Süre                : 2 Saat 2 dakika
Çıkış Tarihi     : 09 Aralık 2011 Cuma, Yapım Yılı : 2011
Türü                : Drama
Taglar             : Erkek çıplakları,Erkek çıplaklığı,Çıplak göğüslü erkek,İsveç,dostluk
Ülke                : İsveç,Danimarka,Almanya,Norveç
Yapımcı          :  Götafilm , Asta Film , Schmidtz Katze Filmkollektiv
Senarist          : Linda Aronson (IMDB),Marnie Blok (IMDB)(ekşi),Marianne Fredriksson (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Bill Skarsgård (IMDB)(ekşi), Jan Josef Liefers (IMDB)(ekşi), Karl Linnertorp (IMDB), Katharina Schüttler (IMDB)(ekşi), Josefin Neldén (IMDB), Lena Nylén (IMDB), Frederik Nilsson (IMDB)(ekşi), Hermann Beyer (IMDB), Sven-Åke Gustavsson (IMDB), Iwar Wiklander (IMDB), Hanna Hedin Hillberg (IMDB), Per Holtstrand (IMDB), Tom Lidgard (IMDB)

Simon och ekarna (~ Simon i hrastovi) ' Filminin Konusu :
Simon och ekarna is a movie starring Bill Skarsgård, Helen Sjöholm, and Jan Josef Liefers. Two boys come of age in Sweden during World War II.


  • "50 ways to leave your lover gibi muhte$em bir parcayi daha super kimse soyleyemez diye dusunduren yetenekli adam"
  • "nefis bir müzisyen.. eksik olmasın."
  • "simon & garfunkel'in figuransiz hali.. super bestekar.. saymakla bitmez.. direk hastasiyim.. scarborough fair.. bridge over troubled water.."
  • "(bkz: paul simonon)"
  • "2006 tarihli surprise albümünden 5 sene sonra 12. stüdyo albümü so beautiful or so what'ı yayınlayan şarkıcı."
  • "(bkz: so beautiful or so what/#23054067)"
  • "(bkz: duncan)"
  • "brian eno prodüktörlüğünde surprise albümüyle geri dönüyor. tip olarak bülent ortaçgil'in sakalsız haline dönmüş. süper insandır.(bkz: how can you live in the northeast)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    1987 yılında apartheid in tüm engellemelerine rağmen aralarında miriam makabe ninde bulunduğu siyasi sürgünlerle birlikte johannesburg da graceland albümü temalı bir konser veren uçaktan indikten 1 saat sonra sahneye çıkmasına rağmen muhteşem bir performans gösteren bir müzik-eylem adamı.


    (avukatacam - 5 Ağustos 2007 23:01)

  • comment image

    simon & garfunkel'in figuransiz hali.. super bestekar.. saymakla bitmez.. direk hastasiyim.. scarborough fair.. bridge over troubled water..


    (ssg - 9 Mart 1999 00:00)

  • comment image

    bu adam muzik kariyerinin bir noktasinda degisik bir seyler yapmak istemis ve guney amerika ve afrika kokenli muzikleri kesfetmeye ve islemeye baslamistir. son donemlerde duydugunuz "awa awa"larin nedeni budur, bu vokaller amerika'da bazilari tarafindan cok tutulmus bir muzik akiminin oncusu olmustur.


    (speedy - 14 Temmuz 1999 00:00)

  • comment image

    bir paul simon şarkısı (hem de esaslı bir tanesi) nasıl yapılır diye merak eden varsa 70'lerin ünlü talk show adamı dick cavett'in programında izleyebilirler. adam sanki kek tarifi tartışıyor. ondan sonra vay bu şarkılar niye bu kadar güzel !
    http://www.youtube.com/watch?v=jjtoa8d_bhu


    (erasmo - 2 Ocak 2011 18:19)

  • comment image

    giriyi yazdığım an itibariyle resmi sitesinde istanbul ismi geçmese de yazın inşallah izleyeceğiz kendisini. http://www.paulsimon.com/…rt-tour-starts-april-15th
    tartışmasız bu yazın en efsane konserlerinden hatta konseri olacak. şaka gibi yahu, bildiğin paul bildiğin simon karşımızda olacak. ya rabbim hep diyorum, büyüksün, çok büyük.


    (osaman - 5 Mayıs 2011 00:26)

  • comment image

    nirvanaya ulaşmış bir tipi vardır bu kişinin. en komik şarkıları bile muzip bir sakinlik ve ciddiyetle söyler, hakkında neden ve nasıl bu kadar az entry girildiğini anlayamamakla birlikte yüz yılın en iyi müzisyenlerindenbirisi olduğunu belirtmek isterim.
    yumusacık sesini dinlerken -hangi şarkısı olursa olsun- insanın içini değişik bir huzur kaplamaması mümkün değil gibidir.


    (ndugu - 23 Temmuz 2011 09:58)

  • comment image

    su ömrümde kanli canli gördügüm en büyük insandir -ki gorbacov'un gorbacov oldugu zamanlarda yaptigi istanbul ziyaretinde konferansini dinlemeye gitmis adamim. cocuklugum graceland'deki "auua auua" seslerle gecti.

    hazirlikta radyoda boy in the bubble sarkisini duyunca, o güne kadar komancero ve birader luvi'den baska sarki tanimayan bu satirlarin yazarinin yasami degisti. hayatimda aldigim ilk kasetti graceland, pazar gezilerimizin usanmaz eslikcisiydi; sonra bir gün "hey" dergisinde paul simon & art garfunkel'in toplama albümünün tanitimini görünce anneden yalvar yakar para kopartip derhal solugu yildiz posta caddesindeki evimizin altinda bulunan ve hala gecerken orada bulundugunu görmeye sevindigim kasetcide aldim.
    aldim kasedi, eve geldim, teybe taktim; allah allah, hic de benzemiyordu graceland'teki müzige. ama "hey"'deki tanitim söyle basliyordu:
    -"hello darkness my old friend..." diye baslayan parcayi hangimiz tanimaz ki?

    evet, nerden tanidigimi o güne kadar bilmesem de ben de taniyordum the sound of silence'in melodisini. simdiye kadar yapilmis en güzel sarki belki?

    o zamanlar mp3, internet ya da korsan cd yoktu, kasetcide ne varsa oydu görüp görecegin; akmar daha yeni yeni palazlaniyor ama oralarla alakamiz yok, bu tarafin taksisiyiz daha. sonra central park konseri cikti; kaptik ve taptik... daha önce duymadigim parcalar vardi bunda da.

    yavas yavas, sindire sindire cikartiyordum tadini, zevkim yillar sürdü; hala da tüketemedim...

    onu kesfederken gecen yillarda aldigim zevki hic birseyle karsilastiramam; simdi yeni birisini kesfettigimi sansam iki gün sonra 65 tane mp3'ü bilgisayarimda hic dinlenmemek üzere yerini aliyor.

    ve münih konseri. essek yüküyle para verdim, iki arkadasi da pesimden sürükledim. yaklasik 50 metre ötemde sarki söylüyordu paul simon... durur muyum? korumalari atlataraktan sahnenin önüne geldim; büyülenmistim sanki... bir ara biz asagidakilerin elini sikmaya basladi sahneden egilip. bana sira geldiginde durdu bir an... bilmiyorum mümkün mü böyle birsey ama, bana gözleriyle "kerataaa, daha dün "auua auua" sesleriyle belgrad ormanlarina gidiyordun ailenle, ne cabuk büyüdün?" dedi.


    (kwisatz haderach - 21 Ocak 2005 23:36)

  • comment image

    dünyanın en naif sesine, en naif şarkılarına sahip olan adam. sade, vermek istediği duyguyu uzatmadan veren, basit görünmesine karşın insanı bayağı etkileyen, tekrar tekrar dinlemek isteyeceğiniz şarkıları vardır. sesiyle, gitarıyla böylesine sakinleştirebilen fazla sanatçı tanımıyorum. huzur doludur, müthiş bir rahatlamışlık hissi verir, dinledikçe zihninizi temizler adeta.

    paul simon ve the paul simon songbook adlı albümlerini defalarca dinlesem de bıkmam.


    (vogler - 19 Eylül 2014 03:58)

  • comment image

    bahsi gecen parca you can call me al olup hakikaten cok matrak bir klibe sahiptir. bu klip sayesinde genelde ciddi biri olarak bilinen paul simon kendisini tanimayanlar tarafindan "ahahah, soytariya bak" diye takip edilmeye baslanmistir.


    (speedy - 27 Eylül 2001 10:10)

  • comment image

    concert in the park albümünün ilk kısmı (part one) sıcak yazın gecesinde serin serin esen afrika rüzgarı gibidir bu abimizin(müzisyen/şair/ozan gibi bi dünya niteliği olan adamlara abimiz diyen dallama tip)


    (avukatacam - 2 Ağustos 2006 20:54)

Yorum Kaynak Link : paul simon