Little Red Riding Rabbit (~ El caperucito orejón) ' Filminin Konusu : Little Red Riding Rabbit is a short starring Mel Blanc, Bea Benaderet, and Billy Bletcher. Bugs, the Wolf and bobby-soxer Red chase each other around while Grandma is off working at Lockheed aircraft.
Hair-Raising Hare(1946)(8,1-2143)
Fast and Furry-ous(1949)(8,0-1644)
The Old Grey Hare(1944)(7,8-840)
A Corny Concerto(1943)(7,4-1582)
koduumun yeri yıllardır reks'di adı sonra bi şekil oldu rexx'e dönüştü. hadi hayırlısı. bundan yıllar sonra yarrağa da yarrexx deriz bu kafayla gidersek.
(sezyum - 9 Mayıs 2002 23:48)
taksim'in burger king'ine, kadıköy'ün verdiği cevap. rakçı serpilgillerin buluşma mekanı.*
(zenci susam - 6 Mayıs 2011 22:00)
kadıköy sinemalarının içinde süreyyadan sonra en eli yüzü düzgün olanı. ikisi cep biri dev olmak üzere üç salonu vardır. cep sinemalarına oldum olası uyuz olduğumdan sadece rexx 1 olarak anılan salon üzerinde duralım. 1300 koltuk kapasitesiyle türkiyenin en büyük salonudur. tavanı ve duvarlarında yüzey arttırımı yapıldığı için akustik olarak iyi durumdadır ama aman aman bir ses sistemi barındırmaz. perdesi büyük ve sorunsuzdur(darısı süreyyanın başına) salonun girişindeki duvar kimin çizdiği belli olmayan daha da kötüsü kimi çizdiği belli olmayan resimlerle doludur. sinema tarihinden ünlüler resmedilmeye çalışılmış ama muvaffak olunamamıştır. yine de girişe hoş bir hava katar. büfesi dandiktir mısırı kötüdür ama tuvaletleri temizdir. kısa bir süre önce kıyafetinden balıkçı olduğunu tahmin ettiğim bir kişi "vay be tuvaletlere bak omo reklamı gibi" diyerek bu düşüncemi tescillemiştir. erkekler tuvaletinin duvarları coca cola reklamları ile süslüdür. her pisuvarın başlında bir adet küçük çarçeve içinde yer alan bu reklamlar ilginçtir. muhtemelen kar yalamaya çalışan bir kızcağız papuç kadar dilini dışarı çıkarmış bir durumdayken altına enjoy yazılmıştır. bu reklamı gören erkeğin tam o sırada elinde ne olduğunu düşünürseniz durumu daha rahat kavrarsınız. bu nedenle resim buradan kaldırılmış ya da araklanmıştır. fuayenin girişinde bir metal dedektörü mevcuttur ama sinema personeli sizi diğer kapıdan içeri aldığı için asla kullanılmaz. son olarak sinemanın giriş kapısında her daim mevcut kalabalığı da bu yazıya katmak isterim. başka başlıklarda da incelenen bu tayfa sinemanın kadrolu elemanı gibi kapıyı beklemekte boş zamanlarında da (dolu zamanlarının olduğunu sanmıyorum) duvarlara nuri alço sloganları yazmakta afife jale büstünü boyamaktadırlar. bu insanları her gördüğümde orhan veli'yi anar, içimden onun dizelerini geçiririm. otomobillerin dışı, sinemaların kapısı, camekanlar bedava
(saruman - 26 Mart 2003 11:21)
sahibini bilmiyorum ama içeride mısır satan amca - güvenlikçi abi ikilisi kadar sohbeti iyi olan çok az insan tanıdım. sık sık film afişi istemeye giderim kendilerinden, bir kere bile kırmadılar beni. bugün, hatta az önce; önünden geçerken teee geçen ayki istanbul film festivali'nin dev afişini (hani mehmet emin ceylan'lı olan) istesem verirler mi acaba, dedim; üzerinden zaman geçtiği için bulacağıma pek de ihtimal vermiyordum açıkçası... ama o içerideki abiler yok mu onlar! yarım saat aradılar benim için orada inanın. o kadar afiş karıştırdılar ve sonunda istediğim afişi vermeden göndermediler beni. hala oralarda bir yerlerde güzel insanlar olduğunu hatırlıyorum rexx'e yolum düştükçe; var olsunlar.
(bfm - 8 Mayıs 2013 23:26)
para harcatma ve tekel yaratma amaçlı avm'lere karşı destek olunması gereken sinemalardandır.
(umberto d - 9 Mayıs 2013 00:02)
emoların doğal habitatlarında görülebildiği nadir alanlardan biriydi. şimdi nasıl bilmiyorum. sinemanın bir yerlerinden ürüyerek doğaya salınıyorlardı fakat bu gizemi kimse çözemedi.
(kaynak kicim - 28 Ocak 2014 09:42)
hayatımda gittiğim, gördüğüm en pis sinema. dünkü suareden hemen önce oturacağım koltuğun altına birisi kusmuş, hemen yanına yere 1 litre kola dökülmüş, diğer aralar sıralar baya çer çöp içinde. bu tür kentsel hafızaya tanıklık eden yerleri savunuyoruz her yerde ama bu ne pislik be kardeşim.
(achtundsiebzug - 17 Temmuz 2014 02:16)
1900'lerin başında apollon tiyatrosu olarak faaliyet gösteriyormuş tarihi binası. afife jale'nin sahne aldığı yer olarak ünlenmiş. 1930 yılında sinema olup "hale sineması" adını almış, 1961'de "reks sineması", sonraları "rex sineması", en son olarak da rexx sineması adını alıp bugüne gelmiş.iyi ki de gelmiş. daha önce de demiştim ama bu sinema benim istanbul'da en sevdiğim sinemadır.
(zaman sokaklarda kayboluyordu - 28 Aralık 2015 23:15)
son bir yıl içinde iki kere gitmek zorunda kaldım. çalışanlar saygısız, salonlar havasız ve bakımsız, perde leş, koltuklar doksanlardan kalma ve iç içe. yani keyifle film izlemek için gereken hiçbir şarta sahip değil.üstelik başka hiçbir sinemada karşılaşmadığım şekilde sinemia kartla alınan bilete 3d gözlük parası istiyorlar. muhtemelen buradan da zorla istedikleri bahşiş parası gibi haksız kazanç elde ediyorlar. çünkü bildiğim kadarıyla sinemia o 3d gözlük parasını sinema salonuna ödüyor.rexx'e karşı çıkmak illa cinemaximum'a mahkum kalmak demek değildir. istanbul'da cinemapink ve spectrum gibi iki çok iyi alternatif var. keşke bunlardan biri alıp yenilese de keyifle sinema izlemek için alışveriş merkezlerine gitmek zorunda kalmasak.eski olan her şey iyidir mantığından vazgeçin artık. müşterisine saygısı olmayan mekan kapansın da batsın da.
(dusunen hayvanin onde gideni - 29 Haziran 2016 14:10)
önce söyliyim, türkiyede bir sürü şehirde sinemaya gittim. istanbulda da keza. rexx'e de onlarca kez gittim. hala da sinemaya gideceksem vapura binip rexx'e gitmeye çalışıyorum. neden? çünkü rexx bir kültür varlığı ve onu yaşatmamız lazım. neden? çünkü sinemayı en iyi rexx'te soluyabiliyorum. bir tanesi demiş görevli dolaşıp zorla bahşiş topluyor diye.külliyen yalan. bir kere bile görmedim. görevli zaten yer bile göstermez, niye bahşiş toplasın.diğeri tam olarak şöyle söylemiş: ''çalışanlar saygısız, salonlar havasız ve bakımsız, perde leş, koltuklar doksanlardan kalma ve iç içe.''çalışanların herhangi bir saygısızlık yaptığını görmedim. asık suratlı diyebilirsiniz, ama saygısızlık başka bir şey. diğer yandan havalandırma bazı salonlar için kötü, doğrudur. perde leş, doğru değil. perdenin kalitesi mi leş, yoksa görüş açısı mı? bundan da bahsedilmemiş. malzeme kalitesi olarak istanbul'daki diğer sinemalardan bir farkı yok. yazarın amacı ne anlamadım. koltuklar? cinemaximum ayarında olmayabilir, ama büyütelecek bir fark da yok. cep salonlardakiler belki rahat gelmemiş olabilir.biri de demiş, gözlükten para oluyor. buraya mı yazılır bu? gidersin sinemia'ya şikayet edersin, gerekirse iade talebinde bulunursun. sıkıntı yapma 3tlni alırsın kardeş.para verince her şeyi hak ettiğinizi düşünüyorsunuz. gitmeyin rexxe. ben sizin yerinize de kalkıp karşıdan buraya geliyorum. çünkü insanını tanıyorum, salonunu tanıyorum, koltuğunu tanıyorum. zerre sinema duygusu barındırmayan pinklerinizi, maximumlarınızı, şaşalı dekorlarınızı, 30dk reklamlarınızı sevmiyorum. dediğim gibi birçok salonda film izledim. en iyi dediğiniz salonlarda filmin kaç kere flu gösterildiğine şahit oldum. çöp keza. rexx'in kıymetini bilin, rexxten vazgeçemeyiz. gerekirse rexx'in daha iyi olmasının bir parçası olmalıyız.rexx'in düzeltilmesi gereken yanı var mı? çok. yeni vizyonlar gerekiyor mu? çok. ama gelip de burada zaten sik kadar bir kemik kitlesi kalmış mekan için bıkbık ötmenize gerek yok. rexx i yedirmeyiz. kültür sanat çevresi ağlamayı, ağıt yakmayı kıymet vermekten ve eylemden daha çok sevdiği için elde kalan son sinema salonlarına da gereken desteği varsın vermesin. biz elimizden geldiğince koruyacağız.
(modern kene - 31 Temmuz 2016 04:26)
Yorum Kaynak Link : rexx sineması