• "amerikada toplum bilincinin minnok minnok da oluştuğunu gösteren bir yapım, ayrıca eisenhower da büyük bi abimizmiş onu öğrendik"
  • "jericho'nun da "why we fight" adinda bir bolumu vardir. populer bir episode ismi diyebiliriz."
  • "band of brothers 9. bölümü. bölüm başında ve sonunda çalan klasik müzik eseri beethoven op 131 yayli calgilar dortlusudur.(bkz: adagio quasi un poco andante)"
  • "bir başka süper bbc belgeseli,ırak savaşı üstüne. cheney'ler wolfowitz'ler falan konuşturuluyor ve savaşı savunmak için nasıl saçmaladıklarını izlemek oldukça keyif verici."
  • "2. dunya savasi'nda amerikan savunma bakaligi tarafindan frank capra ve anatole litvak'a hazirlatilan 7 filmlik propaganda serisi."
  • "cevabı olan bir soru.(bkz: because fuck you that's why)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    band of brothersin diger episodelardan farkli olarak en can alici bir kac bolumunden bir tanesi olmaya aday episode.

    easy companyden bir mufreze ormani kontrol etmesi icin gonderilir. onlar gorduklerine $a$irirlar. steven speilberg ile tom hanks abimiz o gorulen $eyi ba$ta gostermez.frank kasabaya geri donup binba$i wintersa bi$eyler gorduklerini soyler ve her$ey sonrasinda netle$ir.

    esir kampi;

    winters almanca bilen liebgotti cagirtir ve oradaki esirlerden bir tanesi ile konu$turur ve o an anlarsiniz ki sava$in ba$langic tarihinden beri gecen 2 yilda easy company bu tur esir kamplarini ve amaclarini bilmiyordur

    --- spoiler ---

    -nobetcilerin bu sabah gittigini soyluyor.-gitmeden once birkac kulubeyi yakmi$lar;icindeki canli esirlerle birlikte. -bazi esirler onlari durdurmaya cali$mi$. bazilari oldurulmu$. butun herkese yetecek kadar cephaneleri olmadigi icin gitmeden once, oldurebildikleri kadar esir oldurmu$ler.
    kapilari arkalarindan kilitleyip guneye yonelmi$ler.

    winters:bu ne tur bir kampmi$ sorar misin ona? ne-- nicin buradalarmi$?

    -$eyler icin cali$ma kampiymi$... kelimenin tam anlamini bilmiyorum.
    -belki istenmeyenler, sevilmeyenler...

    winters: suclular mi?

    suclu olduklarini sanmiyorum efendim.
    hayir. doktorlar, muzisyenler, terziler, memurlar, ciftciler, entellektueller.
    yani normal insanlar.

    onlar yahudilermi$ efendim.

    ---
    spoiler ---

    o an gosterilen esir kampi belki de sava$in gercek yuzunu gosteren milyonlarca kareden bir tanesiydi.

    ve bir sonraki sahnede kollari etiketlenmi$- damgalanmi$ cesetler gorulur;

    --- spoiler ---
    -hey babe buraya gel;kollarına bak.
    sigirlar gibi. allah kahretsin.

    ---
    spoiler ---

    ulkemde 17 ya$ alti gencler hala adolf hitler turevi nicklerle internette oyunlardalar. bir cogu sadece bir kac $ey bilerek- din istismari yaparak bir bakima soykirim yaparak bir $eyler yapmi$ bir et parcasina taparcasina saygi duyuyorlar. ben o adamin yukseli$ine hayranim diyeni bile var- yazik; ve orada sava$an askerlerin bile cevap veremedigi bir soru; "biz neden sava$iyoruz?"

    efsane bir band of brothers bolumu; tekrar tekrar izletilmeli tabi ki turk kanallari yarisini kirpip geriye sadece askerlik anilari kalmi$ kismini gostermezse


    (danisikli dogus - 4 Ocak 2008 16:35)

  • comment image

    bir başka süper bbc belgeseli,ırak savaşı üstüne. cheney'ler wolfowitz'ler falan konuşturuluyor ve savaşı savunmak için nasıl saçmaladıklarını izlemek oldukça keyif verici.


    (cnnbs - 31 Ağustos 2010 14:18)

  • comment image

    yönetmenliğini frank capra'nın üstlendiği 7 bölümlük belgesel serisi. 2. dünya savaşı ile ilgilidir. amerikan savunma bakanlığı tarafından finanse edilmiştir.

    bölüm isimleri; war comes to america, the battle of china, the battle of britain, divide and conquer, the nazis strike, prelude to war, the battle of russia...

    tüm bölümleri izlemek için: http://watchdocumentary.com/…serie-free-1-date.html


    (z0dy - 12 Temmuz 2011 15:28)

  • comment image

    eugene jarecki'nin muazzam belgeseli.

    tek zayif nokta, oglunu 9/11 de kaybeden babanin hikayesi. herif diyor ki dusmanin ustune atacaginiz bombanin ustune oglumun adini yazin, irak'a ilk atilan bombaya da"in loving memory of ilhan mansiz" gibi bisey yaziyor askerler.

    ha sonradan ortaya cikiyor ki irak ve 9/11 arasinda hic bir baglanti yokmus, baba da buna ayar oluyor, beni kandirdilar diyor. yoksa irak suclu olsaydi kani kanla cözmek ok yani?

    o degil yne bu herifin vietnam gazisi olma detayi var. helikopterden yerde kosturan köyluleri taradim diye anlatiyor, sonra oglu ikiz kulelerde öluyor. benim de su yasimda karma denen sike inanmaya baslayasim geliyor.


    (dreamania - 23 Ekim 2012 17:41)

  • comment image

    http://www.imdb.com/title/tt0436971/

    michael mooreun, onca hakli ve bariz arguman arasinda, bush ailesinin suudilerle olan is iliskileri gibi gudik bir noktayi merkez aldigi ve bir turlu oldurucu vurusu yapamadigi fahrenheit 911den sonra ilac gibi gelen 2005 yapimi bir belgesel.

    bush karsiti bir belgesel yahut irak savasi elestirisi diye sinirlamak haksizlik olacaktir; dedigim gibi yeni bir michael moore degil bunun yapimcisi. onun yerine burada odak noktasi, bizim bircogumuzun farkinda oldugu ve eisenhowerdan beri amansizca buyuyen "military-industrial complex"in (onun tanimi) nasil kongreyle icli disli olup, amerikan uzun donem stratejisine yon verdigi ve bunun sonucunda sayisiz savasa, askeri mudahaleye, darbeye neden olundugu.

    belgesel boyunca devam eden ve bana baslarda biraz havada kalmislar izlenimini veren iki uc kisisel hikaye de, sonunda guzel bicimde kotarilip birbirine baglaniyor. bircok cumhuriyetciye de soz hakki vermisler ama tabii ki belgeselin zirve yaptigi yerler, rakamlarla desteklenmis argumanlarin hemen ardindan gosterilen ve cesitli basin toplantilarinda goruntulenmis rumsfeld'e, dick cheney'e (ozellikle haliburton ile ilgili) ve bush'a ait gercekdisi yorumlar. celiskiler ve yalanlar o kadar bariz ki, bu sistemin propagandayi ne kadar ustaca kullandigi ve insanlarin, tamamen hatali olduklari ispatlanmis konularda dahi halki ne kadar kolayca manipule edebildigi gercegi kabak gibi gozukuyor.

    dolayisiyla bush yonetimine ve neoconlara yeterince giydirmis ama isi bush karsitligina indirmeyerek, butun kotuluklerin bu adamin basinin altindan ciktigi tembelligiyle kendini avutup rahatlayan, asil sorunun cok daha koklu oldugunu ve bu asker-ticaret-siyaset ucgeninin yarin oburgun baska rumsfeldler, baska wolfowitzler doguracagini kavrayamayanlarin dustugu tuzaga dusmuyor. zaten bu entryi de sirf bu yuzden girdim, zira sozluge geldigimden beri, ilgili her baslikta bush'a kufretmekten ote bir dusunce dile getirmeyen, analiz yapamayan insanlara su basit gercegi anlatmaya calismaktan dilimde tuy bitmisti. artik uzun uzun konusmak yerine, sunu izle, sonra konusalim diyebilirim. askeri kontratlarin nasil alindigina da, kongre uyelerinin eyaletlerinde istihdam saglansin ve para gelsin diye bu projelerin tamamina sahip cikmalarina da, medyanin bu ise nasil canak tuttuguna cunku ayni cikar iliskilerine onlarin da tabi olduklarina da deginilmis.

    kisacasi bugunun "amerikan imparatorlugu" tek bir kotu adamin masterplani degil, siradan insanlarin olusturdugu koca bir sistemin ortaya cikardigi tablodur.

    tabii o kadar da abartmamak lazim belgeseli. yani isterdim ki belgesel boyunca islenen kisisel hikayelere biraz daha az yer verilsin, onun yerine cia darbeleri daha ayrintili anlatilsin, daha cok rakam verilsin, daha guclu ve izleyenin kafasina gercekleri cakacak argumanlar gelistirilebilsin. bunlar, "american empire" soylevleri arasinda ve oglunu 11 eylulde kaybetmis emekli bir nyc polis memurunun intikam duygusunun somuruldugunu anladigi subplotla biraz kaynatilmis.

    ama buna da sukur; amerikan dis politikasini yerin dibine sokan, baskanina ve tum agir toplara acik secik yalanci diyen, irakta oldurulen sivillerle ilgili basinda cikan yalan haberleri kabak gibi gosteren, irak savasi konusulurken konunun rahatca roma imparatorluguna baglanabildigi bir filmin, amerikanin en kalabalik sehirlerinin en merkezi sinema salonlarinda oynatilmasina da sukur. ve hicbir valinin, belediye baskaninin da bu salonlarin onune gelip yapimcinin eserlerini yakmamasi, savcilarin amerikaliliga hakaretten dava acmamalari da sasirtici. amerika gercekten ilginc bir ulke; tabii ki gercek bir demokrasi yok, demokraside yasadiklarina inandirilmis bir halkla, askeri-ticari bir oligarsi var ama bir yandan fikir ve ifade ozgurlugune sahip insanlar.

    belirtmeden gecmeyeyim, yapimcinin sag gosterip sol vurdugu bir konu da eisenhower...

    --- spoiler ---

    ben bu adami, amerikanin yayilmaci ve militer politikasinin mimarlarindan biri olarak bilirdim ve o kadarini bilirdim ama belgeselden ogrendigim kadariyla, yarattigi sistemin gucunun, kontrolunu astigini anlamis ve giderayak bu tehlikeye karsi insanlari uyarmis. sivil iradenin, hakimiyeti militarist anlayisa birakmamasini, savunma sanayii-askeriye-kongre iliskilerinin de bir siniri olmasi gerektigini, baskanliga veda konusmasinda uzun uzun dile getirmis. belgeselin en baslarda eisenhoweri "kotu adam" olarak gosterip, sonra yavas yavas konusmalarinin bu kisimlarini da araya sokusturmasi ve en sonunda tam da cuk oturan sozlerini vererek "iste bu uyari zamaninda hippiler tarafindan degil en "delikanli" baskanimiz tarafindan yapilmis ve bugun bu endiselerinde ne kadar hakli oldugu aynen goruluyor" seklinde isi baglamasi epey yerinde olmus anlayacaginiz.

    ---
    spoiler ---


    (immanuel tolstoyevski - 28 Ocak 2006 12:44)

Yorum Kaynak Link : why we fight