"efendiler! az zamanda çok insan güldürdük."

-steven moffat

(ruicosta10 - 22 Mayıs 2009 01:21)

bbc'de yayinlanan birinin uzaydan gelmis olmasi muhtemel 3 adam ile hormon salgilari normalden ohaya dogru artan 3 kadinin cevresinde, iliskiler temelli temalar uzerine eglenceli bir dizi. hoslandigi kadini acindirip, elde etmek icin bir ayaginin protez oldugunu soyleyen, sonrasinda da "hayallerimin kadini ile karsilastim simdi de pantolonumu cikaramiyorum" diyen jeff karakteri ile gonlumde yer eden dizi ayrica..

(mak100 - 27 Nisan 2003 23:11)

popoya dair beni aydınlatan dizi!

--- popoiler ---

popolar nedir bilir misin patrick? popolar insan ırkının en harika şeyidir. birbirimizde görmeyi severiz. dergilerde görmeyi severiz. bebeklerde görmeyi bile severiz. yalnızken onları kaşımayı severiz. ateş gördüğümüzde onları ısıtmayı severiz. yalnız kaldığında hangimiz arkasına uzanıp onları okşamayı sevmez? popolarımızı severiz. tanrı bize popolarımızı verdiğinde bütün gün oturup seyretmeyelim diye onları arkamıza yapıştırdı. popoyu yarattığında "bu da sizin arkanız. haydi erken yatın" demedi. "bakın melekler! popoyu yarattım! çağlar boyunca erkekler ve kadınlar bunları tutacak ve adımı haykıracak!" dedi.

--- popoiler ---

(allahim sen beni desarj et - 31 Mayıs 2012 17:39)

6 arkadaş arasında geçen, pek çok diziye ilham veren, bir dönemin efsâne dizisi.

susan, jane, sally, steve, patrick ve jeff adındaki 3 kız 3 erkekten oluşan bu 6 arkadaş içinde;

susan: steve ve patrick'le yattı (ikisiyle de sevgili oldu), jeff'le tek gecelik başarısız bir seks denemesi oldu, jane'le ateşli bir şekilde öpüştü.
jane: steve ve patrick'le yattı.
sally: patrick'le yattı.

avustralya'da adına barlar açıldığını da göz önüne alırsak aralarındaki en kaltak karının susan olduğunu, onca "liberal" düşüncesine karşın en masumlarının sally olduğunu söyleyebiliriz.
jane ise biseksüellikle sürümden kazanıyor ama dizi boyunca susan dışında hiçbir kadınla öpüştüğünü bile görmedik?

sadece 4 sezon ve her biri 30 dakikacık 28 bölümden oluştuğu için midir nedendir bilmem ağzımda daima hoş bir tat olarak kaldı bu dizi, hiç baymadı, hiç bıktırmadı ve hep özlendi.
tüm bölümlerini yeniden izledim.

her bölümün ve karakterin yeri ayrı fakat jeff ve jane karakterlerinin dizinin en büyük renkleri olduğunu düşünüyorum. ayrıca jeff, o şapşal halleri, bitmek bilmeyen abazanlıkları ve uslanmaz bir osbirci oluşuyla seksi gelmiştir bana her zaman. steve moffat öyle harika bir iş çıkarmış ki, özellikle ikinci sezon finali muhteşem bir olay örgüsüne sahip, nefis bir durum komedisi, sırf o bölümden 3 saatlik tiyatro oyunu çıkar.

(bkz: i am giselle the french bitch)
(bkz: i am dick darlington)
(bkz: bruce's bar and grill)

ayrıca sonradan sherlock dizisinin senaryosunu da yazanlardan olan steven moffat'ın tam bir sherlock holmes hayranı olduğuna dair ipucunu 2nci sezonun "the melty man cometh" isimli 4üncü bölümündeki şu göndermeden çözebiliriz:

"he is the arch-enemy of trouser confidence, professor moriarty in groin form, darth vader without the helmet. he kills a man's erection."

son söz: jeff gibi gerçeküstü bir karakterin eksikliği son sezonda o kadar hissediliyor ki bu sezonu tamamen çöpe atabiliriz bence, oliver çok yapay kalmış.

(kirlikedi - 23 Ocak 2013 11:24)

ha! bu kadar mu komik olur bir dizi yarabbim! bi-vegetarian gibi süper kavramlar, bilim tarihine, teknolojinin motivasyonuna popo eksenli bir bakış.

"when man invented fire, he didn’t say, 'hey, let’s cook', he said, 'great, now we can see naked bottoms in the dark.'"
ha! bilim felsefesi diye buna derim ben.

(sirius - 30 Eylül 2003 22:16)

jeff'in kuccukken kagitlara "ciplak" yazip yuzune surdugunu anlattigi bolumle icimi rahatlatan dizi, yalniz oldugumu saniyordum..

(mak100 - 14 Ekim 2003 22:14)

en sevdiğim tarafı komik hikayeleri ve absürd esprilerinden ziyade ingiliz mizah anlayışı ve cinselliğin toplumdaki yeri ile türk mizah anlayışı ve cinselliğin toplumdaki yerinin ne kadar farklı olduğunu yüzümüze vurması olan dizi.

karşılaştırmamak elde değil. otomatik olarak insan yapıyor bunu. yapılan bir çok esprinin ingiltere'de de yapılmadığını ya da yaşanılan mizansenlerin bir çoğunun ingiltere'de de yaşanmayacak kadar 'fazla cinsel' olduğunu kabul ediyorum tabi ama bir düşünsene; bu dizi bbc dizisi. ingilizlerin trt'si. toplumdaki özgürlük algısına ve cinselliğin içselleştirilmesi ve ne kadar normal bir şey olduğunun farkedilme derecesine bak.

sırf cinsellik de değil; bir bölümde margaret thatcher için 'maggie' deniliyor. düşünsene bizim trt'de yayınlanan komedi dizisi 'leyla ile mecnun' dizisinde 'tayyip' denildiğini. bu saygısızlık mı; kesinlikle değil. anayasa der ki; mizah acıtabilir, incitebilir. demokrasinin geldiği noktaya bak, bir de bizim şu muhteşem ileri demokrasiyi bir hayal et.

neyse konumuza dönelim;

böyle komik ve eğlenceli bir diziden bile sikimsonik siyasi sonuçlar çıkarma lanetine sahibim. diziden aldığım keyfi öldürüyor aslında. psikolojik prezervatif gibi bir şey bu ama olsun, yazacağım yinede.

dedim ya insan karşılaştırmadan yapamıyor; bu ülkedeki insanlar bizden daha fazla eğlenip gülebiliyorlar, bu kesin. bizden daha sağlam psikolojileri var ve insanın biyolojik ihtiyaçlarını reddetmeyen bir toplumsal bilinçleri olduğundan, bizden hem daha aydınlar hem de daha fazla özgüvene sahipler. beyler adamlar bizden daha mutlular. bu bende şöyle bir dışavuruma sebebiyet veriyor; sonsuz bir evrendeki en küçük güneşin en küçük 3. uydusundaki küçük bir kara parçasında oluşan 'dünya tarihi için aslında çok kısa bir süre olan' ama bizim nedense çok övündüğümüz bin yıllık kültürümüzün dünyanın en doğru ve olması gereken yaşam şekli olduğu düşüncesini yerle yeksan ediyor. bu tip milli kıyas sebebi sanat eserleri milliyetçiliğin ne kadar saçma sapan bir fikir olduğunun ispatı.

mutsuzuz oğlum biz.

adamlar mutlu.

(yellow flash - 3 Temmuz 2013 18:22)

dizinin unconditional sex bolumundeki en muthi$ diyaloglarindan biri:

jeff: she's dead
...
wilma: well was she ill?
jeff: yeah but nothing serious. well serious in one way obviously
wilma: well how can you say it wasn't serious if she died from it?
jeff: she made an unsuccessful recovery.

(ssg - 20 Ocak 2004 22:51)

su anda üniversite öğrencisi olan bir kaç kişiye izlettiğim dizi. beğenen çıkmadı. benim izlediğim en komik diziye, yeni nesil sümüğünü atmıyor.

(gary ridgway - 28 Kasım 2013 17:04)

4. sezon 1. bölümde muhteşem bir dua
god,
all i wanted to say, if it is at all possible,
if it doesn't interfare in the grand scheme of the universe,
could i have sex with a lady tonight ?

(wojakzek - 4 Haziran 2004 13:45)