1,5 senedir dinleye dinleye bıktırmayan, her şeyi yerli yerinde olan, ciddi anlamda müzikal değere sahip olduğunu düşündüğüm, şarkının başından beri ne kullanıldıysa müthiş bir şekilde mikslenmiş son 30 saniyesine ve araya sıkışmış 5 piyano vuruşuna ayrı bir hasta olduğum, house türü için aşmış sözlere sahip, orjinal albüm versiyonunu klip versiyonundan ve bütün remixlerden daha güzel bulduğum, içinde bulunduğum şu günlerde dilimden düşüremediğim tek şarkı. insana en kötü hissettiği anlarda bile ciddi anlamda motivasyon sağlıyor.

-

i've lost my fear to what appears,
i do my best

you take the prize and realise
that's in your eyes

-

budur.

(gemini stonehead - 22 Eylül 2006 08:26)

david guetta versiyonunun sözlerinin olmayışına şaşırdığım şarkıdır..
işte buyrun..

the world is mine
the world is mine
the world is mine
the world is mine

i believe in the wonder
i believe this new life do can
like a god that i'm under
there's a drugs running through my veigns

i believe in the wonder
i believe i can touch the flame
there's a spell that i'm under
got to fly, i don't feel no shame

the world is mine
the world is mine
the world is mine

i've lost my fear to war and peace
i don't mind that (the world is mine)
you took the price and realize
that to your eyes (the world is mine)

take a look what you've started
in the world flashing from your eyes
and you know that you've got it
from the thunder you feel inside

i believe in the feeling
all the pain that you left to die
believe in believing
in the life that you give to try

the world is mine
the world is mine
the world is mine

i've lost my fear to war and peace
i don't mind that (the world is mine)
you took the price and realize
that to your eyes (the world is mine)

the world is mine
i've lost my fear to war and peace
i don't mind that (the world is mine)
you took the price and realize
that to your eyes (the world is mine)

i've lost my fear to war and peace
i don't mind that (the world is mine)
you took the price and realize
that to your eyes (the world is mine)

(buyildagidemedimamaseneyekesingidicem - 20 Aralık 2007 22:10)

bir kanuni sultan süleyman güftesi.

(reticulas - 5 Eylül 2008 00:15)

sevgili david guetta'nın açık ara en şahane çalışmasıdır.

(woodstockg - 21 Ocak 2010 00:23)

bu tür müziklerde sözlerle ilgili kaygı olmaz genelde, hoplayayım zıplayayım, bi elimde alkol bi elim havada kıvırayım diye dinlersin fakat bu yeterince alkol yeterince karanlık ve dağılmışlık içinde fena halde moda sokan sözlere sahip bir şarkı. bir süre sonra dünyanın senin olduğuna inanabiliyorsun gerçekten, e o zaman daha çok içelim oluyor haliyle.
ha ama hepsi oyalanmaca değilmidir, zihnini uyuşturmak değil midir? öyledir..
öyle olmasa sabah uyandığında da "dünya benim" derdin.

(rapper134 - 11 Nisan 2010 16:11)

(bkz: if i want)

(just overjoyed - 12 Kasım 2010 01:20)

akillara ziyan klibi ile turk gencliginin kalbini erekte etmis bir parcadir.

soz konusu klipte meme ucunun^* yapışkanlı püskül^* ile kapatılması; buna karşın göğsün ^* geri kalanının açıkta bırakılması ile görsel ve yöresel ^* bir şenlik yaratılmıştır.

aslında ayrı bir konu olarak ele alınması gereken kliplerde göğüs memesi ucuna püskül yapistirma egilimi son dönemde yoğunluk kazanmış gibi görünmektedir. bu konuda "the world is mine"ın `kronolojik bakımdan selefi olarak kabul edebileceğimiz "teardrops" adlı güzide klipte de, zenci hanımefendi ^* klibin sonunda aynı tekniği^* kullanmaktaydı.

bu umut verici gelişmeler her ne kadar video kliplerde göğüslerin fora edilmesi yolunda ileriye atılan adımlar olarak kabul görebilecek olsalar da, gene de fiiliyatta bir gerilemenin olduğu da gerçektir. şöyle ki; "p i m p" adlı şaheserde 50 cent zaten çok daha önce^* tüm tabuları aşmış, çıtanın yeni yerini belirlemişti. (bu konudaki ayrıntılı bir araştırma için (bkz: #3465531) )

elbette 80'lerde sabrina salerno'nun "boys boys boys" adlı eserinde günümüzden 25 yıl önce vardığı nokta, kendisinin çağını aşmış bir sanatçı olduğunu -her yönden- gözler önüne sermekteyken, bir yandan da bizleri derin kederlere sürüklemektedir.

(mercan - 7 Mart 2005 18:50)

nakaratina hasta olunasi bir david guetta sarkisi..
sarkinin eriyip gitmesi klibindeki basitliklede alakali olacaktir..

(muti - 23 Nisan 2005 12:37)

klibin başında sanılanın aksine sonradan belli olmaktadır ki aslında, "the world is mine" demesinin sebebi süperseksi yüzlerce hatunun buna hasta olması değil, çok sevdiği bir süper sevgilisi olmasıdır.

(green fairy - 10 Ekim 2005 14:10)

yaklaşık 1 yıldır bünyem am-göt-orospu görme kapasitesini doldurduğu için her türlü müzik kanalıyla ilişiğimi kesmiş durumdayım. müziği radyodan, sözlükten, vs.den takip etmekteyim. the world is mine da ailecek sevdiğimiz bir şarkıdır, ona lafımız yok. ancak sözlükten bakınca anladık ki müzik bilgisine sahip sayılı djlerden olan david guetta abimizin bu güzide eseri yok olmaya mahkum. nedenlerinden biri de iğrenç bayağılıktaki klibi kuşkusuz.

evet, müzik kanallarıyla alakadar olmamaya yeminli biri olarak sözlükte okuduğum yorumlar üzerine internetten videoyu indirip izledim. o halde yorumlarımı ve hislerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

--- spoiler ---
klibimizin başında, doktor ayartmakla meşgul olduğu belli olan hemşiremiz, bir yerlerde bir bebekle ilgilenmesi gerektiğini hatırlamış, fakat aklı ayartamadığı doktorlarda kaldığı için çocuğun biberonunu getirmeyi unutmuştur. biberonu arkadan koşa koşa gelen bir panda yetiştirir. bu noktada duruyorum, çünkü yıllardır sembolizm üzerine çalışmış biri olarak pandanın orada ne işi olduğunu ve neyi sembolize ettiğini anlayamadım. çocuğun biberona uzanmaya çalışıp hemşirenin biberonu alıp bir an önce çocuğu beslemek yerine bön bön pandaya bakmayı sürdürmesi ve bebeğe değil de kameraya bakması ayrı bir araştırma konusudur.

ardından sarışın mavi gözlü gay tipli kahramanımızın dersine konuk olmaktayız. sınıfta sadece 3 öğrenci vardır, diğer ikisi kızdır ve yaşları 10 civarıdır. 30 yaşında adam bunların arasında ne yapıyor diye düşünürken hocanın silikon dudaklarına takılırız. hocamız elemana orasını burasını göstermektedir. bu noktada da duruyorum, çünkü ileride hoca olacak biri olarak benim korkularım arasındadır dersimi az kişinin alması, 3-5 kişiye ders anlatmak. yalnız açıp saçıp öğrenciye vermek yönteminin dersi çekici kılmadığını klipten anlamış oluyoruz. tabi hanfendinin dersini kimsenin almaması üzerine bu yolu seçip seneye piyangoyu vurmayı beklemesi ihtimali de var.

sonra dolapların dizilişi ve rengi olarak okuldan çok diskoya benzeyen ortama konuk oluyoruz. hayır, benim okulumda^* da her öğrencinin bir dolabı vardı ama hepsi aynı renkti ve yere konan çantaların karışacağı kadar sıkışıktı. ülkemizde bu uygulamaya sahip ikinci okulu^* incelediğimde orda da durum aynıydı. bu kısmı uzatmıyor, 3500 üniversitenin olduğu yerde her şeyin her tipi olur diyip geçiyoruz. gelelim esas konuya. burda gayimsi kahramanımız kaş göz rengi itibariyle değil urfa'nın, şam'ın bağrından kopmuş ama nedense sarışın olan kızımızın önünde kendi elinin orta parmağına handjob yapmaktadır. güya orda bir yüzük vardır ama onu çıkartmak bahanedir. kahramanımızın yüzüğü çıkaramaması üzerine kara kızımız parmağa oral yapar ve yüzük çıkıverir. meğer sıkışan yüzükleri çıkarmak ne kadar kolaymış da biz bilmiyormuşuz. bu arada oral sonrası kara kızımızın rujunun silinmesinden kalitesiz bir ürün kullandığını anlarız. ah canım sen türkiye'ye gel; senin yaptıklarının onda birini yapan chanel'e anca tabi oluyor. kahramanımız duvara bakınca the world is mine yazısıyla karşılaşmaktadır ama esas dikkat çekici olan tam yanında "watching you" etiketinin olmasıdır, ancak çok dikkatli bakınca başındaki "somebody is" kısmı görünür. "watching you" doğal olarak, ortalama bir genel kültüre sahip her bireye "big brother is watching you"yu hatırlatır ve bu durum şüphesiz zamanında soylu olmayanların kitabı okunmadığı için geldiği sınıfı ele veren ismi bırakıp george orwell takma adını kullanmış eric blair'in kemiklerini sızlatmaktadır.

burdan sonra arada birkaç ucuz striptizci kız görüp bir şirketin yönetim kurulu toplantısına konuk oluruz. görüntüden anlaşılacağı üzere şirketimiz bir aile şirketidir ve tahminen gay kılıklı kahramanımız üç kardeş tarafından şirketi iflasın eşiğine getirmekten suçlanan kuzen durumundadır. tabi ben bunu türkiye'den başka her yerde, düşük verimle çalışan aile ferdinin "sen %x hisseni al, işlere burnunu sokma" diyerek uzaklaştırılıp profesyonel yöneticilerin alındığı "kurumsallaşma" olayı kavranmış olduğu için pek görülmeyen; birinci kuşağın yönetiminde inanılmaz cirolara sahip, hayatın çok kolay olduğu ve işlerin hep iyi gideceği sanısıyla yetiştirilmiş ikinci kuşağa geçince genelde idare eder konuma düşen veya batan^***, üçüncü kuşağın yöneticilik yeteneğini güzel ülkemizde özel teşebbüs 1983'ten^** sonra başladığı için henüz inceleyemediğimiz; yönetimdeki herkesin birbirine "baba, dayı, abi" diye hitab ettiği bir şirket olarak yorumluyorum, serbest çağrışım işte, yapabileceğim başka bir şey yok. bu toplantı zerzavatı sırasında patron tavlamaya çalışan, itici kuzenimin daha da itici versiyonu olduğu için bana iyice sevimsiz gelen kızımız elemanlara fincaının içinde kahve yerine the world is mine yazısını verir. tabi her şey düzelir, herkes güler, kalemi masaya fırlatıp, muhtemelen ciro/kâr değişimini gösteren ve başaşağı giden grafiği 90 derece sola çevirip çıkarlar. burda kimse farketmemektedir ki, sorun çözülmemiş, grafiğin x axis'i eksi değerlere geçmiş ve mantıksız bir durum ortaya çıkmıştır.

zirzoplarımız kalemi masaya fırlattıktan sonra bir striptiz kulübüne gitmektedir. bu noktada toplantı sırasında kalemi masaya fırlatıp maldivlerdeki sevgilisinin yanına giden mahsun kırmızıgül bile kendilerinden daha karizmatik durmaktadır. kulübümüzün adı "the world"dür ve logosu çıplak kadındır. "ah ne yaratıcı fikir" diyoruz ve içeri geçince bakıyoruz ki kulübümüzün sahibi david guetta'dır. elemanları karşılarken aynı anda telefonla konuşuyor ki, yine anlam yüklenmemiş bir detayla karşılaşıyoruz. ikinci kere "ah ne yaratıcı fikir" dedikten sonra striptizci kızlarımızla karşılaşıyoruz. arada diğer kahramanımız gibi eşcinselimsi görünüşlü olan david guetta abimizin hemşire kıza muzip bir şekilde güldüğünü görüyoruz ki, diğer görüntüyle birlikte klipte toplam 1 saniye görünmüş oluyor. bu arada nasıl olduğunu anlayamadığımız bir şekilde, diğer 3 eleman yanlarına 2 kişi daha alarak arkada bir masaya oturmuş, kızları uzaktan süzmeyi tercih etmiştir. esas oğlan striptizci kızlardan çok uzaktaki göğüs ucuna püskül takılı kızla ilgilenmektedir ve bu durumun, başında tepinen striptizcilerimizin canını pek bir sıktığı her hallerinden bellidir. elemanımız dayanamayıp kalkar, bir kanat kapama haraketi yapana kadar dengesini sağlamak için kaç adım attığını sayamadığım, dans yeteneğinden yoksun batılı kadın modelini sergileyen ve yine sahte sarışın olan kızımızın yanına gider. ama o birden sıradan bir tişört ve kot pantolon giymiş, neredeyse makyajsız, gayet masum gülüşlü, başka bir kıza dönüşür. anlarız ki bu kız elemanımızın kalbindeki kızdır. bunlar beklendiği şekilde öpüştükten sonra klip klasikleşmiş "erkekler sarışın orospularla gönül eğlendirir, mazbut esmerlerle evlenir" tezini sunduktan sonra biter.
--- spoiler ---

kısaca mide bulandırıcı görüntülerin sonuna güzel bir final koyup vole vurulmak istenmiş ama başarılı olunamamıştır. çekiminde hiçbir incelik, hiçbir yönetmen becerisi göremediğimiz klibimiz için plak şirketinin 5000 dolar bütçe ayırdığını düşünüyorum. olsun, o parayla sözlüğün %90'ı daha düzgün bir şey yapardı diyor, güzel şarkılara tittiri bohtan klip çekilip şarkının ağzına sıçılmasının yasaklanması isteğiyle entrymi bitiriyorum. sevgiler efendim.

(gemini stonehead - 16 Ekim 2005 03:14)