Süre                : 1 Saat 23 dakika
Çıkış Tarihi     : 11 Kasım 1943 Perşembe, Yapım Yılı : 1943
Türü                : Döküman,Tarih,Savaş
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  U.S. Army Special Service Division , U.S. War Department
Yönetmen       : Frank Capra (IMDB), Anatole Litvak (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Julius J. Epstein (IMDB)(ekşi),Philip G. Epstein (IMDB)(ekşi),Rober Heller (IMDB),Adolf Hitler (IMDB)(ekşi),Anatole Litvak (IMDB)(ekşi),John Sanford (IMDB),Anthony Veiller (IMDB)
Oyuncular      : Ion Antonescu (IMDB), Nikolai Cherkasov (IMDB), Anthony Eden (IMDB)(ekşi), Hermann Göring (IMDB)(ekşi), Adolf Hitler (IMDB)(ekşi), Miklós Horthy (IMDB), Alfred Jodl (IMDB), Kaiser Wilhelm II (IMDB), Ye. Karrik (IMDB), Wilhelm Keitel (IMDB), King Boris III (IMDB), King Michael (IMDB), General Kosakov (IMDB), Maxim Litvinov (IMDB), Yosuke Matsuoka (IMDB), Vyacheslav Molotov (IMDB), Benito Mussolini (IMDB), Friedrich Paulus (IMDB), Konstantin Rokossovsky (IMDB), Arthur Schmidt (IMDB), Haile Selassie (IMDB), Mikhail Shumilov (IMDB), Nikolai Simonov (IMDB), Joseph Stalin (IMDB), Tsar Nicholas II (IMDB), Anthony Veiller (IMDB), General Edler von Daniels (IMDB), Joachim von Ribbentrop (IMDB), Nikolay Voronov (IMDB), Georgi Zhukov (IMDB)

The Battle of Russia (~ A Batalha da Rússia) ' Filminin Konusu :
The Battle of Russia is a movie starring Anthony Veiller, Ion Antonescu, and Nikolay Cherkasov. Documentary revealing the nature and process of the fight between the Soviet Union and Germany in the Second World War.


Oyuncular
  • "amerikada toplum bilincinin minnok minnok da oluştuğunu gösteren bir yapım, ayrıca eisenhower da büyük bi abimizmiş onu öğrendik"
  • "jericho'nun da "why we fight" adinda bir bolumu vardir. populer bir episode ismi diyebiliriz."
  • "band of brothers 9. bölümü. bölüm başında ve sonunda çalan klasik müzik eseri beethoven op 131 yayli calgilar dortlusudur.(bkz: adagio quasi un poco andante)"
  • "2. dunya savasi'nda amerikan savunma bakaligi tarafindan frank capra ve anatole litvak'a hazirlatilan 7 filmlik propaganda serisi."
  • "cevabı olan bir soru.(bkz: because fuck you that's why)"




Facebook Yorumları
  • comment image

    yönetmenliğini frank capra'nın üstlendiği 7 bölümlük belgesel serisi. 2. dünya savaşı ile ilgilidir. amerikan savunma bakanlığı tarafından finanse edilmiştir.

    bölüm isimleri; war comes to america, the battle of china, the battle of britain, divide and conquer, the nazis strike, prelude to war, the battle of russia...

    tüm bölümleri izlemek için: http://watchdocumentary.com/…serie-free-1-date.html


    (z0dy - 12 Temmuz 2011 15:28)

  • comment image

    imdb'de 9 puan almış band of brothers bölümüdür ki dizinin bölümleri içinde en yüksek puana sahiptir.

    bence puanını sonuna kadar hak etmektedir. band of brothers'ın en etkileyici bölümüdür. 8 bölüm boyunca bolca savaş gördüğümüz dizinin bu bölümünde toplama kamplarını görürüz ve içimiz cız eder.


    (halitkin - 3 Şubat 2018 16:37)

  • comment image

    http://www.imdb.com/title/tt0436971/

    michael mooreun, onca hakli ve bariz arguman arasinda, bush ailesinin suudilerle olan is iliskileri gibi gudik bir noktayi merkez aldigi ve bir turlu oldurucu vurusu yapamadigi fahrenheit 911den sonra ilac gibi gelen 2005 yapimi bir belgesel.

    bush karsiti bir belgesel yahut irak savasi elestirisi diye sinirlamak haksizlik olacaktir; dedigim gibi yeni bir michael moore degil bunun yapimcisi. onun yerine burada odak noktasi, bizim bircogumuzun farkinda oldugu ve eisenhowerdan beri amansizca buyuyen "military-industrial complex"in (onun tanimi) nasil kongreyle icli disli olup, amerikan uzun donem stratejisine yon verdigi ve bunun sonucunda sayisiz savasa, askeri mudahaleye, darbeye neden olundugu.

    belgesel boyunca devam eden ve bana baslarda biraz havada kalmislar izlenimini veren iki uc kisisel hikaye de, sonunda guzel bicimde kotarilip birbirine baglaniyor. bircok cumhuriyetciye de soz hakki vermisler ama tabii ki belgeselin zirve yaptigi yerler, rakamlarla desteklenmis argumanlarin hemen ardindan gosterilen ve cesitli basin toplantilarinda goruntulenmis rumsfeld'e, dick cheney'e (ozellikle haliburton ile ilgili) ve bush'a ait gercekdisi yorumlar. celiskiler ve yalanlar o kadar bariz ki, bu sistemin propagandayi ne kadar ustaca kullandigi ve insanlarin, tamamen hatali olduklari ispatlanmis konularda dahi halki ne kadar kolayca manipule edebildigi gercegi kabak gibi gozukuyor.

    dolayisiyla bush yonetimine ve neoconlara yeterince giydirmis ama isi bush karsitligina indirmeyerek, butun kotuluklerin bu adamin basinin altindan ciktigi tembelligiyle kendini avutup rahatlayan, asil sorunun cok daha koklu oldugunu ve bu asker-ticaret-siyaset ucgeninin yarin oburgun baska rumsfeldler, baska wolfowitzler doguracagini kavrayamayanlarin dustugu tuzaga dusmuyor. zaten bu entryi de sirf bu yuzden girdim, zira sozluge geldigimden beri, ilgili her baslikta bush'a kufretmekten ote bir dusunce dile getirmeyen, analiz yapamayan insanlara su basit gercegi anlatmaya calismaktan dilimde tuy bitmisti. artik uzun uzun konusmak yerine, sunu izle, sonra konusalim diyebilirim. askeri kontratlarin nasil alindigina da, kongre uyelerinin eyaletlerinde istihdam saglansin ve para gelsin diye bu projelerin tamamina sahip cikmalarina da, medyanin bu ise nasil canak tuttuguna cunku ayni cikar iliskilerine onlarin da tabi olduklarina da deginilmis.

    kisacasi bugunun "amerikan imparatorlugu" tek bir kotu adamin masterplani degil, siradan insanlarin olusturdugu koca bir sistemin ortaya cikardigi tablodur.

    tabii o kadar da abartmamak lazim belgeseli. yani isterdim ki belgesel boyunca islenen kisisel hikayelere biraz daha az yer verilsin, onun yerine cia darbeleri daha ayrintili anlatilsin, daha cok rakam verilsin, daha guclu ve izleyenin kafasina gercekleri cakacak argumanlar gelistirilebilsin. bunlar, "american empire" soylevleri arasinda ve oglunu 11 eylulde kaybetmis emekli bir nyc polis memurunun intikam duygusunun somuruldugunu anladigi subplotla biraz kaynatilmis.

    ama buna da sukur; amerikan dis politikasini yerin dibine sokan, baskanina ve tum agir toplara acik secik yalanci diyen, irakta oldurulen sivillerle ilgili basinda cikan yalan haberleri kabak gibi gosteren, irak savasi konusulurken konunun rahatca roma imparatorluguna baglanabildigi bir filmin, amerikanin en kalabalik sehirlerinin en merkezi sinema salonlarinda oynatilmasina da sukur. ve hicbir valinin, belediye baskaninin da bu salonlarin onune gelip yapimcinin eserlerini yakmamasi, savcilarin amerikaliliga hakaretten dava acmamalari da sasirtici. amerika gercekten ilginc bir ulke; tabii ki gercek bir demokrasi yok, demokraside yasadiklarina inandirilmis bir halkla, askeri-ticari bir oligarsi var ama bir yandan fikir ve ifade ozgurlugune sahip insanlar.

    belirtmeden gecmeyeyim, yapimcinin sag gosterip sol vurdugu bir konu da eisenhower...

    --- spoiler ---

    ben bu adami, amerikanin yayilmaci ve militer politikasinin mimarlarindan biri olarak bilirdim ve o kadarini bilirdim ama belgeselden ogrendigim kadariyla, yarattigi sistemin gucunun, kontrolunu astigini anlamis ve giderayak bu tehlikeye karsi insanlari uyarmis. sivil iradenin, hakimiyeti militarist anlayisa birakmamasini, savunma sanayii-askeriye-kongre iliskilerinin de bir siniri olmasi gerektigini, baskanliga veda konusmasinda uzun uzun dile getirmis. belgeselin en baslarda eisenhoweri "kotu adam" olarak gosterip, sonra yavas yavas konusmalarinin bu kisimlarini da araya sokusturmasi ve en sonunda tam da cuk oturan sozlerini vererek "iste bu uyari zamaninda hippiler tarafindan degil en "delikanli" baskanimiz tarafindan yapilmis ve bugun bu endiselerinde ne kadar hakli oldugu aynen goruluyor" seklinde isi baglamasi epey yerinde olmus anlayacaginiz.

    ---
    spoiler ---


    (immanuel tolstoyevski - 28 Ocak 2006 12:44)

Yorum Kaynak Link : why we fight