Nine Lives (~ Dokuz Kadin) ' Filminin Konusu : 9 Hayat..9 Hikaye.. Filmde Yaşamın sancılarına ve hayal kırıklıklarına göğüs geren, duygularını sarmalayan, ilişkilerinin esiri, 9 kadın anlatılıyor..
Ödüller :
Mother and Child(2010)(7,2-10827)
Heights(2005)(7,0-4406)
Toro negro(2005)(6,9-60)
Things You Can Tell Just by Looking at Her(2000)(6,5-6873)
Locarno International Film Festival : "Best Actress"
ninni tadinda bir south güzelligi.
(the celestial touch from grey to black - 5 Nisan 2008 03:19)
def leppardın son singleı. countryci tim mcgrawla beraber seslendirilmiştir. def leppard yine bildiğiniz şarkılarından birini yapmış. yalnız timim vokalleri şarkıyı renklendirmiş, farklılaştırmıştır.şarkıda kullanılan bitten once, twice shy kısmı da joe elliotın kahramanları olan mott the hoopleın aynı isimli şarkısına bir göndermedir.
(monok - 2 Mayıs 2008 13:58)
(bkz: the nine lives of tomas katz)
(marie antoinette - 4 Eylül 2002 22:37)
(bkz: dokuz canli)
(marie antoinette - 4 Eylül 2002 22:39)
cd'sinin üzerindeki küçük figürlerin ne olduklarını ilk birkaç saniye içinde çıkaramadığınızda "anne bi baksana ne bunlar?" diye sormamanız gereken albüm.. sormak yerine daha dikkatli inceleyiniz. (bkz: kedi kafalı insanların seks pozisyonları)
(criminal - 24 Kasım 2002 19:23)
tek cekimlerle yapilmis olmasi ve repliklerin cok ozenle secilmis olmasi, oyku(ler) okuyormus hissine kapilmanizi sagliyor..--- spoiler ---roman da diyemiyorum, oykuler birbirleri ile baglanmadigi icin.--- spoiler ---
(lapislazuri - 16 Şubat 2011 19:40)
içinde grup üyeleriyle yapılan röportajların,kayıt aşamalarının vs. bulunduğu,aerosmith albümü olan nine lives ile ilgili 23-24 dakikalık bir video:1. bölüm: http://www.youtube.com/watch?v=iztgkcl_wpo2. bölüm: http://www.youtube.com/…bhwg0usiwj8&feature=relatedbu da 8 dakikalık bir başka video: http://www.youtube.com/…b-qu08gdvgm&feature=related
(otto mann - 6 Haziran 2011 20:18)
aynı zamanda bir blue heelers bölümü.
(meth - 3 Temmuz 2011 15:19)
aerosmith'in best of albümlerinden bile daha güzel olan efsane aerosmith albümü.
(gravedigger - 29 Mart 2013 18:00)
albume adini veren, kedi ciyaklamalariyla baslayan ve kanimca albumun en guzel parcasi. sozleri de aynen soyledir:well, well, welli feel just like i'm fallin' in lovethere's a new coolsome kind of verbootythat fits me like a velvet gloveand it's cool"schoo ba pa du ba"she's talkin'to me juba to jiveyeah, the girl's in loveno doubt about itthe moment of truth has arrivedand in a winkthe funk was all around meand i thinki'm dead in love againnine lives - feelin' luckynine lives - live againnine lives - it ain't overnine lives - live for teni got good luckin certain situationsi'm feelin' like i hung the moonand then at timesi'm so weak from lovin'i couldn't even carry a tuneyeahbut now i'm backoh yes i ami maybe fall apart at the seamsi had a nightmarebelieve me when i tell younobody ever die in their dreamsi thinki need a stay of executionin a winki'm dead in love againnine lives - puss amd bootynine lives - live againnine lives - it ain't overnine lives - live for tenwell, well, wellengine room to bombardieris this a dreami died and went to heavenshe's enough to make youcry in your beerhow can a good thing7 come 11slip into a fare thee welland how can one man'slittle bit o' heaventurn into another man's helli think i needa stay of executionyeah, i knowi'm dead in love againnine lives - hello luckynine lives - live againnine lives - it ain't overnine lives - live for tennine lives - takin' overnine lives - live againnine lives - it ain't overnine lives - live for tennine lives - hello luckynine lives - live againnine lives - it ain't overnine lives - live for ten
(baranoyak - 20 Aralık 2003 15:28)
(bkz: nine lives cats in istanbul)
(in memoriam - 12 Mart 2014 00:06)
(bkz: the nine lives of chloe king)
(swollenmember - 12 Mart 2014 00:08)
aerosmith in en güzel albümü. (1997 çıkışlıdır) eski albümlerin üstüne birdenbire muhteşem bi yaratıcılık eklenmiştir. özellikle albüm kapağı çok başarılıdır. zoom lu çizgi roman tadında çok artiz çizimler vardır.* kitapçığın arkasındaki desenlerin arasında "nine lives live for ten" yazısı gizlidir. çook güzeldir çok. albümün en süper şarkıları ise muhteşem klipli hole in my soul, falling in love, full circle, aint that a bitch, the farm, pink, kiss your past goodbye yani nerdeyse albümün tamamıdır.
(bloodymary - 23 Aralık 2001 15:47)
rodrigo garcia nin yeni filmi. konu garcia dan beklenildigi gibi ikili iliskiler uzerine. filmin yapim yonetmeni alejandro gonzalez inarritu
(tnl - 6 Aralık 2005 16:43)
ifistanbul 2006da gösterilecektir. filmin if'de yer alan tanıtımı;dokuz hayat abd 2004, renkli – colour, 35 mm, 110’ingilizceyönetmenrodrigo garcia senaryo rodrigo garcia görüntü yönetmenixavier pérez grobetkurguandrea folprechtmüzikedward shearmuroyuncularglenn close, holly hunter, sissy spacek, kathy baker, dakota fanning, lisa gay hamilton, amy brenneman, robin penn wright, joe montegna, aidan quinnyapımcıalejandro gonzalez inarritu, julie lynnprodüksiyon şirketimockingbird pictures dağıtımcıconquistador entertainment bu film hakkında görüşünü söylebu film hakkında izleyici görüşü bulunmamaktadır.20042005 locarno, altın leopar sundance “karakterin hayatının tümünü yansıtabilen bir an yakalamak isterim. bu, öyle bir an olmalı ki, kişinin nasıl o hayatın tutsağı haline geldiğini anlatsın.” “i want a moment in her life that reflects the total and how the person is trapped in the total.” rodrigo garcia (yönetmen - director) film hakkındatümüyle efsanevi isimlerden oluşan bir kadın oyuncu kadrosuna sahip olan film, dokuz farklı kadının hikayesini dokuz ayrı, kesintisiz çekimle anlatıyor. bir hikayedeki karakterleri, sonradan başka hikayelerin kenarında köşesinde karşımıza çıkaran yazar-yönetmen rodrigo garcia, insanlık hallerine dair evrensel karşılığı olan bir panorama sunuyor. hapishanedeki sandra (elpida carrillo) onu ziyarete gelen çocuğuyla iletişim kurabilmek ister; kendine yeni bir hayat kurmuş olan diana’nın (robin wright penn) mazide kaldığını düşündüğü eski ilişkisi birdenbire yeniden alevlenir. holly (lisa gay hamilton) üvey babası ona yaptığı kötülüğü kabullenmedikçe hayatta yeni bir adım atmaya niyetli değildir; sıradan bir sosyal etkinlik sonia (holly hunter) için kabusa dönüşür. genç samantha (amanda seyfried) annesi ve babasının arasında kalır; lorna (amy brenneman) eski kocasının intihar eden karısının cenazesine giderken, ruth (sissy spacek) hüzünlü bir motelde kocasını aldatır. camille’in hayatını değiştirecek olan ameliyat beklenmedik şekilde komediyle sonuçlanırken, en son hikayede maggie (glenn close) kızı maria (dakota fanning) ile birlikte her yıl yaptığı mezar ziyaretlerine devam etmektedir… dokuz hayat, kendilerini bir an için hayatın dört yollarında bulan dokuz farklı karakterin portrelerini çizerek, ilişkilerimizin bizleri nasıl tutsak haline getirebildiğini çok farklı açılardan gözler önüne seriyor…
(ride - 3 Şubat 2006 11:05)
seksenlerin türk sinemasını az çok takip etmiş olanlar bu dönemlerde şerif gören'in yönetmiş olduğu ve türkan şoray'ın başrolde yer aldığı on kadın filmini bilirler. bugün ifistanbul'da yer almış nine lives da tarz olarak bu filmle acayip paralellik içeriyor. tek farkı şerif gören'in filminde sırasıyla sunulan kadınların hepsini türkan şoray kendisi oynamakta iken, nine lives'da zengin amerikan sinemasının bir getirisi olarak 9 ayrı kadını 9 faklı oyuncuya oynatmışlar. iyi hoş ama düşünmeden edemediğimiz bir durum var. türkan şoray'ın 9 ayrı kadını anlatan öyküsü (evet 10 değil 9 nedense siz ismine bakmayın) bir şekilde türkiye'de kadın olmanın zorluğuna değinirken, her kadının kısa öyküsünden sonra kadın bir şekilde tutuklanıp hapse giriyor, bu da filmi oldukça sürükleyici ve izleyici kılıyordu. nine lives'da da söz konusu kadınların içinde bulunduğu hafif bunalımlı koşullar, etraflarındaki insanlarla olan ilişkileri v.b. gibi konulara değinilmiş ama sonuç? hepsi bu, ve bitiyor film ondan sonra.. biz de türkiye'de böyle bir filmin varlığını bildiğimizden daha önce yapılmış zaten bu diyor ve salonu terk ediyoruz..
(goddard - 19 Şubat 2006 23:33)
dışarıdan bakınca son yıllarda suyu çıkmış gibi duran bir fikrin filmi bu. çok sayıda karakter, bir şekilde ucundan da olsa kesişen hayatlar, sonu başı çok önemli olmayan, hayatın bir dönemine odaklanan öyküler... yine de dışarıda iyi eleştiriler aldığını duyduğum bu filme gitmeye kararlıydım, festival* kitapçığında tamamını okumadan bilet almam da bundan. ne mutlu ki, sadece biçimsel anlamda beklediğimden farklı değil, aynı zamanda beklediğimden çok çok çok daha iyi buldum filmi. 10-12 dakikalık kısa filmler var filmde. her biri de plan-sekans çekilmiş, böyle korkunç bir cesaret var. yani kesmesiz, biçmesiz, 12 dakikalık tek çekimle tamamlanmş her bir kadının episodu. yönetmenin bu tercihinin sebebi çok açık, filmdeki 9 kadının hayatını anlatmak değil niyeti; nasıl yaşadığını, kimlerle yaşadığını, amaçlarını, korkularını, özlemlerini ortaya koyabileceği 12 dakikanın peşinde rodrigo garcia. bunu da çok büyük ölçüde başarmış. teknik açıdan izlemesi çok zevkli olan filmini, gerçek anlamda çok dramatik öyküler, mükemmel cümleler, çok başarılı oyunculuklar yardımıyla içerik olarak da harika hale getirmiş. bir yandan kısa film-uzun film ayrımının anlamsızlığını düşündürüyor; bir hayatı özetleyebilecek, o hayatın en kilit anları, en karmaşık ve en önemli dakikaları bir film olabilir. --- spoiler ---özellikle birkaç öyküde bunu mükemmel başarmış garcia: genç samantha'nın annesi ve babası arasında geçmekte olan gençliğini, holly'nin üvey babasıyla ilişkisinin tüm hayatında onu nasıl vahim sorunlarla yüz yüze bıraktığını, ruth'un bir gecelik kaçamak deneyimine nasıl ihtiyacı olduğunu tüm çarpıcılığıyla izledik. camille'in ameliyat korkusunu kocası için nasıl bir kabusa çevirdiğini izlemek de hoştu. ama filmin zirvesi benim için hemen başlarıydı. ikinci öyküde diane'i (robin wright penn) markette eski aşkı damian'la yıllardan sonra karşılaşırken izlemek bıçak gibi bir deneyimdi. büyük ihtimalle aşka dair öykülerden en çarpıcı, en acıtıcılarından birisi vardı burada, çırılçıplak haliyle. yıllar geçtikçe kapanmış olan yaraların nasıl bir anda açılabildiğine dair, mükemmel bir "iz bırakanlar unutulmaz" öyküsüydü diane episodu. beni de henüz filmin 20. dakikasında ağlatmış oldu nine lives. özellikle şu diyaloguyla da herhalde en "gerçek" birkaç aşk cümlesinden birkaçını yazmış oldu hafızama: -böyle yıllar sonra evlenmiş olarak karşıma çıkıp aklına geldiğimi söyleyemezsin. bunu yapamazsın.-neden? -karını seviyor musun? -evet. tabii ki. sen de kocanı seviyorsun. bunlar farklı şeyler.-nasıl farklı? -çünkü söz konusu olan biziz. biz damian ve diane'iz. hep var olacağız ve hiçbir şey bunu değiştirmeyecek. böylece aktı gözyaşları. böylece film kalbime işlemiş oldu. buradan sonrasını objektif olarak izleyemedim, belki sadece 12 dakika boyunca damian ve diane'i izlesem de yeterdi ama gerisinin bir eksiği olduğundan değil, bu ikisinin çok fazlası olduğundan. --- spoiler ---velhasıl, çok güçlü bir film. şimdilik zor görünse de vizyona girmesi dileğiyle. 8,5/10
(edved - 28 Şubat 2006 20:20)
akillica ve ince ince örüldügü her halinden belli olan bir senaryoya sahip rodrigo garcia filmi. diyaloglar oyunculuklar kamera hareketleri her sey çok basariliydi. kadinlarin izlerken daha büyük zevk almasi ihtimali yüksek diye düsünüyordum ama vazgeçtim çünkü kadin erkek fark etmez insan hayatindaki kilit noktalari desiyor bu film. sadece bunu kadinlar üzerinden anlatiyor. 9 farkli hikayeden olusan bir film demek dogru olmaz çünkü bunlar tam anlamiyla hikaye degil, hayatlardan kesitler. ama kisacik kesiti izleyip kafanizda kocaman bir hikaye canlandirmayi basariyor film. en önemli özelligi de bu sanirim. *****spoiler******ruth ile mr. stanton'un otel odasindaki kaçamaklarini anlatan bölümde adamin repliklerinde filmin kendisine yapilan güzel atif: (tam olarak bu cümlelerle olmasa da) "parçalardan olusan bir bütün ne kadar aptalca görünüyor, tamamen bir yanilsama... ama yanilsama kadar gerçek olan bir sey yoktur herhalde" diyerek film kendi kendini degerlendiriyor. ayrica son hikayedeki "kedilerin 9 cani vardir" muhabbeti filmin yine kendisine küçük bir gönderme.*****spoiler******kisacasi izlerken çok keyif alinan, keske 9 tane daha olsa denen bir film kanimca.
(aburcubur - 1 Mart 2006 15:54)
duragan olmasina ragmen, izlemesi cok zevkli bir film. nedense pazar gununu cok yakistirdim bu filme. herhalde aile ile izlenilesi bir film olduğu içindir. rodrigo garcianın ellerine saglik.--- spoiler ---serinin sonuncu hikayesi bir sekilde, olunce nereye gomulmek istersin? sorusunu aklim(iz)a getirdi.bununla beraber ruthun cogunlukla mutsuz olmasi, yaptigi kacamakta gecici olarak mutlulugu yakalamasi ve sonunda adami elinde bir pabuc,kafasinda kagittan bir tac ile birakip gitmesi kulkedisi hikayesine acikca gondermeydi, sanirsam ki.--- spoiler ---(bkz: sence)
(armish - 3 Mart 2006 00:41)
--- spoiler ---9 ayri hikaye. 9 minimalist hatta simplist nefis hikaye. her hikaye konun ortasindan basliyor ve izyeliyici ne basini ne sonunu bilmeden bir anda dahil oluyor yasanan an'a. hatta sanki birileri yaninizda birseyler anlatiyorda sizde istemeden kulak misafiri oluyorsunuz gibi izliyorsunuz hikayeleri. kameranin her hikayede hic cut yapmadan hikayenin basindan sonuna kadar cekim'e devam etmesi bu "hikaye'e kulak misafiri olma" hissini destekliyor.hikayeler ayri guclu ve guzel, teknik ayrintilar ayri guzel ve basarili. hikayelerinden birinde yine ne basini ne sonun bilmeden seyretmeye basldigimizda sonia'in kocasi ile arkadaslarinin evinde, koltuga oturup kocasini kizdirdikdan sonra kocasininda o kizginlikla sonia'i kizdirmak icin yillar once aldirdiklari bebeklerinin hikayesininden bahsettgi anda kamera sonia goruntunun tam ortasina almisken, izleyici farkinda olmadan aslinda oteki ciftide sonia'nin arkassinda ki duvarda ki aynada goruyordu. kamera ne kesiyor ne de subjectlerine haksizlik ediyordu.--- spoiler ---
(sprintpcs - 10 Nisan 2006 02:13)
Yorum Kaynak Link : nine lives