Maude (~ Una signora in gamba) ' Dizisinin Konusu : Genç Harold.hayatla yıldızı bir türlü barışamamış, hep ölmeyi düşünen ve türlü intihar numaralarıyla bu amaca ulaşmaya çalışan, kaybedenler kulübünün en genç üyelerinden birisi o...Harold ölüme öyle takmıştır ki, bunun için her yolu dener..İşte bu yüzden gerçekten isteyerek katıldığı tek sosyal etkinlik cenaze törenleri, kullandığı otomobil de bir cenaze arabasıdır... Ve seksenine merdiven dayamış Maude...Hayatı dolu dolu yaşamış, iyi-kötü herşeyi görmüş, küçük şeyde bile bir mutluluk payı bulabilen ve hala ilk günkü gibi yaşam sevincini kaybetmemiş küçük tatlı birisidir. Harold ve Maude’ un yolları bir gün Harold’ un sevdiği tek sosyal etkinlik olan bir cenaze töreninde, bir mezarlıkta kesişir. Hiç olmayacak sanılan şey olur ve önce muzip ve masum bir arkadaşlık olarak başlayan dört günlük kısacık bir şey, Harold’ un ve keza Maude’ un da hayatının aşkına dönüşüverir...Çok güzel bir rüyadır bu, bitmesi ikisini de korkutan çok ama çok güzel bir rüyadır.
Ödüller :
All in the Family(1971)(8,3-14299)
Mary Tyler Moore(1970)(8,1-5966)
The Bob Newhart Show(1972)(8,1-4135)
The Golden Girls(1985)(7,9-26908)
The Odd Couple(1970)(7,9-4490)
Sanford and Son(1972)(7,9-6726)
The Jeffersons(1975)(7,5-6382)
Good Times(1974)(7,3-5904)
Alice(1976)(6,9-3322)
Rhoda(1974)(6,7-2018)
One Day at a Time(1975)(6,6-3032)
227(1985)(6,6-2232)
Golden Globes : "Golden Globe-Best Supporting Actress - Television"
1970'lerden kalma yasli bir kadinla, olum takintili bir ergen in asklarini anlatan siradisi film. ergen cocuk, devamli intihar etmeye kalksir, cenaze arabasiyla dolasir; bu yasli bayani gorunce de ona asik olur. soundtrack'i cat stevens'indir. ayrica 'there's something about mary'deki mary'nin en sevdigi filmdir.
(doberman - 14 Şubat 2002 20:42)
dvdsinde altyazi seçeneğinde ingilizce ya da türkçe yerine "11-duyma engelliler için ingilizce" altyazıyı seçerseniz ( filmde bolca bulunan cenaze sahnelerinden birinde üç saniye kadar görünen) cat stevens'ın anlatıma büyük katkısı olan parçalarının sözlerini de okuyabileceginiz mükemmel film.
(jet set willy - 4 Şubat 2007 21:26)
herhangı bır yerde herhangı bır zamanda trouble calmaya basladıgında aklıma ilk gelen sey. gülerek, ağlayarak, her karesını harold'la ve maude'la yasayarak dunyanın en cesur askına tanıklık edeceğiniz film.
(anneke - 4 Şubat 2007 21:30)
tam da 68 dönemi sonrasini cok iyi yansitan 71 yapimi filmdir. askin hallerinin ne sinirsiz oldugundan tutun da, yasami anlandirma savasinda insanin ne gibi yollara sapacagina kadar bircok ince detay vardir. kimi ölümden tutunur yasama, kimi kendinden; kimi para pul mal mülk derdindedir, kimi dar dünyasinda sahip olduklarinin.ruth gordon, rosemary's baby ile oscar aldiktan 3 yil sonra oynamistir bu filmde. aynen rosemary's baby'deki gibi parmak isirtan bir performans sergiler. o hosgörü dolu, hic yalan söylemeyen ve kendi dogrularini toplumsal dayatmalara ezdirmemis kadin tabii 80'inde de olsa aski unutmamistir. ölüme takintili bir cocugu yasama baglayabilmesi de bu yüzden degil midir?filmdeki cat stevens katkisi ise unutulmaz. yusuf islam mi demeliydik yoksa tercihlerine hürmeten? ama o zamanlar henüz cat ismini tasiyordu ve inanilmaz besteleriyle filmin 3. bas rolündeydi zannimca.ve bir teori: bence aysel gürel 1971 yilinda bu filmi izlemis ve maude karakterinden dibine kadar etkilenmistir. bugün yaslaninca aysel gürel olmak isteyen hanim kizlarimiza bu filmi tavsiye ederim bencileyin.--- spoiler ---dizlerinde battaniye viran bir yerde oturduklari sahneye ve maude'un kolundaki silinmis gibi duran dövmeye dikkat.--- spoiler ---
(ziggy - 7 Ağustos 2007 16:19)
"if you want to go, goif you want to love, love" sözleriyle cat stevens ı kulağımda çınlatan film. bir ses, bir filmi ancak bu kadar tamamlayabilirdi diyor ve saygı duyuyorum.
(lovemyself - 9 Aralık 2007 13:59)
--- belkim spoiler ---kolundaki tam silinememiş damgasından anlaşıldığı kadarıyla nazi kampından yani ölümün ortasından sağ çıkmış hayat dolu yaşlı bir kadın ile henüz hayatını yaşamayı öğrenmeden ölmenin çekiciliğine kapılmış bir gencin öyküsünü anlatan; kült sıfatını son karesine kadar hak eden enfes bir film.iki karakter de cenaze törenlerinin müdavimidir. ancak biri her tabutta ölümün hiçliğini görürken diğeri hayatın devamlılığını görmektedir. hem diyaloglarla hem de ilk karşılaştıkları sahnede kilise çıkışı tabutun arabaya götürülmesi ile festivalvari geçit törenin aynı karede görünmesiyle vurgulanır bu. birbirlerini tanıdıkça harold, maude'da o ana kadar reddettiği, yaşayabileceği uzun ve mutlu hayatı, maude ise harold'da o ana kadar görmezden geldiği uzun ve mutlu bir hayat yaşadığı gerçeğini anlar. aralarındaki aşkın anlamı aslında budur. toplumla kişilikleri arasında uçurumlar olan bu iki insan birbirlerinin zıtlıklarını nötrleyerek ruhlarındaki gerilimi sıfıra indirmişlerdir. harold hayat dolu bir genç, maude "artık gitmenin vakti geldi" diye düşünen bir yaşlı olmuştur ilişkilerinin sonunda. harold'ın annesinin yanında icra ettiği intihar ilüzyonlarının kusursuzluğu ve annesinin bunlara tepkisizliği filmin kara mizah yanını oldukça güçlendiriyor. general'in sağ kolu olan amcasının gerçekte sağ kolu olmayışı gibi.--- belkim spoiler ---
(elamona - 1 Haziran 2008 06:54)
hani bazı filmler vardır; yıllar önce izleseniz dahi bir yerlerde, bir radyo programında ismi duyulunca sizi heyecanlandırır. işte böyle bir hikaye onlarınki. harold ve maude; yaşam, huzur, umut ve aşk!
(euphrates - 16 Şubat 2010 21:32)
iyi hissettiren film. iyi ve tedirgin. mutlu ve kederli. sevdim.ilk dakikasından itibaren havasına kapıldım; harold karakterini kendime çok yakın buldum.yaşamak üzerine; daha doğrusu varolmak üzerine bir film. ölmeden önce olabilmek üzerine. kesinlikle izlemeye değer.--- spoiler ---filmde harold karakteri özellikle çok küçük gösteren biri tarafından canlandırılmış sanıyorum. en fazla 16 gösteren harold, ehliyet sahibi olabilecek ve evlenmesi beklenilecek yaştadır. ( karakteri canlandıran bud cort, 23 yaşındadır.)hatta bir çok sahne harold'un çocuksu görünümünü pekiştirmeye yöneliktir.örneğin harold, 80 yaşındaki ilk aşkı maudeyle birlikte olduktan sonra; keyif sigarası tüttürmek yerine, keyif baloncukları üfler.işin tuhaf tarafı, harold'un böyle yetişkinlikten uzak bir görünüm ve tavırda olması; bu ilginç dostluğu daha da sempatik kılmış.--- spoiler ---benim gibi, gün en az 3/1ini ölümü düşünerek geçiren biriyseniz; bu filme bayılacaksınız. değilseniz, bu filme bayılmanıza bir mani yok; rahat olun.
(nine korkut - 12 Ağustos 2010 03:45)
--- spoiler ---harold'un çalmayı çalıştığı müzik aletinin adı banço harold ile maude'in lunaparkta model trenleri izledikleri sahnede ortalarında beliren uzun saçlı sakallı ve kemik gözlüklü amca filmin yönetmeni hal ashby filmin müziklerini yapan cat stevens bu filmin çekildiği dönemde henüz ilk kasetini çıkaran yirmili yaşlarında genç bir yusufcuk ve hatta islamcık. harold'un mezarlıklara düşkünlüğünün bilimsel adı taphophilia--- spoiler ---
(lairocse - 20 Ekim 2010 00:45)
--- spoiler ---- do you pray? - i communicate - with god? - with life.--- spoiler ---
(bernie rhodenbarr - 19 Ekim 2011 23:11)
--- spoiler ---"dünyadaki üzüntülerin çoğu farklı oldukları halde kendilerine sıradanmış gibi davranılmasına izin veren insanlardan kaynaklanıyor--- spoiler ---
(bernie rhodenbarr - 1 Nisan 2012 23:34)
--- spoiler ---filmin başında yüzü kireç beyazı olan harold'ın maude'la tanıştıktan sonra yüzüne renk gelmesi de güzel bir detaydır.--- spoiler ---
(entropian - 27 Temmuz 2012 02:04)
"yaşama sevinçli sandviç" ve taze çaylı güneşle doğan yaz sabahı ne kadar güzelse bu film de o kadar güzel. sinema tarihinin en iyilerinden... izleme, yaşa!-dua eder misin?-hayır, iletişim kurarım. -tanrıyla mı?-hayatla.
(ya iste boyle senden naber - 15 Ağustos 2012 06:28)
filmi izlerken yan odadaki arkadasinizin yukses sesle cat stevens dinledigini dusunun. filmin muzikle birlikteligi iste tam bu kadar. bir iki yerde muzik filme uydu diye dusunebilirsiniz ama inanin o kadarini arkadasiniz da yapabilir. doneminin siradisi yonlerini yansitan guzel bir film. uyumsuz muzikleri baskasi soylese cekilmezdi ama cat bambaska. adini cat koyan biri sevilmez mi?
(ronesans adami - 21 Ocak 2013 11:14)
insanlara hayattan korkmamaları ve duygularına ket vurmamaları gerektiğini anlatan bir film. bunu maude karakterinin ağzından pek çok dinliyoruz.''insanlara bağlanmamaları gerektiğini öğretiyorum. ne de olsa bugün var yarın yokuz.''''hayata uzan, risk al, incin ama elinden geldiğince iyi oyna''ya da maude'u hız yaparken yakalayan polis memuruna maude'un :''yapma bu kendin değilsin. memurluğun en kötü yanı da bu''kısacası film bizi harold yerine koyuyor, maude da bize hayatı nasıl yaşamamız gerektiğini anlatıyor.edit: yazmayı unutmusum filmde yaşama tutkuyla bağlı olan 80 yaşındaki maude iken, intihara meyilli, hayatından mutsuz olanın çocuk yaşta sayılabilecek harold olması da filmin güzel bir ironisi.
(forever cranberries - 14 Mart 2013 15:13)
izlediğim en özgün ve huzur dolu filmlerden biri. ayrıca kara mizahın en güzel örneklerini içerir bence.
(eleanor rigby - 6 Aralık 2003 02:08)
filmin romantik bir sahnesinde maude'nin kolunda silikten, bir saniyeden az bir sure için, bir mühür gördük oluruz sanki, sonra geriye alıp alıp bakarız ve evet mühürü görürürüz. bir numara kazınmıştr maude'nin koluna ve buradan da anlarız ki bu kabınasığabilemez hanımefendi bir holocaust gazisidir. vay anasını olduktan sonra, zengin bebenin evindeki shabbat mumlarından anlarız ki toplumun kabul etmekte zorlandığı bu insanlar musevi olabilirler. e olsunlar hemingwaycim sıkma canını derseniz, ben de derim ki peki neden bu detayı koymuş yönetmen? biz dikkat edip, barbarlığı bir kez hatırlayalım diye...
(hemingway - 13 Haziran 2004 02:21)
filmde harold ve maude'ın kaldırımda kurumaya yüz tutmuş bir ağacı sağlığına kavuşması için yerinden alıp ormana dikmeye götürmeleri çok incedir. tabii bunun için kamuya ait bu ağacın yanında birkaç arabayı çalmayı, yüksek sürat yapıp polisi atlatmayi ve motorsikletine el koymayı göze alırlar. ne de olsa yaptıkları ahlaklı bi'şeydir ve yaşayan şeyleri seyretmek insana mutluluk verir.
(perhaps - 29 Eylül 2004 00:25)
hal ashby'in yonettigi ve basrollerini ruth gordon ve bud cort'un paylastigi bir kult film.. insanlik tarihi boyuca alisageldigimiz ya da yadirgasak bile en azindan tanik oldugumuz iliski kurma bicimlerinin -en marjinallerinin bile- topuna meydan okuyan cilgin bir ask hikayesidir.. filmdeki asil ustalik boyle cilgin bir iliskiyi kurgulamak degil, bu cilginligi son derece dogal bir sekilde sunabilmektir.. toplum tarafindan fazlasiyla yadirganan, hatta psikopatca karsilanan bu iliskinin taraflari isteri krizi gecirmez, depresyona girmez, savunmaya gecmez, insanlardan kacmaz, iliskiyi gizlemez vs..vs.. bu dogal sunum karsisinda; tasavvur bile edemeyecegimiz boylesi bir iliskiyi nasil yani falan demeden tum dogalligi ile kabulleniyoruz izlerken.. hal boyle olunca da; verili iliski bicimlerini sorgulayip " neden olmasin ki, insanin dogasina aykiri mi sanki" diyebiliyoruz (ya da ben dedim en azindan)son derece ince ve koparan diyaloglarin yanisira bazi sahnelerdeki kucuk ayrintilar da gercekten muhtesem olmus.. film boyunca cat stevens dinlemek de cabasi..
(burali - 7 Kasım 2004 01:00)
sinema ekranina tasinmis belkide en huzunlu, en gercekci, en etkileyici ask hikayesi. herseyden ve herkesden sikilmis, yasamayi bilmeyen surekli olmeyi planlayan genc harold ile seksenine merdiven dayamis ama hayat dolu maude'nin hikayesidir bu. herseyden once mucizeler inanmayan bir nesli herseyin bir mucize olduguna inandirabilmis bir filmdir. sinemayi spielberg in kesfettigini dusunen nesli cok etkileyememis olsada film nerdeyse 30 yil once cekilmis olmasina ragmen, bu nesli ve bu nesli hayata bakis acisini bir cok guncel filmden daha derin bir cekilde kavramistir. filmde harold'in "i have never lived but i have died many times"(hic yasamadim ama bir cok kez oldum) cumlesi yasadigimiz prozac toplumunu belki en iyi ozetleyen soz obegidir. filmde maude'in harold a soyledigi gibi; insanlarin farkli olduklarini bilmelerine ragmen kendilerini ozel davranilmasini izin vermediklerinden, baska bir deyisle kendi farkliliklarini kabullenip bunu gostermek yerine herkes gibi olmaya calismalarindan huzun doludur dunya aslinda.izlenmeli, izletilmeli, tekrar tekrar yine izlenmeli...
(eternity4ever - 9 Şubat 2005 13:23)
Yorum Kaynak Link : harold and maude