Tetro ' Filminin Konusu : Ailesi İtalya'dan Arjantin'e, oradan da New York'a göç eden 17 yaşındaki toy delikanlı Bernie, bir süredir kayıplara karışmış olan ağabeyini bulmak için Buenes Aires'e gider. Ağabeyini bulduğunda kendi beklentilerine uymayan bir kişilik görür. Ağabeyi Tetro, havai ve melankolik bir şairdir ve kız arkadaşı Miranda ile birlikte yaşamaktadır. Bernie onların yanında yaşamaya başlar ve ağabeyi ile ortak geçmişlerini sorgulamaya koyulurlar.
Amantes(1991)(7,3-2384)
Canción de cuna(1994)(7,2-692)
Siete mesas de billar francés(2007)(7,1-1017)
27 horas(1987)(7,1-707)
De tu ventana a la mía(2012)(7,1-855)
Goya en Burdeos(1999)(6,9-1909)
El año de las luces(1986)(6,9-900)
La estanquera de Vallecas(1987)(6,8-906)
El portero(2000)(6,8-730)
Carreteras secundarias(1997)(6,7-687)
Los girasoles ciegos(2008)(6,7-1589)
Felices 140(2015)(6,3-1483)
aksakallı francis ford coppola dedemizin şu sıralar çekimleri muhtemelen başlayan, 2009'da göreceğimiz yeni filmi. son yılların gözdesi javier bardemin de filmde olacağı dedikoduları var. matt dillon tetro karakterini canlandırıyor. (edit: değişmiş, vincent gallo tetro olmuş) el laberinto del fauno'nun mercedes'i maribel verdu da kadroda bulunmakta. konu, göçmen bir italyan ailesinin sanatçı rekabeti etrafında şekillenecekmiş zannedersem. coppola röportajında hikayenin bir kısmının tanıdığı bir aileden alındığını ama genel olarak kurmaca olduğunu söylüyor.
(nihilanth - 1 Mart 2008 22:58)
fragmanı ışıklandırma ve siyah beyazın şovu olmuş. kamera konumlandırmasını kimi zaman abartı bulsamda, fotograf sanatı ile uğraşanlar için harika bir film geliyor izlenimine kapıldım. üstaddan bu yaşta baba beklemek gereksiz ama hala güzel işler geliyor, fragman linki şurada:http://www.apple.com/trailers/independent/tetro/
(anoktale - 5 Mayıs 2009 21:16)
12. istanbul uluslararası sinema-tarih buluşması kapsamında 16.12.09 tarihinde gösterimi yapılan francis ford coppola filmi. filme dair bir şeyler söylerken insanın ‘kocaman’ diyesi geliyor. ama bu kocamanlık filmdeki duygu yoğunluğundan; insani incelikler, bunalımlar, tedirgin ruhlar, cesur hareketler, yaratıcılığını örtbas edenler, tutunamayanlar, her şeye rağmen vazgeçmeyenler, her şeyden vazgeçebilenler, manikler, depresifler… faust göndermeleri de çok keyifli. siyah-beyaz da çok yakışmış bu filme, seyri çook yukarı çekiyor. ruhlardaki buğuyu iyice anlamlandırmış. derin olmuş, güzel iş çıkarmış usta!
(kitmir in selami var - 16 Aralık 2009 20:56)
--- spoiler ---''her aileden yalnızca bir tane dahi çıkar.''--- spoiler ---
(gutter ballet - 27 Aralık 2009 02:47)
muhtesem goruntu yonetiminin fos bir senaryoya kurban gittigi ffc yapiti. zaman zaman douglas sirk u andirmadi degil.
(mascara - 7 Ocak 2010 00:32)
francis ford coppola'nın izleyeni dağıtan, egoyu, egonun bir ailede ortaya çıkarabileceği problemleri ve herhangi bir kaçışın sınırını anlatan enfes film. vincent gallo, o ağır karakterin hakkını ve iç dünyasını çok iyi veriyor. içinde kullanılan tiyatral öğeler çok iyi oturmuş, müzik kullanımı tam kıvamında ve anlatım takdiri hak ediyor.
(anarco poeta - 8 Şubat 2010 18:04)
baba-oğul arasında bir sorun yaşatılması isteniyor ve bu rol için bir oyuncu aranıyorsa nafile... vincent gallo her daim hizmetinizde...(bkz: buffalo '66)--- spoiler ---elinde sadece bir kelime olsaydı verebileceğin, tek kelime. eğer bu (sigara) o kelime olsaydı kime verirdin?--- spoiler ---
(denis lavant - 28 Haziran 2010 23:48)
rumble fish'teki ayna kavramı aynı metafor içerisinde sunulmasa da imge olarak bunda da görülür. genelde insanlar the outsiders'ın s.e. hinton sebebiyle rumble fish'in diğer yarısı olduğunu düşünse de bana bu film the outsiders'a göre hem daha uyumlu hem de daha başarılı geldi. pek çok sahnede bir film değilde bir opera veya tiyatro oyunu izlediğinizi düşünmeye başlıyorsunuz*.
(rdx - 21 Ağustos 2010 19:04)
bir insan hikayesini, görselleri de iyi kullanarak çok iyi anlatmış coppola. bu basit hikaye, bir anlatım uzmanı ve vincent gallo gibi bir oyuncuyla birleşince çok iyi bir seyirlik olmuş.
(bruegel - 15 Kasım 2010 13:21)
osvaldo golijov'un filmin müziklerindeki müthiş sanatkarlığını es geçmek, büyük haksızlık olur. filmin tüm atmosferi osvaldo golijov'a çok şey borçludur.
(muharrir - 11 Ağustos 2011 23:42)
çıksalın'da bir market.
(scaglietti - 10 Kasım 2011 00:41)
francis ford coppola'nın 2009'da çektiği, ihtiyarlık dönemi filmi.özellikle siyah beyazın kullanımı ve flashback sahnelerinde gerçek renklere dönüş yapmasıyla estetik açıdan harikulade olmasına rağmen, senaryosuyla hayal kırıklığı yaratmıştır.--- spoiler ---almadovar bile bıraktı yeşilçam entrikalarını da; koskoca coppola'ya yakıştı mı "ben senin abin değil, babanım" dedirtmek! hem de vincent gallo'ya söylettin be dede...--- spoiler ---
(kivikocan - 12 Şubat 2014 23:35)
Yorum Kaynak Link : tetro