(bkz: homemaker)

(otisabi - 2 Ağustos 2007 22:54)

ing. ev kadini

(mervan - 12 Şubat 2003 02:04)

can evrenol'un ikinci uzun metrajlı filmi. tür sineması sevenler için güzel haber ama önceden uyarayım; herkes gidip izlemesin. sonra "ayyyyy midem bulandı, bu ne biçim film" diyen recep ivedik seyircisinin saçmalamalarıyla filmden kopuyorum. herkes gitmesin!

(bay arkadin - 22 Ekim 2017 15:01)

film tum hikayenin en onemli kismi diyebilecegimiz ama bir o kadar kotu basit acemice cekilmis giris sekansiyla aciliyor ve olabildigince vasat yer yer vasat altı bir 50 60 dk devam ediyor. kurgusal zaafiyetler zayif diyaloglar derinliksiz senaryo ve toplamda kötü çekilmiş bir film. can evronol ne kadar sinema klişesi varsa kullanmış, birçok filmden izler var; ama her detayin egreti durdugu vasat alti bir calismaya imza atmis. sayamayacağım kadar çok klişe kullanmış. son 15 20 dk hareketlenen atmosfer kimseyi yanıltmasın epey acemi bir kurgu ve vasat altı bir calisma.

(mimiko - 12 Ağustos 2018 16:50)

yönetmen can evrenol’un instagram hesabından duyurduğuna göre ilk 3 günde 2.7milyonluk seyirciyle rekor kırmış film ve fakat sözlükte tık yok. normalde bu kadar izlenen filmlere yığınla entry girilirdi oysa ki. ilginç. kimler izledi lan bu filmi??
ben de henüz izlemedim salı günü izleyip bu entryi editleyeceğim. içimden bir ses koskoca bir balon olduğunu söylüyor bakalım yanılacak mıyım... umarım yanılırım.

edit: rekor seyirci muhabbetiyle ilgili “çok az sinemada gösterildiği için espri yapmış can evrenol” diye bi mesaj aldım. doğrudur herhalde.

2. edit: box office sitesinde 1738 seyirci izledi yazıyor sjjskjlsl sağlık olsun.

3. edit: nihayet izleyebildim.

--- spoiler ---

başlangıçta bazı açılardan sevdim hatta aa güzel lan dedim ama konu ilerledikçe mega klişe çıkınca o kadar da sevemedim ne yazık ki. yeni bi şeyler bulun artık lütfen. bazı kısımlar aşırı derecede çakma duruyordu. potansiyel var ama. misal baskın karabasan filminin son kısımları baya şok etkisi yaratmıştı bende hatta daha önce hiç öyle bi şey izlememiştim herhalde dedim en azından türk filmi olarak. cin min beklemiyordum tabii ki ama o tip rezilliklere girmeden film çektiğiniz için her şeye rağmen teşekkürler.

--- spoiler ---

(paintbrush - 12 Ağustos 2018 19:37)

can evrenol'un baskın'ın üzerine koyduğu ve kendi sinema lisanını oluşturduğunun işaretlerini verdiği filmi.

slasher ve gore öğelerinin yoğunlukta olduğu b movielere ilgili olsam da tam olarak tutkun olduğum yada türe hakim olduğum söylenemez lakin içerisinde gore öğeler bulunan housewife'ı sıkılmadan izledim diyebilirim. görüntü yönetimi ve sanat yönetimi en az baskın kadar başarılıydı. ancak filmdeki karakterler dolayısıyla baskın filmindeki kadar bir özdeşlik kuramadım elbette. bunun yanı sıra baskın'ın en göze batan eksisi olan finale doğru hızlanan düşüşün bu filmde nispeten çözüldüğünü ve filmin seyirciye de çıkarımlar yapma imkanı sağlayan şekilde iyi bir final sekansıyla bitirildiğini düşünüyorum.

yer yer amenabar ve aronofsky'yi hatırlatan sahnelerin olduğu güzel bir korku - gerilim denemesi olmuş. iyi de olmuş.

(laf lafi acti - 15 Ağustos 2018 02:31)

ilk yarıyı sabırla izleyip konuyu da çözemeyince canım sıkıldı ikinci yarıyı beklemeden çıktım. bir hevesle gitmiştim izlemeye ama olmadı, beğenen varsa algımı açmak için filmden konuşmak isterim.

(organikhatun - 17 Ağustos 2018 05:55)

artık feldschlösschen sponsorluğunda gerçekleşen cumartesi korku gecesinde izlenmiş ne idüğü belirsiz, can evrenol'un yönettiği film.

öncelikle casting işiyle neye varıldığı sorusunu vermesiyle izleyiciyi bir meraka sevk eden yapım. anadiller bâbında, başrolün fransız, partnerinin türk, kötü adamın da uzak doğu kırması olduğu düşünülürse, herkesin ingilizce konuştuğu ancak çekilen yerin türkiye olmasıyla baştan kaybeden film. başka bir dilde oyunculuğun ne kadar zor olduğunu belirtmeye dahi gerek duymadan, zaten 4. sınıf oyuncuların bir de kendi anadilleri dışında konuşma çabasıyla 7. sınıf oyunculuk sunan film.

türkiye'deki vizyonlardan pek düşmeyen filmler nasıl islam temasını sömürüyorsa, evrenol da - pek de şaşırtmayıcı şekilde - annelik, rahim, doğum, canları sıkıldıkça doğarak dünyaya gelmek isteyen iblisler, şeytanlar ve tabii ki kıyamet gibi geniş bir yelpazede bir korku ortaya çıkarmaya çalışsa da ortalıkta hikâye adına hiçbir şeyin olmadığı aşikâr.

ortaya atılan "kült" fikri orijinal olsa da oradan filmin sonlarına doğru cereyan eden gelişmeler nasıl gerçekleşiyor, kim nerede nasıl ve tekmili birden 5n1k soruları sorulsa da can evrenol'un muhtemelen "e oğlum, araya iki gore koydum, şeytan da var, perili ev daha ne bekliyorsunuz?" dediği, bunu demekle pek iyi etmediği film.

--- spoiler ---

her şey es geçilmiş olsa bile, kıyametin kopması esnasında gökten gelen ahtapot ile gecenin köründe insanı gevrek gevrek güldüren film.

--- spoiler ---

(muvazzaf sergerde - 21 Ekim 2018 12:33)

can evrenol filmi olan housewife, böyle bir filmin varlığından haberdar olduğumdan beri çok merak ettiğim bir yapımdı, baskın'ı özellikle son yarım saati boyunca ağzımız açık izlemiş olduğumuzdan ve açıkçası dört - beş yıldır korku sineması üzerine fazlaca düşüp de artık bir korku filminden beklentilerimizi çok fazla yükseltmiş olduğumuzdan eşimle beraber çok büyük bir hevesle izlemeye başladık. yalan yok, beni doğu yücel de çok büyük beklentiye soktu, bu yılın en çok beklenen korku filmi olan hereditary filmine de dokundurarak onun yarattığı hayal kırıklığından sonra bu filmi çok beğendiğini, yılın en iyi korku filminin bu olduğunu düşündüğünü anlattığı bir güncelleme paylaşmıştı, aylarca hereditary bekleyip izlerken "of çok güzel korku filmi olacak!" diye kendi kendimizi gaza getirip film bittiğinde "meh," diye üzüldüğümüzden beklentim iyice yükselmişti. fakat hereditary bile bu kadar üzmedi aslında, buna çok fazla bel bağlamışım, gerçekten çok korkutacağını düşünmüştüm, baskın gibi sıradışı bir filmden sonra daha iyisinin geleceğine çok inanmıştım. baskın bu filmden çok daha iyiydi, üzgünüm.

--- spoiler ---

filmin girişinden sonra holly büyüdüğünde ve iç içe girmiş iki film izleyeceğimizi düşündüğümde acaba bir ghostland olur mu, çok katmanlı bir kurgu izler miyiz diye heyecanlandım, holly'nin günlük işlerini özenle yapması fakat kırılgan fiziksel yapısı ve korkak görünüşü ile filmin adının da housewife olması, holly'nin ezoterik araştırmalar yapan yazar arkadaşlarının ve eşinin arasında ev işleri yapan, eve kısılıp kalmış bir kadın olarak hele de esas doğaüstü deneyimi kendi yaşamasına rağmen, hatta kendisinin deneyimini kitaplaştıran eşinin başarılı bir yazar olmasına rağmen bir ev kadını olarak kalması üzerine yoğunlaşacak falan diye düşündüm. bir the haunting of hill house, bir mother gibi erkeğin gerisinde kalan, kendi hikayesi anlatılan fakat sesi duyulmayan kadın meselesi olacak gibi geldi fakat hiç alakası olmadı, sahi acaba filmin adı neden housewife idi?

sonra gizemli bir kült işin içine girince, hele de sapkın takipçilerinin şatafatlı toplantılarla takip ettiği bir kült başkanı falan sahneye çıkınca "hah, film tam istediğim yönde ilerleyecek," diye yine bir beklentiye girdim, kültü de filmin yarısında unuttuk, elimizde bir başkanı, bir de holly'nin ve tim'in arkadaşı olan üyesi kaldı, bir numaraları da olmadı. ziyaretçilerle ilgili kurulan gizem bir yerde kullanılacak diye düşündük, o da unutuldu. holly'nin çocukluğuna dönüp çocukken kimin açtığını göremediği kapıyı açtığı anda yine bir "aha vallahi de haunting of hill house," dedim ve o sekans da o kadarla kaldı, holly tüm o sahneleri bir daha yetişkin halinin gözünden yaşamadı, çok vurucu olabilecek bir hede daha elimizde öyle boynu bükük kaldı. gerçekten güzel olduğunu düşündüğüm iki ayrıntı vardı ki biri holly'nin hazel ile olan kötü anısını hafızasından tamamen silmesi, diğeri de yaşadığı travma yüzünden klozetlere oturamamasıydı, bunlar çok güzel düşünülmüş fakat yine yeterince kullanılamamış detaylardı.

filmin sonu tam bir facia idi, stephen king romanları gibi, "çok dallandırıp budaklandırdık, çok gizem oldu, işin içinden çıkamayacak gibiyiz, o vakit yaratıklar..." diye bağlanmışçasına kıyametin tentacle vasıtasıyla gelmesi hakikaten üzdü, ulan çok bel bağlamıştık be, ühü. kendi kendimi beğenmek için her noktasında çok zorladım ve olmadı.
--- spoiler ---

(sweet leaf - 30 Ekim 2018 09:50)

bu akşam gezici festival 2018 kapsamında izlediğim, korku türünde ve aşırı kötü bulduğum can evrenol filmi.

hikâyesi nedir anlayamadım. drama çatısı alabildiğine eksik. kurgu vasattı. etkileyicilikten ve heyecan vericilikten oldukça uzaktı. görüntü yönetimi ve makyaj ise fena değildi.

asıl eleştirime gelirsem; batılı akıl ile doğulu akıl aynı şeylerden korku duymuyor, bunu halen öğrenemedik. mesela korku antolojisi türündeki lore isimli mini belgesel dizi izlenirse, batı insanına korku yaşatan, nesilden nesile yeniden üretilen korku unsurları, figürleri, tarihsel ve toplumsal dayanakları nedeniyle batı insanı üzerinde olabildiğince etkili. housewife'da da lore'daki tüm batılı korku figürleri / unsurları sergilenmiş. fakat işte doğu insanında büyük oranda karşılığı yok bu figürlerin. dolayısıyla, benim için, son derece gerçekten kopuk ve zihnimde ve hayal dünyamda bir karşılığı olmayan batılı korku ikonlarının üst üste, üstelik hikâyesiz bir şekilde bildirilmesiydi bu film. özellikle yönetmen can evrenol'a rica ediyorum; okumadıysa murat başekim hikâyeleri okusun. ne dediğimi daha iyi anlayacak, eleştirilerime hak verecek ve sonrasında bu toprakların insanına dokunacak, alta sıçırtmalı garantisi verebileceğim filmler çekebilecektir. yolu açık olsun.

(inosenta - 4 Aralık 2018 01:50)