(bkz: moon river)

(armonipolisi - 21 Şubat 2002 14:43)

en süper anti kahramandır.

(atlantis - 7 Nisan 2007 11:13)

(bkz: huckleberry hound)

(jazz - 7 Nisan 2007 11:17)

mark twain'in mississipi boyunca yol alan, yanında bir köleyle yolculuk eden köyün zengin serseri çocuğunun hikayelerini anlattığı dehşet ötesi roman. yolda bir köleyle karşılaşır, bir kral ve bir dükle karşılaşır, zaman zaman zengin çiftliklere çeşitli vesilelerle konuk olur falan filan. bir de kitabı ne zaman okusam karnım acıkır, zaman zaman o derece imrendirici yemek yeme ya da pişirme kısımları vardır.

(mumyn - 26 Nisan 2008 18:51)

yıllar sonra karşıma tyler durden olarak çıktı.

(nassim - 6 Mayıs 2008 04:22)

yeni ingilizce baskılarından nigger kelimesi çıkarılacak kitap. nigger jim olacak slave jim.
http://www.npr.org/…ate-offensive-words?ft=1&f=1001

(prick - 4 Ocak 2011 21:45)

huckleberry finn mark twain tarafından amerikan gençliği için bir "model" olarak ortaya atılmıştır. düşünüş tarzını örnekleme açısından şu konuşma ilgi çekicidir.

"-baksana, jim, bir kedi bizim gibi konuşur mu?"
"-bir kedi, hayır."

"-iyi, ya bir inek?"
"-hayır, bir inek de."

"-bir kedi inek gibi, veya bir inek kedi gibi konuşur mu?"
"-hayır, konuşmazlar?"

"-onların birbirlerinden farklı konuşmaları doğal ve doğru, değil mi?"
"-tabi ki."

"-ve bir kedinin veya ineğin bizden farklı konuşması doğal ve doğru, değil mi?"
"-elbette, kesinlikle öyle."

"-peki, madem öyle bir fransızın bizden farklı konuşması niçin doğal ve doğru değil? işte bana buna cevap ver."

"-bir kedi insan mıdır, huck?"
"-hayır."

"-peki o zaman, bir kedinin insan gibi konuşmasının bir anlamı yok. bir inek insan mıdır? şey, bir inek kedi midir?"
"-hayır, ikisi de değildir."

"-tamam o zaman, onun ne biri ne de diğeri gibi konuşmakla bir işi yok. bir fransız insan mıdır?"
"-evet."

"-tamam işte! kahretsin, o niye bir insan gibi konuşmuyor? sen asıl buna cevap ver!"

(vatandasriza - 13 Mart 2012 22:08)

çocukluk kahramanım. tom sawyer zengin veledi olduğundan ötürü hep huck'ı daha çok severdim jim ile birlikte. bir gün mississippi'ye bir sal atıp river trip yaparsam ki bu yüzdendir. çocukken de bir çizgi filmi dönerdi tv'de, huck'ın babası her eve geldiğinde huck'ı bir güzel döverdi, bir gün babasına bir şey oluyordu, adam yere yığılıyordu, gözleri açık ölüyordu. işte çizgi filmdeki o sahne benim o zamanlardaki hasarımdı. günlerce gözüme uyku girmemişti. her gözümü kapattığımda huck'ın ayyaş babasının gözleri açılırdı önümde.

(nightcrawler - 12 Mayıs 2012 17:28)

huckleberry finn aynı zamanda da bugünkü batı kültüründe toplumun konumunun nasıl değiştiğini de gösterir. odysseia'ya bakıldığında uzak bir adada canavar olarak tabir ettiği yaratıklarla karşılaşan odysseus'un onları canavar olarak görmesinin merkezinde herhangi bir kanuna, bir yönetime düzenleyici bir sisteme yani bir toplum bilincine sahip olmamaları kısacası bir polis oluşturmamaları yer alır ki bu yunanlılar için insanlık dışı ve çirkin bir durumdur. insanlar ancak polislerin içinde, diğer insanlarla birlikteyken bir anlam kazanırlar^* dolayısıyla bir kişi kendini toplumdan soyutluyorsa ya tanrıdır, ya da insandan aşağıdır.

huckleberry finn ise zamanla gelişen ve bireyselliğin merkeze alındığı^* bir düşüncenin göstergesi konumuna geçiyor. tek başına olmanın, toplumdan uzaklaşmanın yüceltildiği; yalnızlığın övüldüğü bir fikrin içinde yer alıyor. bu ise antik dünyanın batısı için delilikten başka bir şey değil.

kısaca; huckleberry zamanında papyonu takmak önemli görülmesine rağmen, papyonu takmamayı tercih edenler yüce bir yüreğe sahipken, ağırlıklı antik dönem batı kültüründe papyonu takmak önemli bir şey olmasına rağmen, papyonu takmayı reddedenler yalnızca aptaldır.

(mentuhotep - 14 Haziran 2012 11:26)

mark twain'nin tom sawyer öyküsünde çevredeki çocuklar tarafından kavgacı, korkulan biri olarak tanınsada hortlaklardan, ölülerden korkmadıgı kadar korkan karakter. kalbi biraz da yumuşaktır yok yok çok yumuşaktır aslında. benim okudugum baskıda her ne kadar olaylar biraz kırpılmış görünse bile sonucta hortlaklardan korkan, korsan olup engin denizleri fethetmek için gittiği adadan onu özleyecek biri olmadıgı halde dönmek isteyen, define bulduğunda tek hayalının hergün börek yemek, sirke gitmek oldugunu söyleyen güzel kalpli bir insandır.

"her çocuk, yaşamında en az bir kez, bir köşede toprak kazarak define bulmak ister."

(zuilla - 19 Şubat 2013 00:03)

(bkz: takılberi finn)

(jengshimishiva - 2 Şubat 2004 18:30)

ilk suç ortağım. serüvenci ruhumun üfleyicisi.

(fatih in fedaisi - 23 Ocak 2014 12:56)

amerikan edebiyatının en ilginç ve önemli isimlerinden olan mark twain, kitap okumayı sevmek söz konusu olunca başlangıç için iyi bir ad olabilir. sürükleyiciliği ve eğlenceli dilinin yanı sıra toplumsal eleştirileri de harmanlayan bu roman ise ideal bir seçim gibi görünüyor.

(kahvekafka - 26 Haziran 2014 10:48)

gerçek bir anarşisttir. daha on yaşlarında bir çocuk olduğu halde..

(zaman sokaklarda kayboluyordu - 16 Ağustos 2014 16:26)

tom sawyer'in asil kahramani... yuzuklerin efendisi'nin samwise gamgee'si gibi...

(captahab - 26 Ocak 2005 00:10)

muazzam bir idoldür huck finn. dul bayan douglas onu evlat edinir ama onu evcilleştiremez. huck, mississippi nehri’nin çevresinde, doğanın kucağına özgürce yaşar. o, toplumun yapmacıklıklarıyla uzlaşamayan bir çocuktur. modern dünyada eşine az rastlanır doğal, insanî bir ses’tir. miss watson’ın kölesi jim ile arkadaşlık etmesi bile bir uygunsuz davranıştır. ama huck, bu arkadaşlığı bir adım öteye götürür ve tom sawyer ile birlikte jim’in özgürlüğüne kavuşmasını sağlar. dul bayan douglas, onu "huckleberry" diye çağırır ama o, arkadaşları için sadece “huck”tır.

(ribbons - 17 Şubat 2005 11:23)

mark twain tarafindan uydurulmus zat.

(phobios - 25 Aralık 1999 04:50)

tom sawyer'ın evsiz, dışarılarda yaşayan arkadaşı.babası alkolizmin doruklarındadır, huckleberry de okula gitmez, tüm gününü balık tutup tütün çiğneyerek geçirir.olaylar onu kasabanın kahramanı yapınca, toplum bilinci huck'a sahip çıkar ve onu yaşlı bir teyzenin yanına verirler.huck, kravat takmaktan, saçlarını sürekli taramaktan, küfür edenmemekten, tütün çiğneyememekten, okula gitmekten nefret eder ve evden kaçar.toplum bilinci, daha uzlaşımcı bir tavırla onu yeniden kanatları altına alır.her gün kravat takmak zorunda değildir artık.

bir nevi tom sawyer'ın tyler durden'i dir, ama sistem onu da yer ve vatana millete hayırlı bir evlat yapmak üzere kanatları altına alır.

çocukluk idollerimdendi...

(eowyn - 25 Aralık 1999 06:10)

(bkz: tom sawyer)

(ssg - 25 Aralık 1999 13:20)

tom sawyer'ın haylaz yönünü ortaya çıkaran derbeder genç..gerçi huck olmasaydı tom sawyer başını yine belaya sokardı ama onu kahraman yapan kesinlikle huck finn'dir..
normal yaşam tarzına alışmakta güçlük çeken ya da alışmak istemeyen bir çocuktur.. bidonlarda(ya da fıçı gibi bir şeydi sanırım) yatmayı sıcak bir yatakta yatmaya tercih etmiştir genelde, zaman zaman aile yaşamını özlemesine rağmen.. kendi yaşındakilerden olgun olmasına rağmen o da bir çocuktur..bütün köyün onları ölü sandığı bir zamanda joe harper ve tom ile bir adada kalıp korsancılık oynamalarından bu bellidir..oyun sırasında aldığı "kızıl pençe" ismi kendi adı kadar güzeldir..
kitabın son bölümündeki şu kısım huckleberry finn'i anlatmaya yetmektedir:
"huck, bn. douglas'ın koruması altında yaşıyordu. yıkanmak, tertemiz giyinmek, bembeyaz çarşaflar arasında yatmak onu çok tedirgin ediyordu. bütün bunlara üç hafta dayanabildi. bir gün ortadan kayboldu: bütün köy üzüntü içindeydi; iki gün boyunca aramadık yer bırakmadılar. üçüncü gün, tom onu eski mezbahanın yanındaki boş fıçılardan birinde buldu.
-o yaşantı bana göre değil. kadıncağız çok iyi davranıyor ama, her sabah uyanmak, yıkanmak, giyinmek... o giysiler içinde bunalıyorum. kiliseye de gitmek gerekiyor."

(sta - 22 Mart 2006 01:14)