http://www.imdb.com/title/tt2101473/

bir ingiliz'in hekimliği öğrenmek için ibn-i sina'ya gitmesini, beraber çalışmalarını, iran şahı ve selçuklu devletinin de hikayede yer aldığı çok anlamlı bir film.
eskiden bilim, sanat, ticaret yönünden en üst noktada olan müslümanların sonradan neden bu yarışta geride kaldığını filmi izleyince anlayacaksınız.

(cay bardagindaki kahve - 19 Nisan 2014 15:35)

romanı okumadım ama filmi az önce izledim. tarihi bir şahsiyet olan ibni sina ile filmdeki ben kingsley karakteri arasında ne kadar yakınlık olduğu sorusu en baskın soru işareti olarak yer etti. ancak şu kadarı söylenebilir ki yaşamını özetleyen kaynaklar isfahan 'da yaşamış ve orada ölmüş olması dışında filmde anlatılanlarla pek örtüşmüyor.

bir de mantıksal kurgu hatası var o da şudur:
........................spoiler..............................
filmin başlarında genç ingiliz, doktor adayı olabilmek ve islam dünyasında kabul görebilmek için kendi kendisini sünnet eder. çünkü filmde iddia edilene göre islam dünyasında hristiyanlara yer yoktur ve ibni sina'nın medresesine kabulü ise imkansızdır. bu durum doğru bile olsa islam dini o çağlardaki yayılmasının büyük kısmını diğer dinlerden dönerek islamı kabul edenlere borçlu olduğuna göre kahramanın, yahudi gibi davranmak yerine doğrudan kelime-i şahadet ile islamı kabul etmesi yeterliyken sanırım senaryoya renk katmak için böyle bir detay da tarihi gerçeklere uymadığı halde yer almış.
........................spoiler..............................

yine de şahane görüntü yönetimi ve akıcı konusuyla tarihi atmosferi yakalamış hoş bir film olmuş. izlenesi.

açılırsa şu linkten bedava izlenebilir. ben öyle yaptım:
http://viooz.co/…vies/23898-the-physician-2013.html

edit ==> gelen kutusu »
areira: romanı okumadığınız için garip gelmiş ama karakter dinini değiştirmek istemiyor. temelde hristiyan, sadece yahudi rolü yapıyor ve hekim olup londraya döndüğünde insanlara yardımcı olabilmek için yahudi rolü yapmasının tanrısı tarafından mazur görüleceğini düşünüyor.
kısacası kitap her zaman filmden çok şey anlatır.

andrew -> areira: açıklama için teşekkürler ama ikna olamadım. yani yahudi rolü yapacağına müslüman rolü yapsın diyorum ben hala. mış gibi yapacak olduktan sonra ne farkeder...

areira: çünkü müslümanların nasıl yaşadığını bilmiyor; ama yahudilerle 2 yıl birlikte yaşıyor isfahan'dan önce. ibranice okuma yazma öğreniyor, nasıl ibadet ettiklerini görüyor.
siz yine de kitabı okuyun derim ben.

andrew -> areira: anladım şimdi.

(andrew - 27 Nisan 2014 21:51)

batılıların oryantalist yapımlarından biri. alman filmi olmasına şaşırdım. bunca klişe sadece bir amerikan filmine sığardı oysa eskiden.

oryantalizm neden kotudur:
"oryantalizm, batı uygarlıklarının düşünce sistemini oluşturan bir tür ötekileştirme biçimi-dir. oryantalizm, doğu’nun az gelişmişliğine vurgu yapar ve bu çerçevede batı’nın sömürü politikalarını haklı çıkarmayı hedefler. doğu’nun az gelişmişliği din, dil ve ırklara yönelik bir söylemdir." ^*

(haydi abbas vakit tamam - 1 Mayıs 2014 20:58)

kitabı bilmem ama filmin her yanından oryantalizm damlayan vasat film.

hükümdar önünde yere kapanan müslümanlar, intihar eden ibn-i sina, dağlarda yaşayan göçebe selçuklu kabileleri... birazcık tarih bilgisi olanların daha onlarcasını bulacağı oryantalizmden doğan hatalar.

ibn-i sina'ya ait olduğu iddia edilen herhangi bir tasvire dahi bakmayı gerek görmemişler.

en fantastiği için (bkz: top sakallı ibn-i sina)

(rrgezgin - 1 Mayıs 2014 23:41)

rob cole ve çırağı ibn-i sina'nın maceralarını anlatan fantastik film.

(ugly naked guy - 2 Mayıs 2014 01:28)

tamam türkler çok iyiydi, müslümanlar yobaz değildi falan filan... peki biz doğu kültürü insanları hayyam'ı, hasan sabbah'ı ve şimdi de ibn-i sina'yı neden batılılardan okumak/izlemek/öğrenmek durumunda kalıyoruz? bugünün islamcıları (ki aynı zamanda egemenleri), bilime felsefeye katkı yapmış büyük insanları ya put yapıp dogmalaştırıyor ya da din düşmanı ilan edip yasaklaştırıyor. sonra vay efendim bize yobaz demişler bizi barbar göstermişler. 2014 yılında bu topraklardaki yobazlığı ve de barbarlığı görmüyor musun da 1000 yıl öncesine dair yorumlar zoruna gidiyor? diye sorarlar adama.

bu arada film diyorduk;
hekimliğin gelişimi hakkında oldukça faydalı bakış açıları sunan ancak tarihi ve tıbbi hatalar içeren film. dönemsel ayrıntıları iyi vermiş ancak tarihi ve kronolojiyi biraz şaşırmış sanıyorum film. doğru olmak zorunda değil tabi. filmi yazan insan çıkıp "film yaptık olm biz, makale yazmadık" deyip tarihsel ve tıbbi hataları kurgusallık diyerek geçiştirebilir, ne diyebiliriz. haklısın abi. ama ilk apendektomi orda ve o zaman mı yapıldı? ilk cerrahi girişimini lokal bir kesiyle yapan dehaya da tebrikler sunmak gerek. oysa o öyle değil. eskiden tüm batın açılarak apendektomi yapılırmış. mcburney insizyonu 19.yy sonlarına doğru kullanılmaya başlanmış.

tarihi film yaparken daha özenli olunması kanaatindeyim. yoksa film yapacak yeterli parası olan herhangi bir insan, google'dan birkaç veri tarayıp tarih filmi yaparsa hoş olmaz. olmuyor da işte.

(senyorcedric - 4 Mayıs 2014 01:15)

belgesel veya otobiyografi gözüyle izlenmediği sürece 2014'ün iyi filmlerinden biri.

filmi konusunu ve süresini bilmeyerek izledim, bittiğinde saate bakıp 2 buçuk saat sürdüğünü görünce çok şaşırdım. film gayet sürükleyici.

--- spoiler ---
film zaten kitap uyarlaması ve fantastik bir film olduğundan çok fazla tarihi gerçeklerle örtüşüp örtüşmediğine bakmamak gerek. zaten filmin ana karakterlerinden biri olan rob cole'un iman tahtası denilen yere dokunup kişinin ölüp ölmeyeceğini hissedebilmesi yeterince gerçek üstü. bunun üzerine filmdeki ibn-i sina'nın top sakalına takılmak ancak şu meşhur ekşi sözlük timinin yapacağı iştir.

ayrıca rob'un içini açtığı amca ölmeden önce söylediği sözlerle tam twitter fenomeni olacak kafadaymış.
--- spoiler ---

(tuzzluk - 11 Mayıs 2014 20:04)

felaket bir filmdir.
1- ibn-i sina'ya hakaret içerir. otopsinin fikir babasdı ibn-i sina'dır ve gizli gizli otopsi yapacak kadar bu işi önemsemiştir. filmde iddia edildiği gibi kıçı kırık bir ingiliz'in fikri değildir.
2- film örtük olarak değil ayan beyan, "doğu dediğin nedir ki, bak batıdan bir adam gitti ibn-i sina'yı o yarattı" demektedir.
3- filmde ibn-i sina'nın müslümanlığına dair tek bir kare yok. müslüman olmak sadece molla olmakla sınırlandırılmış.
4- ibn-i sina filmdeki gibi ölmemiştir.

özetle holivud ideoloji adına tarihi yeniden katlettiği bir film olmuştur.

edit: martin jacques mystere'nin uyarısı ile film hollywood yapımı değil.

(balikci filozof - 12 Mayıs 2014 10:02)

ibn-i sina'nın bir ingiliz bebesine hemşirlik yaptığı film. filmin özeti bu. bi de türkler (selçuklular) barbar, müslümanlar yobaz. bu kadar(!)

(exelance06 - 12 Mayıs 2014 16:33)

--- spoiler ---

bir tarih belgeseli değildir, filmdir. dolayısıyla yapımcıların kendi kurgularını katmaları da pek tabidir. bunun dışında film müslüman dünyasına değil baya hristiyan dünyasına geçirerek başlamıştır.

selçuklular ile ilgili ise, yahu bizim tarih kitaplarımız değil miydi bu insanların attan inememeleri ile, sürekli göçebe yaşamaları ve akın etmenin bir yaşama biçimi olmaları ile övünen. adamlar da böyle yapmışlar işte.

--- spoiler ---

(atav - 12 Mayıs 2014 17:24)

olaya kültürel doğruluk açısından bakarak izlerseniz yukarıdaki olumsuz eleştirilere hak verebilirsiniz. ancak görsel bir ziyafet ve saçmalamalardan uzak senaryoya sahip bir film arıyorsanız sizi yeterince tatmin edecektir. şahsen son bir kaç ayda izlediğim en başarılı filmlerden biri olduğunu söyleyebilirim.

(thesoulbender - 19 Mayıs 2014 23:32)

bu filmi yapanların götüne:

divriği ulu cami ve darüşşifası
ve
şifaiye medresesini sokmak istiyorum.

şimdilik bu kadar. bunları çıkardıktan sonra büyük selçuklu'nun asya'daki tüm eserlerini sokacağım.

(de nada - 26 Mayıs 2014 04:59)

kitaptan uyarlama film.
--- spoiler ---

her ne kadar film olsa da insan ister istemez tarihe bakıp karşılaştırma yapıyor. bazı noktalar can sıkıcı ama genel manada iyi hoş. selçuklu zırhları biraz aceleye gelmiş gibi, göçebe deyince bu batılıların aklına çer çöp tipler mi gerkiyor nedir ama bilen bilir türkler çok eski çağlardan beri zırh kıyafet ve silah konusunda belli bir düzene sahipler, neyse. ibn-i sina'nın şunlara doğru ingiliz bebe sayesinde aydınlanma yaşaması olayı da gayet can sıkıcı. ortamları beğendim sırrı. özellikle isfahan ve medrese, o yukarıdaki terasta yıldızları seyretmek güzel olurdu, içerilerdeki tütsü kokusu burnuma geldi, bu açıdan gayet başarılı bir yapım olmuş.
--- spoiler ---

kitabı okumadım, o sebepten sadece film üzerinden gittim.

(uzunbacakli edward - 30 Mayıs 2014 11:48)

büyük hekim ibni sinayı aramaktan ziyade filmde daha çok hissedilen, ibni sinaya ders veren ingiliz berberin macerasıdır.

(pembepenpe - 31 Mayıs 2014 01:45)

vakit kaybı demeyeceğim filme ama seni,sana,sensiz anlatan bir film, bu da bir şeydir bence.
---spoiler---
koca ibn-i sina tıpta tam ilerleyememiş ama bizim hristiyan çocuk ummanlar aşıp isfahan'a gidip mucizeler yaratıyor ve ibn-i sinayı da geçiyor,ibni sina'nın araştırmalarındaki eksiklikleri bu çocuk tamamlayacak bak bak,alttan mesajlara bak, geçtim selçukluların moğollar gibi istilacı gösterilmesini,sadece koca ibn-i sina'yı ne hale düşürmüşler ona üzüldüm,tabi biz doğu'nun ilfini,irfanını,ışığını yansıtmadıkça bunlar tekrar edecek.
filmin bana kalırsa güzel 3 tarafı vardı.
1-)gerçekten o dönemin kavşak noktası isfahan ve o coğrafya güzel yansıtılmış, emek harcanmış filme yani,üfürükten değil.

2)filmin ilk 1 saatlik kısmında hristiyan çocuğunun berber çırağı olarak dolaştığı kasabalar hep berbat, pislik içinde, temizlikten ve hijyenden uzak şekilde resmedilmiş, isfahan ve ibni sina coğrafyası ise tıbbın merkezi, temiz ve daha yaşanabilir sunulmuş,bir nevi özeleştiri yapmışlar,doğunun ilmini almışlar diyebiliriz.

3)filmdeki mollaların ilme, medreseye, değişime kapalılıkları ve aslında islam coğrafyasının geri kalma sebebinin can damarı değişime karşılık ve tabulara körü körüne bağlılık, agora filminde nasıl din bir afyon gibi halk arasında yayılıp bilimin önünde çin seddi gibi durduysa bu filmde de mollalar aynen o,isfahandaki mollaların lideri,vaaz veren, niyeyse bana aynen iran devrimini yapan humeyni'yi hatırlattı, burdan da bir mesaj verilmiş olabilir.

(yorgun nihilist - 4 Haziran 2014 20:50)

gayette begendiğim izlemeye değer film. belgesel değil sonuçta. tabiki hepsi değil bazı gerçekler çarpıtılmış.

--- spoiler ---

selçuklular barbar değilde, müslümanlar yobaz hakikaten. günümüz işid ine bakın isterseniz yıl olmuş 2014 halen aynı tas aynı hamam.

öz eleştiride yok değil. hıristiyan cadı avcılarını ve yakılmaya çalışıldıklarını unutmayalım.

sıklıkla dinlilere gönderme yapılmış.

bir tek yahudiler melek gibi gösterilmiş. yersen.

--- spoiler ---

(exenic - 16 Haziran 2014 13:09)

sanat yönetmenliği ve muzikleri acisindan son derece başarılı bir film. o dönemi yaşattı film gercekten. ancak oryantalist bakışını çok fazla saklayamamis yönetmen. yarattigi heyecani ucuz hristiyan ve bati propagandasiyla sildi attı.

--- spoiler ---

filmi önünde sonunda getirip "barbar" müslümanlara bağlamasa gayet güzel filmdi aslinda. koca ibni sina'yı filmin sonunda boşa çıkaran "demek tüm bildiklerimiz yanlışmış" şeklinde " iyi ki bu kahraman mucizevi hristiyan geldi de bizi kurtardi" bakisina sahip film. ayrica rob, ulkesine doner donmez hastaneler acip insanlari tedavi etmeye basliyor. tam o sirada avrupaya reform geldiyse demek(!)

--- spoiler ---

(saksak turizmin yavsak yolcusu - 22 Haziran 2014 15:01)

filmi az once izledim. basinda guzel bir filme benziyordu ama ibn-i sina ve rob cole un tanismasindan sonra film cok iyi gorsellere ragmen gulunecek kadar sacmaydi.

--- spoiler ---

film bize ortacagda dunyamizin bugunden cok cok daha global bir yer oldugunu gosteriyor. herhangi bir ulke vatandasi istedigi ulkeye istedigi rolde gidiyor ve bir gunde uyum sagliyor. o sirada dunyanin en buyuk bilim adamlarindan birine yanliyor ve cok kisa bir surede ondan daha iyi oluyor hatta onu ciragi yapiyor. butun bunlarin ustune koskoca ulkenin hukumdariylada neredeyse her gun gorusuyor ve kankaya bagliyor. selcuklu devletinin daglarda yasayan teror orgutu gibi lanse edilmesinden bahsetmeyecegim bile.
--- spoiler ---

bu tarz tarihi filmler yapilirken biraz ozen gosterilmeli diye dusunuyorum.

(machinegunremy - 12 Ağustos 2014 01:05)

--- spoiler ---

öncelikle film hristiyanlığı da itin götüne sokuyor. adam sırf gerzek rahip yüzünden annesini kaybediyor. kardeşlerine el koyuyorlar. filmin girişinde avrupa'da tıp, bilim yoktu o devirde doğuda vardı diyor.

müslümanlarla ilgili merhametli bile davranmışlar diyebiliriz. yapmayın gençler modern türkiye'de otele insan doldurup yakan adamlardan bahsediyoruz :)

yahudiler göze fazla iyi görünebilir lakin o devirde cidden öyleydiler. bizim bugün ki alevileri düşünün. savunmasız oldukları için iyi olmak zorundaydılar. ayrıca film alman yapımı e biraz günah çıkartma olacak tabi.

selçuklular türk devletlerinin içerisinde bir gram kanımın ısınmadığıdır. ama anadolu selçukluları ile büyük selçuklular biraz farklı. büyük selçuklu'da olsa daha medeni yaşama türkler iran'a tamamen hakim olduktan sonra ve anadolu'ya girdikten sonra geçiyorlar. yerleşik hayat falan. gerçi dallama batılı ne anlar göçebelikten. bozkır adamının ne işi var dağda falan ama alman yapımı bir filme göre emin olun türkler o kadarda kötü değildi.

bir yeri basıp, yağmalayıp, bütün halkı kılıçtan geçiren vikinglerin torunlarının bunlardan gurur duyduğunu gördü bu gözler.

o yüzden şu 3. dünya entelektüeli ve beyaz türk triplerinizden kurtulun artık. itici olmakla beraber yanlış tarihi yorumlamaları da beraberinde getiriyor bu durum. genç, çoluk çocuk "turks are white, aryan" diye video çekip, ne kadar boşnak, çerkes, sarışın balkanik varsa doldurup koyuyor youtube'a. bir dünya insanda alay ediyor. sonra "ahah as you see turks are white not mongol" diyor ve yarım yalamak ingilizcesi ile 7 cihanla kavga ediyor.
--- spoiler ---

politika ve tarihi artık geçersek çok güzel bir film değil. çerezlik. iyi bir 150 dakika geçirebilirsiniz. izleyin yani bir şey kaybetmezsiniz.

(dios - 4 Eylül 2014 05:05)

noah gordon romanı.
türkçe tercümesi için (bkz: hekim)

(arshipell - 27 Ağustos 2004 22:03)