emile zolanin 1867'de yazdigi roman. konusu ciliz ve hasta kuzeni ile evlendirilen ve tekduze hayattan sikilmis bir kadin olan therese'in tembel ama yakisikli koylu laurent ile devam ettirdigi iliskisi yuzunden....

gerisi spoiler oluyor işte.

(anakha - 3 Mart 2002 23:02)

sucluluk duygusunun insani nasil yaktigini cok iyi anlatan bir romandir. emile zola oyle ayrintili ve atesli anlatir ki karakterlerin durumunu, bir acayip olmaya baslarsiniz okurken..ayrica kuzenin annesinin kitabin sonundaki zaferi etkileyicidir..

(wounded walker - 11 Haziran 2002 18:47)

en meshuru 1953'te marcel carne tarafindan olmak uzere birkac defa da filme cekilmistir.

(tramell - 11 Haziran 2002 18:57)

"... bir hafta boyunca orleans memurları başka birşey konuşmadılar; kendi içlerinden birinin boğulmuş olmasıyla övünüyorlardı..." ^* kanımca kitabın has cümlesidir.
(bkz: naturalizm)

(zalle - 14 Ağustos 2008 20:06)

--- spoiler ---

yaşlı kadının sonunu düşündüren kitap.

--- spoiler ---

(sumuklu fare - 16 Haziran 2009 15:22)

emile zola'nın 1867 yılında yazdığı, natüralist denemesinin ilki olan, okudukça boğazımı düğüm düğüm etmiş romanı. okumadan evvel kitabın kasvetini kaldırabilecek uygun bir psikolojide olmak gerekir. okuduktan sonra "keşke okumasaydım" mı yoksa "iyi ki okumuşum" mu demeliyim kestiremedim.

--- spoiler ---

madam bovary, anna karenina gibi kocasını aldatan kadın konulu romanlardan daha farklıdır kanımca. benim için kitapta anlaşılmaz olan, therese'in kocasını aldatmasına kadar olan kısmı yazarın okuyucuya bir güzel onaylatmasına karşın sonrasında bu günaha acıklı bir alayla yaklaşması, therese'i savunmaya kalkmayışıydı. zira kocası camille öyle sinir bozucu, gıcık, boğup atılası bir adamdı ki -zaten öyle de oldu ya- kadıncağızın yerden göğe kadar bu adamı aldatmaya hakkı vardı. sonra ne haltıma okuyucunun önünde iki paralık edildi emile zola'nın bileceği iş.
korkunç sonun, alaylı çöküşün kaçınılmazlığı, therese'in ve laurent'in içine düştükleri durumun karanlığı ve derinliği korkunçtur. okuyucu da bunu açıkça bilir.
karakterlerin durumu öyle fecileşir ki uçurumun dibine inerken önceleri acınması gereken therese'e karşı gaddarca bir tavır takınmaya zorlandığımı hissettim. sonlara doğru "yahu bir dakika" diyebilmiştim neyse ki! laurent bir alçak, bir insan müsveddesi olabilir; fakat therese başta bize böyle mi tanıtılmıştı diye düşünmeden edemedim. böyle bir ahlaki tutarsızlığın altında therese'in ezilmesini anlamsız buldum.

--- spoiler ---

(adladin - 22 Haziran 2009 15:17)

başrollerini simone signoret ve raf vallone'nin paylaştığı 1953 yapımı film aynı zamanda.

--- spoiler ---
romanın aksine film paris'te değil lyon'da geçiyor. olaylar ve karakterler de epeyce farklı romandan.örneğin; kitapta katilin therese ve laurent olduğundan kimse şüphelenmezken, filmde baş şüpheliler. bir diğer önemli farklılık ise laurent karakteri. kitapta beleşçi, aşkını sahiplenmeyen bir tipken filmde therese'dan boşanmasını istemiş, birlikte yeni bir hayat kurmayı teklif etmiş dürüst bir adam olmuştur. zaten raf vallone'nin kabul etmek için şartı, karakterin değişmesi imiş.

--- spoiler --

(jandi - 24 Mart 2011 21:57)

bastırılmış cinsel duyguları nedeniyle hastalıklı kocasını aldatan zalim.

(infatuated - 3 Nisan 2011 19:04)

bastırılmış duyguların ne kadar tehlikeli bir hale dönüşebileceğini kanıtlayan kitaptır.

--- spoiler ---
halası tarafından büyütülen, ve yine halasının oğlu zayıf ve hastalıklı camille ile evlenen therese raquin'in laurent'le yaptıkları, halasının onu yetiştirme biçimiyle doğrudan alakalıdır. annesinin cezayir'li kanını^** taşıyan therese; öyle soğuk ve çirkin bir çevrede, baskılı bir şekilde yetişmesi ve mutsuz evliliği sonucu, sonunda suçluluk duygusuyla delirmesine neden olacak hatalar yapar.
--- spoiler ---

(blueshifted - 21 Nisan 2011 17:23)

o kadar etkileyici bir dille yazılmış bir kitaptır ki, olaylara bir okuyucu olarak şahit olmamızı değil olayları hissederek içinde yer almamızı sağlamıştır emile zola.
kitabın her bölümünde insan psikolojisi derinlemesine analiz edilerek okuyucuya sunulmuş ve yazar üslubunu koruyarak kitabın sonuna doğru heyecanı zirveye çıkartmayı başarmıştır okuyucu adını. evet bu yorumun ardından yapabileceğim en taraflı ekleme, bayan raquin'in sonunun çok güzel olmuş olması ki okumamış arkadaşlar için buraya bir şey yazmayacağım.
ha bir de aşk için cinayet bile işleyebilecek birisi varsa yakınınızda mutlaka bu kitabı okusun önce.

(cuban pete - 26 Haziran 2011 21:26)

çok sevdiğim bi arkadaşım var, ben kendisine nane derim. bizim naneyle arkadaşlığımızın ilk yıllarında sık sık yaptığımız bir şeydi, taksimde bir bara gidip bir bira içip, okuduğumuz kitaplardan bahsetmek. bahsetmek desem de bahis yaptığımız şeyi anlatmakta fazlasıyla hafif kalıyor, spoiler filan demeden tüm önemli detayları, etkilendiğimiz her yeri anlatıyorduk. bu da o zamanlarda ikimizi de çok etkilemiş bir kitap.

bir kaç ay kadar önce, therese raquin'den bahsetmeye başladık yine, ondan sonra kendi gazımıza gelip gittik kitabı aldık, yani ben aldım. okuduğumda geçmişte aldığım zevkin yarısını bile alamadım, farklı bir yayınevinin farklı bir çevirisini mi aldım acaba diye kitap için bahaneler üretmeye başladım kendimce ama pek bi faydası olmadı, çok sevdiğim bir şeyi kaybetmiş gibi oldum.

(dumf - 2 Ağustos 2011 19:06)

hayatımda okuduğum en etkileyici kitaplardan biridir.

-s!-
kitabı okuyupta o boyuna atılan canhıraş ısırığı hissetmemiş olanımız var mıdır?
-s!-

(there it begins - 22 Haziran 2012 12:00)

okuduğum en etkileyici, sarsıcı kitaplardan biri. varlık yayınları'nın samih tiryakioğlu çevirisini okudum. kitap son derece özensiz bir şekilde basılmış. hemen her çeşit hataya rastlıyorsunuz okurken, mutlaka ciddi anlamda gözden geçirilmesi lazım. ancak tiryakioğlu'nun çevirisini de gerçekten çok beğendim. harika bir iş çıkarmış, ders niteliğinde bir çeviri diyebilirim.

(arachnid - 24 Aralık 2012 18:25)

lise yıllarında okuduğum, etkisinden bir süre kurtulamadığım kitap. natüralizm akımındandı yanılmıyorsam. haliyle her türlü bunalım, tutku, nefret tüm çıplaklığıyla yansıtıldığı için yer yer rahatsız ediciydi. madame raquin gözümde oldukça sert, disiplinli, somurtkan, ciddi ve sevimsiz biri olarak canlanmıştı. laurent ise camille'in hem fiziksel hem de duygusal olarak zıttı gibiydi. laurent ne kadar uzun boylu, iri, canlı ise camille de o denli kısa, çelimsiz, minyon ve zayıf mizaçlıydı. therese'imiz ise önceki entrylerde belirtildiği üzere bastırılmış cinselliğinin esiri olmuş, kendini güçlü sanan ama aslında zayıf karakterli biriydi. 2013 yılında kitabın filmi gösterime girecekmiş. bir filmi izlemeden olumlu ya da olumsuz yorum yapmak hiç huyum değildir ama madame raquin için jessica lange^*'ın, therese raquin içinse elizabeth olsen^*'ın seçilmiş olması kafamda olumsuz bir önyargı oluşturmadı değil. camille'i tom felton^*'ın oynayacak olması ise biraz 'eh' dedirtti. neyse, izleyip göreceğiz.

(charlotte light and dark - 24 Aralık 2012 18:37)

naturalizm'in en net işlendiği emile zola kitabı. kendi adıma ne kitaptaki olay örgüsünü, ne kitabın konusunu beğendim. 1867'de yazılmış, bir kadının bbunalımlarını anlatıyor. sırf bu iki unsur yüzünden bile kitaba başlarken de beğenmeyeceğimi biliyordum ama naturalizm'in ne olduğunu daha detaylı görmek için okumuştum. ben kitapta naturalizm adına yalnızca çevre koşullarının kişinin iç dünyasına etkilerini, ağır ama etkileyici bunalım tasvirlerini ve soyaçekimi yakalayabilmiştim. kitabı bitirip internetten araştırınca insan ne çok naturalist imgeler kaçırdığını fark ediyor.

kitabın bu yıl filmi çekilecekmiş. mary kate ve ashley olsen'ın kız kardeşleri elizabeth olsen, therese raquin'i oynayacakmış. mary kate ve ashley adlı şirinlik abidelerinden bir tane daha, hem de daha genç bir tane daha olduğunu az önce öğrenmeme de yardımcı oldu.

(little black dress - 27 Mayıs 2013 13:51)

bu kitabı ilkokulu bitirdiğim zaman okumuştum, okudugum sırada o kadar dünyadan bihaberdim ki, yazarın adıyla kitabın adını bile ayırt edememiştim kapağa bakıp. bugün tablolara bakıp, insan yüzlerinden ürküyorsam bunda therese ile laurent'ın, camille'ın tablosuna bakarak onları gözlediklerini düşünmelerinin etkisi çoktur. o zamanlar ne akımlardan haberim var, ne popüler yazarlardan; birinin evinde görüp okumak için almıştım. yıllar sonra emile zola'nın kim oldugunu öğrenip yeniden okudumda ise o yıllarda etkilenmeme hiç şaşırmadım, böyle gercek bir anlatım, böyle çarpıcı bir kitap yoktu çünkü.

(zerrin egeliler vs heather brooke - 10 Eylül 2013 15:13)

emile zola'nın ilk okuduğum ve hala en sevdiğim kitabıdır. üstünden yıllar geçmesine rağmen, anlatılan kadının karakter analizini, tutkusunu hala hissediyor ve hatırlıyorum.

(kedi mamasinda kayboldum - 10 Mayıs 2015 03:01)

doğru dürüst yayınevlerinden tanıdık ve bildik çevirmenlerden okunursa edebiyatının tadına varılacak emile zola eseri.

malum yayınevlerinden almayın.

(ahmetfirat - 21 Haziran 2014 21:14)

beyazperde için in secret adlı 2013 uyarlaması da olan romandır.

(uzunada1969 - 13 Kasım 2014 12:46)

1953 yapımı marcel carné uyarlaması taş gibidir.

(noksan - 4 Haziran 2013 01:22)