Çıkış Tarihi     : 01 Ocak 1800 Çarşamba, Yapım Yılı : 0
Türü                : Aksiyon,Macera,Bilim Kurgu
Taglar             : Hasat,Hasat,gezegen,Kaynak,çöl
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Westwood Studios Inc.
Senarist          : Rick Gush (IMDB),Frank Herbert (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Donna J. Bundy (IMDB), Frank Klepacki (IMDB), Eric Shults (IMDB), Glenn Sperry (IMDB), Julie Stainer (IMDB)

Dune II: The Building of a Dynasty (~ Dune 2) ' Oyununun Konusu :
Dune II: The Building of a Dynasty is a video game starring Donna J. Bundy, Frank Klepacki, and Eric Shults. The honourable Atreides, the violent Harkonnen and the insidious Ordos fight a war for the control of Arrakis, the only...


  • "westwood yerine blizzard'i zengin etmi$tir. (bkz: warcraft)"
  • "(bkz: yabancı dil öğreten oyunlar)"
  • "browser uzerinden oynamak icin play-duneemscripten sagolsun."




Facebook Yorumları
  • comment image

    az evvel (oha az evvel dedim ama entry'i yazmam 2,5 saatimi aldi) command and conquer red alert 3'un basindan kalktim. cok ugrastim zevk alabilmek icin. aklima once command and conquer 3 geldi. berbat bir oyundu. red alert 2 ve yuri's revengi saymazsak ea neye dokunsa pic etti zaten. cocukluk anilarimi bile sikme raddesine vardi bu berbat etme olayi.

    westwood'un cikarttigi dune 2 ile baslamisti her sey aslinda. hem de cok guzel baslamisti 1992 de... arkasindan 1995'de command and conquer ve ek paketi, 1996'da command and conquer red alert ve surusune bereket ek paketleri, 1999'da command and conquer tiberian sun faciasi yasandi. gerci onun da kendisine has unsurlari vardi. arkasindan olaya cok farkli yaklasan ama yaklasirken sican renegade geldi 2002 de. westwood'un sonu oldu bu oyun, son oyun olarak agizda garip bir tat birakti. ea ile birlikte westwood ailesinden kalanlar yine seriyi ayaga kaldiran islere imza attilar command & conquer red alert 2, command & conquer yuri's revenge ve en nihayetinde command & conquer generals. ea hegamonyasinda command & conquer generals – zero hour, 2007 – command & conquer 3 tiberium wars, 2008 – command & conquer 3: kane's wrath, umut bekledigim 2008 – command & conquer: red alert 3...

    edit: metal revolution atladiklarimi hatirlatti pek bi super oldu. dune 2000 ve emperor battle for dune vardi. hadi emperor battle for dune'u pek begenmemistim de dune 2000'i nasil unuttum bilemiyorum. gayet guzel bir oyundu.

    dune 2 bu oyunlarin gelismelerine bagli olmaksizin baglandigim ilk oyundur. adini duydugumda her defasinda anilara dalip giderim...

    kucuk bir sehirde yasamanin en buyuk goturulerinden birisi yeniliklerle tanismakta gec kalmaktir. 1990larin ortasinda o zamana degin bir bilgisayar gormuslugum bile yoktu, zaten sandalyeye oturdugumda ayagim yere bile degmiyordu o vakitler... ilkokul arkadasimda amiga 2000 vardi. bir diger arkadasimda ise commodore 64 vardi. ikisinin de evine gittigimde izler dururdum. lan acaip eglenceli bir seydi. oyun oynamak tanimi ile o zamanlar tanistim. simcity ile tanismistim o siralar. aleti kapatmayip gunlerce elektrik kesilene kadar sehir kurusumuzu hatirliyorum misal. niye oyle yaptigimizi ben de bilmiyorum, kaydetme olayi vardi muhtemelen ama biz bilmiyorduk belki de. hatirlamiyorum o kismini pek. ha, "kurusumuzu" dedim bir de ama ben hic dokunmadim o alete. arkadasim oynardi ben izlerdim. bilmiyordum bir halt, hem kirilirsa cok paraydi lan. cisss kisaca.

    atari salonlari revactaydi o zamanlar. bende oyun oynayabilecek bir halt olmadigindan tum harcligimi buralarda yerdim. street fighter, mortal kombat gibi oyunlarda buyuk sehirlerden picin birisi gelip yeni bir kombo uygulardi uzerimizde. cok maldik o vakitler yahu. bilmem kac jetone ogrenme cabalari, ogrendikten sonra baskalarina ogretmemek icin kasmak falan. sonra orta mali olurdu o kombo ya da yeni bir kombo ogrenilirdi agzimiza sicilirdi. her yeni kombo neticesinde oyunun zorluk seviyesi atari salonunun sahibi tarafindan arttirilirdi. bizim jetonlar pic olurdu, pek tabii ki harcliklar da. atari salonlarina girmek de oyle kolay degildi pek. yas siniri koyulmustu bir aralar, polis basiyordu vs vs. kisaca cok tehlikeli bir hal almaya baslamisti atari salonlari, ustelik para da dayanmiyordu. arkadasimin evde deliler gibi, jeton parasi vermeden amiga'siyla oynamasi cok koyuyordu bana... hem de simcity gibi oyunlari... atari de yoktu boyle haltlar. en stratejik sey kari soymacaydi.

    sonra anadolu lisesini kazanip hazirliktayken amstradlarla tanistim. ingilizce ogretmeni kendi hazirladigi (vay amina koyim ne bicim bir hocaymis, degerini bilememisiz) sacma salak ingilizce ogretim programlari uzerinden ingilizce ogretirdi bize. birkac kez gittik o laboratuvara ama sonra bazi orospu cocuklarinin bilgisayarlarin kulakliklarini calmasi, etrafini kirip dokmesi sonucu bir daha gidemedik. amigayi gordukten sonra amstrad cok aptal bir alet gibi kaliyordu ama amiga'da yalnizca oyun gormus birisi olarak (arkadasim sagolsun) amstradi daha asmis bir alet olarak algilamistim. sonrasinda okulun kutuphanesinden ilk bilgisayar dergimi edindim. en yenisi bes alti sene oncesine ait bu ingilizce bilgisayar dergilerini okuyabilmek, anlayabilmek icin adam gibi kastigim tek ders olmustu ingilizce.

    bu ingilizce askini kullanmakta da gecikmemistim pek tabii ki. aileye baski yaparak hazirligin ortasinda ilk bilgisayarimi aldirtmistim! casper marka 486 dx4 100 islemcili, 8 mb ramli, disket suruculu, 240 mb+ (tam rakami hatirlamiyorum) lik hdd'li ve 512 kb ekran kartli biricigim. casper'in donanimdan anlamadigini o zamanlar anlamam gerekiyormustu. ulan o alete 8 mb ram mi koyulur? cd surucusu nerde bunun? 240 mb+ hdd ne demek? zaten babama elli kez soylemistim casper da ne diye, o zamanlar en unlusu aidata'ydi. oradan almamislardi. hatta benim istedigim ibm falandi ama fiyatlari duydugunda direkt siktir cekmisti peder...

    servis gelip aleti kutudan cikartirken geberiyorum sanmistim. lan ne guzel bir haltti o oyle. elektrik prizini de takip calistirdiklarinda kesinlikle oluyordum, adini tam animsayamadigim power bilmem ne bios seysi ciktiginda calisiyordu iste, benim bilgisayarim. sonra dos ekrani ile tanistim. uc bes bir seyler gosterip gittiler. keen * picini calistirmayi ogrenmistim misal. bilgisayarla verilen oyunlardan birisiydi o. digeri de lotus'du. daha da ilginci klavyemin ust kisminda lotus yaziyordu, icindeki kagitta garip karakterler vardi falan. zannederdim ki bunlar oyunla ilgili aciklamalar ama bir halt anlamazdim (lotus software diye bir boktan haberim yoktu dogal olarak, kisayol nedir onu da bilmiyordum).

    ilk gece sabaha kadar keen ve lotus oynamistim. baska oyun yoktu zaten. sabah ilk isim okuldan kacip yeni oyunlar almak oldu. tek disketlik oyunlari tercih ediyordum. bu sayede daha fazla oyun oynayabiliyordum. yolda yarisi bozulurdu birden fazla disketli oyunlarin. lan ne cit kirildim bir zimbirtiydi o aptal disketler. birgun aldigim bir oyunun bozuk olmasi neticesinde geri gittim. bir baktim eleman bir oyun oynuyor. binalar falan var, araclar var, patlama vurus falan. ne bu dedim? simcity i biliyon mu dedi. onun gibiydi ama savas falan vardi. hic gormedigim bir tarzdi dogal olarak ben de istiyorum bunu dedim.

    eve gidip acaip bir hevesle kurdum oyunu. abimde geldi basima, beraber takiliyoruz. atmis olmayayim ama ilk bolumde uc tane mi ne adamimiz var. bir tanede bina oldugunu sonradan ogreneyecegimiz bir karemiz. lan oraya gonderiyorum adamlari buraya gonderiyorum olmuyor. kendi binami patlatmayi kesfettim bir muddet sonra. ekranda yazi belirip kaybettigimi soyluyordu. bastan tekrar. tum haritayi geziyordum ama adamlar benden kat be kat guclu oluyordu, agzima siciyorlardi. lan ne garip bu oyunmus demedim niyeyse. buyusu buradaydi dune 2'nin. cogu oyundan beceremedigim anda sogudugum bir yastaydim. hayatin tamaminda oldugu gibi.

    sabah ilk isim tekrar bilgisayarciya gidip "nasil" sorusunu sormak oldu. binaya tiklamak niye aklima gelmemis bilmiyorum. cift tiklaniyordu yanlis hatirlamiyorsam, tek tiklamis olsam gerek tum gece boyu. neticede binanin icine girip yeni seyler yapma mantigini kavradiktan sonra onumde hicbir kuvvet duramadi. dukkandan kacip, okuldan kacip, derslerde cakip bu oyunu oynuyordum. aradaki videolari, kendine has espiri anlayisi falan. offf ya, ne manyak bir seydi.

    harvesterlar, col solucanlari, serefsiz kral. aylarca bu oyunla cebellesmistim. mouse eskiten oyunlarin en birincisidir bu bakimdan benim icin.
    http://upload.wikimedia.org/…/9/9c/dune_2mentat.png
    http://upload.wikimedia.org/…hot_attack_on_base.jpg
    http://upload.wikimedia.org/…dune2-amiga-ingame.png

    su grafikleri goren yeni yetmeler muhtemelen bu ne lan diyecektir ama zamaninda onu oynamis olanlarin gozleri dolacaktir.

    zira bu kadar hevesle bir daha hicbir oyunu oynamadim. belki bir another world, syndicate, warcraft ii, starcraft, blackthorne, michael jordan in flight, caesar iii, age of empires, simcity veya c&c/red alert serisi ... onlara da bayilmistim ve adlari hala aklimdadir ama dune 2 lan... offf ulan sikicem bu cocukluk heyecanlarimi. gozlerimi doldurdu pezevenk oyun. olsa da oynasam :(

    edit: ahaha metal revolution sagolsun gonderdi oyunu. setup'indan sound blaster pro'yu secince dosbox altinda sahane calisiyor. harkonnen forever!


    (entrapmen - 16 Kasım 2008 02:55)

  • comment image

    ilk gordugum an kafayi yedigim "boyle oyun olamaz oha" dedigim oyun.. giri$teki tum konu$malari ba$tan sona ezberledigim westwood $aheseri..

    ayni zamanda rts'lerin ilk elle tutulanidir. civilization'in turn based strateji oyunlarinda yaptigini rts icin yapmi$tir. zamanina gore mukemmel grafik, ses, oynanabilirlik ve soundtrack'e sahiptir..


    (ssg - 26 Mayıs 2000 03:51)

  • comment image

    hayatımda oynadığım ilk strateji oyunu, sega mega drive 2'de platform, yarış gibi oyun tarzlarından başkasını bilmeyen birisi olarak ufkumu genişletmiş, sabahlara kadar kendisine bağlamış şaheser. sega platformundaki tam adı yanılmıyorsam dune 2: the battle for arrakis idi.


    (johnmalkow - 17 Aralık 2009 19:11)

  • comment image

    oynadığım zamanlar odamda sürekli kesif kokulu aromalı tütsü yakmamdan mütevellit, tütsü kokusunu bir şekilde spice kokusu ile bağdaştırmıştım. bu da oyunu daha interaktif hale getirmişti. şimdi ne zaman o kokuyu duysam ister istemez aklıma dune gelir.

    (bkz: bu da böyle bir anım)


    (uggaexul - 28 Nisan 2011 11:25)

  • comment image

    az mi oynardim önce amigada sonrada pc de.. mutis bi oyundu.. ve türünün ilkiydi..
    westwood yapimi.. ardindan c&c ve saz arkadaslari geldi..
    en son dune 2000 i cikardilar.. eskisi gibi sarmadi nedense..


    (qui - 15 Ağustos 1999 00:00)

  • comment image

    tam adi "dune 2: building of a dynasty"'dir..

    "the planet arrakis, known as dune. land of sand. home of the spice melange. the spice controls the empire. whoever controls dune controls the spice. the emperor has proposed a challange to each of the houses:

    -the house that produces the most spice, controls dune. there are no set territories. and no rules of engagement.

    vast armies have arrived. now three houses fight for control of dune. the noble atreides. the insidious ordos. and the evil harkonnen. only one house will prevail. your battle for dune begins. now."


    (disq - 24 Mart 2001 21:14)

  • comment image

    zamanin cok otesinde ve kendi turunu* yaratmis ve kult olmus bir westwood oyundur. basinda saatlerimi gecirdigim, ugruna kac tane mouse eskittigim en bi sukela oyun. kelli felli adamlarin da bu oyunun muptelasi oldugunu gormuslugum vardir. ayrica baslangictaki ve levellar arasindaki videolar ayri yarar adami.


    (dusch - 29 Temmuz 2004 00:28)

Yorum Kaynak Link : dune ii