Saw ' Filminin Konusu : Filmde son derece sıra dışı bir seri katilin, kurbanlarına yaşamın anlamını ve değerini anlatmak gibi bir takıntısı vardır. Kendilerine ölümcül oyunlar oynayarak hayatta kalma şansı tanımaktadır. İmkan dışı seçimlerde bulunması gereken kurbanlar, ellerinden gelen mücadeleyi verirlerken farkında olmadan yaşamak uğrunda neleri feda edebileceklerine de şahit olmaktadırlar. Bu katilin son kurbanları Adam ve Dr.Lawrence Gordon’dur. Bu adamlar birbirlerini hiç tanımazlar ama gözlerini açtıklarında aynı odadadırlar. Yerde kanlar içinde başka bir yabancı yatmaktadır. Adam kendini başından vurarak intihar etmiştir. İpuçlarını kullanarak neler olup bittiğini çözmeye çalışırlar. An itibari ile sekiz saatleri vardır. Bu sürenin sonunda ya içlerinden biri ölecek ya da katil her ikisini de öldürecektir.
Ödüller :
Saw(2005)(7,6-7272)
Scream(1996)(7,2-256879)
The Ring(2002)(7,1-293535)
Final Destination(2000)(6,7-225208)
Saw II(2005)(6,6-217071)
Saw III(2006)(6,2-163841)
Final Destination 2(2003)(6,2-137624)
Saw VI(2009)(6,0-91636)
Saw IV(2007)(5,9-128961)
Saw V(2008)(5,8-104783)
Jigsaw(2017)(5,8-54381)
Saw 3D(2010)(5,6-83230)
Best Feature
beni efektleriyle filan değilde, dünya üzerinde bu tarz şeyleri akıllarına getiren insanların varlığıyla geren, sadist film.
(ciyanni - 22 Kasım 2007 22:26)
serinin hemen hemen bütün olayı olan "ölmemek için kendi gözünü çıkarmak,kolunu kesmek,aside elini sokmak" benzeri aktivitelerin çıkış noktası sanırım mad max filmidir. şöyle ki : --- spoiler ---ilk filmin sonunda max yanılmıyorsam takla atan arabaya serserilerin liderini (ya da öyle birini) kelepçeyle bağlar ve o sırada yanılmıyorsam benzin akmaktadır araçtan (ya da ortada bir bomba vesaire vardır belli zaman sonra patlayacak, tam olarak aklımda zira değil izleyeli çok oldu). max adama bir testere verir ve şöyle söyler yanılmıyorsam "5 dakika içinde araba havaya uçacak kolunu kesmen 2 dakikanı alır" ve uzaklaşır, bir süre sonra arka planda patlama olduğunda anlarız ki kötü kişilik kolunu kesememiştir.--- spoiler ---
(johnmalkow - 7 Aralık 2007 20:57)
sabiha gokcen uluslararası havalanının iata kodu
(absent - 26 Haziran 2002 18:38)
--- spoiler ------ spoiler ---hademe benjamin linusın ta kendisi olduğundan sonuna kadar katil zannedilip ters köşe yatırmasına şaşırılmaması gereken film.--- spoiler ------ spoiler ---
(meri kivilaakso - 23 Eylül 2008 00:48)
herkesin günahıyla yüzleşmesini sağlama klişesine dayalı, "hayatının kadrini kıymetini bil, vızvız şikayet etme; hişt, hayvan herif, bu bedene böyle kötü mü davranılır arkadaş" türünden uyarıları takdire şayan, ancak akan kanın, kopan etin bir süre sonra "hımm, bakalım anlayacak mı hayatının kıymetini? aa, anahtarı yuttu, tüh bak. nesi gitti bu seferkinin, kolu mu, hıı" (böyle bir sahne var mıydı, hiç hatırlamıyorum, uyumuş olabilirim) filan dedirtip esnetmeye başladığı "kasap"a filmi. officialsaw.com nam sitesi ziyaret edilesi, ki filmini katlar. git testere git testere kısacası... (bonus track: 41. entry'siyle pan arkadaşın sondaki bedduasına hararetle katılıyor, eline sağlık diyorum).
(mayadeniz - 15 Nisan 2010 05:27)
her bölümünde kan gövdeyi götürse de `tecrübe sert bir öğretmendir, önce sınav yapar sonra dersi verir` repliğiyle beyni tokatlayan film.
(t59g61 - 15 Aralık 2011 10:35)
izlemeyenlerin, izlese dahi felsefesini anlamayanların "anca vahşet, kan, işkence vb." kelimelerle tarif ettikleri film serisi.saw serisine 7. filminin 3d olması nedeniyle izleyerek başlayıp, beğendiğimden, oturup 2 gecede 1.den itibaren tüm seriyi izledim. her filmi hem bir bütün olarak, hem de kendi içinde parçalarıyla ayrı beğendim. ama ilk kez izlendiğinde, bütün bölümlerde karakterlere ve olaylara dikkat etmek akla pek gelmediğinden tekrar izlemek gerekiyor. ya da en azından ben takip etmemiştim. zaten her izlemede dikkat etmekten yeni şeyler keşfediliyor ki, bu bir filmden tekrar izlendiğinde tat almak için çok büyük bir durum.3 gündür seriyi tekrar izledim ve filmlerle alakalı düşündüklerimi (artısıyla, eksisiyle) teker teker başlıklarına yazmaktansa, burada toplu bir şekilde yazmayı tercih ediyorum.--- spoiler ---- 1. filmde pis bir banyo ve iki adam karşılıyor bizi. ve serinin öteki filmlerindeki mekanların fazlalığına baktığımızda, ilk film daha sade ve olayları daha rahat takip edebilme olanağı veriyor. zaten izleyen herkes tarafından bu film, serinin en iyisi ve şaheseri sayılıyor. ki gerçekten de öyle. nedeni de, kamera arkasında yer alan kişilerin ve özellikle senaristlerin ilk filmlerine gösterdikleri özen ve bunun yanında tüm malzemelerini fazla fazla kullanmalarından. tabii ki serisi yapılan filmlerde hep gördüğümüz, ticarete dönüşünce, senaryonun ne kadar basitleştiği. bunu maalesef bu seri için de bazı yerlerde söylemek mümkün. filme dönecek olursak, bir insanın kendi hayatı, ailesine duyduğu sevgi için neler yapabileceğini dr. gordon'dan görebildik. tabii ki sonunun şaşırtıcı ve mükemmel tarafına diyecek hiçbir şey yok. bana göre bu filmin artıları sonsuz, eksileri yok.- 2. filmde, jigsaw'ın tek tek insanları sınava çektiğini zannederken, bütüne baktığımızda aslında, o çok doğruyum diye geçinen dedektif matthews'u sınava çektiğini görüyoruz. herkes ölürken, ya da zarar görürken amanda'nın aynı kalmasından jigsaw'ın yardımcısı olduğu aşikardı. bazı oyunculukların zayıf olması bu filmin eksiğiydi ama o kadar kusur kadı kızında da olur deyip 3. filme geçiyorum.-3. film, bana göre en şahanesiydi açıkçası. 1 ve 3 aynı değerde benim için. ilk başta lynn'in kocası zannetmemiz ve sonunda jeff'in olduğunu anlamamız yine filmin klasiği olan bomba sürprizlerdendi bence. ve bu filmde de jigsaw'ın zekasına ve öngörüsüne, güvenmeyişine hayran olmamak imkansızdı. aslında her şeyin amanda'nın üzerine de kurulu olması, affetmeyi öğrenmek gerektiği ve geriye dönüşler, teker teker açıklamalar ince bir zekanın ürünü. senaristler sağ olsun. beyin ameliyatını izlerken fenalaşmadım desem yalan olur. amanda'nın jigsaw'a hayranlığını -hatta bu aslen aşk düzeyinde- da görüyoruz. ve sonu da yine sürprizle bağlanarak 4.nün sinyalleri zaten verilmiş.- 4. film otopsi sahnesiyle başlıyordu ki, bence hiçbir falsosu yoktu. gerçeğe uygun yapmaları hoşuma gitmedi değil. bir de filmin en güzel yanı aslında 3. filmle başabaş gidiyor olması. eşzamanlı gittiğini de geriye dönüşlerle anladık. hoffman'dan hiç hoşlanmamıştım ki haksız da sayılmazmışım. -7. filmde başına gelene öyle bir ohh çektim ki, o da finaldi zaten.- filmi dikkatli takip etmek gerektiği bu filmde de çok belli. bir de jigsaw'ın hayatına, geçmişine dair izler görmek çok hoştu. her ne kadar geçmişi şu anki jigsaw'ı yaratmış olsa da. filmin sonunun başında gösterildiğini de ve hoffman'ın tekrar sınavdan geçeceğini de öğrendikten sonra 5. filme geçebiliriz.- 5. filmde hoffman'ın kim olduğunu, sınavını görüyoruz. 5 kişilik grubun sınavında, yaptıkları hatada olduğu gibi birlikte hareket etmeleri gerektiği çok aşikarken, her insanda bulunan "önce kendimi düşünmeliyim, kurtarmalıyım" dürtüsünün sonuçlarını gördük. straham'ın salaklığınaysa diyecek yoktu, keşke kibrini bi' kenara bırakıp kendini kurtarsaydı. ölümü ayrıyeten çok iğrenç bir şekildeydi. ve jigsaw'ın namı tabii ki üzerine kalacaktı. ki 6. filmde kaldığını da göreceğiz zaten.- 6. filmde jigsaw'ın hikayesinin ayrıntılarını da öğreniyoruz. amanda'yı, jill'e mirasın ne olduğunu ve ne işe yarayacağını da öğrendik. jigsaw'ın sigortacıyla tedavi hakkında konuşmasında benim gözlerim doldu açıkçası. adam gerçekten ölmeyi haketmişti ve hakettiğini de buldu kanaatimce. bu film de aslında aynı zamanda hoffman'ın sınavıydı. ayrıca perez ve erickson da tam gerizekalıydı, insan ortağını hiç mi tanımaz da her yerinden şüphe akan adama güvenir, hem de ajanken? iyi oldu onlara da.- 7. ve son filmde ne zamandır beklediğimiz gordon'u ve onun sayesinde ne işlerin başarıldığını, ayrıca hoffman'ı layıkıyla hallettiğini görüyoruz. 3d olması çok büyük bi' şey ifade etmedi bana açıkçası, ama seriyi izlememi sağladı o ayrı. tüm düğümler bu filmle çözülmesine rağmen, açıkçası 8.si de çıksa hayır demem. hiçbir film beni hayal kırıklığına uğratmadı çünkü.--- spoiler ---en nihayetinde, film iyi izlendiğinde; aslında jigsaw'ın bir katil olmadığı, insanlara hayatlarının kıymetini bilmeleri için, yaptıkları hatalar neyle alakalıysa oyunlarının da aynı düzende olduğu, kurtulmak için hırslarından, yanlışlarından vazgeçmeleri gerektiği ve vazgeçtikleri taktirde kurtulacakları anlaşılıyor. zaten, sonunda hiçbir kurtuluş yolunun olmadığı tuzakların jigsaw tarafından kurulmadığını ve birilerinin onun adı üzerinden intikam almak istedikleri kişileri öldürdüklerini de anlıyoruz. sadece kanlı sahneler izlemeyi zorlaştırıyor bu filmde.buna rağmen ben severek izledim ve tekrar da izleyeceğimden eminim. senaristlerin hayal gücüne hayran bırakıyor beni bu seri.
(annebenavukatoldum - 22 Temmuz 2012 00:54)
şimdi bu filmle ilgili şöyle bir durum var filmde kazığı kim yediyse daha sonra o testereden daha psikopat oluyor şöyleki, dr. gordon,amanda,detective hoffman hepsi bir şekilde jigsaw'ın elinden geçiyor hatta bir tanesi ayağını kesmek zorunda kalıyor ama ne hikmetse daha sonra kendilerini bu adamın hizmetine adıyorlar şimdi burda bir stockholm sendromu mu var güç manyaklığımı var bilmiyorum ama 7 filmde çözemediğim en saçma ayrıntı buydu.hangi manyak karısını çocuğunu esir aldırıp,kendi ayağını kesmek zorunda olan bir katille duygusal bir bağ kurar?
(ray quick - 2 Nisan 2013 20:42)
şu ana kadar çekilmiş olan saw serilerinin hepsini izlemeye kalktığınızda toplam 666 dakika sürüyormuş.atayizler?
(rakomelo - 9 Mayıs 2013 21:08)
10.yılı anısına abd'de tekrar vizyona girecek olan efsane film.10 yıl oldu mu be?
(kumrengi - 6 Ekim 2014 03:35)
her ne kadar bazı yönleri ile seven'ı hatırlatsa da özellikle zekice yazılmış senaryosu ile son zamanların en başarılı korku/gerilim filmi. hemen hiç bir yerinde seyirciyi korkutmak için gümbür gümbür ses efektlerine ya da birdenbire görüntüye giren ve sadece o için seyirciyi koltuğunda zıplatan sahte korku unsurlarına başvurmuyor. belli ki yönetmen james wan bir korku filminde en önemli şeyin atmosfer olduğunun farkında. film ilerledikçe olayların gelişimi, kurbanların birbirleri ile olan ilişkilerinin giderek farklı boyutlar alması ve özellikle de filmin sonundaki sürpriz de senaryonun başarılı yönleri.
(filmmaker - 29 Ekim 2004 23:04)
inanır mısınız bilmem; filmin çekim-edim-sunum dönemi james van ve leigh whannel'e 1 milyon dolara patlamı$tır. "peki ya ne kadar kar elde etmi$, gi$eden cebe ne kadar para indirmi$ bre zındık, bre maddiyatçı" diye üzerime geldiğiniz vakit, "be$ milyon poundu" sadece ingiltereden cukkaya paketlediğini ellerimi böyle "beee$ bee$$" diye açaraktan göstermeme de ses çıkarmayın isterim... filmin iyiliği, fenalığı, korkunçluğu bir yana; bu yapım ve sunum ba$arısı gerçekten de dü$ünmeye değerdir. zira sinema öğrencisi tayfası, yahut bağımsızlık sava$ı verme yolunda bayraklar açıp, daha varolmayan dev aynalarında boğulan bir çok sinemacının ba$armaya çalı$tığı "az bütçe iyi fikir (sanat) bol para" $eytan üçgeninde, özellikle senarist leigh whannel'ın yaptıkları son derece kayda değer, kadir$inas öğütler olmalı yola yeni çıkan kimi sinemaveletleri için. henüz tüm dünya pazarına gözlerini açan filmin, önce uzun bir süre dı$ardan saklanması da pazarlama alanındaki önemli taktiklerden biri olmakla beraber; bu gibi durumlar bizleri ne zaman sıkıntıya sokabilir, elbette film kötü çıkarsa. yani bunca merak edilen ürünün, dandik çıkması sonucunda. ama gelin görün ki, film de iyi, yani sanatın hem ticari hem de kendi halinde bir ba$arısı söz konusu. o nedenle filmi izlerken, filmi hem yazıp hem de adam rolünü canlandıran leigh wahannel'a mı özeneyim, filmin hakaten de dudak uçuklatan kimi imgelerinden mi yerlere devrileyim bilemedim, edemedim... bilmem dikkat çekti mi, filmin rejisörü james van'dan ziyade senaryo yazarı ve fikir babası leigh whannel'dan sıklıkla bashetmekteyim. zira kendisi yarın birgün bir andrew kevin walker, bir david koepp, bir chuck palahniuk gibi milyor dolarlık projelerin tepesinde bir kalem olacak mı bilinmez, ama $üphe yok ki saw iyiyse bunun sebebi yönetmen james van'dan ziyade senaryo yazarı leigh whannel'dır. zira james van'ın, en azından; bir rejisör olarak daha çok ekmek yemesi gereken, iyi bir sinemacı olduğunu dü$ünüyorum. izleyenlere de, "filmin mtv generation sekansları, o sessiz ve son derece tekinsiz atmosfere biraz hasar vermiyor muydu" gibisinden spoiler yapmamaya çalı$an ka$ göz i$aretleriyle derdimi anlatmaya kasıyorum...spoiler demi$ken, her ne denli "burada sopiler vaar" diyen ku$aklarla örülü olsalar da, filmi izlemeyenlerin kesinlikle keyfini kaçırmamaları için, herhangi bir forum sayfası, blogger sayfası, entry ya da ele$tiri metnine yakalanmamaları gerekiyor. hatta filmle ilgili ne kadar az bilgiye sahipseniz, filmden o kadar çok keyif alacağınız a$ikar. ben denedim gayet güzel oluyor, o nedenle bu filmi izlemeden okuduğunuz son yorum bu olsa, hakkınızda hayırlı olur....(not: ha bir de salonda korku filmlerinde soytarmaya meyilli dallamalarla kar$ıla$abilirsiniz. e o kadarına ben müdahele edemiyorum. )
(lem - 30 Ekim 2004 02:09)
güzel kurgulanmış; fakat oyunculuğun ve senaryonun dibe vurduğu bir film. hayır, şerefşiz dibe vurmasına rağmen suyun altında koşarak kıyıya çıkmaya çalışıyor ona sinir oluyorum. hemen bir spoiler ile devam ediyorum:--- spoiler ---imdb de diyor ki filmin sonunda dr. gordon, adami vurmak için yerdeki -sözde- cesedin tabancasını alıp, altıpatların silindirini açtığında; silindirin içinde hiç bir mermi kovanının olmadığını gösteriyor. bu da demek oluyor ki yerde yatan adam, kanındaki zehrin yoğunluğundan kendisini vurmamış veya en azından olay yerinde bir takım değişiklikler yapılmış. aynı şekilde ölü adamın elinden çektikleri kayıt cihazının içinde kaset de yok. hani doktora da hak vermemek elde değil. hadi kayıt cihazında içinde kaset olmadığını çakmamanız kötü birşey; ama ayağını kestikten sonra da altıpatların silindirinde mermi kovanı niye yok diye düşünmek, o kadar kan kaybederken mantıklı gelmiyor. --- spoiler ---ağustos 2005de ikincisi vizyona girecekmiş.
(sheba and the albino girls - 19 Kasım 2004 15:48)
ilk etapta insanda her şey bir bilgisayar oyunuymuş izlenimi bırakan. şimdi kutuyu aç, anahtarı bul, kilide sok, testereyi al sakla lazım olacak... gibi devam eden aman ne kadar kolay gibi gözüken ama bunlar gerçek hayatta olsa acaba böyle düşünüp de bir hareket yapabilir miyim diye düşüncelere yol açan sapıkçana film. --- spoiler ---film sevgiliyle izleniyorsa eğer esnasında ve sonrasında şu gibi dialoglar oluşabiliyor tabi:)- sevgilim sana olsa naapardın böğrümü deşip anahtar çıkarır mıydın midemden sen de hıı?- yok canım kıyabilir miyim ben sana.- e ama yapmazsan ağzın böyle caaaart diye yırtılıcak ama?!- olsun yapmam ben öyle şey ayrılsın ağzım cort diye kafam kopsun yapmam.bundan sonrası "ehehe hade len yalancı" ve ya "ya caaaaanııımm benim bitanem" diye devam edebildiği gibi hatun kişi pms modundaysa "hayvan herif niye anahtarı açıp almıyosun, birden uyanıp senin ikiye ayrılmış kafanı göriyim de daha beter olıyım diye di mi illa acı çektiricen pis pis git!" diye de devam edebilir.--- spoiler ---film boyunca hasta bakıcıya (ki ben onu stajyer sandım baya bi süre) ve hatta masum dedektife (onun da sesi benziyodu kardeşim bi de çok manalı bakışlar atıyodu) bok attıysam da sonunda toplucanak çekilen "hassikktiiir!!" nidasına katılmışımdır haliyle. ve hatta keşke sinemada izleseymişim daha güzel daha verimli olurmuş diye de düşünmüyo değilim.
(felidae - 22 Şubat 2005 02:09)
--- spoiler ---bi mantik hatasi da benden:malum doktora da, adam a da, elektrigi yattigi yerden katil abimiz veriyor. e peki filmin basinda, yerde yatan adamin bi elinde silah var, diger elinde de teybi tutuyor. e o zaman, o elektrigi nasil veriyordu hic bi yeri kimildatmadan, kumandaya nasil basiyordu yani?bu arada, filmden sonra, aklima soyle birsey geldi: mesela zenci polis memuru, hastabakiciyi oldurup bodruma girmeyi basarsaydi, neler olurdu? saniyorum yine onlari cikaramayacagi icin, geri yardim almaya giderdi. katil de kalan ikisini temizlerdi. yine katil amacina ulasirdi galiba.--- spoiler ---
(onstandby - 12 Mart 2005 10:38)
ing. testereayni zamanda ing. see fiilinin gecmis zaman bicimi
(bbc - 4 Aralık 2001 23:45)
gerilim filmlerinde katilin kim olduğunu ilk 15 dakkada çözmekle övünen bizim gibi tiplere çok güzel ayarı vermiş filmdir.kutluyoruz.
(dikine solucan - 2 Kasım 2005 20:38)
izledikten sonra uzun süre ortalıkta, psikopat bir gülüş ve kalın bir ses tonu ile "hello ahmet", "welcome mehmet" diye dolandırmak gibi bir yan etkiye sahip olan korku filmi serisi.
(rashune - 15 Aralık 2005 14:51)
katilin kullandığı kuklanın deniz baykal'a benzediği film
(apartman yoneticisi - 14 Ocak 2006 12:54)
--- spoiler ---amacina ulasmis, izleyiciyi katili tahmin etme konusunda ters koseye yatirmis film.ama yine de sanki bazi olaylar tesadufe bagliydi ve kurgu hatalari vardi:katil tum kurbanlarina yasama sansi veriyordu.ancak fotografci veledin boyle bi sansi yoktu bunu neden yapti?ayni sey migdesinde anahtar bulunan kurban icin de gecerli.karisi doktora fotografci veledin ismini soyledi, bunu kimden ogrendi?doktorun yerde 6 saat hareketsiz yatan, ki bu da sacma, bi adamin nefes almasini farketmemesi normal mi? katilin ya osurasi gelseydi nolucakti?zincire elektrik verirken hareket etmesi lazim yerde yatan adamin, bunu neden farketmediler? hademe oyuna devam etmek yerine once hastaneye sonra polise gitseydi nolurdu?daha bunun gibi bisuru soru vardi film bittiginde.--- spoiler ---
(carlito - 7 Şubat 2006 16:13)
Yorum Kaynak Link : saw