1977'de, yeni ve bilhassa dikkat çekici bir 'manastır vesikası', jean delaude isminde birisi tarafından yazılan lecerde d'ulysse başlıklı altı sayfalık bir broşür ortaya çıktı. bu metinde yazarın kendisi açıkça sion tarikatı'na hitap etmektedir. daha da daha önceki malzemeleri yine ele alırken, bu arada tarikatla alakalı yeni kimi detaylar da sunmaktadır:

mart 1177'de baudouin, saint leonard d'a cre'de, sion tarikatı'nın talimatlarıyla, tapınak şövalyeleri tarikatı'nın anayasasını hazırlamak ve bu konu-da görüşmek zorunda bırakıldı. hugues de payen tarafından tapınak şövalyeleri tarikatı heyetti. 1118 ile 1188 arasında sion tarikatı ve tapınak şövalyeleri tarikatı aynı büyük üstada sahipti. 1088'de iki kuruluşun ayrılmasından bu yana, sion tarikatı'nın bugüne kadar yirmi yedi bü-yük üstadı olmuştur. bunların en sonuncuları:

charles nodier 1801'de 1844'e

victor hugo 1844'ten 1885'e

claude debussy 1885'ten 1918'e

jean cocteau 1918' den 1963'e

1963'ten yeni düzenin kuruluşuna kadar, abbe ducaud-bourget.

sion tarikatı neye hazırlanıyordu? bilmiyorum, fakat önümüzdeki günlerde vatikan'la yüzleşme becerinine sahip bir gücü simgeliyor. çok aktif olan ve çok saygı duyulan bir aza olan monsignor lefebvre şunu söyleme eğilimindedir: "siz beni papa yapın, ben de sizi kral yapayım."

buradan çıkarılabilecek iki ehemmiyetli yeni bilgi parçası vardır. birisi sion tarikatı'nın başpiskopos marcel lefebvre ile var olduğu söylenen irtibatıdır. monsignor lefebvre, şüphesiz roma katolik kilisesi'nin en aşırı tutucu kanadını temsil etmektedir. açıkça ve tantanalı biçimde efelendiği papa vı.paul'e karşı gürültülü olarak açık sözlüydü. 1976 ve 1977'de, aslında açıkça kovulmakla teh-dit edilmişti; ve bu tehdit karşısındaki küstahça kayıtsızlığı hemen hemen kil ise camiasında büyük ölçekli bir ayrılmayı hızlandıracaktı. peki, monsignor lefebvre gibi militan bir 'katı çizgi'ci katoliği nasıl olur da tamamiyle sapkın olmasa da yönelim olarak hermetik olan bir hareket ve tarikatla uzlaştırabilirdik? bu ikilemin hiçbir izahı bulunmuyordu: şayet monsignor lefebvre, kendisini papadan dahi daha katolik addeden 'hıristiyan, aristekrat ve hernerik farmasonlukla' hieron du val d'or ile irtibatlı 19. asır farmasonluğu'nun modern bir temsilcisi değilse.

yukarıda alıntılanan parçadaki ikinci ehemmiyetli husus, şüphesiz sion tarikatı büyük üstadı'nın o vakit için abbe ducaud-bourget olarak tanımlanmasıydı. françois ducaud-bourget 1897'de doğmuştu ve tahmin edilebi leceği gibi aziz sulpice papaz okulu'nda papazlık eğitimi almıştı. böylelikle o zamanlar orada bulunan pek çok modernist'i ve kuvvetle muhtemelen emile hoffet'yi de tanıyor olmalıydı. sonradan malta egemen tarikatı'nın manastır papazı oldu. ikinci dünya savaşı esnasındaki faaliyetleri sebebiyle direniş madalyası ve savaş haçı aldı. bugün fransız akademisi'nin üyesi, paul claudel ve françois mauriac gibi ehemmiyetli fransız katolik yazarların öykülerini yazan kişi ve kendi yerine fazlasıyla saygı duyulan bir şair, elit bir edebi şahsiyet olarak tanınmaktadır.

(teslanin arkadasi - 30 Haziran 2018 21:33)

monsignor lefebvre gibi, abbe ducaud-bourget de papa vı. paul'e karşı militan bir duruş sergilemişti. monsignor lefebvre gibi üçlü ayin kitlesi'nin bir taraftarıydı. monsignor lefebvre gibi kendisini bir 'ananeselci' olarak tanımlıyordu ve kilise reformuna veyahut her türden roma katolikliği'ni 'çağdaşlaştırma' teşebbüsüne sertçe karşıydı. 22 mayıs 1976'da, günah çıkarma ya da günah bağışlanmasını yönetmesi yasaklandı ve monsignor lefebvre gibi, üstleri tarafından ona empoze edilen yasağa küstahça efelendi. 27 şubat 1977'de, paris'teki saint-nicolas-du-chardonnet kilisesi'nin bin katol ik ananeselci tarafından işgaline önderlik etti.

marcel lefebvre ve françois ducard-bourget teolojik açıdan 'sağcı'ydı ve siyasi manada da buna eşit oldukları anlaşılıyordu. ikinci dünya savaşı'ndan önce monsignor lefebvre, o zamanlar kimi tutumları almanya'daki milli sosyalizmle ortaklık taşıyan, o zamanlar fransız politikanındaki aşırı sağda yer alan action française ile ilişkideydi. daha yakın vakitlerde asi başpiskopos'un arjantin'deki askeri rejime yönelik içten desteği hasebiyle dikkat çekici kötü bir ün kazanmıştı. bu tutumu sorulduğunda, bir hata yaptığı cevabını verdi. arjantin'den değil, şili'den söz ediyordu! françois ducard-bourget'nin bu kadar aşırılığa kaçmadığı görülmektedir ve ne olursa olsun madalyaları savaş esnasında alman karşıtı yurtsever faaliyetin ispatıdır. bununla beraber mussolini'ye büyük bir saygıyla baktığını ve fransa'nın 'yeni bir napoleon'un rehberliğinde değerler anlayışını yine kazanacağı' umudunu ifade etmekteydi.

ilk kuşku marcel lefebvre'in ve françois ducard- bourget'nin aslında sion tarikatı'yla tam olarak ilişkili olmadığı ancak birilerinin isteyerek onları kuramda en tesirli şekilde itiraz ettikleri güçlerle aynı yere koyarak canlarını sıkmaya çalıştığı istikametindeydi. sion tarikatı'nın alt ismi, chevalerie d'lnstitutions et regles catholiques; d'union lndependante et traditionaliste (bağımsız ve ananeselci katolik kaideler ve kuruluşlar birliği şövalyeliği) idi. böylesi bir isme sahip olan bir kuruluş marcel lefebvre ve françois ducaud-bourget gibi kişileri kolayca barındırabilirdi.

olası ikinci bir izah, herkesçe kabul edilen zoraki bir izah olmak vaziyetindeydi ki öyle olduğu görülüyordu; fakat en azından beni bir ikilemle yüz yüze getiriyordu. marcel lefebvre ve françois ducaud-bourget muhtemelen göründükleri gibi değillerdi. muhtemelen başka bir şeydiler. aslında belki de hedefleri papa paul'ün papalık makamına bir tehdit emeliyle düzensizlik yaratmak, muhaliflik tohumları ekmek, yeni başlamış bir ayrılmayı kışkırtmak olan ajan provokatörlerdi. böylesi stratejiler charles nodier'nin tasvir ettiği saklı cemaatlerle olduğu gibi, sion öncüleri protoko//eri'ndekilerle de uyuşan stratejilerdir. yakın vakitte bir dizi yorumcunun ve gazetecinin yanı sıra kilise otoriteleri, başpiskopos lefebvre'in başka birisi için çalıştığını ya da başka birisi tarafından yönlendirildiğini bildirmektedir.

hipotezim zoraki bir açıklama olsa da altında meblağlı bir mantık vardı. şayet papa paul 'düşman' olarak nitelendiriliyorsa ve birileri onu daha liberal bir konuma zorlamak istiyorsa bu nasıl gerçekleştirilirdi? liberal bir bakış açısından kışkırtmalarla değil. bu, papanın muhafazakarlığında daha da katılaşmasını kökleştirmekten başka bir şeye yaramazdı. peki, ya birisi açıkça paul'ün muhafazakarlığından daha bağnaz bir davranış benimserse? bu vaziyet, tersi arzularına karşın, onu gittikçe artan biçimde liberal bir duruşa çekmez miydi? başpiskopos lefebvre ve meslektaşlarının muvaffak olduğu da tam olarak buydu; papayı bugüne kadar görülmemiş bir liberalliğe çekme hüneri.

yargılarım geçerli olsun olmasın, başpiskopos lefebvre'in, araştırmamda diğer pek çok kişi gibi, bir tür ciddi ve devasa sırrı paylaşıyor olduğu açıktı. mesela 1976'da, aforoz edilmesi yaklaşmış gibiydi. aslında medya, her yeni gün küstahça ve tekrarlanan bir alan okumayla karşılaştığından aforozdan başkaca seçeneği olmayan papa paul'ün bunu yapmasını bekliyordu. ama papa son saniyede geri ismini attı. tam olarak neden böyle yaptığı belirsizliğini savunmaktadır: ancak 30 ağustos 1976 tarihli guardian'dan alınan aşağıdaki alıntı bir emare vermektedir:

başpiskopos'un ingiltere'deki rahip ekibi... hali hazırda öncülerinin vatikan'la çekişmesinde kullanabileceği kuvvetli bir kilise silahına sahip olduğuna inanmaktadırlar.
bunun ne olduğuna ait kimse bir imada bulunmamaktadır, ama grubun öncüsü papaz peter morgan ... bunu 'dünyayı sarsıcı' bir şey olarak tanımlamaktadır.

ne tür bir 'dünyayı sarsıcı' problem veyahut 'saklı silah' vatikan'ın gözünü böyle korkutabilir? dünya geneli tarafından görünmeden papa'nın kafası üzerinde sallanıp duran bu demokles'in kılıcı ne tür bir şeydi? her ne ise, tesirli olduğunun ispat ettiğine şüphe yoktu. aslında, başpiskoposun roma karşısında tümden cezadan muaf olduğu ortaya çıkmaktaydı. jean delaude'un yazdığına göre, marcel lefebvre'in aslında kafa kafaya 'vatikan'la yüzleşme kabiliyetine sahip bir gücü simgelediği' açıktı.

peki, şu sözü kime söylemişti ya da söyleyecekti? 'siz beni papa yapın, ben de sizi kral yapayım.'

belki aranızda bilenler vardır.

(teslanin arkadasi - 30 Haziran 2018 23:54)