--- spoiler ---

sanırım teması "olduramadım" olan film.

--- spoiler ---

(fungess - 30 Kasım 2007 22:44)

mantık hatası vs üzerinde fazla takılınmadan izlenebilitesi (evet izlenebilite) olan bir film. zaten mantık hataları üstünde duracak olursak holivud filmlerinin onda dokuzunu at çöpe dememiz gerekir efem.
üzerine derin felsefeler yapılmadan filmden çıkarılması gereken tek ve en mühim sonuç şudur efendim. hayatınız kötü mü, ve siz onu düzeltmeye çalıştıkça hep daha da boka mı sarıyor. çözüm çok basit, fazla uğraşmayın, hayatınızdan " o kadını" çıkarın bütün sorunlar puff dercesine çözülür.

imza:dünyanın en yüzeysel film yorumcusu

(altaygoguz - 3 Kasım 2008 13:55)

ilk izlediğimde kendimi zor tuttuğum, şimdi ise ağlamak için izlediğim film.

--- spoiler ---

insan kendini ne kadar sıksa da oasis - stop crying your heart out çalmaya başladığı ve evan günlüklerini yakmaya başladığı ana kadar sürüyor.^*

--- spoiler ---

(salvadordali - 26 Aralık 2008 22:11)

(bkz: evan iyiydi de çevresi kötüydü)

(siraktan - 29 Kasım 2009 23:22)

3 tane sonu tek tek açıklamak gerekirse

--- spoiler ---

sinema versiyonundaki son: evan akıl hastanesindeki odada eski bir doğumgününün olduğu bir kaydı bulur. ve geçmişi değiştirme yetisiyle kayleigh'nin yanına giderek ona kendisinden uzak durmasını yoksa tüm ailesini öldüreceğini söyler. böylece aralarındaki yakınlaşma hiç yaşanmamış olur. bir sonraki sahnede evan üniversitede lenny'nin yanındadır ve birlikte gidip günlüklerini yakarlar. 6 yıl sonrasında bir sahne gösterilir, kayleigh evan'ın yanından geçer ikisi de birbirlerini tanır gibi olurlar ama önemsemez yollarına devam ederler.

director's cut'taki son: evan hastanedeki odada kendi doğum videosunu bulur ve doğum anında kendi kendini öldürür.

bir de 3. bir son da ise: sinema versiyonunun aynısıdır ama tek farkla, kayleigh evan'ın yanından geçer, birbirlerini tanır gibi olurlar ve evan kayleigh'e bir kahve içmeyi teklif eder. (mutlu son)

--- spoiler ---

(meinherzbrennt - 30 Haziran 2010 21:33)

kelebek etkisi adıyla gösterilen, amerikan klişeleriyle dolu filmlerden sıkılanlara ilaç gibi gelen, müthiş bir eric bress ve j. mackye gruber filmi.

"kelebeğin kanat çırpışı gibi küçük bir şey, dünyanın yarısını dolaşacak bir fırtınaya neden olabilir."

--- spoiler ---
filmdeki en etkileyici sahneyse; sevdiği kızın ve arkadaşlarının mutluluğunu kendi yaşantısına tercih eden evan'ın, hiçbir şeyi doğru yapamadığı, bir türlü başaramadığı gerekçesiyle ölmeye çalışırken annesinin akciğer kanseri olduğunu öğrenmesi ve onu iyileştirmek için, yeniden geçmişi düzeltme kararı almasıydı, bence.

- tanrı'nın yerine geçemezsin.
+ bu saçmalık. biliyor musun, her şeyi mükemmel yaptığımda sana bir kart atarım.
--- spoiler ---

film; stop crying your heart out eşliğinde son bulur.

(staring girl - 9 Temmuz 2010 21:06)

gerim gerim geren film.

--- spoiler ---
bu filmi izledikten sonra hep hayalini kurduğum 10-15 yıl öncesine bu günkü aklımla geri gitme düşüncesinin gerçek olması durumunda kaybedeceğim güzelliklerden ölesiye korktuğum için "keşke"lerin yerini "iyi ki"ler almaya başlamıştı.
--- spoiler ---
bu da başucu filmim yapıvermişti kendisini. bu kadar gerilimli bir filmden nasıl böyle sevgi pıtırcığı olumlu bir düşünce çıkardıysam artık...

(in the blink of an eye - 19 Mart 2013 12:04)

10 yıl sonra bi daha izledim ve yine son 4 dakikada kendimi tutamadım amk.
izlediğim en iyi romantik gerilim filmi. kader kavramı bu kadar iyi kurgulanıp işlenilemezdi.
--- spoiler ---

o son karşılaşma ve ardından başlayan crying your heart out, filmin en can alıcı anı. ağlamayan, ayıp eder.
--- spoiler ---

(tavsani tekmele - 11 Ocak 2014 23:05)

filmin sonunda esas oğlanın bulduğu çözümden çıkarılan sonuç herşeyin sorumlusu kızlardır kardeşim, ondan kurtulursan tüm dertler biter şeklinde^*. ayrıca film çok "soft" bitiyor ve bitmesi gerektiği gibi bitmiyor diye düşünüyorum.. son olarak ise filmin esas oğlanı bayağı bir peja stojakovic'e benziyor.

(quisalas - 10 Nisan 2004 10:49)

filmin etkisi ile hayatınızın geride kalan kısmına baktığınızda neyi değiştirsem neler olurdu paranoyasına yol açan, izlerken "vat iz metriks ulan" şeklinde dalga geçilebilen, bir kaç tahtanız eksikse günlerce etkisinde kalabileceğiniz film.

(nausean - 11 Nisan 2004 20:57)

bilimkurgu, aksiyon, gençlik, zaman yolculuğu, paralel evren gibi birçok türü ve temayı bir araya getirmekle kalmayıp farklı gerçeklikleri o gerçekliklerin hissiyatına göre farklı çekim teknikleriyle anlatmasıyla sinemasever bünyeleri coşturan bir film olmuş. realitenin ağırlık bastığı sahneler omuz kamerasıyla ve grenli filmle çekilirken, mutluluğun ağırlık bastığı sahnelerde ışığa boğulan bir görüntü seçilmiş. rahatlıkla modern popüler sinemanın iki dahi sanatçı kazandığını söyleyebiliriz. daha önce final destination 2'nin senaryosunu yazan ikili eric bress ve j. mackye gruber'ın bu senaryosu uzun süre ortamlarda sekmiş, çok kişi okumuş ve bir forward mail misali senaryonun namı almış başını yürümüş. gerisi ise tarih...

filmle ilgili tek sevmediğim şey ismi ve olayın kaos teorisine bağlanması için kasılması olmuş. filmde evrene ait bir olay değil, kişiye ait bir olay anlatılıyor. yani kel alaka duruyor. ama çok da mühim değil. en azından çok güzel bir film afişine ilham perisi olmuş.

son olarak, filmin daha enteresan olduğu söylenen alternatif sonuna rağmen bu sonunu da çok sevdiğimi, gözümün yaşardığını söyleyebilirim. ikinci defa izlemek için sabırsızlanıyorum.

(yorb - 13 Nisan 2004 19:27)

olağanüstü olmasa da en azından konu bakımından orjinal olduğu için görülesi film. sonlara doğru ''yeter be evan'ım, okuma artık şu günlükleri, kal orda'' diye bağırmak istiyorsunuz ama bir yandan da ''acaba bu sefer ne olacak?'' diye düşünmeden edemiyorsunuz. yalnız evan'ın annesinin üzüntüden sigaraya başlayıp kanser olması, türk filmlerinde bile rastlanmayacak bi hadiseydi ya, helal olsun.

(mavikedi - 19 Nisan 2004 14:39)

filmde evan'in hatun kisinin (amy smart) yaninda uyanmasiyla baslayan hayatindaki multiple orgasm muhabbeti hatirlanacak olursa orada verilmek istenen soyle bir mesaj var: hayatiniz boyunca tek bir kiz arkadasiniz olursa butun numaralari kesfedemezsiniz.^*

(sethi - 24 Nisan 2004 16:49)

(bkz: her seyin hayırlısı)
(bkz: hayirlisi neyse o olsun)

(pele - 25 Nisan 2004 00:26)

izledikten sonra insanda "hayatım boyunca hiç bir şeye müdahele etmeyeceğim" gibi aptal bir düşünce uyandıran film. uygun psikolojik durumda seyircinin ağzına sıçabilecek kapasitede olmuş. başarılı.

"kelebek etkisi şeysi görmedim bu ne yaa" demeden önce kelebek etkisi denen şeyin yapılan ufak bir hareketin yıllar sonra büyük bir şeye dönüşebilme olayını tanımladığını hatırlamak ve bu olgunun filmin temelini oluşturduğunu anlamak gerekir. bu kadar şeyden sonra kimsenin bunu söylememiş olması da şaşırtıcıdır.

frequency adlı filme de çok benzemesine rağmen gayet izlenebilir. "hayatımda izlediğim en kötü filmdi öğğk" demek her ne kadar zevk meselesi ile alakalı olsa da biraz da onu diyen kişinin "hitchcock olsun kubrick olsun dali olsun böyle psychodelic bişiler olsun gerisi boş" takıntısından da geldiğine inanmaktayım.

(zortezurtek - 10 Mayıs 2004 17:48)

çeşitli aralıklarla depreşen hayatı iki sene öncesine load etme arzusunu pekiştiren bir yapıt.

izledikten sonraki yarım saatiniz çevreye boş boş bakınmakla ve sonradan toparlayamadığınız şeyleri düşünmekle geçiyor.

(mortifera - 11 Mayıs 2004 00:16)

izlenilebilir ama mantık yanlışları ile dolu bir film. şöyle ki adamımızın bir hayatı var -buna x
diyelim sonra adamımız bu hayatı değiştiriyor -y yapıyor diyelim ve y yi de beğenmediginde y de yaşanmış bir olayı değil de yine x de yaşanmış bir olayı (ve ne hikmetse bu belli başlı olaylar değiştirdiği her hayatta da
yaşanıyor) değiştirerek 3. bir hayatı z yi elde ediyor. mesela ilk hayatını-x değiştirip kızın babasının agzına sıçtıysa elde ettiği y hayatında o patlama olaylarının vb. tamamıyla yok olması lazım zira kaos teorisi tam da bu noktaya, hayattaki en ufak bir değişikliğin, kelebegin kanat çırpışı gibi yaşamın bütün akışını da değiştireceği tezine dayanmakta. ama nedense film boyunca adamızın elde ettiği tüm hayatlarda ana hatlarıyla benzer olaylar yaşanıyor patlama, çocuğun köpeği öldürmeye kalkması vs. halbuki daha ilk değiştirmede bütün bu
akışın da değişmesi ve yaşananlardan apayrı bir hayat sürmesi gerekirdi kendisinin.

benzer konulardaki başyapıtlar için ise:

(bkz: la jetee)
(bkz: twelve monkeys)

(mezzanine - 20 Mayıs 2004 16:20)

yok mantık hatasıymış yok adıyla uyumsuzluğuymuş, vız gelir tırıs gider. bu tip eleştirileri yapanlar yüzyılın en harika filmleri olan geleceğe dönüş üçlemesinde dahi binbir çeşit mantık hataları çıkarır ve "olmamış, hımm çok kötü" demek üzere bahane olarak öne sürerler . valla benim son 2-3 yıldır seyrettiğim en başarılı 10 filmden birisiydi, gerek senaryosu, gerek olayları birbirine bağlamaktaki başarısı, gerek oyunculukları, müziği, ışıkları, efektleri ve de adamı sarsan sonu ile. baştan sona tempoyu korumuş, merak duygusunu canlı tutmuş, geçişlerdeki şok edici olaylarla da arada çok fena geçirmiştir. açıkcası önemli bir kısmında koltuğun yanlarına sıkı sıkı tutunarak izledim. tüm hafıza kayıplarının tek tek ama karışık sırayla açıklanması da çok çarpıcı bir başka yanıydı filmin.

director's cut'ını henüz izlemedim ama varolan sonu da olabilecek en iyi sonlardan biriydi, ne bayık romantik filmlerdeki gibi "herkes mutlu kötü adam da öldü" şeklinde bitiyordu ne de iç karartıcı ve can sıkıcı şekilde(bir an hastanede ölerek bitecek zannettim, canımı sıktı). sonda çalan oasis'in harika şarkısıyla birleşen güzelim bir buruk son da derin duygulara boğulmama neden oldu. (bir de kızın garson olduğu ve sonra eve yürürken yaptıkları konuşma içimi paraladı.)

kısacası nefisler ötesi bir film, hele şu aralar vizyonda olanları gördükçe değeri daha rahat anlaşılıyor.

(iwillshowyouwhatitmeans - 2 Şubat 2005 05:13)

--- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---
biraz zor bulurum diyenler için director's cut kısmı nasıldır açıklaması:

dikkat, az sonra okuyacağınız satırlar, bu film için hazırlanmış ama sonradan başka bir sonla değiştirilmiş, alternatif finali anlatmaktadır. gerçekten harika bir final olduğu için, bir yerlerden bulurum diyorsanız hiç okumayın bile!.... filmin sonundaki hastane sahnesinde ewan normal filmdeki doğumgünü partisi sahnesi film kayıtları yerine kendi doğumu sırasında çekilmiş video kaydını izlemeye başlar ve tekrar zamanda geriye gidip anne karnındaki haline dönüşür ve annesiyle bağlarını kopartıp kendini öldürür, kadının düşük yapmasına yol açar. her şey silinir, başka bir kardeşi doğar, o çocukla filmdeki esas kız evlenirler falan filan...yani gayet çarpıcı bir final ama iyi ki bu finali koymamışlar filme çünkü çok sinir bozucu olurdu. halihazır finali bence en iyisi.

--- spoiler ------ spoiler ------ spoiler ---

(iwillshowyouwhatitmeans - 18 Mart 2005 03:28)

geleceğe dönüş filmine bile izledikten sonra kafa yorduğum zaman beynim bulandığına göre bu filme hiç kasmiyim diyorum.çünkü ilk başlarda tamamiyle hakim olabildiğin konuya ilerde "e .mna koyim bu nası böyle oluyo yaa" diyebiliyorsun.o yüzden mantık hatalarının fazla kurcalanmaması,olduğu gibi kabul edilmesi gerektiğini düşündüğüm hoş vakit geçirilecek bir film.bazı sahnelerden sonra hakikaten gerildiğimi farkettiğim sürükleyici de bir film.
--- spoiler ---
hapishanedeki lopez karakterinin hakkı yenilmiştir.şöyle bir baktım da entrylere bu arkadaşa hiç yer verilmemiş.filmdeki en baba ve karizma karakterdi.ayrıca hapishanede deli guvvetiyle evan a yardım etmeseydi daha çok lolipop yalardı evan kardeşimiz mapusta.
--- spoiler ---

(funky shit - 13 Temmuz 2005 15:47)