bu zât-ı muhteremin ismi ne “asghar“ diye yazılır, ne de “asker” diye okunur.
doğrusu güzel türkçemiz ile “asgâr ferhâdî” diye yazılır ve okunur. diğerleri bu sesleri karşılamaya kifâyeti olmayan avrupa alfabelerinin uydurmasıdır.

ve fakat anadolu'nun kimi yörelerinde bu isimden devşirilmiş "asker" ismine de rastlanır, ancak bu kültürel alışverişin konumuzla pek alâkası yok.

değerli asgâr ferhâdî, daad bursu ile bir müddet berlin’de kalacak ve çalışacakmış. refikası ve 2 kerimesi ile berlin’i teşrif etmişler bile...

işte büyük ülke, zengin memleket, avrupalı olmak işte böyle bir şey. bastırıyorsun parayı, gösteriyorsun hürmeti, dünyanın bütün büyük sinemacılarını, tiyatrocularını, romancılarını, ressamlarını, müzisyenlerini ülkene davet ediyorsun… gerisi, yâni bizim türkiye cumhuriyeti’ninkiler lâf-i güzâf!

öyle sürüyle asker beslemekle, her yıl tonlarca, kamyon kamyon silah almakla bir halt olamazsın. kültürün, medeniyetin yoksa, çin gibi, hindistan gibi kuru insan kalabalığı bir memleket olursun.

şimdi kimse bana “sen koskoca çin medeniyeti’ni, koskoca hindistan medeniyeti’ni bir kalemde silemezsin, kardeşş!” demesin. ben onu demiyorum, asabiyim şu anda, siz tefekküre durun, sonra konuşalım, ben biraz sakinleşince…

(matrakcinasuh - 30 Haziran 2011 12:59)

muhsin makhmalbaf, abbas kierostiami, majid majidi, bahman ghobadi, cafer penahi gibi efsanelerden bihaber kişilerce hakkında iran sinemasını yükselişe geçirten kişi olarak lanse ediliyor.
farhadi, 90'lardan beri zaten yükselişte olan iran sinemasını zirveye taşımıştır. olay bundan ibaretttir.

(kafkaesque - 6 Eylül 2012 02:44)

ödül konuşmalarındaki söylenenler aslında filmlerinde bir özetidir,taşıdıkları maneviyatının bir göstergesidir.bazı ödül alanlar,teşekkürler den ibaret konuşmalar yaparken,bazıları yıllarca bu konuşma için hazır metinlerinin olduğunu söylerken ve bireysel kariyerinin muhasabesini yaparken asghar farhadi nin konuşması bireysellikten uzak,bize yakın ve bulunduğu coğrafyadan ötürü günümüz sıcak gündeminden uzaklaşamayarak insan yaşamı kaygısı taşıması ödül kadar önemli olup, sinemadan,ödülden daha önemli olanın barış olduğu vurgusudur.

84. oscar ödül töreni a separation un yönetmeni asghar farhadi nin ödül konuşması;

"bizler önemli bir ödül aldığımız için mutlu değiliz,yada film yaptığımız için yada filmciler olarak mutlu değiliz.bir taraftan savaş çağrıları yapılırken,yabancılaştırma olurken,siyasetçiler birbirleriyle kavga ederken ve iran ülkesinin ismiyle müstesna kültürü unutulmuşken bu ödülü kazanmış olmak adımızı duyurabilmek bizi çok mutlu ediyor.siyasetin ağır baskısı altında kaybolmakta olan bu değerlerimizi hatırlama şansına sahip olduğumuz için çok mutluyum.ülkemin halkı,tüm halklara tüm medeniyetlere bütün insanlara saygı duyar ve düşmanlığa tamamen karşıdır"

(a little boy must suffer - 27 Şubat 2012 19:11)

gecenin şimdiye kadarki en iyi konuşmasını yapmıştır. "iran sevgi dolu insanlardan oluşur" diyerek bitirdi, beni de bitirdi. nuri bilge ceylanı anımsattı ama onu aştı, altın küreyi kaptı.

(kafkaesque - 16 Ocak 2012 04:37)

en iyi yabancı film oscarı'nı alırken yaptığı konuşma sırasında ağladığımı söylemeliyim. neden bilmiyorum. o an gözüme abim gibi göründü.

(filibeli felipe - 27 Şubat 2012 17:13)

muhteşem kurgu insanı. filmlerinde tek bir gereksiz sahne yok. tek bir gereksiz saniye yok. her bakış, her adım, her kamera dönüşü hikayenin bütününe hizmet ediyor. hani bunu böyle durup düşündükçe vay anasını sayın seyirciler diyorum.

bir de filmleri böyle büyük felaketler, kıyımlar gibi can yakıcı meseleleri konu edinmeden çok temel ahlaki sorular üzerine dönen filmler genelde. yani büyük meselelerin ekmeğini yemeden çok basit, gündelik meseleleri çok sade ama çok derin işliyor. filmlerinden sonra en az iki günüm filmdeki karakterlerle içimden diyalog halinde geçiyor. hatta ben de hikayelerin bir parçası oluveriyorum.

sinemadan anlamam. tematik izlemeler yapmam lakin asghar farhadi ile bunu bozucam gibi duruyor. artık deli divane takipçisiyim. iki filmi var henüz, daha yolun çok başında ama çok sağlam bir yeri var şimdiden yedinci sanatta.

edip: hitman 7 sağolsun uyardı, 5 filmi varmış farhadi'nin. öbürlerini de izleyeyim madem.

(gabircik - 1 Haziran 2012 15:20)

asghar farhadi diyor ki ödülü kazandıktan sonra yaptığı konuşmasında ; "evet, belki anlattığımız hikaye tüm iran'ı içermiyor, onu kucaklamıyor, ama bugün iran orta sınıfının hikayesi böyledir, biz siz ekranının karşısına geçtiğinizde sandalyenizi bir o tarafa, bir bu tarafa sürüklemedik, sadece sizin gözünüz olmak istedik."

belki taraf tutmuyor ama "doğru"nun eleştrisnii muazzam yapıyor. dünya'da genelgeçer bir doğru yoktur, kanun vardır, hipotez vardır. doğru, gerçekle çatıştığı zaman paramparça olur, yön değiştirir, süblimleşir, tahtarevan'a biner. o yüzden vicdani bir önermeyi bu doğru diye "ana fikir" olarak sürmenin de bir anlamı yoktur. bu tekniği yüzünden farhadi sinemasını yön verici akım olarak görüyorum.

(reddediyorum - 17 Haziran 2012 18:00)

uzerine daha sonra uzun uzun yazacagim elbet; ama simdilik o'nun sinemasinin girift yapisini, insancil -ahlakcilik pesinde kosmayan- bakisini ve sade dilini yine kendisinin asagidaki sozleriyle ucundan da olsa tahayyulumuze sigdirabilmek mumkun sanirim:

"i feel it's important to talk about the complex issues affecting us. i think it's insulting to an audience to make them sit and watch a film and then give them a message in one sentence ..

.. classical tragedy was the war between good and evil. we wanted evil to be defeated and good to be victorious. but the battle in modern tragedy is between good and good. and no matter which side wins, we'll still be heartbroken."

farhadi iran sinemasi yapmiyor. insan'i merkezine alarak yerel'den kalkip evrensel bir sinemaya uzaniyor aslinda. o'nun bir nevi kulturel cesitlilik mantari oldugunu dusunen -ve tabiatiyla bati sinema hayatindaki kaliciligini da gecici bir hevesten ibaret sayan- oryantalist bunyelerin gozune soka soka yapiyor ustelik bunu. her filminde biraz daha buyuyerek, biraz daha buyuleyerek.. farhadi, ozellikle a separation ve about elly ile birlikte, gozumuzun pasini silecek yeni bir auteur sinemasinin dogusunu mujdeliyor bize.

ne yalan soyleyeyim, (su diyecegimi makro-milliyetciligin -ya da ummetciligin- kiyici korlugunden sakinarak dusunun) bu cografyadan cikan birinin tolstoy'yla ayni dili konusabilmesi, insanin zayifligini ve cikmazlarini bir dostoyevski kadar incelikli isleyebilmesi, perdeye dokebilmesi, insanlik adina bir hayli (u)mutlandiriyor beni..

devami gelecek, biliyorum..

(ziki tutan kamyoncu - 26 Nisan 2012 03:33)

elly hakkında ve bir ayrılık filmlerini izledim henüz. izleyin asgar farhadi filmlerini. hani o aradığınız ve bulamadığınız, böyle bir etki bırakacak, insanlara anlatamadığınız ama içinizde yaşadığınız filmler varya işte o filmler farhadi'nin filmleri oluyor.

(dusumdenkalan - 18 Haziran 2014 23:59)

insanların karanlık saklı taraflarını, egolarını, korkularını içsel çelişkilerini bencilliklerini sırlarını kısaca insana dair her şeyi filmlerinde anlatıyor. farhadi filmlerinde temel öge tüm karakterlere hak vermeniz suç yok suçlu yok... herkes bir şekilde kendince haklı. codayi-i nadir ez simin yanında darbareye elly'de bu minvalde bir film farhadi'yi ve insanı keşfe devam...

(mimiko - 1 Mart 2012 00:22)

about elly ve nader and simin, a separation filmleriyle favori yönetmenlerimden biri olmuş yönetmen.

(burock87 - 14 Temmuz 2011 22:34)

2011 yılının dünya sineması adına farklı bir yerde olmasını tek başına sağlayacak bu adama da overrated denilerek ekşicilik felsefesi çıtasını artık ulaşılmaz bir noktaya çıkarmış durumdadır sayesinde. tebrikler asghar farhadi.

(arsizca yaladim leopari - 6 Eylül 2012 02:39)

yeni filmi için yaptığı oyuncu seçimi ırkçı yarrolara dert olmuş.

sanane yarrağım? alan memnun, satan memnun.

edit : yarronun biri burada "yeni filmi için marion cotillard'ı seçmiş yea. nasıl olur yea. koskoca cotillard elin iran'lısıyla nasıl film çekebilir yea? sen kimsin marion cotillard'ı seçiyorsun?" minvalinde bir entry yazıp sonradan silince böyle oldu. evet.

(petrol kalemi - 6 Eylül 2012 02:39)

okkalı bir mektup ile 2017 oscar'ı boykot ettiğini açıklayan senarist ve yönetmen. son filmi 'satıcı' 2 dalda aday olmuştu. kendisine olan saygı ve hayranlığım bir kat daha arttı. mektup ise aşağıda

http://www.otekisinema.com/…-farhadiden-mektup-var/

(bakkalimbenerdalbakkal - 30 Ocak 2017 18:17)

dünyadaki en önemli film ödüllerini toplayan ayrılık’ın yönetmeni ashgar ferhadi onuruna ülkesi iran'da bir tören yapılmasına izin verilmedi.

http://bianet.org/…4-oscarli-yonetmene-toren-yasagi

(berci kristin - 14 Mart 2012 17:31)

asghar farhadi filmlerinde, muzik faktorune basvurulmaz. bir filme etkileyicilik kazandiran sey film akarken backroundda calan muziktir. fakat asghar farhadi bunu muzik kullanmadan basarir. asghar farhadi uluslarasi film odullerinde basarisini kanitlamis, kendine tarz rahatligi ve kubrick filmlerinde rastlayacagimiz turden titizligiyle gelmis gecmis en ozgun yonetmenlerden bir tanesidir.

(feiko - 9 Şubat 2013 16:59)

evvela:

aşgar değil asgar diye okunur.

asgar, elif-sad-ğayn-re ile yazılır. farsça konuşuluyorsa e" ye yakın bir "a" ile söylenir. türkçe konuşuyorsak zaten bize yabancı değil, asgar diye okumaktayız. arapçadır. en küçük miktar, en küçük insan anlamına gelir.

aşgar ferhadi başlığına yönlendirilmeye çalışılmış sanırım. yapmayın. muhsin namcu başlığını örnek alın. o doğru mesela.

bunu geçersek.

abinin önemli bir yönetmen olduğu derbare-i elly' den belliydi. iranlılar da ruslar gibi, kötü filmleri yok. bir de böyle adamlar çıkıyor işte arada. darısı başımıza.

(uyuyan adam - 15 Mart 2012 20:05)

oscar töreninde yaptığı konuşmayla adamın dibi olduğunu ispatlamış yönetmen. tebrikler üstat.

(hayybinkunduz - 27 Şubat 2012 04:14)

1972 doğumlu iranlı film yönetmeni.

(isikokunem - 9 Şubat 2011 11:39)

bu seneki altın ayı'yı kucaklayan iranlı yönetmen.iran'ın sinema konusunda ne kadar kalbur üstü olduğunu bir kez daha ispatladı.

(dolaysiztumlec - 19 Şubat 2011 23:08)