtrix point never) cannes'da en iyi soundtrack ödülünü kazandı. filmin yönetmenlerinden benny safdie, connie'nin zeka eksikliği çeken kardeşi nick'i oynuyor. connie, nick'e kol kanat geren abi, ama bir rain man öyküsü beklemeyin. bir tutam of mice and men olabilir. iki kardeş basit görünen bir soygun yapıyor, işler yolunda gitmiyor ve bir gece içinde connie'nin nick'i kurtarma çabasını izliyoruz. benzersiz bir senaryo olduğunu söylemem, yine de safdielerin -henüz- en iyi filmi. yönetmen kardeşlerden benny oyunculuk yaparken, josh safdie senaryoda. robert pattinson'ın connie rolünde olağanüstü bir iş çıkardığından zaten bahsettim. benny safdie de engelli kardeş rolünde çok inandırıcı. jennifer jason leigh filme bir girip çıkıyor. heaven knows what'ta da izlediğimiz buddy duress safdie universe'ün alameti farikası olmaya aday.--- spoiler ---film boyunca robert pattinson'ın dinamik oyunculuğunu izlesek de, açılışı ve kapanışı benny safdie ile yapıyoruz. credits öncesi son sekansta bekleme odasındayken duvarda asılı olan "director" yazısı güzel bir ayrıntıydı.good time, yer yer 70lerin soygun filmlerine öykünüyor. banka soygunu sahnesi aklıma woody allen'ın take the money and run'ınını hatırlattı. çekim tekniği ile yukarıda bahsettiğim cops reality tv programına referans var. josh safdie, cannes'da cops'ın gelmiş geçmiş en iyi televizyon programı olduğunu söyledi*.film "birazcık" da politik. seçimlerle politikleşen amerika'da kaçınılmaz elbette. lunapark'ta cornie'nin sözüyle iki afro-amerikan'ın tutuklanması kimi eleştirilmenler tarafından ırkçılık ile suçlandı. yaşadığınız amerika şu an öyle değil mi sevgili eleştirmenler? --- spoiler ---good time'ın cannes posteri'ne bayıldım.jenerik akarken sözleri iggy pop'a ait the pure and the damned çalıyor. safdieler bu şarkı için adeta bir kısa film çekmiş. iggy animasyonunun yanında robert pattinson ve benny safdie de filmde. nick'in lynchian rüyası da diyebiliriz.https://www.youtube.com/watch?v=tzz6-oqjoig--- spoiler ---some day, i swear, we're gonna go to a place where we can do everything we want toand we can pet the crocodiles--- spoiler ---umarım bir gün istediğin her şeyi yapabilirsin nick.
(darth werther - 21 Ekim 2017 17:53)
--- spoiler ---filmin başında kelime analizleri yapılırken, doktor; "su ve tuz ne anlama geliyor senin için?" diye soruyor."kumsal" diyor. hasta abimiz. "oo güzel bi' yaklaşım." diyor doktor.o sırada hasta abimizin gözünden göz yaşı damlıyor. --- spoiler ---işte bu ince ayrıntı beni etkiledi a dostlar.
(sahurdayumurta - 23 Ekim 2017 00:16)
josh ve ben safdie isimli iki kardeş tarafından çekilen, josh' un senaryosunda, ben' in ise başrolünde yer aldığı yüksek tempolu bir film.biri zihinsel engelli iki kardeş bir bankayı soyar. zihinsel engelli olan yakalanır. diğeri ise kefaretini ödeyip onu hapisten çıkarmak istemektedir. tüm gece boyunca o kefaret parasını bulma uğraşına tanık oluyoruz işte biz. yakın bir zaman önce murakami' nin karanlıktan sonra isimli kitabını okumuştum. o kitabın arka kapağında da yer alan şu cümle bu film için harika bir slogan olabilirmiş: ''gece yarısından sonra zamanın kendine özgü bir akışı vardır.''romantik vampir olarak tanıdığımız robert pattinson eğer bu performansla da o imajı yıkamazsa bir daha hiç yıkamaz sanıyorum. zaten o vampir filmi yüzünden hem robert pattinson hem de kristen stewart bir haksızlığa uğramaktalar hala. örneğin kristen stewart cafe society' de çok iyiydi ama bir kez duygusal vampire aşık kızı oynadı diye amatör sinema izleyicisi yerden yere vurmaya devam etti bu hanımefendiyi. oysaki bence iki oyuncuyu da o filmden bağımsız değerlendirmeye başlamak gerekiyor artık. robert pattinson oldukça iyiydi ama ondan çok daha kısa süresi olmasına rağmen ben safdie' yi çok beğendim özellikle. hele ki açılış sahnesinde çok etkileyiciydi.filmin başları beni oldukça rahatsız etti aslında ve filme girmekte çok zorlandım. ilk yirmi dakikayı en iyi tanımlayacak kavram kakofoniydi. hem sesler, hem görüntüler, hem yakın çekim fazlasıyla yorucu ve kafa karıştırcıydı. hatta böyle devam ederse ben izleyemem bu filmi, çıkarım diye düşündüm. aklımın bir kısmı oynanan derbide, bir kısmı ise kahve içtiğim mekanda gördüğüm ve senelerdir güzelliğine hayran olduğum kıvırcık saçlı kızdaydı ve ben filmin aklımın parçalarını tüm bunlardan çekip almasını umuyordum. ne var ki başlarda zaten dağınık olan kafamı iyice allak bullak etti kendisi. fakat belirli bir süreden sonra o yakın çekimler kayboldu ve filmin temposu rayına oturdu.connie nikas(robert pattinson) hızlı karar veren, eylemlerinin etkilerini pek düşünmeyen, sadece sonuca varmak isteyen ve gözünü budaktan sakınmayan bir karakter. bu filmi keyifli bir hale getirmiş. gereksiz kovalamaca sahnelerinin olmaması, bu sahnelerin kısa tutulup da direkt sonuca bağlanması da yine benim çok sevdiğim bir olaydı. kuşbakışı çekimleri de keza çok sevdim. filmin sonu da bence tam olması gerektiği gibiydi. başlardaki gereksiz karmaşa hariç filmi çok sevdim diyebilirim. belki bir eleştiri de zihinsel engelli karakterimizin geçmişine yönelik bir iki söyleme yer verilmesi üzerine yapılabilir. hiç merak etmedim ben o geçmişi, gerek yoktu açıklamalara. kaldı ki bir şey açıklandığı da yok zaten. başta da dediğim gibi murakami' nin kitabına çok benziyor bence film. elbette ondan çok daha tempol, hareketli ama karakterlerin birbirine teması, geceyarısı yaşanan ve güneşle birlikte kaybolacak olan sırlar bana sürekli kitabı hatırlattı. kafedeki kız da çok güzeldi, bunu okur mu bilmiyorum ama onun mimiklerini izlemek bile bazı sevişmelerimden daha zevkli. murakami' nin dediği gibi: ''binaların arasına sıkışmış caddeler, henüz soğuk gölgeler altında. oralarda, bir önceki gecenin anılarının çoğu el değmemiş halde duruyor hala. (karanlıktan sonra, sf: 179)not: eğer merak eden olursa o kıvırcık saçlı kız ile olan hikayemin başlangıcını kısaca anlatmıştım; kızıl kıvırcık saçlı kız modeli: (bkz: #37538437)
(meursault samsa - 23 Ekim 2017 11:59)
bu filmin son sahnesinde, grup halinde oynanan bir oyun var; “karşı duvara yürüme” oyunu. ortaya bir cümle söyleniyor, mesela “adının içinde a harfi olanlar, karşı duvara yürüsün”. eğer o cümle senin için geçerliyse, karşı duvara yürüyorsun. sonra başka bir cümle söyleniyor, yine sana uygunsa, bu sefer geldiğin taraftaki duvara geçiyorsun ve bir sonraki cümleyi bekliyorsun. eğer söylenen cümle sana uygun değilse, durduğun yerde kalıyorsun. bir grup zihinsel engelli öğrenciye oyunu anlatan öğretmen, oyuna başlamadan şöyle diyor; gerçeği paylaşıp paylaşmamak size kalmış, eğer sır olarak saklamak istediğiniz şeyler varsa, yerinizde kalabilirsiniz.ve oyun başlıyor;ilk cümle: eğer şeker yemeyi seviyorsan, karşı duvara yürübazı insanlar yer değiştiriyor, nick öylece duruyor.ikinci cümle: eğer yağmur altında sırılsıklam ıslandıysan, karşı duvara yürübazı insanlar yer değiştiriyor, nick öylece duruyor.üçüncü cümle: eğer ailenle ilgili problemlerin varsa, karşı duvara yürübazı insanlar yer değiştiriyor, nick de hareketleniyor ve karşı duvara yürüyor.biz, nick’in şeker sevip sevmediğini veya daha önce yağmurda ıslanıp ıslanmadığını bilmiyoruz. belki gerçeği göstermeyi istemedi ve yerinde kaldı, bilemiyoruz. belki oyunu saçma buldu ve hareket etmedi, bilemiyoruz. ama nick’in bir aile dramı yaşadığını ve bunun farkında olduğunu film boyunca görüyoruz. üçüncü soru sorulduğu anda, nick’in karşı duvara yürümesi gerektiğini biliyoruz. nefesimizi tutuyoruz, bizimle onun arasındaki bu sırrı, diğerleriyle de paylaşıp paylaşmayacağını merak ediyoruz. ve nick o adımı atıyor, kabul ediyor, gerçeği paylaşıyor. o sırada, şu harika şarkı da oyuna eşlik ediyor ve bu filmin böyle şahane bir sahne ile kapanması, alamet-i farikası oluyor.
(dolls - 29 Ekim 2017 15:41)
2017 yapımı, benny safdie ve josh safdie kardeşlerin filmi.kadıköy moda sahnesi'nde izlenebilir.son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerden. madem elimizde kamera var, mekanlarımız var, müzikler var, o zaman iyi bir iş yapalım diye gayet basitliklerden harika bir iş çıkarmışlar. sürükleyici bir crime filmi. savruk bir adamın çaresizlikler aleminde suçla iç içe girmiş hayalleri, planları ve teğet geçtiği amaçları. öyle dünyayı yok etmek isteyen güçlere karşı verilen mücadele filmlerinin yanında hikayesi ve sahneleriyle gayet sıradan kalan ancak size heyecan ve gerilimi tatlı bir merakla yaşatan muhteşem bir senaryo ve akış. asla sıkılmadan bela silsilelerinin içerisinde dolanıp durup yeni belalara yelken açan connie'nin öyküsü. robert pattinson muhteşem. yönetmenler benny safdie, josh safdie kardeşler muhteşem. müzik muhteşem. ayrıca filmde rol da alan benny safdie en iyi erkek oyuncu ödülünü mutlaka bir yerlerden alacaktır.
(unfug - 8 Kasım 2017 16:12)
bence söylemek istediği şeyi çok güzel söyleyen film. hiçbir şeyi dilinin altında filan sakladığı yok.--- spoiler ---babannesiyle sorun yaşayan zorla çeşitli programlarına dahil edilmeye çalışılan zihinsel engelli genç ve abisinin onun için yaptıklarını anlatıyor. onu bütün mutsuz eden şeylerden kurtarmak için onca saçma şeye kalkışıyor. önce kardeşi için banka soyuyor (bir çiftlik alıp bütün gün özgür kalmasını sağlamak için). sonra işler kötüye gidip kardeşi tutuklanınca bütün gece kefalet parasını bulmaya uğraşıyor.en sonunda yakalanınca da tüm suçu üstlenip kardeşinin serbest kalmasını sağlıyor.nick'in babaannesine dediği filmin özeti aslında: sen sevgiden ne anlarsın? o beni seviyor ve bütün her şeyi benim için yaptı.--- spoiler ---
(perec - 12 Kasım 2017 19:36)
benny safdie ve josh safdie ile tanışmama vesile olan 2017 yapımı filmi izlemeden önce almış olduğu harika eleştirilerden haberim vardı. bu yüzden beklentilerimin çok üstündeydi diyemem, tam da beklediğim gibiydi. uzun zamandır bu kadar iyi bir gerilim-suç filmi izlememiştim. ilk dakikasından son dakikasına kadar gerim gerim gerildim ve hiç bitmesin istedim. yaratılan atmosfer şahane, çekim teknikleri iyi çalışılmış, vermeye çalıştığı mesajlar tam yerinde. 2017'nin en iyilerinden. safdie kardeşlerle birlikte robert pattinson'ı da yakın plana almam gerekecek bundan sonra. çünkü onun performansı da tam kararındaydı.
(lvtrier - 21 Kasım 2017 08:24)
Yorum Kaynak Link : good time