Süre                : 2 Saat 13 dakika
Çıkış Tarihi     : 02 Nisan 1993 Cuma, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Döküman,Biyografi,Drama
Taglar             : tarım,Sanat,Boyama,ressam
Ülke                : İspanya
Yapımcı          :  Euskal Media , Igeldo Zine Produkzioak
Yönetmen       : Víctor Erice (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Víctor Erice (IMDB)(ekşi),Antonio López (IMDB)(ekşi)

El sol del membrillo (~ The Dream of Light) ' Filminin Konusu :
El sol del membrillo is a movie starring Antonio López, María Moreno, and Enrique Gran. The artist Antonio López tries to capture the sunlight hitting his quince tree all autumn, but the struggle seems futile.

Ödüller      :

Cannes Film Festivali:FIPRESCI Prize


  • "yirminci ankara uluslararasi film festivalinde gösterilmiştir. filmde pek diyalog olmasa da izleyiciler altyazı kurbanı olmuştur yine..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    izlenimci resmin aşmayı denediğini realist bir ressamın zanaatkar sabrıyla tekrar deneyen, bu zorluktan (değişim) yakınan ama sabırlı çalışmasına herşeye rağmen devam eden bir ressamın, oturduğu apartmanın bahçesindeki ayva ağacıyla kırıştırmasını anlatan başarılı bir güz filmi. film, ışığını tam alması gereken yerden alır bence, güz güneşinin o ölgün açısından. halbuki ressam daha dik, ayvaları için daha tepeden vuran bir ışığı arzular, ama ayva mevsimi yaza düşmez.


    (tolog - 18 Mart 2009 18:13)

  • comment image

    bugün gördük ki, saf sinema örneği bir filmmiş bu.. önemli olan neyi anlattıınız değil nasıl anlattığınız tezini hatırlayarak.. bir ayva ağacını merkeze alarak, ağacın resmini yapmaya çalışan bir ressamı ve çevresindeki günlük olayları, yaşamın dinginliğini perdeye yansıtıyor.. erice'in usta kamerası, dingin sinema dili bizi alıp o hayatın içine sokuyor.. temposu ağır olmakla beraber, olağanüstü bir film.. saf sinema..


    (naranimo - 4 Nisan 2006 01:58)

  • comment image

    victor erice'nin bu filmine gidip gitmemek üzerine son kararımı verip kendimi beyoğlu sinemasının bilet gişesinin önümde bulduğunda kafamdaki soru işaretleri hala yok olmamıştı: acaba son dönemlerde birbirinden seçkin eserler çıkararak depar atmış olan ispanyol sinemasının verdiği gazla izlemeye karar vermiş olduğum bu film, yorucu bir tempoda devam eden 25inci festivalin bir pazar öğlen sonrası için en son girilmesi gereken ağır, dikkat ve konsantasyon isteyen bir film miydi? sinemadan tek parça halinde çıkabilecek miydim? salona ilerleyip beyoğlu sinemasının kült figürü olmuş olan yer gösterici tombul abinin "hoşgeldin. çok yorulacaksın sen böyle devam edersen.." cümlesini işitip "eh şunun şurasında 1 hafta var ne olacak ki?" diye karşılık verdikten sonra "evet doğru söylüyor. hele esas zihin yorulmasını sen bu filmden sonra gör." düşünceleri kafamda yankılanadursun, reklamların girmesiyle film hakkında kitapçığa son bir kez bakma ihtiyacı hissettim. kitapçıkta film hakkında yazan notu tekrar okuduktan sonra sanırım eve gidince sözlüğü açacam ve "resim yapan bir adam vardır. olaylar gelişir.." yazacam diye düşünürken film başladı ve resim yapmak üzere hazırlıklar yaptığını anladığımız antonio lopez'i izlemeye koyulduk. madrid'in bir hayli sessiz, sakin bir arka mahallesiydi filmin geçtiği mekan ve dışarıdaki istiklal caddesi'nin dört bir yanında hakim olan kalabalıktan zaten çoktan bunalmış olan beni içine almakta pek gecikmedi bu sakin ispanya görüntüsü. ressamın güneş ile yakaladığı tonlara duyduğu hayranlık, bu hayranlığı resmine yansıtma tutkusu ve gösterdiği titizlik, victor erice'nin ise ressamın bu tutumunu izleyiciye verme, izleyiciyi tavlama konusundaki başarısı oldu daha sonra gözüme çarpan ve sevimdim filmin takriben yirminci bilemedin yirmibeşinci dakikasında "doğru seçim yapmışım, aferin bana." diye düşünerekten. hepi topu bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar film çekmiş olan victor erice'nin neden "usta" olduğu belliydi. seçtiği konu boru değildi. sen kalkıp natürmort çalışmaya karar vermiş bir ressamın bu eylemi gerçekleştirdiği süreci film yapmaya karar ver; bu film iki saatten uzun sürsün ama öyle bir çek ki izleyiciyi aldıkça içine alsın, sürüklesin. tebrikler erice, tebrikler ispanyol sineması dedim film ilerledikçe.

    --- spoiler ---
    final sahnesi ise aynen şöyledir: ayva çiçek açmış, yaz mı gelecek?
    ---
    spoiler ---


    (goddard - 10 Nisan 2006 00:26)

Yorum Kaynak Link : el sol del membrillo