abd, japonya, ingiltere ortak yapımı bir dram, gerilim filmi.. 2010 filmekimi festivalinde izlenilebilir. filmin özeti ise:
william arkadaşça, yardımsever yaklaşımıyla saf gençleri kandırır. kendi felaketine doğru ilerlerken, gerçek dünyadaki insanlara tahammülü yoktur william'ın. yeni kurbanları jim, eva, emily ve mo, sanaldan gelen gerçek bir tehditle karşı karşıyadır.
http://www.sinemalar.com/film/37750/chatroom/

(sonea - 26 Eylül 2010 16:40)

filmekimi kapsamında gitme şansına sahip olduğum tek film. aslında işin içinde japonlar olduğunu görünce, "japonlar film yapamıyor, hele gerilim-asla hahaha!" şeklinde ukalalıklar yaparak girdiğim, ama cevabımı almış bir şekilde çıktığım film olmuştur.

--- spoiler ---

konsept olarak, şimdiye izlediğim gerilim filmlerinden kesinlikle çok farklıydı. normal bir sohbet odasını somutlaştırmak ve seyirciye öyle sunmak dahice bence. internetteki sapkınlığa dokundurduğu sahneler çok yerindeydi. oyunculuklara da diyecek bir sözüm yok, ingiliz aksanı tek başına yeter. filmin başında, biraz klişe mi diye düşünüyor insan. william'ın tek tek chelsea teens'tekilerin fotoğraflarını yapıştırması sırayla bunları öldürecek, bizde gerileceğiz dedirtiyor. ama üzülmeyin, hiç de öyle olmuyor. sanal ve gerçek dünyanın birbiri ile buluştuğu hayvanat bahçesinde başlayıp, tren istasyonunda biten sahneler benim favori sahnelerim oldu.
--- spoiler ---

demem o ki, japon yapımı deyip holivud sempatizanlığı yapmayınız, gidiniz görünüz. chatroom'un yönetmeni ring'den tanıdığımız hideo nakata ve filmi filmekimi kapsamında maçka gmall sinemalarında 13 ekim çarşamba ve 14 ekim perşembe izleyebilirsiniz.

(serpensortia - 12 Ekim 2010 18:30)

internet hakkında şimdiye kadar çekilmiş en iyi film olabilir. 40lı 50li yaşlardaki seyirci kitlesinden çok gençliğinin bir kısmını internette geçirmiş nesil için özellikle çok daha etkileyici olacaktır.

(miii - 13 Ekim 2010 17:02)

hideo nakata ismini görüp de "oh ne güzel. gerilim filmi izleyelim, gerim gerim gerilelim" düşüncesiyle filmi izleyecek olanları hayal kırıklığına uğratacak filmdir. gerilim filminden çok, dram ve psikolojik yönü ağır basan bir film olmuş bence. mesajlaşma odası(chatroom) kavramını yorumlama şekli güzeldi. bir de aaron johnson gayet başarılı bir iş çıkarmış, ismini ileride daha sık duyacağız.

(eduardo ms dos santos da silva - 16 Ocak 2011 12:13)

gerilim etiketinden kurtulup, türün hakkını vermek adına çekilmiş sahneler ayıklandığında daha üzel olacak filmmiş. oyunculuklar müthiş. aaron johnson zaten bekleneni vermiş. bir de skins'in cassie'si hannah murray'yi görünce filmin başından içim biraz rahatladı. tamam dedim, doğru yerdeyim. interneti somutlaştırma fikri hoş olmuş. belki intihar eden japon kız videosu olmasa işin içinde japon korku üstadlarının olduğunu anlayamazdık.

başyapıt değil, ama hoş vakit geçirmek için izlenebilir.

(janok - 10 Şubat 2011 08:16)

(bkz: ben x)

(zunuduko relkirbet - 16 Şubat 2011 01:28)

hayatımdan 1 saat 32 dakikayı çatır çatır yemiş iğrenç filmdir. hideo nakata ismine kanmayın, izlemeyin,izlettirmeyin.ben ettim siz etmeyin.

(minicooper - 29 Mayıs 2011 19:57)

sıkıcı bir film. filmi izleyerek vaktimi yeterince ziyan ettiğimi düşünüyorum o nedenle hakkında uzun yorumlar yapamayacağım.

(dolphinizmir - 1 Temmuz 2011 16:45)

başta ergen filmi gibi gelen ama ilerledikçe rahatsızlık veren film. korku filmi diyerek izlenildiğinde kesinlikle bekleneni vermiyor ama ''internetle ilgili bir film işte'' diyerek zaman geçirmek için izlenirse
aslında yeterince sürükleyici.
ayrıca
(bkz: hannah muray)

(dalgageciyosunherhalde - 9 Temmuz 2011 12:13)

iyi bir film olmadığı bir gerçek...

ayrıca, zamanlama olarak da geç kalınmış bir film. artık internet kullanıcısı, sohbet odalarını çok fazla kullanmıyor. mirc çılgınlığı ortalığı kasıp kavururken bu film müthiş prim yapardı.

sohbet odası mantığının, sinematografik açıdan çok iyi kotarıldığı bir film olduğunu da eklemek lazım.

(muharrir - 14 Temmuz 2011 11:59)

yarrak gibi film affedersin. bir de utanmadan eşek kadar "halka 1 ve halka 2 filmlerinin yönetmeninden" diye yazmışlar. hadi onu geçtim, o +15 ibaresi ne için arkadaşım? korku yok, şiddet yok, gerilim yok, cinsellik yok. bence asıl böyle sohbet odalarına vesaireye meraklı ne kadar yeğen kardeş ufaklık falan varsa götürülüp izletilmeli. ibretlik paylaşım.

(sol - 27 Temmuz 2011 09:07)

fikri iyiydi de filmi kötüydü türünden bir yapım; hatta fikir olarak o kadar imkan veren, o kadar fantastik malzemeye sahip bir konu ki güzel ve sağlam çekilmesi halinde yeni yüzyılın en ilgi çekici, en sıradışı filmi olabilir. yok tabii ki bu filmin senaryosundan ve finalinden bahsetmiyorum. yıllardır zihinlerde çektiğimiz, sağda solda anlattığımız ve belki bazılarının gerçekleştirmek üzere olduğu; sanal ortamın, sosyal ağların ve gerçeğin odalarını estetik biçimde aktarırken, gerçeği sanal, sanalı gerçek addederek gösteren ve birbirine bağlayan bir kurgudan bahsediyorum. neyse fazla detaya girmeye gerek yok, sonuç olarak bunu başaramamış, çok uzağında kalmış; ama çıkış noktası bu olan ortalama bir film. ha unutmadan dikkatimi çeken, filmde çok az çirkin ingiliz olmasıydı; milletçe güzelleşiyorlar mı ne?

(nevroticzone - 14 Ekim 2011 17:57)

filmi bu akşam izledim. aslında klasik gibi görünen ama pek sık -neredeyse hiç- işlenmemiş bir konuyu ele almaları en temelinde filmin güzel yanıydı.

filmin olumlu bulduğum yanları, gerçek olan ve kurgusal olan arasındaki geçişler sıkıntılı olsa da kurguya geçişte ortamın renkli olması, kurgunun yarattığı sınırsızlık ve sahteliğin ama aynı zamanda da bir kaçış imkanı tanımasından dolayı ütopik mekanın bugün ve bu yerdeki imkanlılığını başarılı bir şekilde yansıtmış olması.

filmin olumsuz bulduğum yanları ise klasik gibi görünen ama pek sık -neredeyse hiç- işlenmemiş bir konuyu ele alma biçimlerinin temel klasik temalarla aktarılma çabası; sorunlu genç kişilikler, aile çatışması mı kuşak çatışması mı belli olmayan, bu belirsizliğe rağmen inat ve ısrarla bugün üzerine oynanması ve kurgusal olanın bir kaçış imkanı yaratan olasılık olarak değerlendirilmesi. misal film sanal ortamın -en azından gençler- açısından günümüzde giderek bir kaçış alanı değil gidilmesi gereken bir zorluluk olduğu vurgusu yapılsa daha etkileyici olabilirdi.

en nihayetinde notum 10/5.

son bir not film jean baudrillard ve simülakrlar ve simülasyonu aklıma getirdi.

ilgili kitaptan; "hakikat, ortada bir hakikat bulunmadığını gizlemeye çalıştığından, simulakrların hakikati gizleme şansı yoktur."

(clive - 11 Şubat 2012 21:34)

ne umutlarla izlediğim, ama acayip hayal kırıklığına uğradığım, "gerilim" diye geçen ama bana kalırsa hiç de gerilim olmayan tuhaf film. festival kitapçığında gördüğüm filmi festivalde izleyememiştim; fakat konusu itibariyle ilginç gelmişti ki unutmadım, sonradan evde izledim. zaten yazmışlar ama cidden fikir iyi ama uygulama kötü. olmamış maalesef. üzüldük.

(ucurtmam agaca takildi - 24 Şubat 2012 06:04)

kötü bir film, evet. ancak bunun direkt olarak ne beklentiyle gittiğinizle alakası var. afişine bakıp, kategorisinde gerilim yazdığına kanmayın zira film hiç bir şekilde germiyor, sadece bazı şeyleri sorgulatıyor. filmden etkilenmek için yaşınızın 20 ve altı olması gerekir diye düşünüyorum zira bu tarz bir filmin bi 5-6 sene önce vizyona girmesi çok daha fark yaratabilirdi. bana biraz festival filmi tadı verdi.

(direct my wrath - 15 Haziran 2012 09:25)

ne kendisine adını veren internet/chatrom kavramını hakkıyla kullanabilmiş; ne de karakterlerini derinlemesine ve inandırıcı şekilde anlatabilmiş berbat bir film.

(buradakaliciolmakistiyorum - 23 Ağustos 2014 20:47)