The Last House on the Left (~ Kanli tecavüz) ' Filminin Konusu : class="text-collapsed" style="overflow: hidden;" Collingwood ailesi bir dağ evinde rahatlamanın ve stres atmanın iyi olacağı düşüncesiyle yola çıkıp kendilerine bir tatil planı hazırlarlar. Ailenin kızı Mari de gittikleri bu dağ evinde tanıştığı Paige ile iyi bir arkadaşlık kurar. Ancak her şey bu arkadaş grubunun bir çete tarafından kaçırılması ile değişir. İlk filmle benzer bir işkence ve alıkoyma sonrasında Mari kaçmaya çalışırken çete üyelerinden birisi tarafından öldürülür (ya da öldürüldüğü sanılır). Buradan itibaren ilk çevrilen referans filmle paralel doğrultuda ilerleyen konu, çete üyelerinin kaçarlarken kendilerine sığınacak ev olarak Collingwood ailesinin evini seçmesi ile yeni bir boyut kazanı. Ancak bu ev, öldürdükleri kızlardan Mari’nin kendi evidir. Başta kızları Mari’nin başına gelen felaketten habersiz olan anne ve baba durumun farkına vardıklarında artık sonun başlangıcı başlamıştır. Bir anda avcı pozisyonundan av durumuna düşen çete üyeleri dehşet verici intikamın kurbanlarına dönüşürler.
The Texas Chain Saw Massacre(1974)(7,5-120107)
Henry: Portrait of a Serial Killer(1990)(7,0-27683)
The Last House on the Left(2009)(6,6-78162)
The Serpent and the Rainbow(1988)(6,5-19927)
The People Under the Stairs(1991)(6,4-28274)
The Hills Have Eyes(1977)(6,3-32517)
La casa sperduta nel parco(1980)(5,9-4378)
Cannibal Holocaust(1980)(5,9-45459)
Day of the Woman(1978)(5,7-23352)
wes cravenın ilk filmi.
(manchurian - 17 Şubat 2002 14:16)
korkunç olmak adına elektrikli testereden medet uman kötü bir korku filmi
(dunden beri dimdik - 5 Kasım 2007 13:39)
soldaki son ev..wes craven in $iddetin sinirlarini zorladigi bir filmdir.filmde hayatinizda hicbir filmde goremeyeceginiz saf $iddet unsurlari vardir..bunun yaninda teknik ve oyunculuk acisindanzavalli bir filmdir..ama bu filmin urkutuculugunu ve rahatsiz ediciligini arttirmistir..
(broken - 7 Haziran 2002 02:50)
filmde;sapik bir cete tarafindan oldurulen iki kizin ailelerinin sapiklardan nasil intikam aldigi gosterilir..kizlarin ve daha sonra sapiklarin maruz kaldigi $iddet yenilir yutulur cinsten degildir.
(broken - 7 Haziran 2002 02:52)
filmde normal,kendi halinde bir ailenin de canavar a donu$ebildigi vurgulanir..filmin afi$ slogan i gercekten cok iyidir..keep repeating..its only a movie,its only a movie,its only a movie.....
(broken - 7 Haziran 2002 02:54)
kizlarin birbirleriyle sevi$meye zorlanip,zorla altina i$ettirilmesini gosteren sahnede feciidir
(broken - 7 Haziran 2002 03:08)
eski model olanı, i spit on your grave'in kendi intikamını alan kızdan, kızının intikamını alan aileye geçmiş hali. ama sahneler kesildiği için yeterince iğrenç bulmadım. o yıllardaki hiçbir filmde, erkek oyuncular tecavüzcü rolü yapamıyormuş, bir bunu anladım. arzu okay filmlerindeki adını bilmediğim adam bile daha iyi beceriyormuş.
(agirroman - 24 Mayıs 2009 15:12)
ingmar bergman'ın 1960 yılında çektiği "the virgin spring" (genç kız pınarı) adlı filminin yeniden çevrimi olarak adlandırabileceğim film.genç kız pınarı adlı film için bkz: http://www.iksv.org/…sp?content=film&sid=25&fid=178
(cok calismam lazim coooook - 20 Haziran 2009 14:52)
yeni çekiminin asla eski versiyonu gibi olamayacağı rahatsız edici wes craven filmi. zira ilk çekiminde gerek oyuncuların amatörlüğü olsun gerek görüntü kalitesinin düşüklüğü olsun gerek de arkadan kısık ve boğuk şekilde gelen müzikleri olsun inanılmaz bir atmosfer yaratmıştı wes abimiz.ha kötü mü oldu tekrar çevrilmesi? hayır...en azından eskisinin kıymetini- çok ahım şahım bir film olmasa da- bize göstermiş oldu.*
(kabiz essek - 21 Haziran 2009 15:38)
ilk versiyonunu izlemediğim için ikinci versiyonunun gerilim-sever bünyemi ziyadesiyle memnun ettiği film. izlerken rahatsız oldum, gerildim, ateşim çıktı, daha ne isterim?! bir de finalde çalan müzik neyse bayıldım.
(clarice starling - 24 Haziran 2009 00:46)
iyi bir yeniden çevrim..gerilim seviyesi yüksek, şiddet sahneleri başarılı ve izlerken istemsiz bir şekilde "oy oyy" dedirtiyor, kısaca wes craven'ın hikayesi tam 37 yıl sonra ilk halinden daha başarılı bir şekilde karşımızda. imdb'de de gerilim/korku filmlerinin, hele ki yeniden çevrimlerin alması biraz zor olan 6.9 gibi yüksek bir puanda şu sıralar.. yine de ilk kez şiddet içerikli bir korku filmi seyredecekseniz hiç bulaşmayın, hani yarısında çıkarsınız falan..sonunda çalan şarkı ise death in vegas - dirge
(lindemann - 26 Haziran 2009 02:02)
her konuda orijinal filmin yerini tutmadığına dair eleştiriler getirilebilecek film. ancak sanmıyorum ki zamanında düşük bütçe nedeniyle ucuza oynattığı oyuncuların ortaya koydukları işle yeni filmdeki kadronun oyunculuğunun kıyas götürmediği gerçeğine yeniden yapımı beğenmeyenler bile ağız burun kıvırsınlar. gerçekten de wes craven’ın karton karakterleri, onları canlandıran oyuncularla gerçekçi olmaktan çok çok uzakken bu filmdeki ekipte belki bir iki isim dışında oyunculuğu aksayan birinin olduğunu iddia etmek çok zor. özellikle, fiziksel olarak feci halde julia roberts’ı andıran ve filme bir pretty woman edasıyla başlayan monica potter, karakterinin yaşadığı dönüşümü yansıtmakta korkutucu derecede başarılı. http://www.resetmagazine.net/…ouse-on-the-left.html
(er2 - 12 Temmuz 2009 23:11)
gerilim filminden beklenen şeyi anlamış değilim herhalde ortada devasa bir bilmece falan olmazsa cube tarzı bir kurgu taşımazsa gerilim filmi olmuyormuş gibi düşünenler var. gerilim filminin amacı germektir, nasıl ve ne şekilde olduğu yönetmenin takdirindedir. ister sadistliği ister zekayı isterse de bilinmezliği konu alabilir gerilim filmi konu olarak. ben açıkçası katil kim tipinde bu mu ay yoksa o mu diye filmin yarısı boyunca tahmin yürüterek izlemeyi sevenlerden değilim. her şey açık seçik ortadayken yüzümü buruşturabiliyorsa geriyordur film. (bkz: saw) işte bu filmde de bunu gördüm, aslında kısmen funny games'e benzetmiştim ya da the devil's rejects'i de andırıyordu bazı yerler ama yine de izlenmişlik var gibi hissetmedim ve yumruklarımı sıka sıka filmin sonunu getirdim. tek sinirime dokunan nokta adamlar bam güm darbe yiyorlar bana mısın demiyorlar zınk ayaklanıveriyorlar hatta. bunu da bir wes craven filmi olmasına yoruyorum tabi malum çığlık serisinde de görmüştük acı eşiğinin sürreal bir şekilde aşırı yüksek olma durumunu. bu ufak detay dışında filmde özellikle beğendiğim yerler;--- spoiler ---krug ailenin saldırısından sonra kendileri çok sakin ve nezih yaşayan insanlarmış gibi şokta bir vaziyette bağırır.''who are you crazy fucks?''bir de şimdi tam hatırlamamakla birlikte mari'nin tecavüzden sonra kendi kendine konuşur halde ''i'm a swimmer, i can do this'' gibi bir şeyler söyleyip göle koşup yüzücülüğünün hakkını verdiği sahne iyiydi.--- spoiler ---son bir şey; filmin neresinde çaldığını bilmiyorum galiba sonuydu ama fragmanda çaldığına emin olduğum şarkı bana filmi merak ettirip izletmiştir. şarkı guns n roses'ın sweet child o'mine şarkısının taken by trees tarafından coverlanmış halidir.
(fragile psykhe - 26 Eylül 2009 23:19)
açıkça belirtmek gerekirse srpski film'i baz aldığımızda ki bu filmi baz almak ne kadar doğru olur bilemiyorum çok vahşi olmayan bir yapım ama relativist bir bakış açısıyla o dönemde başarılı gerilim filmleri arasına girebilmesini anlayabiliriz ki filmi izlerken ingmar bergman'ın 60 yapımı jungfrukallan filmini anımsattı ki önceki entrylerin birinde de bahsedildiği gibi adaptasyon imiş kendileri ne kadar adaptasyon denilebilir tabi derin bir analize gerek bıraktırmadan büyüme çağındaki 16-17 yaşlarındaki bakire bir kız ve bir şekilde yanında güven vermeyen ilk filmde bir çeşit yardımcı burada ise fakir mahalleden o ortamı bilen bir arkadaş ve aynı son göldeki sahneler tabi adaptasyon en yoğun hissettiren sahneler olmuş.diğer yandan filmin genel yapısından konuşacak olursak aile yapısı olsun, diyalogları olsun hatta o dönemki beceriksiz polislerine kadar o dönemi anımsatan biraz da bunlara mizahir bir yön katan bir eser olmuş, ormandaki kaçış anları ve intikam vaktinin geldiğini duyuran sahneleri kapsayan son 20 dakikalık periyot gerçekten gerilimi arttırıyor ve kimi zaman insan ister istemez irkiliyor, dönemine göre başarılı gerilim filmleri arasına sokulabilecek türden bir yapım.
(kelepir yazar - 20 Şubat 2011 16:04)
72 yapımı orjinal filmle ilgili ilginç bir not: en psikopat karakter olan krug stillo'yu canlandıran david hess abimiz, aynı zamanda filmin orasına burasına serpiştirilen slow parçaları (the road leads to nowhere, wait for the rain) bizzat besteleyen ve seslendiren kişidir.
(axellennox - 29 Nisan 2011 23:51)
wes craven in karanlik semalarda ucusa baslayis doneminin ilk filmi.yapimci wes e : "babo bi film yap,yapabileceginin en vahsisi en igrenci olsun" der. craven de filmi yapar..ingmar bergman in the virgin spring adli hikayesini adapte eder.(ama ne sekilde !!)yapimci filmi izledikten sonra 15 dk kesmeye karar verir.(senmisin siddet filmi isteyen)bu film gunumuzun piyasa gerilimlerinin populer yonetmeni wes craven bu ise baslarken neler yapmis,yoksa eskiden dahami iyiymis diye soranlara direk cevap veriyor.
(mascara - 25 Mart 2003 02:22)
filmdeki krug stillo'nun freddy krueger'la bağı olduğu gözlerden kaçmıyordur herhalde.(bkz: wes craven)(bkz: a nightmare on elm street)
(neredennereye - 9 Ocak 2012 03:00)
film x rate almaktan kurtulsun diye önce 10 sonra 20 dakika kırpılmıştır. buna karşın x rate alınca wes yetti gayrı diyip çıkardığı herşeyi geri koyup film r rate almışçasına sinemalara dağıtmıştır. filmin tamamı mevcut değildir. sinema salonları filmi kafalarına göre kırpıp kuşa çevirdiği için film orjinal hale bir türlü getirilememiştir. oyunculuk beterdir zaten hemen hemen herkesin ilk filmidir. junior'u oynayan genç aslında stand up komedyenidir. menejeri onu bu filme göndermiştir. bu menejer filmde baba rolündedir. içlerinde ilerde bir iki iş yapacak olan tek kişi martin kove'dur. martin filmin kötü adamı olarak düşünülmüş ama "ben salak şerif yardımcısı olayım kötü adam olarak da bi arkadaşımı getireyim" demiştir. böyle de olmuştur. diğer elemanlar video filmlerinde yönetmenlik ve oyunculuk yapmaya başlamış bazıları da sektörden tamamen çekilmek gibi isabetli bir karar vermişlerdir. oyunculuğun kötü olmasının iki nedeni vardır. ilki bütçe inanılmaz derecede düşüktür. ikinci neden senaryonun dönemine göre son derece vahşi ve sert olmasıdır. kariyer düşünen hiçbir oyuncu buna elbette yanaşmayacaktır. filmin kötü karakterlerinden jeramie rain richard dreyfuss'un eski karısı ve üç çocuğunun annesidir. film 30 yıldır ingilterede yasaklı durumdadır.to avoid fainting keep saying: it's only a movie. only a movie. only a movie. only a kült movie. only a boktan movie.
(saruman - 30 Nisan 2003 01:05)
wes craven'in ikinci filmi. icindeki kanli vahset goruntuleri yuzunden 1972 senesinde bircok ulkede yasaklanmis, amerika'da iki kere 10'ar dakikasi kesildigi halde x ile derecelenmis, ancak bir hile sonucu r-rated bir film olabilmis. ingiltere'ye 30 sene sonra dvd uzerinde ama kesilerek girebilmis... filmde igrenclik, kan, vahset ile beraber komik sahneler de var. insan bazen kendini trt4'deki ingilizce egitim programlarini izliyor saniyor, bilincli olarak yapilmis olsa gerek oyuncular oldukca yapmacik... seyirciler filmi sinemada izlerken kusmuslar.
(vinyl - 28 Kasım 2004 09:59)
wes craven'in ilk filmi olmasina ragmen, ayan beyan bir istismar filmidir.. kan, vahset, cinsel temelli ve okumalara acik iskenceler.. bir de katillerin ruya sahneleri vardir, bununla wes craven'in psikoloji egitimine, gorgusune dair ipuclari elde edilebilir...
(whatdreamsmaycome - 3 Eylül 2006 01:30)
Yorum Kaynak Link : the last house on the left