I Love You Phillip Morris ' Filminin Konusu : Steven Russell (Jim Carrey), Debbie (Leslie Mann) ile mutlu bir evliliği olan yerel bir polis memurudur. Fakat Steven’ın bu mutlu aile tablosunun arkasında gizli bir sır vardır... Gerçek annesini bulmak için polis memuru olmuş bu adam gizli bir eşcinseldir aynı zamanda...Bir gün yaptığı kaza ile birlikte hayatının değiştiğini düşünen Steven bundan böyle sırlarla yaşamak istemez. Artık hayatını kanunen yasak bile olsa kendi istediği gibi yaşayamak isteyen Steven’in başından yeni bir sevgili de dahil olmak üzere bir çok yeni olay geçecektir...Bunlardan biri de sevgilisi Philip Morris’i ve kendini(Ewan McGregor) hapisten kaçırma planıdır.Film gerçek bir yaşam öyküsünden uyarlanmıştır.
Man on the Moon(1999)(7,4-115142)
Liar Liar(1997)(6,9-254636)
The Mask(1994)(6,9-308477)
Ace Ventura: Pet Detective(1994)(6,9-250652)
The Majestic(2001)(6,9-49263)
Yes Man(2008)(6,8-306438)
Bruce Almighty(2003)(6,8-383574)
Me, Myself & Irene(2000)(6,6-229381)
Ace Ventura: When Nature Calls(1995)(6,4-184591)
The Number 23(2007)(6,4-184144)
Fun with Dick and Jane(2005)(6,1-124935)
The Cable Guy(1996)(6,1-139381)
dolandırıcı steven jay russell ile hapishanede tanıştığı phillip morris'in aşkını konu alan ve gerçek olaylara dayanan son derece eğlenceli bir film.
(slackerbitch - 26 Nisan 2010 17:42)
jim carrey yaa haahaaa ağzımız yırtılacak yine deyip açtığımız lakin hikayenin sonunda salyalarımızı sümüklerimizi sildiğimiz pek değerli bir filmdir. her iki başrol oyuncusu da jim carrey de ewan mcgregor da yeteneklerini son zerreciğine kadar konuşturmuş ve ortaya muhteşem bir yapıt çıkartmışlardır. alkışlar yine bu iki isme...
(icelicious - 8 Mayıs 2010 02:44)
steven russell* ın kızına yatmadan önce nah yaptığı filmdir.not: koca filmden sadece buna dikkat etmedim. filme yeni başladım şu an yazmak istedim.
(ruffleswaffles - 10 Mayıs 2010 03:11)
--- spoiler ---öncelikle söyliyim oyunculuklar müthiş. hele ewan mcgregor gay rolünde aşmış bu kadar olur. onun dışında filmi izlerken oha bokunu çıkarmışlar bu kadar da olmaz dediğim sahneler oldu. filmin gerçek hayat öyküsü olduğunu biliyodum ama bazı şeyleri abartmışlar sandıydım. mesela steven'ın yeşil marker kalemle kendine doktor kıyafeti yapması falan. ama hayır dostlar hepsi gerçekmiş, hatta fazlası bile varmış! steven jay russel en az 14 kere hapisten kaçmış, yığınla şirketi dolandırmış, aids'e yakalandığı masalını uydurmuş hatta bi keresinde uydurma bi kalp krizi bile geçirmiş. kendisi gelmiş geçmiş en büyük con manlerden birisi olduğu için houdini ve king con diye de anılırmış. iq'su 163müş. (daha düşük bi zekayla bu tür şeyleri başarması imkansızdı zati) film bi kaç film festivalinde oynamış ama ekimde amerika'da vizyona giricekmiş diyolar. türkiye'de girmez heralde. eğer catch me if you can tarzı filmleri seviyosanız izleyin derim. ben beğendim. 8/10http://en.wikipedia.org/wiki/steven_jay_russell (steven jay russel'ın hayat hikayesi)--- spoiler ---
(venus - 13 Haziran 2010 15:22)
jim carrey ve ewan mcgregor isimlerini duyunca ve bir de gay performansı sergileyeceklerini öğrenince seyretmek için can atmaya başlamıştım. dün nihayet izledim ve beklentilerimin çok üzerinde bir filmle karşılaştım. süper olmuş. sırasıyla önce güldürdü, sonra ağlattı ve sonra tekrar güldürdü. bir filmde bu harmoniyi sağlayabilmek kolay değil. bir de carrey ve mcgregor'ın insanüstü oyunculukları var tabii. son zamanlarda en çok güldüğüm film olabilir. terse yatırışları da şahaneydi. özellikle hapise giriş sahnesinden sonra uzunca bir süre gülmem gerekti. ayrıca öğrendik ki romantik bir film için iki tane heteroseksüel insan gerekmiyormuş. iki gay'in aşkı da son derece etkileyici olabiliyormuş. jim carrey ve ewan mcgregor da bu filmin altından alınlarının aklarıyla ayrıldıkları için ayrıca tebriği hak ediyorlar. film için samimi dileğim fazla popüler olmaması yönünde. böylece daha özel bir film olarak kalacaktır. konusu itibariyle de biraz öyle olacak gibi görünüyor.
(gattsu - 19 Temmuz 2010 17:50)
na buraya yazıyorum eğer bu filmdeki oyunculuklada oscar alamazlarsa, oscara olan inancımı yitiririm daha da olsa gelmemo ne güzel rol yapmadır, ben böyle ibnelik görmedim arkadaş
(demlikposet - 22 Temmuz 2010 16:52)
ülkemizde sigara içenler gay olur ismiyle gösterime girerse şaşırmayacağım.
(manfool - 22 Temmuz 2010 16:58)
bu filmden sonra jim carrey e lead ewan'a da supporting oskarlarini vermezlerse akademinin korkulu ruyasi, ayakkabisina yapisan sakiz, geceleri esen teror olacagim.akademi akilli olsun.
(beliar - 24 Temmuz 2010 04:31)
gökkuşağı gibi bir film. rengarenk. her renkten var ve o kadar dozunda ki hepsi. ewan mcgregor'a zaten taparım jim carrey'i kim sevmez derken bu filmde efsaneleşmişlerdir. ama ben bir şeyi daha çok sevdim bu filmde. o da seçilen müzikler. gerçekten hepsi tam yerinde devreye giriyor ve akıp gidiyorsunuz filmin içinde. ailecek olmasa da keyifle izlenebilecek türden. steven'ın zekasına ise akıl sır erdirmek mümkün değil. hele o "fucking texas!" diyişi yok mu? muhteşemdi.
(asal sayi - 26 Temmuz 2010 19:02)
daha önce de belirtildiği üzere jim carrey ve ewan mcgregor'un döktürdüğü film olmuştur. müzikler çok doğru seçilmiştir. özellikle açılışta introsu, kapanışta da tamamı çalan devotchka'nın i cried like a silly boy şarkısı çok ama çok güzel bir jest olacak devotchka severlere.ama filmi kısaca özetlemek gerekirse catch me if you can ile brokeback mountain'in kartezyen çarpımıdır. tabi filmin bir komedi filmi olduğu gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. son olarak filmin homofobikleri rahatsız edebilecek bir kaç sahne içerdiğini eklemekte fayda var.önümüzdeki akademi ödüllerine bir kaç dalda birden aday gösterilirse şaşırmamak lazım.
(cemetry gate - 29 Temmuz 2010 17:08)
homofobiğini momofobiğini anlamam da gitti dağ gibi obi-wan kenobi be abi. obi-wan kenobi be abi diyom bak boru değil...
(kennyd - 12 Ağustos 2010 08:47)
tek kelimeyle mükemmel bir film! oyunculuk, kurgu, bu filmde hepsi var, hepsi 10 numero!--- spoiler ---steven eşi ve çocuğuyla "mutlu", kilisesine giden, iş güç sahabısı, "normal" bir adamdır. bir gün bir kaza ile ölümden döner ve karar verir: yalansız yaşayacaktır; kendi istediği gibi...gerçekten de filmin başında, kazadan önceki steven ne kadar yapay bir mutluluk içinde gözükür. herşeyi bir görevi yerine getirir gibi yapmakta, "mış" gibi yaşamaktadır...--- spoiler ------ spoiler ---steven'ı farklı hapsaneye götürürlerken, phillip'in koşa koşa, engelleri aşa aşa, çıkmadığı avluya çıkıp (görevli bile şaşıracaktır) steven'ı görmesi..birbirlerine bakışları ve steven'ın "i love you phillip morriiiiiiiiiiiss" çığlığı çok, çok, çok etkileyiciydi. insanın içi burkuluyor, gözleri doluyor!!!--- spoiler ---ah minel aşk!!!!!!!!
(kiyisiz deniz - 13 Ağustos 2010 12:57)
muhteşem bir fikre ve fantaziye yer veren film. öyle bir dünya düşünün ki... hayatınızın aşkıyla sabah akşam el ele, diz dize bir ömür sürüyorsunuz. suyunuzu, elektriğinizi, yemeğinizi ve yatağınızı devlet veriyor. kimse size karışmıyor. her gece, 3 metrekarelik aşk yuvanızda kumrular gibi çiftleşiyorsunuz. ne muhteşem değil mi!işte böyle harika bir fikri bizimle paylaşan jim carrey ve ewan mcgregor'a şükranlarımızı sunmamız gerekir. filmin tek kötü yanı, phillip morris'in steven russell'e olan gerçek hislerini filmin aktarmamasıydı. sanırım yönetmen ve senaristin bilinçli bir tercihiydi. bazılarımız için phillip morris, saf ve çekici bir aşıkken kimilerimize de fettan ve "koca" parası yiyen bir kapatma gibi gelmiştir.--- spoiler ---filmde ve internette sürekli steven russel'ın dehası ve hapishaneden bu kadar sık ve kolay kaçması övülüyor ama yakanlaması yerilmiyor. tıpkı türklerin kurduğu on altı devlet gibi... yani kaçıyor aferin de; salak nasıl bu kadar çabuk ve her seferinde yakalanıyor ki???--- spoiler ---
(seyuranto - 17 Eylül 2010 00:35)
bu kadar sivri bir konuyu, bu kadar sempatik ve doğal çekemezlerdi tebrik ediyorum. jim carrey harika, even mcgregor süper. insan istiyor ki adalet yerini bulmasın, kaçıp sonsuza dek mutlu olsunlar.steven russel da harbiden oyuncuymuş yani, gerçek bir hikaye olmasından mütevellit.. o kadar yalan dolan, bravo valla.
(black rose immortal - 5 Kasım 2010 15:11)
jim carrey cocukluk a$kim gibi bir $eydi, mask ve cable man'i izleyip izleyip agzim acik bakiyordum. sonra truman show ve man on the moon derken iyice bir haller oldu, baglandim.ama bu filmde anladim ki ewan'i kendisinden daha cok seviyormu$um. zira kiskandim, ewan'i opuyor lan, bak bak sarildi aman ya dedim. du$un i$te, nereden nereye. boyle de cok yonlu duygusalliklar.
(willow is still blessed - 9 Şubat 2011 14:29)
"commit random acts of kindness" adlı "ona küçük sürprizler yapın" yazısını buzdolabına asan phillipp'i sevmeyeni döverler.ayrıca pms döneminde izlememeniz rica olunan filmdir. çok rica ediyorum.ağzıma sıçızlanmıştır.
(goks - 11 Şubat 2011 19:41)
çok ağlatan, yoğun aşk dolu film. aşkından gebereyazan iki adamın çok bir ilginç hikayesi. brokeback mountain ile catch me if you can çarpışsa ortaya bu film çıkardı.ve korkarım ewan mcgregor'a aşık oldum. hem de onca filmini izledikten sonra, gay rolündeyken. hayırlısı artık.
(biyiksiz kedi mahmut - 18 Ekim 2011 22:36)
bu entryi girerken sol framede iki başlık gözüme çarpıyor sözlük: (bkz: eşcinsellerin normal insanları rahatsız etmesi) (bkz: gay'lerden nefret etme sebepleri) ve ülkemde insanlar cinsel yönelimleri yüzünden tahdit ediliyor, şiddete maruz bırakılıyor ya da öldürülüyorlar. bu tip olayları sözde gündeme getireceğim diye çekilen filmler de sadece yönetmenlerini ünlü yapma, onlara para kazandırma gayesi güdüyor. örneğin zenne filminin galasına başından beri ahmet yıldız cinayetinin faillerinin bulunması için çaba sarf eden, ölüm tehditlerine rağmen tek başına davanın açılması için uğraşan ve olayı tüm dünyaya duyuran ibrahim can çağırılmıyor. çekilen filmlerin gösterime girmesi engelliyor. örneğin nar sadece 3 şehirde vizyona girebilme şansını elde ediyor. tv kanallarında "gey" kelimesi biplenirken, eşcinselliğin hastalık olduğuna dair yayınlar yapılıyor. ve biz bu ülke için umut besliyoruz içimizde. "çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü özür dileriz"
(20 12 89 - 25 Aralık 2011 04:30)
hikayesinin gerçek olmasına inanamadığım film. güldürdü, ağlattı, şaşırttı, şaşırmayı beklerken şaşırtmadı.. bayağı bir salladı akşam akşam ve çok çok iyi geldi. konusuyla, oyunculuklarıyla, romantizmiyle, komedisiyle, dramıyla, izleyicinin ilgisinin dağılmasına izin vermeyen, kısaca her şeyiyle çok güzel bir film. --- spoiler ---jim carrey'nin çalıştığı şirketi dolandırdıktan sonra kaçmak için paraları topladığı ve sevgilisini ikna etmeye çalıştığı sahnede ordan oraya koşarken arkasından daltonlar gibi paraların dökülmesine yarım saat güldüm.--- spoiler ---
(sparkatus - 5 Ocak 2012 23:38)
filmin turkiye'de satilan dvd'si uzerindeki uyarinin mahkemeye kadar yolu vardir. sanki heteroseksuel icerik* cocuklar icin uygun ama escinsel olani zararli. biri bunu yazmayi akil ediyor, cikartmalar basiliyor, pakete yapistiriliyor, satisa cikariliyor, ve bu surecte kimse sormuyor neden, neye dayanarak sacmalamissiniz diye. iki erkegin ask hikayesinin anlatildigi film, homofobik dile araci oluyor. pes.
(biyiksiz kedi mahmut - 4 Mart 2012 19:29)
Yorum Kaynak Link : i love you phillip morris