gregory peck, eli wallach ve ömer şerif'in takıldıkları canavar gibi bir western idi. sinemaya yeni bi nefes falan getirmedi tabii, eğlendiren bi film diyorum.

eski kızılderili efsanelerine göre canyon del oro diye bilinen yerde, hayvani bi hazine vardır ve bu hazine kabak gibi ortada olmasına rağmen hepi topu üç beş gözü tok yerini bilmekte, kimseye de söylememektedir. ancak iki kişinin bildiği, sır değildir ve dedikodu yayılır, beyaz adam gelir, apaçileri dürter mürter, türlü şerefsizlik yapar; sonunda biri hazinenin yerini öğrenir.

öğrenir ama bu sefer de herif ortadan kaybolur. ya apaçiler anasını bellemiştir, ya herif parayı bulup kafayı yemiştir, burası sizi ilgilendirmez; derken şerifimiz mackenna tesadüfen hazineye giden yolu gösteren haritayı ele geçirir ki aslında efsaneyi zikine takmamakta, inanmamaktadır. derken, azılı haydutumuz colorado da bir yerlerden işe bulaşır, mackenna'yı yakalar, bu abilere bi ton abuk subuk adam da katılır. kah apaçilerden kaçarlar, kah vuruşurlar, kah birbirlerine götlük yapmaya kalkar, hazineyi ne yapsam da tek başıma kapsam diye oyunlar oynarlar; film böyle alır başını gider.

sonunda bunlar, hazinenin yerini gösteren işareti de bulurlar ki; bu kocaman bir tepedir. güneş yükseldiğinde tepenin gölgesi canyon del oro'nun girişini göstermekte, hazineye giden yolu açmaktadır. bizimkiler içeri girerler, bi bakarlar ki efsanelerde hazine diye geçen, kanyonun iki duvarında birden bulunan hayvani altın damarlarıdır. tam sevindirik olmuşlarken işler karışır, silahlar ortaya çıkar, apaçiler gelir, deprem meprem olur, yetmez; hazineyi korumakla görevli apaçi büyücünün ruhu ortaya çıkar, bazıları korkudan altına sıçar, bazıları hunharca vurulur, bunların bi kısmına sevinirim, bi kısmını ziklemem. en sonunda, altın damarları, düşen kayaların altına gömülür, ortada bi bok kalmaz, herkes avcunu yalar. kötü kalpli colorado götüne baka baka giderken kameralar mackenna'ya döner, fonda "sarı saçlağğrınııı deeelii gönlüüğğmeee bağlamışım çözülmüyooor mihribaaaan" çalmaktadır. bi bakarız ki; mackenna'nın atının arkasında bir çantadan, sarı sarı bi şeyler parlamaktadır ve bu, emin olun, mihriban değildir.

son olarak "filmin müzklerini quincy jones yapmış" diyorum, gidiyorum.
i'm a poor lonesome cowboy..düdüdüüü düü düüü..

(dopermen - 7 Mart 2009 02:55)

dikkatli sinema seyircileri indiana jones serisi ile arasındaki benzerlikleri kolayca görebilir. indy'nin filmleri, kabaca yaklaşırsak, mackenna's gold apartmasıdır, bu filmden esinlenmiştir, etkilenmiştir vesaire diyebiliriz, bence bir mahsuru yok.

(dopermen - 7 Mart 2009 03:07)

bu film için masraftan kaçınmayıp, koca gidi kanyonu satın alarak^* dinamitlerle yıkıp tarumar etmişler. ama güneş yükseldikçe gölgenin kısalacağı yerde uzaması gibi saçma sapan hatalar yapmışlar. altın aramaya giden adamların yanlarında ne kazma ne kürek var. george lucas öğrenciyken filmin kamera arkasında staj görmüş. ayrıca clint eastwood biyografisinde bu film için başrolün kendisine teklif edildiğini, ancak hang 'em high'ı çekmek için teklifi reddettiğini yazmış.

(axellennox - 9 Temmuz 2012 04:09)

an itibariyle trt 1'de harika bir dublaj kadrosuyla yayınlanan film.

kendinizi yeşilçam filmi izliyor zannedebilirsiniz, zira abdurrahman palay, temuçin caymaz, vala önengüt, erhan abir, ayton sert, doğan bavli gibi ustaların seslerini duyacaksınız.

(peder hose - 11 Ocak 2015 10:36)

çok ilginç ve keyifli kamera açıları, çekim teknikleri olan bir film..

bilen için sıradan gelebilir belki ama ben gibi bir cahili mutlu etmeye, heyecanlandırmaya yetecek kadar enteresan kareler var..

ayrıca film boyunca gregory peck'e dikkat edin.. kendisiyle aynı dönemde arz-ı endam eden meşhur yeşilçam jönlerinin kestikleri pozların, duruşların, bakışların, gülüşlerin, jestlerin, mimiklerin kaynağını göreceksiniz..

(sahlanankoc - 20 Ocak 2015 16:35)

şu an trt1 de oynayan, neredeyse benden daha beyaz tenli kızın kızılderili olduğunu gördüğüm film.

yardımcı başrolde ömer şerif i görebilirsiniz.

seslendirmede 70 ler türk sineması tadı var.

not: kızılderili kız, yerlilere çocukken katılmış vs. ise mantıklı ancak.

ek: mackenna yı seslendiren toron karacaoğlu olabilir. bir an "zalim antuan, gebereceksin" diyecek sandım.

(canabag - 29 Mayıs 2016 10:46)

şerifi cüneyt arkın'ın seslendirdiği film.

(rhan - 29 Mayıs 2016 10:52)

cüneyt arkın seslendirmesiyle daha ekrana bakmadan türk filmi olarak algıladığım film :) pazar pazar beni şakına çevirmiştir

(lavinyam - 29 Mayıs 2016 11:13)

yayını geri alıp izlediğimizden şimdi bitirdiğimiz film. seslendirme yüzünden filme odaklanamadım. konu altınlar, tek hatırladığım bu.

(sitholmakisteyenjedi - 29 Mayıs 2016 13:44)

seneler evvel mukemmel trt seslendirmesi ile daha dogrusu 70 ler seslendirmesi ile (halen oyleymis) izlemistim, kendimden geciben mest olmus, filmin sonunda hickiriklara bogulmus ve dusun altinda aglamistim.

olum, bu nasil mukemmel bir istir ya! 70'ler turk sinemasi seslendirmesi demek ki cok yakisiyor amerikan sinemasina, british sinemasina. harikasiniz.

(serseribill - 7 Haziran 2016 20:16)