Süre                : 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Ocak 1975 Salı, Yapım Yılı : 1975
Türü                : Animasyon,Komedi,Aile,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Lee Mendelson Film Productions , Bill Melendez Productions , United Feature Syndicate (UFS)
Yönetmen       : Phil Roman (IMDB)
Senarist          : Charles M. Schulz (IMDB)(ekşi),Joseph A. Bailey (IMDB)(ekşi),Jerry Juhl (IMDB)(ekşi),Emily Perl Kingsley (IMDB)(ekşi),Norman Stiles (IMDB)(ekşi),Paul D. Zimmerman (IMDB),David Korr (IMDB),Ray Sipherd (IMDB)
Oyuncular      : Duncan Watson (IMDB)(ekşi), Stephen Shea (IMDB)(ekşi), Melanie Kohn (IMDB), Greg Felton (IMDB), Lynn Mortensen (IMDB), Linda Ercoli (IMDB), Bill Melendez (IMDB)

Be My Valentine, Charlie Brown (~ Ole sydänystäväni, Jaska Jokunen) ' Filminin Konusu :
Be My Valentine, Charlie Brown is a TV movie starring Duncan Watson, Stephen Shea, and Melanie Kohn. The gang celebrate Valentine's Day while Charlie Brown hopes for at least one valentine for a change.


  • "snoopy'nin insanı."
  • "'bana selam dedin. o günden beri aynı değilim.işte bu yüzden gülümsüyorum.'"
  • ""çok mutsuzum..." o yaşta hayatın ne olduğunu bulmuş efsane karakter, can dostum, ta kendim. merak ediyorum da, onunla büyüdüğüm için mi böyle oldum, zaten böyle olacağım için mi onunla büyüdüm?"
  • "(bkz: snoopy)'nin sahibi..."
  • "selim ileri'nin küçüklüğü kesin böyleydi dedirten çizgi film kahramani."




Facebook Yorumları
  • comment image

    o kadar bahtsizdir ki snoopynin hoyratligi yuzunden kopegiyle piyasa bile yapamamaktadir. snoopy hem kendisini kimseye sevdirmez, minciklatmaz hem de kankasi sari kusla ipe sapa gelmeyen aktiviteleri kovalamaktadir.


    (oksenb - 13 Şubat 2007 08:33)

  • comment image

    aslında o kadar da başarısız ya da loser değildir kendisi. sadece şanssızdır.
    a boy named charlie brown serisinde once baseball oynarken durduğu çıkıntının altında papatyalar çıktığından kızlar tarafından sevimli bulunur. sevimli bulunmak onun suçu değildir, zaten kötü bir şey de değildir. kendisi sadece şansını kötüye yorar ve atılan topların hiçbirini karşılayamaz. lucy'den aldığı psikolojik destek ile başarıyı ararken amerikan futbol topuna vuramaz. çünkü lucy topu, o tam vuracakken çekmiştir. işte sorun da burdadır der, sonra lucy. senin yürüyüşün, konuşman, şişko göbeğin, ellerin, ayakların, saçın... lucy'e göre charlie brown hayata karşı ne kadar kambur ve çekingen durursa kötü şans kendisini o kadar çekmektedir. hayatın kuralıdır aslında bu. nasıl başlarsan öyle bitirirsin.

    charlie saftır. hep doğruyu söyler. basit olanı arar. göründüğünün altında ya da arkasında bir olayı yapamaz, tahmin edemez. belki de bu yüzden okulda heceleme yarışmasını zor da olsa kazanır. ilk defa loser değildir. okullar arası yarışmaya seçilir. bütün gece çalışır. hatta uykusu çok gelse bile üzerindeki sorumluluğun dayanılmaz baskısı hissettiğinden uyumaz. yarışmada son ikiye kalır. hecelediği o kadar zor kelimeden sonra kendisine sorulan belki de en kolay kelimeyi heceleyemez: 'b-e-a-g-l-e.' snoopy'nin cinsi olduğundan ironik bir durumdur. bu onun kaderidir. ama linus'un dedigi gibi bu dunyanin sonu degildir. charlie yeni gune yeni umutlarla baslar. yine lucynin elindeki futbol topunu gorur. gizlice yaklasir ve vurmaya calisir. yine vuramaz. ama onemli olan bu degildir. önemli olan charlie çabalamıştır. hep çabalayacaktır.

    içimdeki çocuktur charlie brown. kötü şans yakasını bırakmasa da o pes etmez. güçlüdür o.


    (vinny - 23 Mart 2009 14:47)

  • comment image

    her daim kaybeden tarafta olmanın verdiği psikolojiyle kazandığı zamanlarda dahi tam olarak mutlu olamaz, hep huzursuzdur. bu nedenle olsa gerek empati yeteneği son derece gelişmiştir. bir hikayesinde en yakın arkadaşı linus ona gittiği beyzbol maçını anlatır - beyzbol kurallarına hakim olmadığım için aşağı yukarı ne demek istediğini aktaracağım-; "inanılmaz heyecanlı bir maç oldu. .... sayı gerideydik, o sırada top bizim tarafa geçti, bizim takım home-run yaptı ve maçı kazandık! hepimiz çıldırdık, herkes birbirine sarıldı, oyuncular, seyirciler çığlık çığlığaydık, keşke sen de orada olsaydın!". charlie brown'un tepkisi ise şöyle olur; "what about the other team?" (peki ya diğer takım n'aptı?). kendimi çokça özdeşleştirdiğim bir karakterdir.


    (veronica marsta - 21 Mayıs 2011 19:07)

  • comment image

    bu yine bi gun tvde beyzbol macında seyricilerin arasında gordugu kıza aşık olur.
    linusi da takar peşine, koştur koştur stada gider. maç bitmiş, kız otobüste. sonraki otobuse binip sehirler arası yola cıkar vs.
    neyse sonunda kızın evini bulur, adını ogrenir ama kapıyı çalamaz.
    linusi gonderir, disarda bekler. cikista sorar "noldu, ne anlattın?"
    linus da der "kurabiye yedik, süt içtik.. haftaya yine buluscaz"

    boyle bir adamdır.


    (dip - 5 Ağustos 2013 16:05)

  • comment image

    "çok mutsuzum..." o yaşta hayatın ne olduğunu bulmuş efsane karakter, can dostum, ta kendim. merak ediyorum da, onunla büyüdüğüm için mi böyle oldum, zaten böyle olacağım için mi onunla büyüdüm?


    (edved - 21 Mart 2004 13:27)

  • comment image

    kafası itibariyle kendisine bazı bazı "blockhead" dense dahi o kızmaz, zira kızıp enerji tüketecek kadar bir kudret bile yoktur kanında, tepkisiz kalır. en fazla fizyolojik olarak yanakları pembeleşir. köpeğine, çük kadar kuşuna bile söz geçiremez. uğraşmaz da zaten. o amaçsız, stressiz ama dünyanın en melankolik ve durgun insanıdır. bir çizgi film karakterinden çok daha fazlası, başlı başına bir insan stereotipidir.


    (sir gawain - 3 Şubat 2005 20:23)

Yorum Kaynak Link : charlie brown