gerard butler'ın baş rol oynadığı 2012 yapımlı film.
jay moriarity adlı sörfçü'nün hayatı anlatılıyor.^*

(kartalizma03 - 27 Şubat 2013 11:33)

santa cruz doğumlu vatandaşlarımızın izlerken hoş anlar yaşayabileceği film, benim gibi fatih doğumlu olanlar izlemese de olur.

(qtan - 3 Mart 2013 18:28)

keyif aldığım, pek de haberim olmayan sörf hakkında bir şeyler öğrendiğim, bittikten sonra böyle bi mal olduğum film.
jonny weston'ın performansı gerçekten dikkat çekiyor. yeni brad pitt mi geliyor dedim affedersin.

(raadol - 3 Mart 2013 18:53)

gerard butler çekimler sırasında denizde takılırken, aniden çıkagelen dalgaların azizliğine uğrayıp ciddi bir tehlike atlatmış.

(william fisherman - 5 Mart 2013 02:33)

the karate kid filminin denizde geçeni gibi bir izlenim bıraksa da bünyeye, ondan daha fazlasını veren dal ve süzül tadında bir film.

live like jay

(flubber - 2 Nisan 2013 01:55)

sonu ile afedersin hayatımı sikmiş film. hassiktir ya!

bu zamana kadar nasıl gözümden kaçmış nasıl izlememişim kendime küfürler ettirdi. yaklaşık 2 saat avucunun içine aldı, bir fahişe gibi oynadı benimle. sonuyla da son darbeyi indirdi.

(giallo rosso - 21 Aralık 2013 14:22)

hani insanlar bir ara "avatar" izleyip de "ama aabi görselleri yeter yeeaaa" diyorlardı ya.. buna hep gülmüşümdür, şimdi daha çok gülüyorum. insanların güzel görsel anlayışına bak.
kendi çapında minimum birkaç günde bir film izlemeye çalışan biriyim ve izlediğim her filmde önemli unsurların hepsinin vasatın üzerinde olmasını pek tabi ki beklemiyorum. yani tabi ki bir film sadece bir sahnesinden, bir müziğinden veya bir güzel ışığından, bir güzel tiradından kurtarabilir. bu film de dört dörtlük değil tabi ama bence izleyiciyi kesinlikle doyuruyor. ah, ilk girişteki avatar atarlanmamı da tamamlayayım; 3.61 gb büyüklüğünde indirmişim bu filmi ben ve şu kocaman yarım duvarlık televizyonlardan birinde izleme fırsatı buldum. arkadaşlar varsa imkanınız, sağlam görüntü kalitesinde dalgaları hissedin. resmen aşık oldum filme. çocuk var, şirin. büyüyor, yakışıklı. saçları sarı. adam var, karizmatik. mahallenin piçleri var, neredeyse sempatik. ergen kız var, gideri var hani. yani oyuncu seçimleri hoş, güzel görüntü kalitesiyle çok güzel yakıştıklarını söyleyebilirim her birinin her sahneye. bugüne kadar hiç olmadığı kadar dağınık bir entry yazdığımın da gayet farkındayım.

şu based on true story olayı insanlarda farklı algılar yaratabiliyor. ben açıkçası bu ibareyi gördüğüm her filmden beklediğimi almışımdır. "eee ne gerek varmış şimdi bunu filmleştirmeye" filan dediğimi harbi hatırlamıyorum. bu filmdeki gereklik olayı harbi etkiledi beni. entrynin gidişatına göre burada kesip spoiler koymam çok ama çok çirkin olacak farkındayım ama sanırım yapmak da zorundayım. ölümcül noktalara değinmeyeceğim ama şu an hissettiklerimi yazmazsam, gerçekten filmin coşkusu güme gidecek.

--- spoiler ---

empati. lütfen bir doz empati.

8 yaşında bir çocuğu, boyuna göre dev dalgalardan kurtarıyorsun, evine bırakıyorsun. çocuk 7 sene sonra kadar büyüyor, palazlanıyor. surf yapmaya başlıyor. seni akıl hocası seçiyor. sen çocuğu sahipleniyorsun, sanki 7 sene önce o olay yaşanmamış gibi çocuğa koçluk yapıyor, onu olağanüstü dalgalara hazırlıyorsun. onu gerçek bir sporcu yapıyorsun fakat beklenen dalganın yaratabileceği hasar o kadar büyük ki işin içinde boğulma ihtimali var. filmin sonuna doğru anlıyoruz ki, sen bu dalgalara giremeyeceksin çünkü büyük yeminin var vesaire. senin bi tarafını seveyim de.. işte burada koptu kayış bende.. yahu bu kadar yaşanmışlığın sonunda nasıl metanetli, cesur, yaşamış, görmüş geçirmiş bir adammışsın sen de alıp eline dürbünü yaşamla ölüm arasında gidip gelen çocuğu izleyebiliyorsun...
ya gerçekten yaşanmış veya senaryolaştırılmış. önemli değil. film o raddeye geldiğinde sen zaten olaya gerçek gözüyle bakıyorsun.

sonuç olarak ben bu filmin dürbün sahnelerinde, tarifi imkansız duygulara kapıldım

--- spoiler ---

izleyiniz. gerçekliğini, senaryosunu cartını curtunu bırakıp izleyiniz. hatta bir kadeh bi' şeyler eşliğinde izleyiniz zira hakikatten rahat bir anda izlenesi bir film yapmışlar.
sonuç olarak çokça empoze edilen katakulli, üç kağıt, pornografi, hırs, yarış, saldırganlık vesaire duygularından çok uzakta, maviye yeşile doyuran hoş bir film çıkmış ortaya.
iyi seyirler.

(bakerstreet - 17 Ocak 2014 03:44)

belgesel tadında şahane film.

--- spoiler ---

o kadar güzel akar, anlatır ki siz gerçek mi acaba diye derin düşüncelere daldığınız esnada jay moriarity'nin de okyanusun derin sularına daldığını görürsünüz akaninde de ekranda malum yazı görünür: based on a true story.

--- spoiler ---

(etkilenmekicinkotuarkadasariyorum - 4 Mayıs 2015 00:33)

izlenesi egitim filmlerinden biri. turkce adi "dalgalarin pesinde" uygun gorulmus.

http://www.imdb.com/title/tt1629757/

chasing mavericks

(theory of everything - 9 Mayıs 2015 13:44)