Süre                : 47 dakika
Çıkış Tarihi     : 24 Haziran 1998 Çarşamba, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Drama
Taglar             : peruk,Erkek çıplakları,Arap,Porno tiyatrosu,Aile tartışması
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Lancelot Films
Yönetmen       : Sébastien Lifshitz (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Stéphane Bouquet (IMDB)(ekşi),Sébastien Lifshitz (IMDB)(ekşi)

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:Kodak Short Film Award


  • "(bkz: comte de lautreamont)(bkz: les chants de maldoror)"
  • "jane birkin'in sesinden duyarken, sanki dünya üzerindeki en güzel dört sözcük."
  • "gainsbourg şarkılarının yegane güzelliğinden nasibini alıp,arabesque de nasip almaktan çıkıp salt güzelliğe dönüşmüş.ah şarkı mı dedim pardon nasıl diyorlar chanson"
  • "jane birkinin en gusel sarkılarından biri."
  • "arabesque'deki haliyle keman sayesinde hava boşluğuna düşmüş etkisi yaratan, içi hoş eden, hem ağlarım hem gülerim edalı şarkı.kimi zamanda içe bir kanca atıp çeken ha çeken. kanlı kanlı"
  • "sözlük "-se bile" kalıbıyla açıklasa da, türkçede en yakın yine de deyişinin derece yükseltenbien ile biraz daha güçlendirilmişine denk düşen söz öbeği."




Facebook Yorumları
  • comment image

    et quand bien même
    tu m'aimerais encore
    j'me passerai aussi bien de ton désaccord

    c'est l' mêm' dilemme
    entre l'âme et le corps
    comme un arrièr' goût de never more

    lautréamont les chants d' maldoror
    tu n'aimes pas moi j'adore

    et quand bien même
    tu m' pass' rais sur le corps
    je ne me sens plus de faire aucun effort
    c'est l' théorème
    de tous les anticorps
    un problèm' de rejet ou d'accord

    lautréamont les chants d' maldoror
    tu n'aimes pas moi j'adore

    et quand bien même
    je me lève aux aurores
    et je fais les cents pas dans le corridor
    les chrysanthèmes
    sont des fleurs pour les corps
    refroidis ça t' va bien quand tu dors

    lautréamont les chants d' maldoror
    tu n'aimes pas moi j'adore

    et quand bien même
    tout se voile dehors
    je me guiderai sur l'étoile du nord
    rompre les chaînes
    sans souci de son sort
    s'éloigner des regrets et remords

    lautréamont les chants d' maldoror
    tu n'aimes pas moi j'adore

    et quand bien même
    tu m'aimerais encore

    j'me passerai aussi bien de ton désaccord
    c'est l' mêm' dilemme
    entre l'âme et le corps
    comme un arrièr' goût de never more

    lautréamont les chants d' maldoror
    tu n'aimes pas moi j'adore


    (insensitive - 11 Nisan 2008 10:51)

  • comment image

    jane birkin'in arabesque'deki canlı performansıyla insanın içini, (kişi ne kadar korunmaya çalışırsa çalışsın) apansız gamla dölleyen ezgi...
    bilinci paris sokaklarından beyrut'a taşıyan o yolculuk boyunca neler düşürmüyorki insanın aklına.
    bir keresinde sabaha karşıydı sanırım, içmekten bitap düşeyazarken apansız aklıma düştü o ses.
    beynimde şarkı, tonlamalarından, kemandaki içyıkan nağmelerine değin tüm ayrıntılarıyla zaten akıyordu. ama dinlemem gerekiyordu.
    gözlerimi kapayıp şarkıyla aynı yatakta aktığım an, tepeden tırnağa titrediğimi ve müziğin tanrısal kudretine içli ağıtlar yaktığımı anımsıyorum sadece.


    (kezizer - 19 Mayıs 2009 01:33)

  • comment image

    ne kadar etkileyici yazmaya çalışsam da kötü bir klişeye dönüşmekten kurtulmuyor aslında böyle şeyler. ama yine de anlatmayı deneyeceğim, çünkü benim için çok mühim: o zamanlar onbirinci paris'in göbeğindeki ve chat noir'in üstündeki, paris'in son kırk yılın en soğuk kışında hiçbir ısınma sistemi olmayan evimize, yani aslında sadece iki tane minicik odadan oluşan otuz iki metrekarelik alana beş kişi kadar sığınmıştık, üç hüzünlü kızkardeş ve ev arkadaşı ve ortanca kızkardeşin eşi olaraktan. o ev o kadar soğuktu ki, o kadar küçüktü ki ve o kadar parasızdık ki. sonra diğer iki kişi gitti biz kaldık üç kişi, ev arkadaşı, bayan c. ve ben. bir kış boyunca bayan c. ile aynı şeyleri sabahlara kadar bininci kez konuşup, aynı odada uyuyup uyanıp yemek yiyip çalışıp delirirken sürekli arabesque'i dinlerdik. bu şarkı o albümün en nadide parçasıydı bizim için kendimizden geçerdik keman ve darbukalı kısmında hafiften oynardık. lautréamont diyor bak deyip birbirimize bu keşfimizle salak salak mutlu olurduk. o zamanlar tüm bu rezilliklerden çok parlak hikayeler çıkacağına inanıyordum ben. şimdi benzer bir kendini altüst etmenin içinden geçerken bu olacak parlak şeyler konusunda daha mütereddidim açıkçası. kötü bir tekrar gibi oluyor her şey ya da feleğin çemberinden geçmiş bir pavyon şarkıcısının ağırlığı oluyor bazen üstümde, üstümüzde. bu şarkı yine de, yine benzer bir içimi dışıma çıkarma ve hasta gibi aynı şeyleri didikleme döneminden geçerken işte bugünlerde, yine de bana taze hissettiriyor kendimi. taze ve parlak olasılıklara açık. o yüzden mühim benim için. ne kadar kaçarsan kaç klişeden kurtulamamak fena ama, ne yapacaksın, hayatın cilvesi.


    (ki - 19 Ağustos 2010 02:21)

  • comment image

    jane birkin ’ in çıtı pıtı hali ile –öyle değildir ama olmalıdır velakin- bembeyaz bir yazlık elbise içinde söylediği –hissiyat budur-,
    güzel fransız şarkısı..

    bir kadın, “o” adam’a söyler kelimelerini..

    -hissiyat gene budur, çünkü anlamını bilmiyorsunuzdur maalesef-.

    o adama söylerken beyazlı kadın bu şarkıyı, hele de denize yakınsanız siz, “o” nu daha bir özlersiniz. o iki kocaman kol sizi sarsındır, tek dileğiniz.

    ah keşke !

    sevgili’nin mavi yakalı gömleğinin ucundan doğru hareket eden bir kelebek olmak istersiniz, o fotoğrafa dalıp. kelebek olup, onun omzuna konmak ve hiç ayrılmamak o omuzdan..


    (kelebeklerinviziltisi - 22 Ağustos 2012 20:01)

  • comment image

    hepsi guzel olsa da, arabesque albumunde en siyrilan sarki.. insan canli performansinda jane birkin' in soldan saga kivrilarak oryantal dansina giris methodlarini sergilemesini unutamiyor...

    ya$lanmak serge gainsbourg' un sarkilarini boyle guzel, boyle mistik bir sekilde duzenlemekse, o kadar katlanilmayacak
    bir sey degil demek ki..


    (erk - 14 Haziran 2004 15:43)

  • comment image

    arabesque'deki haliyle keman sayesinde hava boşluğuna düşmüş etkisi yaratan, içi hoş eden, hem ağlarım hem gülerim edalı şarkı.

    kimi zamanda içe bir kanca atıp çeken ha çeken. kanlı kanlı


    (rasyonel kupaj 145 - 31 Aralık 2004 14:02)

Yorum Kaynak Link : et quand bien meme