evin hizmetkarı olan kızıl bağyanı oynayan frances conroy'u daha önce "six feet under"da evin anası olarak izlemiştik. suratının yarısı yanık olan dayıyı da "true blood"da eyalet kralı rolünde seyrettik. hani diziyi izlerken "bunlar bana tanıdık geliyor, ama nerden" diye kendinizi paralamayın diye yazıyorum, bir amme hizmeti..

(beerserk - 17 Ekim 2011 21:46)

dizinin en iyi yanlarından birisi de herkesin birbirine kürekle girişmesi. 5 bölüm oldu, şimdiden 2 tane "ağza kürekle vurma" sahnesi izledik. muhteşem!

(starborn - 4 Kasım 2011 01:58)

hakkında kafamdaki soru işaretlerinin ziyadesiyle arttığı dizidir.

--- spoiler ---

bu tipler hayalet midir, iki dünya arasında sıkışmış ruhlar mıdır, kim kimdir bir bilelim artık, bu hizmetçi, ne bileyim sarışın komşu kimdir, zırt pırt ne halt etmeye eve girer çıkarlar, bir allahın kulu da demez mi ulan bunlar ne tuhaf insanlar. evin geçmişini az çok anladık, olayı nedir. 6.bölümde kız birçok şey öğrendi, ya bir git anana babana olayı anlat, taşının lan şu evden vurun kilidi. bebeğin ultrasonuna bakan hemşireye bir haller oldu, ablamız gayet cool, hiç sallamıyor. yav kızım sen demez misin 5.bölümde sahilde gördüklerim ölüydü benim, bu nasıl iştir diye. evin kadını hizmetçiyi kovuyorsun gitmiyor, hiç mi kıllanmazsın be kadın. ulan herşeyi geçtim dayıyorlar önüne çiğ eti, beyini ne verseler yiyorsun götüne koyayım senin be, mal.

zorunlu edit: iyi hemşireye gitti bari.

--- spoiler ---

şimdi bu isyanlarım haksız gibi görünebilir. yani ben de biliyorum bunları bilsek diziyi takip etmemizin bir manası olmaz ancak bu kadar garipliğe karşı ev halkının bu vurdumduymaz tavırları, sanki herşey gayet normalmiş gibi davranmaları beni rahatsız ediyor. niye ediyor ne bileyim.

(erbil - 11 Kasım 2011 01:11)

altıncı bölümüyle rüştünü ispat etti. çok çekici, estetik ve gizemli bir dizi. açılış müziğine kurban.

--- spoiler ---

beşinci bölümde tate'in masum ve canlı olduğuna inandırıp altıncı bölümde ters köşeye yatırdı. bir de okuldaki katliamda kesinlikle kan gösterilmemesine rağmen gerim gerim gerdi. demek ki masraf yapmadan da germek mümkünmüş öyle değil mi the walking dead?

piggy man fobyalı adam kısmında kesin o evde küvetten piggy man çıkıp adamı doğrar diye düşündüm ama yine süper bir şekilde ters köşeye yatırdı. insanötesi varlık dozajını aşmaması bile takdiri hak ediyor.

merak ettiğim bir şey var. genellikle tüm karakterler öldükleri yaşta kalıyor, mesela tate, ikizler, doktorun eşi, hemşireler ve diğerleri. peki moira neden yaşlanmış? tamam afet kızıl hali de var ama o sadece erkeklere görünen bir illüzyon. vivien ve diğer kadın karakterler onu yaşlı olarak görüyor. bakalım arkasından ne çıkacak.

--- spoiler ---

(niveus - 13 Kasım 2011 15:59)

bana 1 gün içinde 2 entry yazdıracak kadar hoş ve freak bir yapım, "dizinin içine girememe" problemim yüzünden nice diziler terkedip bir tek caanımın sultağnı supernaturalımla kalakaldığım ve çok ağır bir uyku bozukluğu yaşadığım şu günlerde ilaç gibi geldi. şimdi henüz 7 bölüm olmuş olsa da diziyi ve karakterleri incelemede bir başlangıç yapmak istiyorum:

--- feci spoiler ---

dizide ne ararsan var: korku, komedi, trajedi, seks, lanetli ev, çılgın komşular, bir adet julia mcnamara ekolünden hamile, salak ve zenci hastası hödük kadın` :vivien, bir adet sarışın lydia deetz :violet` ve hem ergen hem de ölü sevgilisi, bir adet 5. kalite christian troy` :dr ben harmon`, hortlağımsı mature komşu(favorim) ve freak çocukları, extrasexy ve ölü hizmetçi kız, birbirlerine aşık ve küs iki ölü gay, bir tane baby frankestein ve onun taylor swift'e benzeyen hortlak anası, latex man, beetlejuice misali musallat olan yanık herif, ölü ikizler ve tüm bu ahalinin hemen hemen aynı evde yaşaması sonucu olaylar olaylar..

normal insanların normal hayatlarının anlatıldığı arkadaş gruplu, doktorlu, komşulu, acil servis ve gözyaşlı diziler beni hiç kesmediği ve karşılarında adeta işlenmemiş kereste gibi esneye esneye oturduğumdan mütevellit, nerede bir katil, bir hortlak, bir hunter, bir ucube, bir katliam, bir sayko, orada ben! ve bu yüzden bu dizi tam da psikopat ruhuma dokundu, çok sevdim:

vivien: bu kadın resmen "dünya ...me, minare ....me" mottosuyla yaşayan bir ablamız, oturdu 3 kilo çiğ beyin yedi biberleyip, kanlı kanlı, ultrasona giren hemşire korkudan rahibe oldu ama bu mal karı bir kez bile "ulan ulan" demeden rüyaya yatıp zencili seks fantazyaları görmekten geri kalmadı. fakat yine de kendisini seviyorum ve bence bu dizinin şimdiye kadarki en sarkastik olayı olan "kendi lanetli evinin de tanıtıldığı lanetli ev turuna katılma" kısmına da aklıma geldikçe gülüyorum asdfghjgh

ben harmon: hırsız mı var bahanesiyle sürekli evin içinde anadan üryan koşu yapması ve psikiyatrlık konusunda en fazla saksılı doğuş kadar bir kapasiteye sahip olmasına rağmen ısrarla hastalarının hayatını mahvetmesiyle ünlü bu zat-ı muhterem o kadar salak ama o kadar salak ki eninde sonunda moira ile ateşli bir seks hayatı ve trajik bir ölüm kendisini bekliyor zannımca. bu dizinin en salağı bu adamdır, izleyenler bir kenara yazsınlar.

violet: sevgilisiyle adeta bir ruhsar ve mazhar durumunda olan bu garibandan çok umudum var, ev ahalisi ile birbirinden manyak işlere bulaşacağı günleri sabırsızlıkla bekliyorum.

constance: işte bu dizinin olayı bu kadında. kendi bitli evinde pek oturmayıp paso komşuya seğirtmesiyle ve tam bir mother of all olmasıyla resmen diziyi döndürüyor, moira'nın ölmesinden ermeni emlakçının çükünün kopartılmasına kadar her olayda bir constance. hastayısım kendisinin.

işte maalesef azılı bir supernatural izleyicisi olarak dizi tüm korku algımın içine ettiğinden beri ben de böyle bir insanım:
gözümün önünde insanlar kesilip biçiliyor, evde hortlaklar düğün yapıyor, millet kavanozda cenin filan biriktiriyor ama benim kafa hep aynı:
cesedini tuzlayıp yakarsanız bir şey kalmaz,
camlara tuz dökerseniz içeri giremez,
halının altına devil's trap çizip mutlu mesut yaşayabilirsiniz.

oysa 1,5 yıl öncesine kadar kendi gölgesinden bile ödü çıkan bir insandım, güzel ve insancıl günlerdi..

--- feci spoiler ---

(isolde - 21 Kasım 2011 20:30)

ilk bölümün yarısını izlemiş biri olarak oldukça beğendiğim yeni korku dizi.

--- spoiler ---

lakin söylemeden geçemicem. ev ev değil dingo'nun ahırı mubarek. giren çıkan belli değil lan. kadın duvardaki resmi düzenlerken arkada kız belirir "sen kimsin" demeye kalmadan hobaa anası çıkaverir. çamaşır asarken muşambalaşmış teyze gelir. ben reyiz osbir çekerken çamaşırların ordan bir adam "ölecen oğlum kaçın gidin yazık olacak size" der. noluyoz amk.

ayrıca ben reyiz'e çok üzüldüm şahsen. adam 6 aydır osbir çekiyor artık öyle bir noktaya geldi ki yanıyor adam evde anadan üryan gezmeler yaşlı teyzeyi ayça_22 görmeler gidip osbir çekmeler başladı. birde bu addy denilen kızın anası bana ayten gökçer'i anımsattı.

--- spoiler ---

(patlak fermuar - 26 Kasım 2011 22:08)

ben harmon ve ailesinin asiri acikli hikayesi.

(starborn - 24 Aralık 2011 15:20)

2. sezon haberlerinizden anladığımız kadarıyla;

--- spoiler ---

yine seks var

--- spoiler ---

beni ilgilendiren kısmı bu kadardı arkadaşlar. teşekkür ederim.

(huor elensar - 24 Mayıs 2012 21:38)

mükemmel dizi. özellikle 2. sezon için diyebilirim ki görsellik harika, konu harika, oyuncular harika hatta mekanlar harika, zaman dilimi harika. açıkça söyleyeyim bir çok dizi izledim, bitirdim; ne lost ne dexter ne başka bir dizi, şu dizinin 2. sezonu kadar sevdiremedi kendini. resmen bağlandım, her bölüm 5 dakika gibi geldi. abartıyorumdur belki fakat tamamen öznel yaklaşıyorum sebebi budur. objektif bakamayacağım kadar seviyorum bu diziyi. şimdi gelelim spoilerlı final bölümü yorumuma

--- spoiler ---

bölümü yeni bitirmenin etkisiyle sindirilmemiş bir üzüntü oluştu içimde. ben mutlu sonları sevdiğimi zannederdim de bu final bölümünde hem mutlu hem üzüntülü durumları öyle bir yedirmişler ki hiçbir şey diyemedim. şaka şaka dedim ki içimden "lanet olsun amuğakoyim keşke 300 bölüm daha sürseydi..."

lana hakikatten güçlü kadınmış saygı duydum . yalnız çocuğu aldırmak için bu kadar büyümesini beklemese iyiydi, gibi rezil bir espiriyi yapmadan geçemeyeceğim. herneyse. kit walker'ın jude'u evine alıp baktığı bölümlerde inanılmaz duygulandım. allah herkese kit gibi evlat, damat nasip etsin.

klişeleri sevmem ama anne kompleksli katil klasiği olan johnny için aynısını söyleyemem. şu dizide ne doktor arden ne uzaylılar ne de şeytanlı jartiyerli rahibe senin kadar tırsıtmadı helal olsun. baban kadar manyakmışsın. babanı da severdim o da kaliteli manyaktı. hem şefkatli hem sapık böyle klişelere bayılıyorum işte.

gerçek kesit hikayelerine taş çıkaracak grace' in ölmesi konulu kuma cinayeti de kit i bitirir diyordum ki orada da yanıldım ama sen beni yanılttıkça seni daha çok sevdim be american horror story asylum

***pinhead pepper kardeş için de bir dakikalık saygı duruşu istiyorum.***

bunca lafın ardından bir kötü cümle kuracağım gibi görünüyor değil mi? hayır kurmayacağım. çünkü çok şahane bölümdü. sister jude lu güzel günleri göstermeleriyle arkadan gelen hepimizin favori şarkısı `döminikenikkenik` o kadar şık oldu ki laptopun ekranını öpecekken yakaladım kendimi.

bu arada tumblr ergeni gibi terkedilmiş mekanlar akıl hastaneleri fotoğraflarını istiflemek ve bulmak gibi fetişlerim olduğundan sanki bu dizi bana özel yapılmış gibi hissettim. biliyorum bana özel değil ama bozmayın ben öyle istiyorum.
--- spoiler ---

(cehennemindibinden - 27 Ocak 2013 02:45)

şu dizinin coven sezonunu beğenip,dizinin en etkileyici sezonu olan asylumu itin götüne sokan ekşi yazarıda göstermiş dizidir.sonra neden ülkede bilimkurgu filmi yok hep komedimi izleyecez diye ağlıonuz.

(razor991 - 28 Kasım 2014 10:27)