• "sonu dışında akıcı, merak uyandıran güzel bir film. sonunda ne olduğunu pek anlamlandıramadım. bir de amerika güzellemeleri bayıktı. hala şov yapmayın ya sevgili amerikalılar."
  • "kümesinden kurtulmak isteyen bir horozun hikayesi."
  • "(bkz: belyy tigr)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    kitabi okumadim ancak filmi az once bitirdim. oldukca iyi islenmis. filmin son sahnesi, asagida filmde 2-3 defa su sozu guzel tasvir ediyor:

    it is the century of the brown and yellow man and god save everybody else.

    edit : sarisinin da karasinin da cigerini bildigimden gerildim, urktum ya hu :)


    (gezer dover - 24 Ocak 2021 11:19)

  • comment image

    --- spoiler ---
    dikkat
    ---
    spoiler ---

    hindistan sosyolojisini çok güzel ve gerçekçi bir şekilde işlese de sonu çok basit kalmış hindistan'da üst düzey siyasetçilere rüşvet veren bir toprak ağasının oğlunu öldürüyor sonra elini kolunu sallaya sallaya geziyor üstüne ticarethane kuruyor neymiş efendim hindistan nüfusunun yarısı kendisine benziyormuş. biraz kafa yorabilirlerdi sonu için.

    bu arada hindistan'da kast sistemi denen ırkçılık için dünya neden ses çıkarmıyor acaba nedir bu heriflerin taşşağı da kimse gık diyemiyor ?
    bir zenciye nigga desen herkes ayağa kalkıyor ama hindistan da insanları kastlara ayırıp böcek muamelesi yapılabiliniyor hindistan gerçekten pislik bir ülke.


    (rastafay - 24 Ocak 2021 11:44)

  • comment image

    netflix'te yer alan, bana erdoğan'ı hatırlatan bir hint filmi.

    filmdeki balram karakteri bir ara şöyle bir soru soruyor : " hindistan' da fakir biri zirveye çıkmak istiyorsa ya suça ya da siyasete bulaşmalıdır. sizin ülkenizde de böyle mi ? "

    evet balram böyle. sizinki kadar belirgin olmasa da var bizde de bir kast sistemi.


    (dahstres - 24 Ocak 2021 12:19)

  • comment image

    sonu dışında akıcı, merak uyandıran güzel bir film. sonunda ne olduğunu pek anlamlandıramadım. bir de amerika güzellemeleri bayıktı. hala şov yapmayın ya sevgili amerikalılar.


    (queen of the nile - 26 Ocak 2021 01:10)

  • comment image

    sınıfsal farklılıkların artık insanlığı bezdiren saçmalığına sert bir eleştiri getirmiş film.

    "eşitsizliğin en büyük nedeni bunu olağan gören zihinlerdir. bu zinciri kırmak için o köle zihnin boyunduruğundan da kurtulmak gerekir. iyi ve kötü bir arada olmaz. olduğunu sanmak illüzyondur. birinin iyisi diğerinin kötüsüdür" gibisinden bir derdi var filmin.
    akıcı, kolay izlenen, buna rağmen derdini iyi anlatan, başarılı bir film olmuş.


    (cgjung - 25 Ocak 2021 22:18)

  • comment image

    2021 yapımı ramin bahrani tarafından yönetilen amerikan drama filmidir. aravind adiga'nın romanından uyarlanmıştır. başroller adarsh gourav, rajkummar rao ve priyanka chopra ile birlikte paylaşılmış. başarılı bir film, konusu güzel, oyunculuklar doğal ve güzel metaforlar var. kast sistemini öğrendikten ve bhopal felaketi konulu film bhopal a prayer for rain izledikten sonra hindistan'daki sistem şaşırtmıyor. ingiliz sömürgesinin 1947 yılına kadar sürmesi için insanların köleleştirilmesi ve bunun kabullenilmesi beklenilen bir durum yine de çok ürkütücü.
    --- spoiler ---

    bir başarı öyküsü izlediğimi düşünmüyorum. demokrasinin ne kadar içinin boşaltılabileceğini, insan haklarının uygulanmadıktan sonra martaval olduğunu, insanın gezip görse, okusa bile öğrendiği davranışlardan kurtulmasının zorluğunu izlemiş olduk. amerika'ya güzellemeler olsa da filmin başından itibaren demokrasinin bilinçsiz insanlarda nasıl da kötüye kullanıldığını anlatıyor ve diyor ki su, kanalizasyon, sağlık, eğitim vs doğru şekilde yapılandırılacaksa bu sahte demokrasiden vazgeçmeye razı. kümes benzetmesi, kadere boyun eğiş, insanın koşullara boyun eğmesi ve çıkış yolu bulamamak çok iyi anlatılmış. sosyalist parti lideri kadın da ahlaksız, muhalefetteki de benzer tavır sergiliyor. ikbal'e ait “bu dünyada neyin güzel olduğunu anladığın an köle olmayı bırakırsın " sözünden ilham alan balram, kendine yeni bir yol çizmeye karar verir. sözde esas olan bence "güzellik" değil "anlama" olayı daha önemlidir. zengin olmak onun için çıkış yolu ancak bu"suç" veya "siyaset" ile mümkün ve görüldüğü üzere ikisinde de eller kirlenecek. sonuç olarak kümesinden kaçmayı başaran bir horoz görünümlü "beyaz kaplan"ı izledik. eğitimini devam ettirme olanağı elinden alınmasaydı, yine kümesten kaçacaktı ama en azından elleri kirlenmeyecekti. ashok'u değil de diğerlerini öldürmüş olsaydı belki bizi daha az rahatsız etmiş olacaktı ama amaç elbette en zayıf halkanın kopması ve sahip olduklarını ele geçirmesi. ortada duygusallık yok, aklını kullanıp işlediği bilinçli bir cinayet var. geldiği noktada ailesini bile gözden çıkarmış, o yüzden yaşadıklarına sebep olan ve onu kilitleyen en zayıf halkayı koparıp, horoz da olsa uçmayı başarıyor.
    ---
    spoiler ---
    edit:ekleme


    (alizavra - 26 Ocak 2021 15:14)

  • comment image

    geçen sene parasite (bkz: gisaengchung/@ug tek) sınıf farkına kore üzerinden bakıyordu, the white tiger da aynı konuyu hindistan üzerinden ele alıyor.

    spoiler olabilir.
    milyonlarca fakir hindistanlıdan biri olan balram'ın yükselmek için neleri feda edebileceğinin, neler yapabileceğinin hikayesi. ikinci şoför olarak başladığı işte ilk olarak "birinci" şoförden kurtuluyor. sonra patronundan. sonra ailesinden.

    parasite filminde sınıf farkını iki aile özelinde izlerken the white tiger'da daha geniş, toplumsal bir çerçeveden bakıyoruz. çünkü balram, kendi hikayesiyle birlikte hindistan'ın "karanlık" tarafının da hikayesini anlatıyor. o yüzden filmin görsel dili de süslü değil. boğucu, rutubetli, kalabalık, pis yerlerdeyiz.

    lüks otel odasında bile "rahat/güzel" bir sahne izleyemiyoruz, çünkü konsol oyunu oynarken ya da çay servisi yaparken bile balram bir şekilde o ortama olan uyumsuzluğunu belli ediyor. o "güzel"liği mahvediyor ve azarlanıyor.

    filmi izlerken içinize işleyebilecek pek çok sahne var, ancak bunları izlerken sadece balram'a değil, tüm "karanlık" taraf adına üzülüyorsunuz, çünkü o tek değil, biliyorsunuz.

    oysa balram o şanslı azınlığa dahil olabiliyor - yani kendi yolunu aydınlığa çevirebilenlerden. önce patronunu dolandırmayı öğreniyor, sonra ondan kurtulmayı. kendi şirketini kurduğunda filmin görsel dili yine "güzel"leşmiyor, aksine o boğucu hava devam ediyor. üstelik tam keyfini çıkaracağı dönem, filmin neredeyse son 10 dakikasını kaplıyor, yani filmin kurgusu bile balram'ın o "mutluluğun, zenginliğin" keyfini çıkarmasına izin vermiyor.

    filme bayıldım. parasite'le olan yakınlığı ve son iki yılda sınıf farkına bu denli gerçekçi ve asıl önemlisi "aşağı" tabakanın gözüyle bakan filmlerin artmasını da sevindirici buluyorum. sanat, toplumsal gidişatın aynası olmaya devam ediyor ve bence önümüzdeki yıllarda bu konulara eğilen farklı coğrafyalardan çok fazla film izleyeceğiz gibi görünüyor.
    çünkü yakarsa dünyayı garipler yakar.


    (ug tek - 26 Ocak 2021 14:25)

  • comment image

    http://www.lrb.co.uk/…n21/sanjay-subrahmanyam/diary adresinde acımasız bir eleştirisi mevcut. eleştirinin özünde, kalburüstü bir aileden gelen, kolejlerde ve yurtdışında eğitim görmüş adiga'nın alt sınıftan bir kahramanın ağzından birinci tekil şahıs kullanarak yazdığı bu romanda halkın ağzından konuşmayı kıvıramamış olması, romanın bu yönüyle inandırıcılıktan uzak olması yer alıyor.

    ben eleştiriye katılıyor muyum? hayır katılmıyorum. ya da şöyle düzelteyim: iyi eğitim görmüş bir hintlinin, halk ağzından yazarkenki inandırıcılığını değerlendirecek donanıma sahip değilim. kanaatimce the white tiger gayet inandırıcıydı. zevkle okudum; okuduktan sonra da hindistan'daki sosyal yaşamı konu edinen başka başka roman ve romancıları okumaya iştahlandım.


    (lelaps - 7 Eylül 2010 18:13)

Yorum Kaynak Link : the white tiger