Ödüller :
Les invisibles(2012)(7,5-407)
Plan B(2010)(6,9-3627)
No Night Is Too Long(2002)(6,9-2239)
Presque rien(2000)(6,7-4619)
Come non detto(2012)(6,7-1097)
Wild Side(2004)(6,5-926)
Le dernier jour(2004)(6,1-987)
Plein sud(2009)(6,0-547)
Unconditional(2012)(5,5-654)
Eden's Curve(2003)(5,3-373)
Cannes Film Festivali : "Kodak Short Film Award"
et quand bien même tu m'aimerais encore j'me passerai aussi bien de ton désaccord c'est l' mêm' dilemme entre l'âme et le corps comme un arrièr' goût de never more lautréamont les chants d' maldoror tu n'aimes pas moi j'adore et quand bien même tu m' pass' rais sur le corps je ne me sens plus de faire aucun effort c'est l' théorème de tous les anticorps un problèm' de rejet ou d'accord lautréamont les chants d' maldoror tu n'aimes pas moi j'adore et quand bien même je me lève aux aurores et je fais les cents pas dans le corridor les chrysanthèmes sont des fleurs pour les corps refroidis ça t' va bien quand tu dors lautréamont les chants d' maldoror tu n'aimes pas moi j'adore et quand bien même tout se voile dehors je me guiderai sur l'étoile du nord rompre les chaînes sans souci de son sort s'éloigner des regrets et remords lautréamont les chants d' maldoror tu n'aimes pas moi j'adore et quand bien même tu m'aimerais encore j'me passerai aussi bien de ton désaccord c'est l' mêm' dilemme entre l'âme et le corps comme un arrièr' goût de never more lautréamont les chants d' maldoror tu n'aimes pas moi j'adore
(insensitive - 11 Nisan 2008 10:51)
(bkz: comte de lautreamont)(bkz: les chants de maldoror)
(deepwonder - 21 Ağustos 2008 02:00)
jane birkin'in arabesque'deki canlı performansıyla insanın içini, (kişi ne kadar korunmaya çalışırsa çalışsın) apansız gamla dölleyen ezgi... bilinci paris sokaklarından beyrut'a taşıyan o yolculuk boyunca neler düşürmüyorki insanın aklına. bir keresinde sabaha karşıydı sanırım, içmekten bitap düşeyazarken apansız aklıma düştü o ses. beynimde şarkı, tonlamalarından, kemandaki içyıkan nağmelerine değin tüm ayrıntılarıyla zaten akıyordu. ama dinlemem gerekiyordu. gözlerimi kapayıp şarkıyla aynı yatakta aktığım an, tepeden tırnağa titrediğimi ve müziğin tanrısal kudretine içli ağıtlar yaktığımı anımsıyorum sadece.
(kezizer - 19 Mayıs 2009 01:33)
jane birkin'in sesinden duyarken, sanki dünya üzerindeki en güzel dört sözcük.
(cekambiyarim - 15 Mayıs 2010 18:27)
ne kadar etkileyici yazmaya çalışsam da kötü bir klişeye dönüşmekten kurtulmuyor aslında böyle şeyler. ama yine de anlatmayı deneyeceğim, çünkü benim için çok mühim: o zamanlar onbirinci paris'in göbeğindeki ve chat noir'in üstündeki, paris'in son kırk yılın en soğuk kışında hiçbir ısınma sistemi olmayan evimize, yani aslında sadece iki tane minicik odadan oluşan otuz iki metrekarelik alana beş kişi kadar sığınmıştık, üç hüzünlü kızkardeş ve ev arkadaşı ve ortanca kızkardeşin eşi olaraktan. o ev o kadar soğuktu ki, o kadar küçüktü ki ve o kadar parasızdık ki. sonra diğer iki kişi gitti biz kaldık üç kişi, ev arkadaşı, bayan c. ve ben. bir kış boyunca bayan c. ile aynı şeyleri sabahlara kadar bininci kez konuşup, aynı odada uyuyup uyanıp yemek yiyip çalışıp delirirken sürekli arabesque'i dinlerdik. bu şarkı o albümün en nadide parçasıydı bizim için kendimizden geçerdik keman ve darbukalı kısmında hafiften oynardık. lautréamont diyor bak deyip birbirimize bu keşfimizle salak salak mutlu olurduk. o zamanlar tüm bu rezilliklerden çok parlak hikayeler çıkacağına inanıyordum ben. şimdi benzer bir kendini altüst etmenin içinden geçerken bu olacak parlak şeyler konusunda daha mütereddidim açıkçası. kötü bir tekrar gibi oluyor her şey ya da feleğin çemberinden geçmiş bir pavyon şarkıcısının ağırlığı oluyor bazen üstümde, üstümüzde. bu şarkı yine de, yine benzer bir içimi dışıma çıkarma ve hasta gibi aynı şeyleri didikleme döneminden geçerken işte bugünlerde, yine de bana taze hissettiriyor kendimi. taze ve parlak olasılıklara açık. o yüzden mühim benim için. ne kadar kaçarsan kaç klişeden kurtulamamak fena ama, ne yapacaksın, hayatın cilvesi.
(ki - 19 Ağustos 2010 02:21)
jane birkin ’ in çıtı pıtı hali ile –öyle değildir ama olmalıdır velakin- bembeyaz bir yazlık elbise içinde söylediği –hissiyat budur-, güzel fransız şarkısı..bir kadın, “o” adam’a söyler kelimelerini..-hissiyat gene budur, çünkü anlamını bilmiyorsunuzdur maalesef-.o adama söylerken beyazlı kadın bu şarkıyı, hele de denize yakınsanız siz, “o” nu daha bir özlersiniz. o iki kocaman kol sizi sarsındır, tek dileğiniz. ah keşke ! sevgili’nin mavi yakalı gömleğinin ucundan doğru hareket eden bir kelebek olmak istersiniz, o fotoğrafa dalıp. kelebek olup, onun omzuna konmak ve hiç ayrılmamak o omuzdan..
(kelebeklerinviziltisi - 22 Ağustos 2012 20:01)
gainsbourg şarkılarının yegane güzelliğinden nasibini alıp,arabesque de nasip almaktan çıkıp salt güzelliğe dönüşmüş.ah şarkı mı dedim pardon nasıl diyorlar chanson
(tigermilk - 15 Nisan 2004 00:17)
hepsi guzel olsa da, arabesque albumunde en siyrilan sarki.. insan canli performansinda jane birkin' in soldan saga kivrilarak oryantal dansina giris methodlarini sergilemesini unutamiyor... ya$lanmak serge gainsbourg' un sarkilarini boyle guzel, boyle mistik bir sekilde duzenlemekse, o kadar katlanilmayacak bir sey degil demek ki..
(erk - 14 Haziran 2004 15:43)
jane birkinin en gusel sarkılarından biri.
(whayss - 25 Ekim 2004 17:58)
arabesque'deki haliyle keman sayesinde hava boşluğuna düşmüş etkisi yaratan, içi hoş eden, hem ağlarım hem gülerim edalı şarkı.kimi zamanda içe bir kanca atıp çeken ha çeken. kanlı kanlı
(rasyonel kupaj 145 - 31 Aralık 2004 14:02)
sözlük "-se bile" kalıbıyla açıklasa da, türkçede en yakın yine de deyişinin derece yükseltenbien ile biraz daha güçlendirilmişine denk düşen söz öbeği.
(saldirgan kiraz - 31 Aralık 2004 14:12)
Yorum Kaynak Link : et quand bien meme