Süre                : 1 Saat 8 dakika
Çıkış Tarihi     : 13 Ağustos 1932 Cumartesi, Yapım Yılı : 1932
Türü                : Komedi,Cinayet,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Warner Bros.
Yönetmen       : William Dieterle (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Erwin S. Gelsey (IMDB)(ekşi),Ladislas Fodor (IMDB),Bertram Bloch (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : William Powell (IMDB)(ekşi), Kay Francis (IMDB)(ekşi), Helen Vinson (IMDB)(ekşi), Hardie Albright (IMDB), Alan Mowbray (IMDB), André Luguet (IMDB), Henry Kolker (IMDB)(ekşi), Spencer Charters (IMDB)(ekşi), Lee Kohlmar (IMDB), Clarence Wilson (IMDB), Barbara Bletcher (IMDB), Don Brodie (IMDB), Marie Burton (IMDB), Jack Chefe (IMDB), Charles Coleman (IMDB), Sheila Darcy (IMDB), John Davidson (IMDB), George Davis (IMDB), Paula DeCardo (IMDB), Ruth Donnelly (IMDB), Jay Eaton (IMDB), Bill Elliott (IMDB), Norah Gale (IMDB), Lawrence Grant (IMDB), Robert Greig (IMDB), Eddie Kane (IMDB), Ivan Linow (IMDB), Joyce Mathews (IMDB), Harold Minjir (IMDB), Blanche Payson (IMDB), Alma Ross (IMDB), Sheila Terry (IMDB), Jacques Vanaire (IMDB), Blanca Vischer (IMDB), Harold Waldridge (IMDB), Leo White (IMDB)

Jewel Robbery (~ Den stora juvelstölden) ' Filminin Konusu :
Jewel Robbery is a movie starring William Powell, Kay Francis, and Helen Vinson. A gentleman thief charms a Viennese baron's wife and also conducts a daring daylight robbery of a jewellers.


  • "erotik film müziği gibi jenerik müziğine sahip dizi. yeminle dizi başlarken sesini kısıyorum."
  • "24 yıl, 13 sezon, 69 bölüm.poirot, mon ami hastings, my dear inspector japp, miss lemon, madame oliver...ve artık sona geldik.(bkz: curtain)"
  • "ingiliz hayranligi uyandiran dizi"




Facebook Yorumları
  • comment image

    erotik film müziği gibi jenerik müziğine sahip dizi. yeminle dizi başlarken sesini kısıyorum.


    (mumyn - 21 Temmuz 2013 13:52)

  • comment image

    şüphesiz ki dünyada en sevdiğim yapım.
    ne zaman hiçbir şeye tahammül edemez hale gelsem, birilerine bakıp facepalm yaşasam, olduğum yerde, çevrede ve zamanda olmamak istesem hemen bergamotlu bir çay yapar, tercihen ingiltere kırsalında geçen bir poirot bölümü açarım. 90 dakikalığına poirot'nun yanında, alabildiğine yeşil ve ev sahibinin istemezse evdeki misafiri 15 gün görmeyeceği kadar büyük bir malikanede olmak, insanların birbirlerine nezaketle hitap ettikleri, en avamların bile belli bir saygı çerçevesinden hiç çıkmadığı, çıksalar da poirot'nun at dışkısına bakar gibi bakışlarına maruz kaldıkları, katillerin bile manyakça koşmak, bağırmak, çingeneleşmek yollarına başvurmadığı bir atmosferde gezinmek beni kendime getirir.
    final yapmasıyla beraber, mon ami hastings ve chief inspector japp olmadan ne yapacağım bilmiyorum.
    tekrar tekrar izlediğim bölümleri de 2003 yapımı five little pigs ve 2006 yapımı after the funeral. kırsaldan biraz çıkarsak emily blunt'ın da rol aldığı death on the nile de çok güzeldir.


    (isolde - 13 Şubat 2014 20:29)

  • comment image

    bütün karakterleriyle keyifli bir dizidir.

    aşağıdaki replikler s02e01 - peril at end house adlı bölümün finalinden. spoiler sayılmaz çünkü artık olaylar çözülmüş kahramanlarımız kumsalda keyif içindedir.

    --- yarı spoiler ---

    chief inspector japp ve poirot sandalyelerinde denize nazır yorgunluk atarken, miss lemon ve arthur hastings ellerinde külah dondumalarla gelirler. miss lemon müfettiş japp'e külahı uzatırken:

    - size de bir tane getirdik, baş müfettiş... bay poirot'ya getirmedik.. çünkü trende okuduğum bir makaleye göre dondurma, küçük gri hücrelere hiç iyi gelmiyormuş. der..

    hastings devam eder:

    - ben iki dondurma aldım çünkü benim küçük gri hücrelerim çoktan öldü.

    japp kahkahayı patlatırken poirot manidar manidar tebessüm eder:

    - çok eğlenceliler öyle değil mi, baş müfettiş? anlaşılan deniz havası onlara çok iyi geldi. belki de londra'ya dönerken onları burada bırakmalıyım.

    bu şakalaşmaların sonunda hastings külahlardan birini poirot'ya uzatır.

    --- yarı spoiler ---


    (uzunada1969 - 24 Şubat 2014 17:10)

  • comment image

    70 bölümünü de keyifle izlediğim, bazı bölümlerini dönüp tekrar izlediğim şahane dizi. bitti, özlüyoruz. tüm karakterleri ayrı ayrı özlüyoruz. bu arada hep söylüyorum, yine söylüyorum david suchet gelmiş geçmiş en iyi poirot'dur.

    edit: izlemek isteyip de bulamayanlar için link:
    http://www.izlebizle.net/…tha-christies-poirot.html

    70 bölüm sıralı. yanlış hatırlamıyorsam 3. sezondan itibaren bazı bölümler dublajlı ama çoğu altyazılı.


    (xanaximenes - 26 Mayıs 2014 04:10)

  • comment image

    david suchet, hercule poirot'u bu seride kusursuz canlandırmaktadır. tepeden tırnağa bir role bürünmenin nasıl bir şey olduğunu bu adamı izleyerek gözlemleyebilirsiniz. yirmi yılı aşkın süre devam etmiş olan dizi, agatha christie'nin tüm poirot romanlarını içerir. hatta david suchet yirmi yıllık poirot deneyimini, ve "the curtain" ile gelen poirot'a olan vedasını "poirot and me" isimli bir kitapta anlatmıştır. kitabın ingilizce orjinali hali bende var ve henüz türkçeye çevrilmedi diye biliyorum. çevrilse iyi olacağını düşünüyorum çünkü türkiye'de de bu dizinin hatırı sayılır bir izleyici kitlesi var-poirot ve agatha christie romanları okuyan büyük bir çoğunluk olduğu gibi.

    dizide hercule poirot'un ismi yeni tanıştığı nsanlar tarafından ilk başlarda hep yanlış telafuz edilir ve bunun yanında kendisi ilk etapta aksanından dolayı fransız sanılır. o ise öncelikle isminin doğru telafuz edilişini (puaro) daha sonra da belçikalı olduğunu büyük bir gururla vurgular. -ki bu romanlarda da sık sık karşımıza çıkan bir durum komiğidir. dizide ayrıca poirot'un asla mütevazi olmaması, kendine güvenen tavırları ve iyi bir aşçı olması da dikkat çeker. en yakın arkadaşı arthur hastings genel olarak güzel kadınlardan kolay etkilenen ve arabalara meraklı saf bir adam portresi çizer. çoğu davada poirot ile birlikte çalışan ve her dava çözümünde onun gölgesinde kalan müfettiş japp ise bir yandan poirot'a hayranlık duyarken diğer yandan da onun üstün başarısı altında zaman zaman ezilir. dizinin değişmez kadrosunun bir diğer parçası da belçikalı dedektifin sekreteri miss lemon'dur. maalesef ki hiçbir zaman poirot ile onun arasında bir aşk yaşanmaz. poirot hayatında iki defa aşık olur; bu kadınlardan biri biri mücevher hırsızı kontes, diğeri de henüz genç bir polisken bir davada yardımcı olduğu ve daha sonraları bir başka arkadaşına kaptırdığı genç ve güzel bir kadındır. dizi süresince poirot'un yakasına taktığı ve içerisinde mor bir çiçek bulunan o gri broş da bu güzel kadının hediyesidir.


    (mathildashephard - 7 Kasım 2014 00:04)

  • comment image

    az önce 6. sezon, 3. bölüm'ünü seyrettiğim ve her bölümünü aynı keyifle seyrettiğim dizi.

    dizide o kadar güzel bir 1930'ların yerelleştirmesi var ki, insan bayılmadan edemiyor.

    hercule poirot ile kendisine fransa'nın en iyi dedektifi diyen giraud arasında geçen nefis bir diyalog var.

    --- spoiler ---

    poirot ve giraud, cinayetin ilk kim tarafından çözüleceğine dair iddiaya girmişlerdir. iddianın sonucunda eğer poirot kazanırsa, bıyıklarını kesecektir; giraud kaybederse piposunu poirot'ya verecektir.

    ilk başta poirot kaybetti gibi olur, hatta tam bıyıklarını kesmek için ayna karşısına bile geçer. sonrasıysa, gri hücreler tabii ki...

    giraud, "bu sizin (pipo) sanırım." der pipo kutusunu uzatır. poirot da kutuyu açıp bakar, "hayır, bayım. piponuz sizde kalabilir. ama bu andan sonra her yakışınızda hercule poirot'yu düşünün." diyerek devam ederler.

    ardından da giraud ve poirot arasında gülüşmeler...

    ---
    spoiler ---


    (kari vaara - 1 Ocak 2016 16:27)

Yorum Kaynak Link : agatha christie's poirot