hani zamanın ötesindeki entry'ler vardır ya, işte buda zamanın ötesindeki müziğe bir örnektir. bir başkası için hemen (bkz: pink floyd)

edit: yav sözlükteki zamanın ötesindeki entry kavramında geçen "zamanın ötesinde" terimi farklı bir anlam içeriyormuş. bir yanlışlık olmuş, oysaki ben iyi anlamda şey etmiştim. yeni yazarlığımıza verin hocam. (bkz: vurmayın)

(daglien - 22 Aralık 2008 01:41)

bu seneki rock'n coke'a katılan arkadaşlarımın ankara'ya döndüklerinden beri ellerinde cep telefonları, sürekli çektikleri videoları "ben böyle performans izlemedim", "konser boyunca ayağımızın yere değdiği süre havada asılı kaldığımız süreden azdı", "yine olsa yine giderim" ve türevi yorumları refakatinde izletmelerinden mütevellit tekrar kişisel gündemime aldığım ve beni bir kez daha hayretler içinde bırakan albüm. '97 diyoruz ya, 12 sene öncesi. '97 bana hala çok yakın bir tarih gibi geliyor esasen; 97 model bir araba hala "modern ve yenidir" diye çakıyor zihnimde, 97 doğumlular konuşmayı yeni yeni sökmüştür filan diye düşünüyorum ama hobarey birader. dolly'nin klonlandığı sene 97, lady diana'nın, rahibe teresa'nın hakkın rahmetine kavuştuğu sene, titanic'in ortalığı kasıp kavurduğu sene. çok eski lan! şimdiye kadarki hayatımın tam yarısı! o yıldan şu güne müzikal bağlamda neler neler olmadı. yenilik değil, devrim adeta. en kaba tabiriyle eski çamların bardak olmaya başladığı zamanlar, şu "eski metalcilerin yavaş yavaş elektronik müziğe kaydığı" dönem. müzik piyasası rezalet. spice girls diye bir grup -akabinde akım- adım atıyor sahneye filan, hatırlayın..

sonra the prodigy çıkıyor ve bu albümü yapıyor. hasiktir! ne biçim de zamanının ötesinde bir şeydi be! dans ve electro için ne kadar da radikaldi! smack my bitch up delirtmişti herkesi, o zamanki müzik dergilerinde çıkan haberleri hayal meyal hatırlıyorum da klibi ayrı tantanaydı, 2 satırcık sözleri ayrı. sansürün, yasaklamanın tillahını görmüştü. her şarkısı ayrı bir hit'ti resmen. rave olgusunu diriltmiş, bassa yeni bir açılım getirmiş, anlat anlat bitmez, çok özel bir albümdür the fat of the land. suya düşmüş taş gibidir, yarattığı halkaların kaymağını hala yemekteyiz. çıktığı dönemin müzik akağını değiştirmiştir. sırf bunun için bile kurban olduğum liam howlett'ın taşakları öpülür be!!

(jellybonqueen - 27 Temmuz 2009 16:31)

güzel olmasının yanısıra çok önemli bir albümdür.

(arachnid - 13 Ekim 2009 21:29)

(bkz: başyapıt)

(olympos - 6 Mart 2010 16:42)

lise 1'de aldığım ve hala dinlemekten bıkmadığım albüm.

edit: hala bıkmadım.

(insomniacelrohir - 25 Aralık 2010 00:50)

içinde bir tanecik kötü şarkı olmayan prodigy albümü.
adamların zirvesidir.

(gominist redar - 6 Haziran 2011 12:35)

2012'nin en iyi albumu.

(glass sealed - 3 Ocak 2012 17:19)

müzik marketlerde cdlerin pahalı olduğu yıllarda paraya kıyıp aldığım ilk orijinal albümlerden biri. elektronik altyapılı müzik eskisi gibi dinlemiyorum şimdi. o zamanlar adamlar 98 yılında geleceğin müziğini yapmışlar diyorduk. az önce bu albümü uzun bir aradan sonra baştan sona dinledim ve rahatlıkla söyleyebilirim ki bu albüm bugün çıkmış olsaydı gene aynı şeyi söylerdim. zamanının çok ilerisinde muhteşem bir albümdür.

(alabamaclarence - 12 Şubat 2013 17:15)

(bkz: rauf denktaş)

(dev - 28 Eylül 2003 00:34)

hemen hemen her şarkısı bir filmin soundtrack'inde yer bulabilmiştir kendine, hatta bazıları birden fazla defa.

(annem bana kiz bul evlen dedi - 23 Ağustos 2006 17:57)