Süre                : 1 Saat 32 dakika
Çıkış Tarihi     : 20 Aralık 1980 Cumartesi, Yapım Yılı : 1980
Türü                : Bilim Kurgu
Taglar             : goril,astronot,maymun,orangutan,şempanze
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  20th Century Fox Television
Yönetmen       : Arnold Laven (IMDB)(ekşi), Don Weis (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Pierre Boulle (IMDB)(ekşi),Edward J. Lakso (IMDB)(ekşi),Art Wallace (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Roddy McDowall (IMDB)(ekşi), Ron Harper (IMDB)(ekşi), James Naughton (IMDB)(ekşi), Royal Dano (IMDB)(ekşi), Woodrow Parfrey (IMDB)(ekşi), Norman Alden (IMDB)(ekşi), John Milford (IMDB), Mark Lenard (IMDB)(ekşi), Booth Colman (IMDB), Biff Elliot (IMDB), Bobby Porter (IMDB), Jerome Thor (IMDB), William Beckley (IMDB), Alvin Hammer (IMDB), Cindy Eilbacher (IMDB), Mickey LeClair (IMDB), Wallace Earl (IMDB), Gail Bonney (IMDB)

Back to the Planet of the Apes (~ Le Retour de la Planète des Singes) ' Filminin Konusu :
Back to the Planet of the Apes is a TV movie starring Roddy McDowall, Ron Harper, and James Naughton. This is not an original made-for-TV movie, but two episodes of the 1974 TV series Planet of the Apes (1974) edited together:...


  • "maymun olarak rol aldığım filmdir 20 kasa muza anlaştık. afişte tek başıma verdiğim pozu görebilirsiniz."
  • "maymun aleminin en sağlam üyesinin goril olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş filmdir. köprüden zıplayarak helikoptere giren goril ne demektir abicim? dualarımız seninle goril reyiz..."
  • "maymuna azıcık akıl fikir enjekte ediyorlar, büyükşehiri bırakıp köye yerleşiyor."




Facebook Yorumları
  • comment image

    12-13 yaşında show tv de izlediğim zaman benim kanımı donduran bir filmdi maymunlar cehennemi.insanlığın yok oluşu başlı başına çocukken dimağımızda yer etmiş benliğimi fazlasıyla etkilemişti.filmi fazlasıyla revenge of the sith beklentisi içinde izledim.nasıl maymunlar herşeye kadir olacak, insanlığı yok edecek ve köleleştirecekti.kafamda bu sorular vardı hep.sorularımın hepsine cevap buldum.ayrıca bir kaç tane göze çarpan etkileyici sahnesi vardı.bir bütün olarak bakarsak sürükleyici ve güzel bir film çıkarılmış.ama yine de bir başyapıt değil.

    --- spoiler ---

    caaser'in yavruyken özgürlük heykeliyle oynadığı sahne ilk filme güzel bir gönderme olmuş.

    en sevdiğim sahne ise maymunların ağaç dallarından ilerlerken yaprakların dökülmesi, tam bir görsel şölendi.

    bir de ilk filme gönderme olarak uzaya mekik yollanması vardı ki muhtemelen o mekikte de charlton heston abimiz vardı.

    --- spoiler ---


    (alkemis - 5 Ağustos 2011 01:24)

  • comment image

    öncelikle;

    (bkz: planet of the apes/@cupido)

    hatta;

    http://democracyofsouls.blogspot.com/…-of-apes.html

    her şeyden önce charlton heston'ın oynadığı 1968 yapımı planet of the apes'e olan göndermeleri cuk diye oturmuştur.

    --- spoiler ---

    misal, maymunlarla "ilgilenen" sarışın kıl çocuğun, "this is a mad house, a mad house!" şeklinde bağırışı veya caesar bunu kolundan yakaladığındaki "take your stinking paws off me, you damned dirty ape!" şeklindeki tepkisi 1968 yapımı olan planet of the apes'e bariz bir şekilde göndermedir. ve en önemlisi ise burada verdiği mesajdır sanırım. her şey bir gün tersine dönebilirin apaçık beyanatıdır.

    film içerisinde yine aynı kıl tip, kardeşiyle(sanırım) tartışırken, televizyonda "mars'a ilk insanlı uzay aracı gönderildi" gibi bir haber vardır. muhakkak ki o, george taylor ve ekibidir. hatta belki televizyondaki altayzılara dikkatlı bakarsak "ansa" logosu falan da görebiliriz. bilemeyeceğim o kadarını. o kardeşlerin soyadlarının "landon" olması da muhakkak ki taylor'ın ekibinde bulunan landon karakterine bir göndermedir.

    caesar'ın annesine "bright eyes", yani "parlak gözler" ismi takılmıştı. bu da yine '68 yılındaki taylor karakterine takılan isme göndermedir.

    bir ara o kardeşlerden biri yine televizyon izliyorken, televizyonda charlton heston'ın bir filmi vardır. gözümden kaçmamıştır, güzel bir dokundurma olmuştur. hele ki bizim gibi gönderme aramaktan filmi izleyemeyen ekşi sözlük yazarları için.

    öteki taraftan, ilk filmdeki bilim-kurgu ve hikaye örgüsünün güzelliği, bu filmde daha çok duygusal bağlamda kendini göstermiş. james franco'nun oynadığı karakter will ile caesar'ın arasındaki ilişki gibi. planet of the apes'te verdiğimiz "ana, o nasıl oluyor şimdi?", "vay be!" tepkilerini bu filmde o kadar sık gösteremesekte (ki bunun temel nedeni yine ilk filmi, hatta tim burton versiyonunu falan izlemiş olmaktır), filmin ikinci yarısından itibaren gelişen olaylar adeta bu filmin '68'deki filmin prequeli olduğu fikrine bizi daha da inandırır. nitekim, bazı şahsiyetler ilk filmden bağımsız gelişebileceğini de söylüyordu ama öyle olsa ne filmin adı bu olurdu, ne de biz izlerken bu kadar keyif alırdık.

    bir de film beklediğim kadar fantazi bir senaryoya sahip değildi. çok daha realistik olarak ilerledi. yani düşündüğümüz gibi gezegeni tamamen "maymunlar" ele geçirmedi. will ve ekibinin bir sakarlığı sonucu bulaşan virüsünde buna büyük katkısı oldu. hele ki o virüsü taşıyan adamın hava alanında çalışması ve sürekli yolculuk yapmasıyla bütün dünyaya yayılmış olmalıydı.

    bunun dışında, beklediğimiz gibi hayvani insan ve "maymun" savaşı yok filmde. bunun sebebini de, araya bir film daha sıkıştırma fikrine bağlıyorum. onunda dışında, filmin sonlarındaki will ve caesar diyaloğu ise yüreğimi burkmadı değil.

    ---
    spoiler ---

    söylemeden geçemeyeceğim ama, gece vakti ben bunu sosyalist teyzelerle izledim. yani kendi kendime öyle bir çıkarım yaptım. normal bir sinema filmindeki teyze miktarından fazlaydı çünkü. bunu da filmin sloganına bağlıyorum. "evrim, devrime dönüşüyor." kesin şöyle bir iç ses oldu bu teyzelerde, "off, hem evrim, hem devrim. ikisi bir arada, tadından yenmez. hemen sinemaya gidip patlamış mısırlarımız ve kolalarımızla izleyelim bu devrimi."

    sonuç olarak, dünyanın en güzel filmi olmayabilir ama biz planet of the apes manyakları için sarıp sarıp izleyecek bir film daha var elimizde. çok beğendim. nokta.

    edit: ekleme.


    (cupido - 6 Ağustos 2011 00:37)

  • comment image

    yüksek beklentiyle gidip beklentilerimin fazlasıyla karşılandığı film. fragman bütün hikayeyi zaten anlatıyordu ama sunum da oldukça başarılı,

    --- spoiler ---

    özellikle maymunların toplandığı yerdeki hapisane havası (koğuş ağası goril, iri ama bilge abi orangutan, artis kavgacı şempanze) çok başarılı kurgulanmıştı. caesar'ın büyükbaba'yı korumak için sigortasının ilk attığı an ve daha sonraki "no" diye bağırdığı an salondaki tüm izleyicilerde de heyecan tavan yaptı.

    sonunda da virüsün hava yoluyla tüm dünyaya yayılması ile "ya bunlar bi avuç şebek nasıl dünyayı ele geçirecekler?" sorusunun cevabı zaten veriliyor.

    ---
    spoiler ---

    ayrıca andy serkis sanırım küçük çaplı bir mafya oldu, bütün mocap işleri adamdan geçiyor.


    (theoden - 7 Ağustos 2011 03:19)

  • comment image

    maymun olarak rol aldığım filmdir 20 kasa muza anlaştık. afişte tek başıma verdiğim pozu görebilirsiniz.


    (uyku - 8 Ağustos 2011 00:36)

  • comment image

    --- spoiler ---

    maymun aleminin en sağlam üyesinin goril olduğunu bir kez daha bizlere göstermiş filmdir. köprüden zıplayarak helikoptere giren goril ne demektir abicim? dualarımız seninle goril reyiz...

    ---
    spoiler ---


    (aye aye captain - 8 Ağustos 2011 11:22)

  • comment image

    bahçeli ev sahibi olursam edinmeyi umduğum kedi ve köpek hayalime bir de bebek şempanze eklememi sağlamış nefis film (^_^)

    --- spoiler ---

    daha önce sirkte çalıştığı için işaret dili bilen sevimli ötesi kızıl tüylü orangutan alz-113'e maruz kalmadan önce de gayet zekiydi. maymunların kendi çabalarıyla da evrilebileceklerine olan inancım tam*, buradan sezar'a selam göndermek istiyorum, film boyunca hepimiz senin tarafındaydık, bizi de gezegenine kabul edersen ailecek ormanınıza iltica edicez.

    ---
    spoiler ---


    (black raven - 8 Ağustos 2011 11:39)

  • comment image

    basarili olmus epey. ben pek guzel vakit gecirdim, cok da bir beklentim yoktu acikcasi.

    bok atmaya yeltenmeyecegim bir film, ama bir durum var ki bir antropolog olarak sessiz kalamayacagim (teeeyyyt!!!! acilin ben antropologum)

    1960'lara kadar etkin olan erken antropolojinin bir saplantisidir elin maymununa insanca konusturmak. jane goodall ve oncesi cesitli primat turlerine konusmayi ogretecegim diye yapmadigini birakmamis, hakiki bir cehennem yaratmislardir maymunlar icin. zira, diger primat turlerinin de gayet zeki oldugunu gormusler, alet yaptiklarini, yeni nesile bilgi aktarimi konusunda komlex sistemler gelistirdiklerini izlemisler, ulen bunlara bir de konusmayi ogretsek var ya neler ederiz tadinda senelerini yemislerdir.

    lakin diger primat turlerinde insanca konusmak icin eksik olan zeka degil, girtlak ve cene aparatidir. bunu farkeden jane goodall isaret diliyle epey bir anlasmistir gorillerle.

    neysem kardes. uzattim konudan da saptim. seni de siktim, kendim de sikildim. diyecegim su meshur avrupa logocentrism'i erken antropolojide oldugu gibi bu filmde de kendini gosteriyor yine. sezar'in zeka kapasitesi artinca en sonunda konusmaya da basliyor.

    len killi kardesimizin zekasi cag atladi, cene girtlak aparati degil. elemanlar insan dilinin gerektirdigi cene-girtlak cevikligine sahip degiller, yoksa konusup dert anlatacak kadar zekaya mutasyona ugramasalar da sahipler...

    evet, ben de bilim kurgu filmlerinin o oyle olmaz diyen insani oldum. pismanim.


    (ajax - 14 Ağustos 2011 01:18)

  • comment image

    son dönem başarılı bilimkurgu filmlerinden. filmden birkaç anekdot, elbette spoiler:

    --- elbette spoiler ---

    - evvela andy serkis'in adını bismillah niyetine kullanmalı bu filmi yorumlamaya geçmeden. andy serkis, evet.

    - james franco canımız ciğerimiz fakat bu filmde neden böyle tutuktu anlayamadım. duygu göstermesi gereken sahnelerde hep -ve yalnızca- aynı acı dolu bakışlar, caesar'ı bırakıp giderken iki damla gözyaşı akıtır insan be. sadece son sahnelerde hissettirebildi caesar'ı gerçekten sevdiğini. yine de geçer not, zira kendisi james franco.

    - caesar'ın dark side'a geçişi güzel işlenmiş olmakla beraber, o kadar detaylı anlatılmamış olsa bile garipsemezdim. çocuğun babası green goblin, dedesi trinity, bakıcısı draco malfoy. yerinde olsam ben de isyan ederim yani, gayet doğal.

    - john lithgow çok tatlısın lan. o araba sahnesinde içim gitti, hüzünlere gark oldum. andy serkis ile birlikte filmdeki en iyi oyunculuktu kesinlikle.

    - maymunların primat barınağını devrimci karargaha çevirmesi, caesar ile bilge orangutan arasındaki the shawshank redemption tadında ilişki, suratına sıçtığımın malfoy'unun tazyikli suyla bok yoluna gidişi falan güzeldi hepsi ama o caesar'ın "no!" dediği sahnede tüylerim film bitene kadar inmemek üzere dikildi ya, daha da bişey demiyorum. kesinlikle çok etkileyiciydi.

    - anladık ki polis denilen canlı her koşulda orantısız güç kullanmaya meyilli. elinde copla gorile saldıran bir adet polis memuru mevcut bu filmde, o goril ki akabinde chp helikopterini indirmiş. al sana orantısız güç.

    - köprüdeki taarruz sahnesi ve özellikle planlama aşaması takdire şayandı. isyan süresince gözler çaydanlık'ı aradı, mamafih.

    - ve elbette caesar'ın minyatür özgürlük anıtıyla oynadığı sahne. söylemeden geçemezdim, filmdeki en güzel göndermeydi.

    --- elbette spoiler ---

    filmden çıkarılan -evrensel- sonuç ve kabullenme: götü yere yakın olandan korkucan, insan olsun olmasın.

    devamını isterik!


    (bruce parkus - 16 Ağustos 2011 13:52)

  • comment image

    maymun ettiğimiz maymunların insanları nasıl düdüklediğini anlatan film. maymun haklı beyler? sen maymunun doğal yaşam alanına kapıyı bile çalmadan giriyorsun. bunları tek tek yakalayıp şehire kah laboratuvarda kobay olarak kullanmak, kah çarli vb. hayvanlı dizi ve filmlerde oynatıp gerçek manada maymun etmek için götürüyorsun. maymunlar akıllanıp senin gagana yapınca da "vay ben bilmiyordum. merhamet et çarli" diye ağlıyorsun. hiç ağlama ey insanoğlu. sana müstahak! aynı isyan ve cesareti başta inek, buffalo ve boğalardan bekliyorum.


    (batu - 29 Ocak 2012 02:00)

Yorum Kaynak Link : rise of the planet of the apes