ne kadar yargılanırsa yargılansın sonuç değişmeyeceğine göre gereksiz bir istektir.

(aynali - 18 Mart 2005 15:31)

iplerin bir türlü kendi elimizde olmamasının bir göstergesidir...
sağa sola şirin görünmek ve bizi kabul etmemek için ne yapacağını şaşırmış bir avrupa birliğine yaranabilmek uğruna 30.000 türk gencinin katli ile yargılanan bir adama üç gün sonra ne paye takılacağı muammadır...
bunlar uzun süredir hazırlanan bir tablonun, başka bir bakışla 1000 parçalı bir yapbozun yerini bulmasına çalışılan son sıralardaki parçalarıdır... tablo tamamlandığında, emin olun, yine değişen bir şey olmayacak, bu kez de "kıbrıs'ı romulanlılara verin", "tüm doğu ve güneydoğu'yu tarzonislilere verin" gibi istekler gelecektir...

(bigbrother - 18 Mart 2005 16:20)

tarih okuyan ve tarihin bir tekerrürden ibaret olduğunu idrak etmiş bünyelerin şaşırmadığı durumdur. gerekçesi teknik, hukuki usul durumlarından dolayı da olsa, süreç gayet normaldir. güçlü devlet olduğunuz zaman istediğinizi kendi kanunlarınıza göre özgürce yargılayabilirsiniz. konuyla ilgili örnek merak edenler, bir yerlerden araştırıp abdülhamit'e bombalı suikast düzenleyen ama başarılı olamayan (yanılmıyorsam hollandalı) vatandaşın akibetini okuyabilirler. devletin güçlü olduğu zamanlarla ilgili bir örnek olarak da ii.mahmut zamanında mısır taraflarında ortaya çıkan ve ne gariptir ki yine apo lakabıyla ünlenen bir isyancının akibeti de emrinize amadedir. murat bardakçı, her iki örneği de anlatmıştı, apo'nun yakalandığı günlerde, gazetesindeki köşesinde. araştırmaya meraklı arkadaşlar okuyup ibret alabilir

(elinherifi - 18 Mart 2005 16:39)

avrupa birliginin, sözde insan hakları ihlali ve demokrasinin dogru islememesi gerekcesi ile aihm nin arkasına saklanarak türkiye cumhuriyetinden yeniden gözden gecirmesini talep ettigi dava. mevcut hükümetin onayı ile bu talebin yerine getirilmesi durumda yeni bir yargılama sonunda vuku bulacak sonucun ülke dahilindeki etkileri ve olası karmasaların hesabınıda aihm verirmi orası sahibeli lakin yetkili kisilerin bir karara varmadan önce iyi düsnmelerini mecburi kılan hassas bir mevzu oldugu süphe götürmez.

(fiddler - 6 Nisan 2005 23:32)

(bkz: aihm nin big bang in bastan alinmasini istemesi)
(ara: la havle)

(mca - 6 Nisan 2005 23:53)

aihmnin, turkiye cumhuriyetinin abdullah ocalanin tutuklanma ve yargilanma surecindeki bazi usul yanlislarina ithafen ve "yargilanmanin yinelenmesi" istemi ile acilan davaya iliskin sonuc.

netice itibari ile aihm abdullah ocalanin aldigi cezaya itiraz etmis degil, yargilanma usullerine itiraz etmis durumda, kendileri de bal gibi biliyorlar ki yeniden yargilama sonucu omur boyu agir hapis cezasi disinda bir ceza alacak degil dolayisi ile sahsen beni harcanan emek ve para disinda rahatsiz etmeyen bir istek.

ote yandan, gonullu bir sekilde imza atilan ve "kendi ic hukukumun uzerinde oldugunu kabul ediyorum" sarti kabul edilen bir antlasmanin dogal sonucuna "her bokumuza karisiyorlar" seklinde itiraz etmek nedir onu cozebilmis degilim.

dilegim, insanlarin sapla samani birbirine karistirmamasi, abdullah ocalanin da hakettigi bicimde can verdigi ana dek toplumdan soyutlanmasi, hapiste kalmasidir.

(guru - 6 Nisan 2005 23:57)

avrupa insan haklari mahkemesi'nin terörist basi hakkinda asla veremeyecegi karar.

çünkü aihm'in yargilama ve karar verme yetkisi ancak iki esas üzerine kuruludur:

1- avrupa insan haklari sözlesmesi'nin ihlâl edilip edilmedigini tespit etmek.
2- ihlâl söz konusuysa, dilerse bir tazminatin ödenmesine hükmetmek. (bu da bir ceza degildir; tazminattir.)

dolayisiyla, aihm, asla "filanca kisi yeniden yargilanmalidir" diye bir karar vermez ve veremez. bu vaki degildir ve olmayacaktir. he, bizim medyamiz ve kamuoyumuz durumu bu sekilde algilayacaktir; o ayri bir mesele.

ancak aihm'in verecegi karar en fazla su olacaktir:

"türkiye cumhuriyeti abdullah öcalan'in yargilanmasinda su su konulari eksik birakmistir. bu sebeple, avrupa insan haklari sözlesmesi'nin 6. maddesi olan adil yargilanma hakki ihlâl edilmistir. bu sebeple, su kadar tazminat ödenmelidir."

bakiniz, isterseniz böyle bir karar çikarsa gidip orijinal karari www.coe.int adresinden bulup okuyunuz. karar aleyhimize çikarsa da hüküm cümlesi bu sekilde olacaktir. asla, "yeniden yargilanmasi gerekir" gibi bir ifade yer almaz. çünkü aihm, avrupa insan haklari sözlesmesi'nin ihlâl edilip edilmedigini tespitle yetinir.
niçin? çünkü türkiye bu sözlesmeye seneler seneler önce imza atmistir ve ihlâl etmemekle yükümlüdür.

terörist basi apo'nun bu mahkeme önünde hakli çikmasinda ise kesinlikle bizim yargi makamlarimizin veya yetkili baska mercilerin basit usulî hukuk hatalari yapmasi yatacaktir. mesela, gözalti süresi bittigi halde savcidan yazili izin almamak gibi. bu gibi hususlari atlayip, apo'nun yargilanmasi esnasinda prof. bahri öztürk hocanin, "sunlari lütfen yapin yoksa aihm'de mahkum oluruz" diye yirtindigi basit usulî hususlari yerine getirmez isek, böylesi durumlarla hep karsilasiriz.

ayrica, türkiye'nin bugüne kadar mahkum oldugu diger konularda da genelde hep basit usulî eksiklikler söz konusu olmustur. o basit hukukî konulari yetkili makamlar atlamasa idi, birçok davada türkiye davalari kazanirdi.

bir parantez daha açalim ki, sanildigi gibi aihm'de en çok mahkum olan ülke türkiye degildir: ingiltere, rusya, italya gibi örnekler çok daha önümüzde kosturmaktadir.

simdi gelelim apo'nun yeniden yargilanmasina: yukarida özetledigimiz gibi, avrupa insan haklari mahkemesi, "apo yeniden yargilanmalidir" demeyecektir. sadece bir durum tespiti yapacaktir.

peki terörist basi'nin yeniden yargilanma ihtimali var midir? dikkat buyurunuz, yukarida da asla yok demedim. evet, vardir. ancak bu durum aihm'in kararindan degil, türkiye'nin kendi iç hukukundan kaynaklanacaktir. yani, yeniden yargilanip yargilanmayacagina da, türkiye cumhuriyeti anayasasi ve ceza muhakemesi usulü kanunu çerçevesinde, türkiye cumhuriyeti devletinin yargi makamlari karar verecektir.

türkiye devletinin yargi makamlari, yeniden yargilanmasina karar verirse de, bu kez usulî hatalar yapilmaz, bir daha yargilanir ve kesin biçimde yeniden mahkum olur. leyla zana örnegi asla söz konusu olamaz. çünkü apo kesin biçimde silahli bir örgütün lideridir, teröristtir. cezasi da bellidir.

bu bilgileri aktarmamin sebebi, aihm savunuculugu degil, medyanin tantanalarini kolay yorumlamanizi saglamaktir.

son bir not: zannedildiginin çok aksine, aihm'in avrupa birligi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadir. aihm, türkiye'nin de, rusya'nin da, gürcistan'in da zaten üyesi oldugu, türkiye'nin fî tarihinden beri üyesi oldugu avrupa konseyi'ne (council of europe) ait bir kurumdur. avrupa konseyi basli basina bagimsiz bir uluslararasi örgüt olup, avrupa birligi ve yine medyamizin yanlis bir sekilde avrupa konseyi olarak andigi avrupa birligi konseyi (european council) ile alâkasiz ve bagimsizdir.

(letter soul - 14 Nisan 2005 00:19)

su andaki yasalarla gerçeklesmesi olanaksiz durum... zira, son yapilan degisiklikle türkiye yeniden yargilamayi iç hukukuna aldi, ancak bunun gerçeklesebilmesi için basvurunun düzenlemenin kabulünden sonra yapilmasi gerekir. öcalan'in basvurusu da bu tarihten önce oldugu için yeniden yargilama uzak görünüyor. zaten bu madde de apo'nun yeniden yargilanmasinin önüne geçmek için kondu.
bu arada; ez kaza gerçeklesirse, zaten tehlikeli bir biçimde yükselen milliyetçilik dalgasini daha da tetikleyecek bir gelisme olur ki, olacaklari simdiden tahmin etmek çok güçtür...

(medyamaymunu - 14 Nisan 2005 03:57)

basi sikistiginda “haklarim ihlal ediliyor..tum ic hukuk yollarini tukettim nafile..ne olur bir de sen el at su ise” diye feryat figan aihm’in kapisini çalanlarin, isine gelmeyince nasil da kivirtmaya basladigini gosterecek olan karardir..daha aciklanmamistir ama assagi yukari bellidir.. peki daha once turkiye hic adil yargilanma hakkini iceren 6. maddeyi ihlalden suclu bulunmadi mi..bulunmaz olur mu..cok ornegi var...ve biz turkiye’nin suclu bulundugu her davada “bravo aihm’e..yine turkiye’ye hukuk dersi verdi..helal olsun” demedik mi...dedik...peki konu ocalan olunca aihm icin uretilen bu komplo teorileri niye..klisedir, geyiktir ama soyle bir ilke vardir:kanun onunde herkes esittir..her kim olursa olsun, götlegin, itin, serefsizin teki olursa olsun sana bana ona uygulanan kurallar onun icinde gecerlidir..aihm kararlarini ahmete, mehmete, abdullaha gore sanildigi gibi keyfi vermiyor..vermemeli
daha karar aciklanmadi..gerekcelerini bilmiyoruz..ama apo yargilanirken basbas “usulune uygun yapin su isi basimiza is acmayin” diyenler dinlenseydi boyle tutusurmuydu bir taraflarimiz...

donelim hassas konumuza.. aihm ocalan icin yeniden yargilayacaksiniz bu herifi gibi bir dayatmada bulunmaz..bulunamaz..adil yargilamadiniz, sozlesmeyi ihlal ettiniz diyebilir en fazla...

diyelim boyle gelisti..bakalim neler olabilir...

simdi asil dananin kuyrugunun koptugu yere geliyoruz.. ceza muhakemeleri usulü kanununun (nnununun) 327. maddesine bir göz atalim..ki bizi asil ilgilendiren madde bu olacaktir..supriz geliyor... ta ta taaa...
“ceza hükmünün, insan haklarini ve ana hürriyetleri
korumaya dair sözlesmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiginin, avrupa
insan haklari mahkemesinin kesinlesmis karariyla tespit edilmis olmasi. bu halde,
muhakemenin iadesi, avrupa insan haklari mahkemesi kararinin kesinlestigi tarihten
itibaren bir yil içinde istenebilir. "

yani..
yanisi su: aihm’in ihlal kararlari yeniden yargilanma sebebi olabilir..
yanisi su: aihm evet siz ocalan’i adil yargilamadiniz dedigi takdirde ocalan avukatlari bu maddeye dayanarak yeniden yargilanma talep edebileceklerdir

ama durun... yine bitmedi..bizim akilli insanimiz bunu da dusunmus... ^* ceza muhakemeleri kanununun birkaç satir altina, bu hükmün filanca tarihten önceki basvurulara geçerli olmayacagi ekleyivermis.
nasil bir tesadüfse bu tarihler ocalana pek bir uyuyor..ne ilginc degil mi...
yani..yani bir yeniden yargilanma söz konusu normalde olamaz.
yani ne: tamam ben aihm’in ihlal kararlarini yeniden yargilanma sebebi yaparim ama ocalan buna dahil degil..
ne guzel degil mi..
yani ne: yok abicim ben yargilamam bu ocalan’i

ama durun daha bitmedi...tamam sen yargilamadin ocalan’i yeniden..madalya mi verecekler sana..hayir efenim..ocalan’in avukatlari bu seferde “neyin nesi oluyor bu tarihler yoksa benim bir hakkim daha mi ihlal ediliyor” diye basvurmaz mi aihm’e..hem de oyle bir basvurur ki...

ama durun daha bitmedi...

(alyoop - 14 Nisan 2005 13:00)

oncelikle;
(bkz: bok yediginden basi agrimak)

gerceklesmesi halinde dunyanin en iyi korunan teroristinin hayatinin bundan sonrasini etkilemeyecek, ama teror yuzunden aci cekmis turk insaninin onurunda tamiri mumkun olmayacak bir yara birakacak istek.

bu teroristin icinde bulundugu ama bulunmamasi gereken luks ve rahat icin;
(bkz: abdullah ocalan in yaptigi gorusmelere sinirlama)

ayrica;
(bkz: turkiyede sokakta abdullah ocalan tisortu giymek/#7270838)

(niketese - 14 Nisan 2005 13:31)