The Carrie Diaries (~ Carrie naplója) ' Dizisinin Konusu : Sex and the City’den önceki Carrie ile tanışın. Modaya ve ilişkilere bakışımızı değiştiren Sex and the City’yi bilmeyen yoktur. 30’larındaki Carrie Bradshaw, mutluluğu arıyordu. Peki genç Carrie’nin hayatı nasıldı? Gossip Girl ve The O.C.’nin yapımcısı Josh Schwartz’ın yeni gençlik dizisi, 80’lerin retro kıyafetleriyle sizi büyüleyecek. 90’ların sonunda hayatındaki en önemli şey; dostları, ilişkileri ve Manhattan’dı. Peki bu üçüyle de tanışmadan önceki Carrie Bradshaw nasıl biriydi sizce? The Carrie Diaries işte bu sorunun cevabını arıyor. Yıl 1984. 16 yaşındaki Carrie, liseden sonra kendisini nasıl bir geleceğin beklediğini merak ediyor. Ailevi meseleler bir yandan, lise aşkları diğer yandan sıkıştırıyor. Hayat önünde yeni kapılar açmak üzere. Tek yapması gereken hayallerinin şehri New York’tan içeri adım atmak. Sonrasını zaten biliyorsunuz.
Hart of Dixie(2011)(7,7-40324)
Awkward.(2011)(7,6-40443)
Life Unexpected(2010)(7,5-14240)
Pretty Little Liars(2010)(7,5-142125)
Finding Carter(2014)(7,5-6862)
Faking It(2014)(7,4-12872)
Gossip Girl(2007)(7,4-155814)
Jane by Design(2012)(7,4-9704)
The Lying Game(2011)(7,3-18112)
The Secret Circle(2011)(7,3-45940)
Sex and the City(2000)(7,2-110735)
90210(2008)(6,1-39909)
carrie bradshaw'un sex and the city'den önceki hallerini (ergenlik, ailesi vb.) anlatan candace bushnell kitabı. bir de devamı vardır summer and the city adında.
(melodili okul zili - 21 Ocak 2012 00:22)
carrie bradshaw'un 16 yaşında olduğu 1984 yılında geçen bir the cw dizisi. yani sex and the city'nin prequeli.başrolünde annasophia robb, yapımcılığında ise gossip girl yapımcıları ve tüm hikayenin temel aldığı romanların yazarı candace bushnell var. henüz kesin yayın tarihi belli değil fakat 2013'te gösterime girmesi bekleniyor.
(agirroman - 15 Eylül 2012 16:06)
ocak 2013 te izlenmeye başlanacak olan sex and the city prequeli.
(kumrengi - 26 Ekim 2012 22:22)
2013 ocak ayında gösterime girecekmiş. trailer'ı da şurada:http://www.youtube.com/…ayer_embedded&v=pbctxyhhrq8--- spoiler ---carrie'nin yeri tüm sex and the city izleyicileri için çok ayrıdır, başımızın üstündedir kendisi ancak hepimiz carrie'nin güzel bir kadın olmadığını biliriz. genç carrie bildiğin güzel. ağzı, burnu, kulakları mini mini, resmen güzel. biraz daha sarah jessica parker'a fiziksel olarak benzer seçilebilirmiş genç carrie. olmamış. trailer'ı izleyince hiç carrie'yi izliyormuşum gibi hissetmedim. lolita bir kız bu genç carrie. ısınamadım, sevmedim. mr. big de yok zaten. pof. bu dizi gitse gitse yoklukta gider, o kadar. az biraz sex and the city havası alırız diye düşünüp sevinmiştim. neyse. --- spoiler ---
(the saddest girl ever to hold a martini - 31 Ekim 2012 22:54)
seksenlerde geçen ve carrie bradshaw'ın gençliğini izleyeceğimiz "sex and the city" öncesi dizisi. insanlar artık karakterin geleceğini izlemek istemezken (bkz: sex and the city 2) geçmişe gitmenin ne alemi vardı, ben de bilmiyorum. zaten başlı başına zamanına göre çok cesur olmaktan başka hiçbir meziyeti olmayan, ne oyunculukları ne de hikayeleri iyi olan bir dizinin bu kadar süründürülmesine de şahsen anlam veremiyorum. bu dizi için konuşacak olursak, "sex and the city" sadece marka değeri yaratmak için orada bir kenarda duruyor. carrie altı sezon boyunca o kadar sıradan, o kadar karton, o kadar iki boyutlu bir karakterdi ki yerine hangi genç kızı koysan, biraz modayla ilgilendiği sürece, carrie'nin gençliği olabilirdi zaten. o yüzden dizinin karakter yaratmada ve ablalarına sadık kalmada sıkıntı yaşaması mümkün değildi, yaşamamış da zaten. yapımcıların elinde mis gibi bir fırsat varmış, kullanamamışlar. hatırlarsanız buna benzeyen bir proje geçtiğimiz sezonlarda "gossip girl" için düşünülmüştü. serena'nın annesinin gençliğini izleyeceğimiz bir dizi gelecekti. dönemini yansıtacak bir gençlik dizisi olacaktı. twitter'sız, facebook'suz, gossip girl'süz bir gençlik hikayesi. şu an bize ne kadar uzak değil mi? ama işte, bu dizide de gördüğümüz üzere oyunculara bayramlık giydirip dönemin müziklerini sahnelerle son derece alakasız olarak çalınca bu iş olmuyor. o ruhu benimsemedikten sonra her şey çok yüzeysel kalıyor. formül işlemiyor tabii haliyle. john hughes-vari sağlam çözümlemeli bir gençlik dönem işi çıkacağına ne olacağına karar verememiş bir dizi çıkıyor önümüze. birbirinden itici ve birbirinden empati kurulamaz karakterlerle tanışıyoruz ilk bölüm boyunca. altı sezonu da yeni bitirmiş biri olarak carrie'nin kız kardeşi olduğunun bile farkında değildim, olmaz olaydım. kızlarına "çok fazla makyaj yapıyorsunuz," diyen saf baba (ahh, kızının büyümüş halini görebilecek mi acaba? ben carrie'nin john ile düğününde baba hatırlamıyorum. ama dediğim gibi, kardeş de hatırlamıyorum. neyse...), annesini kaybettikten sonra kendini bütünüyle ergenliğine teslim etmiş klişe bir kardeş (o kadar klişe ki ilgi çekmek için hırsızlık bile yapıyor, biz bunu nerede görmüştük? cevabı bilmeyenler, "buffy the vampire slayer"'ın kimlik bunalımlı genç kızı dawn'ı hatırlayabilirler en güzel örnek olarak), yakışıklı diye yutturulmaya çalışılan ama acayip çirkin genç bir çocuk, berbat bir ofis hayatı... ve dış sesi dahil her şeyiyle başlı başına sıkıcı olan bir carrie. tek sevdiğim karakter larissa oldu, o da biraz zorladım da oldu yani. gerçekten sevdiğim bir şey isterseniz o muhteşem mickey mouse telefonu derim. evet, sex and the city sayesinde ben de alışverişe teşvik edildim şekerler, tutmayın beni.şekerler demişken, bu dizinin "sex and the city"nin tutkulu takipçilerinin ben diyeyim yüzde seksen, siz deyin yüzde doksanını oluşturan eşcinsellere o çok sevdikleri parıl parıl elbiseleri, ayakkabıları sunduğunu ekleyelim. hatta carrie'nin annesinin eski çantasından "şaheser" yarattığı bir sahne var ki, tüm gay'ler toplanıp ekran karşısına "ayyyyyyyyyyyyyyyy," desin diye yazılmış gibi. bu bir sıkıntı mı? kesinlikle hayır. ama dizi kime hitap etmesi gerektiğini biliyor ve biraz sinsi oynuyor gibi. oyuna gelmemek adına yazıyorum bunları. the cw kanalında yayınlanınca haliyle tadı kötü olan spermlerden, strap on kullanılarak girilen lezbiyen ilişkilerden, öpüşürken tüm suratı yalayan adamlardan uzak bir evrende anlatıyoruz hikayemizi. biraz cesur olmak adına, ve az önce yazdığım üzere hayran kitlemize yaranmak adına, sudan çıkmış balık carrie eşcinsellerle tanıştırılıyor, "bekaretimi kaybettim ama farklı bir adama (man)- manhattan'a" gibi iğrenç kelime oyunları yapmaya çalışıyor.ağzıyla kuş tutsa da zaten dizinin asıl takipçilerine yaranamayacaktı. dediğim gibi, artık tam kadro toplanılan filmler bile onları tatmin etmemeye başladı. bu haliyle sıradan televizyon izleyicisine de yeni bir şey vaat ettiğini söylemek zor. zaten kimsenin the cw izlemediği bu günlerde bu dizinin yüzüne bakılacak mıdır bilmiyorum ama aksi taktirde bile the cw, sırf markanın yüzü suyu hürmetine ve uluslararası satışların getirilerine göre bu diziyi yaşatabilir... hem de yıllarca. hazırlıklı olmakta fayda var.
(under rug swept - 22 Aralık 2012 17:00)
bu dizinin ilk bölümüyle gördük ki, kesinlikle beklediğimiz gibi bir prequel olmayacak. duygusallığın yoğun, komedi unsurlarının çok zayıf olduğu bir ilk bölümdü, böyle de gider muhtemelen.kızımız mükemmel bir aile hayatına ve oldukça normal bir lise ortamına sahip. annesinin ölmesi dışında hayatında bir tek pürüz yok. kardeşlerarası çekişme ise mükemmel aile hayatının bir parçası zaten.benim hatırladığım kadarıyla sex and the city'deki carrie'nin abusive veya drunk bir babası vardı, aile ilişkileri çok kopuktu, rezil bir çocukluk geçirmişti vs. bunu da aiden'a anlatırken duymuştuk. hatta underage iken kürtaj yaptırmak zorunda kalmıştı vs. benim hafızaya da pek güven olmaz ya neyse.eğer gücünü carrie bradshaw'dan alıyor olmasaydı, kesinlikle izlemeye devam edecek olmazdım. en azından birkaç bölüm şans vericem. iyice bayık ergen dizisine dönerse o zaman vedalaşırız.
(agirroman - 15 Ocak 2013 13:19)
hatırladığım kadarıyla carrie'nin daddy issueları vardı çünkü erken yaşta babası evi terketmişti. burda biraz değişiklik var gibi, kız kardeşi de var mıydı yok muydu hatırlamıyorum. ben chick flick severim, kafa boşaltmaya yarar. ayrıca 80lere gittiği için de bir izleme sebebim daha var. (bkz: material girl)
(cosmic girl - 15 Ocak 2013 16:39)
sırf sex and the city hatırına ilk bölümünü izlediğim ve yeni bölümlerini izleyeceğim dizi. the cw satandartlarını göze alınca aslında iyi bir dizi olmuş ancak 16 yaşında denilen kız 19 olmasına karşın bildiğin 14 gösteriyordu tamam carrie minyon diye yine öyle bir şey bulmanız gerekiyordu ama bu da aşırı olmuş. kızımızın yeni bir dünyaya geçişi, sex and the city'nin tüm sezonları boyunca 5. kadın dedikleri manhattan'ı erkek yapmaları, ilk saniyeden gay olduğu belli olan birini carrie'nin bunca yıldır anlamaması hatta bu süveter mi gibi şeyler sorması ki öbür carrie olsa daha tanışmadan anlardı gibi geliyor, kadının elbiseyi çalmasına yardım ettiğinin farkında olmayacak kadar da salak olması, normalde yakışıklı olan bir çocuğun boka çevrilmesi şimdilik dizide olan şeyler bir kez daha düşününce neden izliyorum diyorum ama merak işte belki giderek daha iyi işlerler.
(gleek - 15 Ocak 2013 18:38)
izleyip izlememek arasında kaldığım dizi. sex and the city'i çok severdim. ama şöyle bir durum var bu iki dizi arasında; oradaki yaş ortalaması, aşklar, sorunlar her şey yetişkin hayatına aitti, doğal olarak izleyici kitlesi de buna yönelikti. burada ise ergen bir kız ve onun hayatı var. bağlantı sadece "carrie" olması, yani sex and the city olaylarından önceki hali. ama izleyici kitlesi açısından bu sorun oluşturuyor. bu yüzden asıl sex and the city izleyicilerine direk hitap edebileceğini düşünmüyorum. izlenir mi? izlenebilir. çok fazla ergen kız seyirci var. ben izler miyim? bilmiyorum, ilk bölümlerine bakarım. ama ben carrie'yi sex and the city'de olduğu gibi, o haliyle hatırlamak istiyorum. edit: ayrıca, sonuçta burada carrie kimden hoşlanırsa hoşlansın, aşık olsun falan sonunda o kişiyle olmayacağını biliyoruz.
(engiribord - 17 Ocak 2013 01:46)
sex and the city'yi çok sevdiğim için heyecanla izlediğim ve ilk bölümden nefret ettiğim dizi. bu ney la lise defteri!!!1bana göre gelecek bölümler de hiç umut vaad etmiyor kısaca pırt pırt ve pırt..
(dayanikli el aletleri - 17 Ocak 2013 18:09)
sex and the city'den çok jane by design'a benziyor.staj yapan lise öğrencisi, kızın stajer olduğundan habersiz moda tasarımcıları, hem okul hem de işi bir arada idare etmek durumunda kalıp ordan oaraya koşturan kız, annesinin ölmüş olması, okuldaki güzel popüler kızla yaşadığı gerilimler, iş yerinde müdürüyle sürtüşmeleri...jane by design 2. sezonu görememişti. sonu da onun gibi olmaz umarım.
(ahu - 25 Ocak 2013 10:53)
sırf sıkıntıdan izlemeye başladığım dizi. lise ergenleri kıvamında ama kendini izlettiriyor. hı esas sex and the city'miz ile alakası yok o ayrı. en sonunda belki bağlamayı düşünürler ama buradaki carrie dünya güzeli porselen bebek gibi birşey yahu. sebastian kydd kapışması filan derken aklıma lise günlerimi getiren dizi oldu. böyle hafiften hiyerarşinin olduğu bir lisede okuduysanız hoşunuza gidebilir deneyin derim.
(princess sparkle - 30 Ocak 2013 03:53)
cnbc-e'de 12 şubat itibariyle yayınlanacak dizi.
(onuraydin - 31 Ocak 2013 15:42)
digiturk iq'da amerika'dan hemen sonra yayınlanmakta olan, dolayısıyla cnbc-e'den epey önce izlenebilecek dizi. tabii bu rating'lerle sezon sonunda devamı zor, hiç başlamamayı tercih edebilirsiniz.
(under rug swept - 2 Şubat 2013 16:05)
carrie bradshaw isminin olduğu her şey iş yaparsa bu da yapar. bir sürü dizi bitmişken görünce mutlu etti bu dizi. --- spoiler ---3. bölüm sonunda carrie olabileceğine inanabiliyor insan. lakin kendine inan, güven, gücü kullan geyikleri fazlaca olmuştur. bizi de küçükken böyle motive etselerdi kim bilir kaç carrie ya da performans sanatçısı çıkardı aramızdan. --- spoiler ---
(mrslowett - 4 Şubat 2013 16:41)
80'leri yeniden yaşatan dizi. sex and the city zaten hoştu. onun havasını 80'lere taşıması değişik olmuş. lakin en çok merak ettiğim şey, samantha'nın 80'lerdeki hali. acaba görebilecek miyiz?
(felicla - 5 Şubat 2013 21:24)
bence ingiliz'lerden tepki alacak dizi.--- 1s4e spoiler ---cadılar bayramında prens charles ve camilla parker'a geçirdiğinden problem olabilir diye düşünmekteyim.--- spoiler ---
(na undd - 6 Şubat 2013 17:53)
itiraf ediyorum bu sebastian yüzünden kaç yaşında insanlar yeniden havuz fantezisi yapmaya başlayacağız. yeter artık havuz dışında başka yerlerde buluşun öff... ne olur ıslak ıslak durma öyle sebastiyan! öhm..
(su nanesi - 9 Şubat 2013 04:06)
(bkz: olmadı olduramadık)
(olur oyle arada - 9 Şubat 2013 04:14)
sex and the city'i çok sevdiğim için asla izlemeyeceğim dizi. çok sevdiği için izleyenleri anlamıyorum. gossip girl gibi bir şey yapmaya çalıştılar muhtemelen. saygısızlık başka bir şey değil.
(sedgwick - 12 Şubat 2013 14:27)
Yorum Kaynak Link : the carrie diaries