Veronica Mars ' Dizisinin Konusu : Veronica Mars dizisinin sinemaya uyarlanmış hali.
Ödüller :
Academy of Science Fiction, Fantasy & Horror Films : "Saturn Award-Best Actress on Television"
ilk üç bölümüyle beni dumur etmiş dizidir. tipik gençlik dizisidir (ki kötü bi şi değil) diye açtım, twin peaks etkileşimli, sinematografisi aşmış, mükemmel bi postmoderen gençlik epiği karşıma çıktı! geriye kalan bölümleri izlemek için dakikaları iple çekiyorum. göndermeleri, metaforları, diyalogları, müziği, oyuncuları her bi şeyi hayranlık uyandırıyor. umarım her tiki bi gün veronica mars'a dönüşür diye sözlerime son vereyim...
(yorb - 2 Ocak 2007 00:46)
kişinin sosyal hayatını öldürme potansiyeli olan, fena bağımlılık yapan dizi. ayrıca insanda sürekli sarkastik cevaplar vermek isteği uyandırmaktadır.
(slackerbitch - 11 Mart 2008 00:40)
öyle bir karakterdir ki bu veronica lost'a koy iki günden çözsün olayı gizem mizem kalmasın, götür alias'a rambaldi olayını bir günde çözsün, heroes'da kurtasın dünyayı yarım günde, house md'de gregory ile kafa kafaya versin şip şak koysunlar teşhisi. işte böyledir veronica mars zaten bu olay çözmedeki hızı yüzünden dizi 3 sezonda bitiverdi; kıza olay dayanmıyor tak tak çözüyor her şeyi, tadı damağınızda kalıyor; kristen bell nereye çıksa izliyorsunuz. bir sinemaya falan uyarlasalar bari ama mutlaka kristen bell oynasın.
(i wish i was a punk rocker - 8 Mayıs 2008 06:18)
kısa saçlarıyla şahane, uzun saçlarıyla inek görünümündeki bıcır dedektif. başına gelenleri hiç yaşamamış olsaydı bu hale dönüşmeyecekti büyük bir ihtimalle, o sebeple iyi olmuş diyoruz ve spoiler a geçiyoruz.--- spoiler ---henüz ilk sezonun yarısına bile gelmedim ama şimdiden hastası oldum, hatun cidden şahane ama sadece kısa saçlı haliyle. zengin şımarık piçlere verilen ayarlar tadında görünse de bu hatun kimseyi kayırmıyor onu fark ettiriyorlar izleyene, bakınız öğrenci başkanı seçimi ve wanda sürtüğü.kıvırcık saçlı zengi eleman inanılmaz tatlı ve "best friend" kategorisi için gayet iyi bir seçim bence. aynı şekilde eski sevgili duncan ve ortalık piçi logan da öyle.o değil de logan ın üstünde şaklayan her kemer sesi içimi eritti üzüntüden, zaten sonuydu bölümün de gerisi gelmedi en azından. ha bir de unutmadan bu veronica ve babasında hafif bir eziklik de yok değil dışlandıkları için, yani bunlara baba kız olarak laf sokan sokana eskilere dair ama hiç hırçınlaşmamaları falan biraz abartılı gibi aslında. yine de iki güne kalmaz üç sezonu hatim ettirecek kadar güzel bir dizi bence. keşke bitmeseymiş.--- spoiler ---o logan ı da yirim, zaten moonlight da kaldırılmıştı, şu adamı bir doya doya seyredemedik gitti.
(cordy - 28 Eylül 2010 14:13)
ilk sezonu efsanedir; izlediğim en harika gençlik dizisi, en iyi dedektiflik hikâyelerinden biridir. ama daha sonraki sezonlarda kalite azar azar düşmüştü maalesef:--- spoiler ---ikinci sezondaki en büyük sorun, veronica'nın büyük resim ile ilk sezondaki "cinayete kurban gitmiş en yakın arkadaş" olayı kadar derinden bir bağı olmamasında yatıyor: seyirci olarak veronica'nın dramını ve gerçeği arayışını ilk sezondaki kadar içselleştiremedik ne yazık ki... ayrıca ilk sezonda çok güzel bir biçimde gelişen veronica-logan ilişkisi pat diye çöpe atılıp veronica-duncan ilişkisi yeniden alevlendirilince bir logan hayranı olarak acayip bozuldum: veronica'nın iki erkek arasında kararsız kalmasını, bir ona bir diğerine meyletmesini anlarım; ama sanki logan'la paylaştığı onca şeyin hiç önemi yokmuş gibi hayatta veronica'dan başka hiç kimsesi, tutunacak hiçbir şeyi kalmamış olan güzelim çocuğu bok çuvalı gibi ortada bırakıp duncan'a dönmesi benim fena halde sinirime dokundu: seni çok severim ama bu hareketin delikanlılığa sığmadı veronica bacım... logan'la tekrar bir şeyler olması için duncan faktörünün tamamen kadrajdan çıkması gerekti, ve bu iş öyle bir oldu-bittiye getirildi ki, ben izleyici olarak hiç tatmin olmadım: böylesi bir hikaye gelişimi (ya da "gelişmeyişi") yerine, dizinin gizem arc'larının yavaş yavaş çözülmesi gibi yavaş yavaş kalbi yeniden logan'a kayan bir veronica seyretmeyi çok çok daha tercih ederdim.bunun da ötesinde, ikinci sezonun gizem hikayesinin de büyük bir problemi var: cevaplanmamış sorulardan geçilmiyor olması! ama yine de hakkını teslim etmek gerekirse sezona ustalıkla yayılmış, güzel bir hikâyeydi ve finali, sadece hiç beklenmedik olması yönüyle değil, ilk sezonla olan bağlantısı yönüyle de ağzı açık bırakan türdendi. üçüncü sezonu çok sevemediğim için yorum yapmaya gerek duymuyorum. ama sanırım en iyi yönü duncan hıyarının hiç görünmemesiydi. yani logan gibi bir şekerlik abidesi dururken odun duncan'ın esas oğlan olması eşyanın tabiatına aykırı bir kere!--- spoiler ---yine de ölüsü, yani üçüncü sezonu bile iş yapar bu dizinin. misafir oyuncu olarak rol alan ünlü isimleri saymıyorum bile. (bunlar arasında beni en fazla heyecanlandıran, breaking bad'in jesse'si aaron paul'ün kısacık bir figüran rolünde görünmesi, ve 2. sezonda bu defa onun yavuklusu kristen rytter'ın tüm tatlılığı ve çirozluğuyla arz-ı endam etmesiydi (bu kız büyüyünce bayaa bi güzelleşmiş yalnız...) ) bir de dizide bazı bölümler bana çok sevdiğim bazı filmleri çağrıştırmıştır: 2x10'daki jüri olayıyla 12 angry men, 3x02'deki mahkum-gardiyan deneyi ile das experiment'i hatırladım, böyle bi mutlu oldum...kısacası veronica mars candır, en sevdiğim kadın kahramanlardan biridir: güzel, zeki, becerikli... ah ulan ah, ben de böyle iş bitirici bir insan olmak için neler vermezdim!
(sarmasik gozlu kiz - 25 Kasım 2011 01:48)
biraz subjektif olabilirim belki (bkz: veronica marsta) hahaha... ama bana göre televizyon tarihinin en başarılı dizilerinden biri. bir de en çok sevdiğim karakterlerden. gerçek hayatta onun gibi bir arkadaşım olsa başka ne isterim ki mesela. bütün problemlerimi çözsün, böyle dobra olsun, yalan söylediğinde bile bir amaca hizmet etsin, sonradan yargılamayayım onu. lost'u bile tekrar izlemek istemiyorum hayatımın dizisi olmasına rağmen, bir şekilde bu diziyi dönüp dönüp izliyorum ya. filmi filan çekilse sıraya girerim galasında, ilk seansına bilet alırım, öyle çok seviyorum.
(veronica marsta - 25 Mart 2012 02:58)
millet star wars 7 çekilecek diye sevinirken, benim beklediğim filmdir. ya bende bir gariplik var, ya da bu dizi gerçekten farklıydı.
(protospher - 27 Haziran 2013 22:23)
rob thomas açıklamasında, gösterime girecek filmden sonra dizinin en azından 10 bölüm kadar devam edeceğini umduğunu söylemiştir. filmi yapmasındaki amaç açık kalan sonu toparlayarak hayranlarla yeniden buluşmak ve dizi olarak devam etmesini sağlamak(mış).umuyoruz gerçekleşir.
(freddie sevici - 13 Ekim 2013 22:06)
filmi yeni bitirdim ve heyecandan titriyorum diyebilirim! çok sevdim. filmi gerçekten çok sevdim. extended bir veronica mars bölümü gibiydi, 100 küsür dakika nasıl geçti anlamadım. acayip özlemişim. hepsini, herkesi çok özlemişim. piz'i bile. o derece. son 2 haftada tüm diziyi tekrar ettiğim gerçeğini belirtmek istiyorum.hayranlara yönelik yapılmış gibiydi, ki aslında gerçekten hayranlar için yapıldı*. o kadar güzel referanslar vardı ki. kristen bell'in dış sesinin başladığı ilk saniyeden itibaren taşikardik bir şekilde izledim filmi. gayet akıcıydı, kurgu da bence gayet başarılıydı. bazı mantıksızlıklar var tabii spoiler'da onlardan da bahsedeceğim. ayrıca filmi izlerken "tamam samsung sponsorsun anladık" hissi yaşabilirsiniz, uyarayım.bu filmi 25852198 defa izleyeceğim. i've been waiting for this, like, ever****!logan. ah logan. so. fucking. hot!--- spoiler ---yan hikayeler küçücük minicikti ama herkesi görmek harikaydı! hepsi kendine pek bir iyi bakmış, herkesi pek beğendim. wallace. mac. weevil. dick. leo. keith mars. cliff. o öbür yavşak p.i. oricinıl lamb'i görememek hayal kırıklığı oldu tabii. kardeşiymiş. peh.tanıdık kadro dışında, justin long, james franco, jamie lee curtis gibi ünlüler de var saçmasapan rollerde. justin long'u çok sevdiğim için görünce hoş bir sürpriz oldu. james franco yine absürd bir şekilde kendini canlandırmış. adam manyak ya.jason dohring'in yüzü bir yaşlı duruyor, o boyish charm'ının bir kısmı gitmiş o yüzden. lakin kendisi hala fazlasıyla çekici, hakkında söylemek istediklerimi tam şu noktada sansürlüyorum, herkes bu noktada acayip seksi biri hakkında genel olarak düşündüklerini hayal etsin. jason. logan. *passes out*logan'ın üniformayla veronica'yı havaalanında karşıladığı sahnede bir an kalbim durdu heyecandan. sen nasıl bir insansın ya? fictional ya da değil, üniformalı, kas yığını bir logan... unresistable. filmin ilk sahnelerinden bile belliydi piz'in gideceği (bir an love birleşmesini kitaplara ya da bahsi geçen bir sezonluk diziye bırakacaklarından korkmuştum), zaten piz'le veronica arasında hiç logan'la arasında olduğu gibi bir kimya olmamıştı. sevgiliden çok arkadaş gibiydiler ki filmde de aynen böyleydi durum, sıfır çekim aralarında. bu yüzden 9 yıldır birlikte olmaları fikri saçmalık, ama film var olduğu için o kadar mutluyum ki bu umrumda bile değil. ama logan'la veronica'nın her sahnesi resmen elektrik yüklüydü (evet ifadeler tuhaflaşıyor, go along with it), neredeyse her sahnede "işte şimdi öpüşecekler" hissini yaşadım. onlar birlikte çok iyiler ya. bu sadece bir dizi, bu kadar ciddiye almamalısın falan geyiğine girecekseniz, save it. bu veronica mars!!! ve ben dizilerimi fazla ciddiye almaya meyilli bir insanım. hıh.dick çok komikti. dick resmen komikti. bu yüzden dick merkezli bir spin-off fikri gözümde "o kadar da kötü olmayabilir" seviyesine yükseldi.celeste kane bile vardı filmde yahu. allah'tan hiç duncan muncan girmediler. farkındaysanız önemli bir şirketten gelen avukatlık teklifini reddetmiş falan filan hiç umrumda bile olmadı. filmin bir yerinde boring as fuck gibi bir şeyler diyordu zaten.gene logan. gene bir murder case. bu hikaye hiç eskimiyor. son pik aksiyon sahnesinde de hep logan'ın içeri dalıp kötü adamı mahvederek veronica'yı kurtarmasını bekledim ama kendisi kurtuldu kerata. ama reunion'da vardı o sahne, veronica'nın onuru için gözünü kırpmadan kavgaya dalan logan. zaten ipin ucunda olup, en ufak bir olaydan bile uzak durması gerekirken veronica'nın haberi bile olmadan olaya dalması. tipik logan. piz'in o noktada bir şeyler yapıp eksik kalmamaya çalışmasını da takdir ediyorum tabii ama, neyse. logan fanatiği olduğumu şu noktaya kadar anlamışsınızdır zaten.filmin sonundaki epic sahnesinin tekrarı fazlasıyla hayranlar için konulmuş bir sahne olup, göze batsa da içim giderek izledim. our story is epic. spanning years, continents. lives ruined. bloodshed. (you know, epic.)"what's 180 days to us veronica?""-come back to me.-always.""when logan said 'jump', did you actually say 'how high' or was there just an understanding that you would achieve max verticality?"ps. film bittiğinde we used to be friends çalmaya başladığında sırıtmam yüzümü kapladı resmen. tiz bir sesle sevinmiş olabilirim. sonra tabii ki şarkıya eşlik ettim.--- spoiler ---neyse. bütün replikleri yazmadan kendimi durdurup gidiyorum. filmi birkaç kere daha izleyip sakinleşince gelir tekrar yazarım.film komik. sürükleyici. veronica mars'tan beklediğim her şeydi.veronica. logan.love <3
(brooke - 16 Mart 2014 03:12)
of o kadar özlemişim ki youtube'da yandan yandan izleye izleye bloopers'dan tut best scenes ne varsa bitirdim. ben bu diziye ilk başladığımda şimdi beni böyle her izlediğimde duygulandırabilecek bir dizi olduğunu sanmıyordum. bir iki bölüm izlemiştim, demiştim 'aaa ne güzel, ilginç bir gençlik dizisi hem de baş karakter nevrotik kendine güvensiz bir kız değil, bildiğin badass bir hatun!' sonra bir de baktım bir günde birinci sezonun yarısını bitirmişim, 1 haftada da bütün bölümleri.veronica mars'ı gerçekten hatmetmiş biri olarak (bir friends manyağı ne kadar tekrar tekrar izliyorsa o kadar tekrar tekrar izledim bu diziyi) söyleyebilirim ki, bu dizide her karakterde kendimden bir şeyler buldum. hiçbir karakter mükemmel değildi ama bir kere bile 'bu yaptığı çok anlamsızdı' diyebildiğim biri de olmadı. hepsinin kendi pencerelerini öğrenmiştim, sanki gerçekten iyi tanıdığım insanlarmış gibi. veronica protagonist diye ona aşık olmuyorsunuz, yeri geldiğinde onu eleştirebiliyorsunuz. bazen çok kızıyorsunuz hatta ona, ama sonunda onu sadece fictional bir karakter olarak değil, gerçekten hata da yapabilen bir insanmış gibi kabul ediyorsunuz. hem o olmak istiyorsunuz, hem de arkadaşınız olmasını.--- spoiler ---veronica'nın bütün ilişkileri bana kalırsa çok gerçekçi, çok samimi ve bir televizyon dizisine göre çok derin. keith mars: bir kız babası bu kadar mı mükemmel olabilir derim sadece. bana kendi annemi babamı ve bir gün ilerde çocuğum olursa olmak istediğim türde bir ebebeyini çizmiştir rob thomas.logan echolls: direk aradığım erkek. tekrar tekrar 09er ların prom partisinde veronica'ya "ı thought our relationship was epic" diyişini kafamda canlandırıyorum hala.wallace fennel: can dost. friendzone'lanmamış gerçek arkadaş. veronica'nın en büyük şansı. suç ortağı, asistanı, onu en iyi tanıyan ve zayıflıklarını en iyi bilenlerden biri.lily kane: veronica'nın çılgın yanı. pozitifi, adrenalin tutkusunu paylaşmış tatlı arkadaşı ve tabi ki onu yalnız bırakmayan hayaleti, koruyucusu ve bencil taraflarını da görmüş olmamıza rağmen her zaman veronica'nın iyiliğini düşünen saf kız.--- spoiler ---weevil'a, dick'e, duncan'a falan girmicem üşendim ama cidden izlenmesi gereken en iyi gençlik dizisi.diğerleri: skins, my mad fat diary
(madream - 9 Ocak 2015 20:54)
gerçekten de buffy the vampire slayer'ı fazlasıyla andıran, ama baş karakter veronica mars'ın buffy summers'tan bin kat daha sempatik ve zeki olduğu güzel dizi.
(marajade - 25 Şubat 2005 11:27)
neptune adlı (hayali) kasabada yaşayan kızımız veronica, züppelerle dolu neptune high'da okur ve boş vakitlerinde kasabanın eski şerifi olan babası keith mars'ın dedektiflik bürosu mars investigations'da çalışır. fıstık gibidir, fazlasıyla akıllıdır, işini iyi bilir. her bölümde ayrı bir esrar üzerinde çalışır ancak nihayetinde istediği, en yakın arkadaşı lily kane'i kimin öldürdüğünü bulmaktır (ilk sezon). özel hayatında da (çözer gibi olacağı) bir sürü derdi vardır. anlamadığı bir sebepten dolayı annesi evi terk etmiştir.. tecavüze uğramıştır ama olay hakkında hiçbir şey hatırlamamaktadır- kimin yaptığı dahil.. şerifken lily kane cinayeti üstünde çalışan babası, lily'nin babası jake kane'i cinayetle suçlamış, haksız çıkınca kasabanın en zengin adamını zan altında bıraktığı için dışlanmış ve bu veronica'yı da etkilemiştir. tir tir tir. bir zamanların popüler kızı veronica, okulda tek başına kalır. lily'nin abisi olan popüler çocuk duncan ile ilişkisinin bitmesi de bunun nedenlerinden biri tabi.. ancak, pabuç kadar dili sağolsun, veronica bunları sallamayıp ayakta kalmayı başarır.vesaire vesaire, bu bağlantılar gider de gider; öylesine bol entrika var veronica mars'da. bir nevi soap opera ama en gizemlisinden. çok kendine güveniyor, küçücük boyuyla herkese kafa tutuyor, lafını esirgemiyor, her şeyi çözüyor veronica; her şeyden bir çıkış yolu buluyor- bazen inanılmazlık derecesinde. ama eşek gibi de hata yapıyor. boynuz kulağı geçti misali babasına tur bindiriyor kimi zaman ama yeri geldi mi kıçının üstüne oturuyor. ilk iki-üç bölümü nispeten vasat ancak seyrettikçe iyice sarıyor hikaye. sıradan bir gençlik dizisi değil; zekice yazılan senaryosu özgün öğeler barındırıyor ve alttan alta ilk gençlik 'travmalarına' çok güzel dokunuyor. ana hikayenin ilerlemesi yer yer aksasa da ilk sezonundaki bir dizi için gayet güzel toparlıyorlar her şeyi. kristen bell ise tam bir bomba. veronica'ya getirdiği enerji ve cazibe birleşip karizma patlaması yaratıyor ekranda. ben bağımlısıyım.
(amphibian - 20 Haziran 2005 08:46)
emule usulü yazarsak 1x02 numerolu bölümde paris hilton konuk oyuncu olarak yer almıştır ancak oyunculuk namına çok fazla efor sarfettiği söylenemez. kendi hayatından öylesine normal bir günü canlandırmış gibi bir hali vardır...(bkz: kaltak mode on)
(arsonist - 25 Temmuz 2005 13:36)
joss whedon:"my peeps and i just finished a crazed veronica marsathon, and i can no longer restrain myself. best. show. ever. seriously, i've never gotten more wrapped up in a show i wasn't making, and maybe even more than those. crazy crisp dialogue. incredibly tight plotting. big emotion, i mean big, and charsimatic actors and i was just dying from the mystery and the relationships and pain, this show knows from pain and no, i don't care, laugh all you want, i had to share this. these guys know what they're doing on a level that intimidates me. it's the harry potter of shows. there. i said it. people should do whatever they can to check out this first season so the second won't be a spoiler fest. i'm nutty."kevin smith: (http://silentbobspeaks.com/?m=20050903)"in a lifetime of dedicated television watching, “veronica mars” is easily one of the five best shows i’ve ever dug."
(disq - 15 Eylül 2005 22:48)
"ulan lily kane'i kim öldürmüş onu da çözdük, eh şimdi bunlar 2. sezonda ne seyrettirecekler bize?" diye düşünürken cidden de bomba gibi ikinci sezonuna başlamış olan dizidir. hastasıyım veronica'nın, adeti olduğu üzere beni de yakamdan tutup kızlar tuvaletine çeksin, götürsün istiyorum.
(arsonist - 14 Ekim 2005 20:16)
"just shoot me"nin fotografcisi enrico colantoni'nin veronica'nin babasi keith mars rolunde oynadigi dizi..
(freak - 18 Ekim 2005 13:24)
ilk sezonunu bitirmem itibariyle diyebiliyorum ki onlarca dizi takip eden benim, gördüğüm en iyi karakter gelişimi ve olay örgülerinden birisine sahip dizi kendisi... zaten karakter gelişimi açısından rakip olabilecek tek dizi lost denilebilir ancak olay örgüsü de bir o kadar sağlam... ilk sezon sonunda katil açıklandığında bütün sezon boyu onlarca tahmin yürütmemize rağmen dumur etmeyi başarmış bir dizi ayrıca...bir de logan'ı oynayan jason dohring ile yeni bir yıldız doğmakta sanırım...
(madcan - 17 Kasım 2005 15:43)
(bkz: her eve bir logan kampanyasi)
(assos - 10 Şubat 2006 18:09)
çok fena adam kullanan kızdır bu. her cümlesi "can you do me a favor" diye başlar
(rossgaller - 2 Mart 2006 14:27)
çok değil, bundan birkaç yıl sonra bile televizyon tarihi hakkında konuşulurken kendisine referans vermemenin mümkün olmayacağı dizi. yaratıcı senaryo yazımı mainstream anlayışla nasıl harmanlanır, renk kullanımı en yükseğe nasıl ulaşır, iyi oyunculuk nedir, kristen bell bu dünyadan mıdır sorularını cevaplıyor bir yandan ağzımızı açık bırakır ve salyalar akıtırken. kurguya (hem sinematik hem de olaylar dizisi anlamında) enfes bir matematik hakim. ama o soğuk, her şeyin sonunda katilin açıklanacağı ana endeksli olduğu whodunnit romanlarını asla andırmıyor. dialoglar one liner denilen nefis cümlelerle dolu. zira keith ya da veronica konuşup tek cümleyle her laf soktuklarında ben bir yerleşme, bir tamamlanma, bir orgazm yaşıyorum. en ergen duygularla hayranım ben bu yaratıya öyle ki i love veronica t-shirtleri filan giyip bazı insanlara iki el silah şeklinde, yüzde bilmiş bir bakış ile veronica stil reaksiyon verebilirim. eylül'e kadar yeni bölüm beklemek benlikte sabırsızlık belirtileri var etse de eski bölümler döner durur, yine mest olunur.
(cocoon - 15 Mayıs 2006 13:20)
Yorum Kaynak Link : veronica mars