Süre                : 1 Saat 44 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Eylül 2013 Perşembe, Yapım Yılı : 2013
Türü                : Biyografi,Drama,Romantik,Heyecanlı
Taglar             : cinayet,1940'lar,2005 yılı,Yıl 1944,reference to tulane university
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Killer Films , Benaroya Pictures , Outpost Studios
Yönetmen       : John Krokidas (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Austin Bunn (IMDB),Austin Bunn (IMDB),John Krokidas (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Daniel Radcliffe (IMDB), Dane DeHaan (IMDB)(ekşi), Michael C. Hall (IMDB)(ekşi), Jack Huston (IMDB)(ekşi), Ben Foster (IMDB)(ekşi), David Cross (IMDB)(ekşi), Jennifer Jason Leigh (IMDB)(ekşi), Elizabeth Olsen (IMDB)(ekşi), John Cullum (IMDB), Brenda Wehle (IMDB), Erin Darke (IMDB), Craig Chester (IMDB), Lenore Harris (IMDB), Mark Ethan (IMDB), Zach Appelman (IMDB), David Rasche (IMDB), Quinlan Corbett (IMDB), Dawn Newman (IMDB), Clancy O'Connor (IMDB), Jon DeVries (IMDB), Leslie Meisel (IMDB), Sarah Hollis (IMDB), Nicole Signore (IMDB), Olen Holm (IMDB), Michael Cavadias (IMDB), Mark Koenig (IMDB), Finise Avery (IMDB), Jonathan Cantor (IMDB), Nick Diamantis (IMDB), Matt Giroveanu (IMDB), Sean Grady (IMDB), Anna Kuchma (IMDB), Martin Pfefferkorn (IMDB), Kyra Sedgwick (IMDB), Kevyn Settle (IMDB), Colin Michael Walker (IMDB), Peter Waluk (IMDB)

Kill Your Darlings (~ Sevdiklerini Öldür) ' Filminin Konusu :
John Krokidas'ın ilk yönetmenlik deneyimine imza attığı ve başrollerini Daniel Radcliffe, Michael C. Hall ve Ben Foster paylaştığı filmde bir cinayet dönemin en önemli yazarlarını bir araya getiriyor. 1944 yılında geçen filmde, genç Allen Ginsberg, Columbia Üniversitesi'ni kazanmış ve Lucien Carr ile burada tanışmıştır. Son derece havalı ve çekici biri olan Lucien'le karşılaşması Allen'ın hayatının en önemli dönüm noktası olur. Kısa süre içerisinde William Burroughs ve Jack Kerouc ile tanışmasıyla, bu dört genç adam toplumun kısıtlamalarının boğucu zırhından sıyrılıp tek gerçeğin edebiyat olduğu bir zihin yapısını benimserler. Gelenekleri reddedip yeni ve daha öncekileri hiç mi hiç benzemeyen bir akımı oluşturmanın peşine düşerler. Yeni ve bambaşka bir sanat akımı olan Beat Hareketi böylece ortaya çıkmış olur...


  • "(bkz: director's cut)"
  • "yeni fragman geldi."
  • "daniel'in dan humprey kılığına büründüğü film. benzettim ben."
  • "daniel radcliffe için biraz erken olduğunu düşündüğüm film. ancak oyunculuğunda bir sıkıntı yok. dane dehaan'in oyunculuğu ise gerçekten güzel."
  • "daniel radcliffe'in kötü bir oyunculuk çıkardığını düşündüğüm film. müziklere ve dane dehaan'a sözüm yok."




Facebook Yorumları
  • comment image

    2001 çıkışlı kid loco albumu.

    1. cocaine diana
    2. lucy's talking
    3. horsetown in vain
    4. three feet high reefer
    5. a little bit of soul
    6. i can't let it happen to you
    7. gypsie good time
    8. here come the munchies
    9. going round in circles
    10. i want you


    (jrita - 1 Kasım 2012 12:54)

  • comment image

    adını (muhtemelen) ilk kez ingiliz yazar sir arthur quiller-couch tarafından ortaya atılan "murder your darlings" isimli bir yazma tekniğinden alan film. bu yazma tekniği öylemesine işe yarar bir teknikmiş ki, daha sonra en az 3 isim daha bu tekniği dillendirmiş:

    william faulkner: «kill your darlings.»
    georges simenon: «kill your darlings.»
    stephen king: «kill your darlings.»

    tekniğin olayı ise şu: diyelim ki bir kısa hikaye yazacaksınız ve ilk taslağınız 2000 kelimeye ulaştı. bu taslağı gözden geçirmeye başladığınız zaman içinizden hikayeyi şişirmek ve onu süslemek geçecektir. bu sebeple çoğu yazar adayı, 2000 kelimelik hikayelerinin ikinci taslaklarını 2500 kelimeye doğru şişirirler. halbuki doğru olan bunun aksidir: ikinci taslak, ilk taslaktan ortalama %10 daha az olmalıdır. yani eğer ikinci taslağınız 1800 kelime ve altında ise, tebrikler; sevgilinizi öldürmeyi dahi göze alacak denli sanatınıza bağlanmışsınız! kendi eserinize karşı gösterebildiğiniz bu soğukkanlı ve objektif tutum, sizi elle tutulur ve dişe dokunur bir kısa hikayeye ulaştıracak! aksi halde bir dolu gereksiz ayrıntı ile şişirilmiş balon bir metne sahip olmuş olacaktınız. vallahi bravo, harikasınız!

    ehem, evet, şaka bir yana, film 16 ekim'de geliyor. filmde allen ginsbergdaniel radcliffe, jack kerouacjack huston, william burroughs'yu ben foster canlandırıyor. afiş ise pek bir sıradan, pek bir tekdüze.


    (siyah giysili adam - 11 Eylül 2013 01:04)

  • comment image

    daniel radcliffe denen veledın beren saat kadar bıle kafasının calısmadıgını gosteren fılm.
    oğlum ne bu gozluklu harry potter ımajına devam etme merakı?
    bi korku fılmınde oynadın, yıllar önce harry potter rolundekı baban oynamıstı aynı fılmde. şimdi gitmişsin yine fiziksel olarak harry ye benzeten bişi yapıyosun. az kabul etme söyle seyleri ya. farklı ol. bi şaşırt bi ona küçük süprizler yap falan filan.


    (zerrin egeliler vs heather brooke - 11 Eylül 2013 16:12)

  • comment image

    yine bir beat filmiyle karşı karşıyayız. fragmandan anladığım kadarıyla yine dönemsel olarak harika bir prodüksiyon çıkarmış vahşi amerika'lılar fakat sıkıntıya girdiğim nokta şu ki; bu adamlar kitapta daha gençlerdi eğer bahsettiğimiz kitabı filme çektilerse. özellikle jack huston, kitaptaki jack kerouac'tan bi 5-6 yaş falan daha büyük. harry potter ve lucien carr iyi oturmuşlar ama kitaptan sapmalar, film daha çok gay ilişki üzerine gidecekmiş gibi. halbuki kitapta jack ve lucien carr, lucien carr-allen ginsberg ikilisine göre daha çok beraber takılıp iş güç arıyorlardı, içip karı kız falan kovalıyorlardı.

    son olarak ise william s. burroughs canlandırması fena diil gibi ama o adamı canladırma işini viggo mortensen dahil, robocop'tan daha iyi kimse yapamadı şu ana kadar. (bkz: naked lunch)


    (vakatta - 6 Kasım 2013 14:45)

  • comment image

    filmi bugün filmi randevu istanbul film festivali'nde izledim.
    açıkçası çok umutlu değildim lakin çok mutlu oldum önyargımı kırdığına.
    bir kere yönetmen harika bir iş çıkarmış. filmin müzikleri, kurgusu ve oyunculukları şahaneydi. tek kelimeyle durgun bir konuyu oldukça hareketli ve akıcı bir halde sunmuş kendisi. tebrik ettim. daniel radcliffe'in de gelmiş geçmiş en başarılı filmi olduğunu düşünüyorum.

    gerçi kendisini siyah gözlü görmek biraz garip geldi ama olsun, çok güzel bir filmdi. inşallah böyle projelerde yer alır bundan sonrasında da.

    ayrıntılı değerlendirme için buyrunuz.


    (icelicious - 24 Aralık 2013 22:24)

  • comment image

    yine bir kitapla alakası olmayan beat kitabı uyarlaması ile karşı karşıyayız. kitabın sadece konusunu almışlar ve kitapta çok çok az gözüken allen ginsberg'in gözünden yansıtmışlar olanları. yani bu filmi and the hippos were boiled in their tanks'ın kerouac ve burroughs tarafı diil de ginsberg tarafı olarak değerlendirebiliriz. lakin ki bence burrougsh ve özellikle kerouac tarafı çok daha eğlenceliydi ginsberg'dense. film daha çok bir üçgen gay ilişkiye göz atarken, kitap gayet olayları kendi yönlerinden değerlendiren 2 yazar tarafından anlatılıyordu. neyse ki dönem prodüksiyonu olarak şahaneydi. müzikler, mekanlar, kostümler gerçekten çok nefisti. ha böyle bir filme gerek var mıydı? tabiiki de yoktu. lucien carr'ı oynayan çocuğun oyunculuğu göz dolduruyordu, çok dikkat çekiciydi bu çocuk the place beyond the pines'da da diğer bütün büyük isimlerin arasından sıyrılmış harika bir oyunculuk sergilemişti. önü açık olarak görüyor ve bu yazıyı burda noktalıyorum.

    seri akla gelen edit: lan bari kitabın isminin nasıl ortaya çıktığına ve kitabı nasıl yazmaya karar verdiklerine dair bir 10-15 dakikalık sahneler yapsaydınız kerouac ve burroughs'un içinde olduğu.


    (vakatta - 6 Mart 2014 18:59)

  • comment image

    dane dehaan'ın yalın ve vurucu oyunculuğu ile bir adım öne çıktığı, daniel radcliffe ve ben foster'ın iyi birer karakter oyuncusu olma yolunda emin adımlarla yürüdüğü, michael c. hall'ın ise yine david isimli gay bir karaktere hayat verdiği seyirlik bir film olmuş.

    duygusal anlamda gelgitleri olan, ne zaman ne yapacağı kestirilemeyen ve tam da bu nedenle seyircide daha fazla ilgi uyandıran lucien carr karakteri yerine, malum olayların allen ginsberg gibi bir karakterin penceresinden aktarılması, ortaya nispeten daha romantik bir versiyonun çıkmasına neden olmuş. zaten edebiyat varsa romantizm varken, bir de için içine yeni bir flora içerisinde büyüme hikayesi, aşkın ve gerektirdiklerinin keşfi, şiir, dönemi ön plana çıkaran doğru renkler ve heyecanı ayakta tutan başarılı kurgu da eklenince sinemasal ve edebi anlamda keyif veren bir yapım meydana gelmiş.

    beat muhabbetinden pek hazzetmemekle birlikte, gerek yansıtılan dönemin-edebi çevrenin atmosferiyle, gerekse çizilen lucien carr portresi ve etki alanı ile beğenimi kazanan bir film oldu.

    7/10


    (kahmut - 4 Mayıs 2014 01:24)

  • comment image

    içinden johannes brahms'ın "brahms senfoni no 3"ünün poco allegretto'su geçen film.
    hatta bu görkemli poco allegretto filmin içinden birkaç kez geçiyor.
    caanım poco allegretto —her ne kadar günümüzde içi bir hayli boşaltılmış olsa da— o güzelim vintage dekorlar içinden süzülerek geçtiği için bir başka güzel geçmiş oluyor.

    doğrusu, ancak birkaç gün önce izleyebildiğim filmde en vasat bulduğum şey oyunculuklardı. hatta film bitende, sözlüğü girip baktığımda, içimden «sözlüktaşlar nasıl olsa oyunculuklara verip veriştirmişlerdir; ben de kıyısından köşesinden katılırım onlara» diyordum. fakat okuduğum övgü dolu yorumlar karşısında «acaba ben neyi kaçırdım?» diye düşünmeye başladım. galiba düşünmeye ara verip, filmi yeniden izlemeliyim. o zamana kadar: ı-ıh, oyunculuklar sürünüyor.

    ayrıca, yaklaşık on ay önce hem filmi hem de filmin adındaki muhtemel fikri şöyle tanıtırken, ben bu fikrin beat'çilerden yükseleceğini tahmin ediyordum. fakat gördük ki, bu fikir ne ginsberg'den, ne burroughs'tan, ne de kerouac'tan yükseliyor. ginsberg ile carr'ın, kendisini bir yönüyle pozitivist, bir yönüyle formalist bir adam olarak tanıdığımız edebiyat hocası şöyle diyordu:

    «sevgililerinizi, aşklarınızı, gün değmemiş metafiziğinizi öldürün

    ve sevgililerini, ve aşklarını ve gün değmemiş metafiziğini tek hamlede yere sermiş bir kimse olarak ben, çaresiz, sığırın teki olarak betimlenen edebiyat hocasının yanında saf tutmaktan kaçınamıyorum.

    son olarak, filmi divxplanet'taki türkçe altyazısıyla izleyen dostlara kötü haberlerim var. genel olarak başarılı bir iş çıkarmış olan çevirmenler edebi kelime ve cümleleri çevirmede ne yazık ki fazla mot-a-mot kalmışlar. örneğin, edebiyat hocası victoria çağı şiirinden bahsederken bu şiirin üç önemli ögesi olduğunu söyleyip sıralıyor:

    «rhyme, meter and conceit»
    altyazı ise şöyle:
    «kafiye, ölçü, düşünce»

    halbuki "conceit", edebiyatta, birbiri arasında görünür herhangi bir benzerlik olmayan iki şey arasında bağıntı kurmaya dayalı bir söz sanatıdır. örneğin, bakınız 18. yüzyıl metafizik şiir akımının öncüsü olan john donne'ın "the flea"sindeki "pire" ile "yatak" arasındaki conceit... (peki ben bunları nereden mi biliyorum? üç yıldır ingiliz dili ve edebiyatı okuyorum da oradan biliyorum.)


    (siyah giysili adam - 4 Mayıs 2014 12:12)

  • comment image

    ismiyle vuran izleyince de zamanını boşa çıkarmayan entelektüel kararsız biraz da gay çocukların filmi. izlerken bunu xavier dolan yazıp yönetmiş olmalıydı dedim, o kadar da benziyor biraz daha farklı bi tat var ama içinde. çoğunuz daniel radcliffe'i eleştirmiş ama sorun oyunculukta değil harry potter'da millet. orda sevişeni gay harry sanmaktan kendini alamıyo insan. ama kötü değildi rol oturmuş hatta. bazı sahneler üzdü neden hep drama var bu tarz hikayelerde, ağır terkedilmişlik var bilmiyorum. kurban olduğum michael c. hall'a da bir rol bu kadar yakışamaz. yakışıklı, naif, çılgın entelektüel, gay sanılan ama olmayan güzel sarı saçlı dane dehaan arkadaşımızın dibe vurduğu sahnede söylediği söz beni ayrıca vurdu; "you know me now, i'm only good at beginnings" ben devamını getiremem, bu yüzden seni de terkedicem demekti bu.

    ve hikayenin sonu

    al:some things, once you've loved them, become yours forever and if you try to let them go they only circle back and return to you they become part of who you are
    lu: or they destroy you

    sonuç olarak baştan sona saran güzel çocukların hikayesi, kadın kısmısı nerdeyse yok gibi. imdb puanını haketmediğinden 9 vericem aslında 8 daha uygun.


    (atomsforpeace - 4 Mayıs 2014 20:22)

  • comment image

    beat kuşağına herhangi bir ilgim olmasa da sıkılmadan izlediğim, içinde geçen dönemi çok güzel yansıtmış, tekrar tekrar izlenebilecek film.

    daniel radcliffe'in kötü bir oyuncu olduğunu düşünmüyorum ama bazı sahnelerde mimikleri çok yapay kaldı. komedi filmlerinde oynasa aslında her şey çok güzel olacak, dramatik yapımlarda oyunculuğu az da olsa sırıtıyor. onun dışında tüm kadro muhteşemdi.

    izlerken fark etmedim ama şimdi listeye bakınca gördüm, soundtackte idil biret var.


    (caramel dance - 11 Mayıs 2014 21:47)

  • comment image

    daniel radcliffein oyunculuğunun genel itibariyle yetersiz bulunduğu film. bana rahatsız edici derecede gelmedi pek. ayrıca eleştirilen durumlardan bir kısmı senaryo vb. kaynaklı değil de allen ginsbergin penceresinden anlatılan bir hikayenin gerçeğe göre bir miktar daha pembe, biraz daha romantik olması gerekliliğinden kaynaklanmış bana kalırsa.
    her ne kadar işlediği zaman dilimi nedeniyle mümkün olmasa da gözlerim başka şeyleri*** aramadı değil.
    gerçekten de inceden bir kaç gönderme daha olsaymış iyi olurmuş bence, sonuçta bir alt kültür ve kısmen alıcısı belli bir film.


    (qwertqwert - 30 Temmuz 2014 01:22)

  • comment image

    daniel radcliffe'in kötü bir oyunculuk çıkardığını düşündüğüm film. müziklere ve dane dehaan'a sözüm yok.


    (carina nebula - 5 Eylül 2014 11:56)

Yorum Kaynak Link : kill your darlings