The Habitation of Dragons (~ Haus der Drachen) ' Filminin Konusu : The Habitation of Dragons is a TV movie starring Brad Davis, Frederic Forrest, and Hawthorne James. Two brothers of totally different natures live in a small town in Texas. Since the death of their father they confront one another...
Midnight Express(1978)(7,6-64211)
Querelle(1982)(6,8-5029)
Il cugino americano(1986)(6,2-105)
A Small Circle of Friends(1980)(5,9-372)
Heart(1987)(5,3-93)
Cold Steel(1988)(4,6-632)
darwin'in bu eseri philosopher's magazine tarafından düzenlenen bir ankette, çeşitli akademik konumlarda bulunan bin felsefeci tarafından kant'ın "saf aklın eleştirisi" * ve plato'nun "devlet"iyle birlikte felsefede tüm zamanların en önemli üç kitabından birisi seçilmiş.
(zifir - 6 Haziran 2007 01:51)
kitabın son iki cümlesi şöyledir:"thus, from the war of nature, from famine and death, the most exalted object which we are capable of conceiving, namely, the production of the higher animals, directly follows. there is grandeur in this view of life, with its several powers, having been originally breathed into a few forms or into one; and that, whilst this planet has gone cycling on according to the fixed law of gravity, from so simple a beginning endless forms most beautiful and most wonderful have been, and are being, evolved."“böylece, doğanın savaşından, kıtlıktan ve ölümden, kavrayabileceğimiz en yüce nesne yani gelişmiş hayvanlar oluşmaktadır. başlangıçta birtakım güçlerinin birkaç ya da bir forma dönüştüğü bu yaşam görüşünde bir ihtişam var. bu gezegen sabit yerçekimi yasalarına göre dönmekte iken öylesine basit bir başlangıçtan en güzel ve en harika formlar evrimleşti ve evrimleşmekte…”galaktik milli eğitim bakanı olduğumda ilk ve orta dereceli eğitim kurumlarında sabahları ve cuma akşamları andımız niyetine okuyacağınız cümledir ayrıca.
(riemann - 5 Ekim 2007 22:53)
kayıt ortamını değiştirerek kültürel evrimin çetin seçilim baskıları karşısında ayakta durmaya çalışan kitap. yazılmış bu bi ihtimal en mühim kitabın ilk baskısını ailemizin darwincisi richard dawkins üşenmemiş, oturmuş audio book olarak kaydetmiş, ortaya da pek leziz bi eser çıkmıştır. dawkins'in, kitapta bulunan fakat darwin'in yekten yanıldığı kalıtım ve doğal seçilim dışındaki evrim mekanizmaları gibi konuları kayda dahil etmemesine rağmen toplamda 6 saatlik 5 cd'den oluşan mihenk taşı niteliğindeki bu eser amazon'dan hagaden makul bir ücret karşılığı edinilebilir. veyahut amme hizmeti talep eden doğal seçilimin yüz akı beleşçiler bu darwinci kulunuzun halini hatrını bir sorsunlar bakalım mesaj fasilitesi vasıtasıyla, belki bi güzellik düşünülebilir kendileri için bunun ardından.. (büyüklerimizden böyle gördük biz, bkz: #8557403, tabi o zamanlar rapidshare neyin yoktu güvercinle hallediliyordu böyle şeyler)
(riemann - 2 Temmuz 2008 00:50)
darwin'in eşinden dostundan alinan bilgilere gore,hakkinda "hay agzima sicsalardi da maymun demeseydim. insanlar maymun konusuna o kadar taktilar ki esas noktalari atliyorlar.." dedigi kitapmis bu.. ben sir fitzwilliam darcy'nin yalancisiyim.
(azuth - 29 Eylül 2008 20:48)
2009 darwin yılı dolayısıyla science blogs, 'blogging the origin' isimli, kitabın her bölümünün bir yazıyla özetlendiği taze bir blogla kutlamalara katılmıştır.*http://scienceblogs.com/bloggingtheorigin/
(riemann - 19 Ocak 2009 17:04)
kitabın tastamam adı "on the origin of species by means of natural selection or the preservation of favoured races in the struggle for life"dır. bir nefeste söleyebilen hayat mücadelesinde bir adım öne geçer.
(sirius - 13 Ağustos 2002 01:04)
darwin metin boyunca "evolution" yani "evrim" kelimesi yerine "descent with modification" yani "değişerek türeme" tabirini kullanmaktadır.
(bane - 14 Ağustos 2009 19:23)
gerçekten bu kitabı okumak gibi bir niyetiniz varsa, hangi basımını seçeceğiniz konusuna ciddi özen göstermeniz gerekmekte.zira charles darwin bu kitabını hayatı boyunca defalarca kere evirip çevirmiş, metninde eklemeler, düzeltmeler yapmış ve en önemlisi yaşadığı dönemde gelen eleştirilere yanıt verdiği 6 farklı baskısını yayımlamış. bu nedenle kitabın ilk basımıyla altıncı basımı arasında içerik ve hacim olarak dağlar kadar fark var. kitabın biyoloji dışında felsefe, teoloji, tarih, sosyoloji ve edebiyatta yarattığı etkileri göz önünde bulunduran morse peckham, yıllar sonra darwin'in düşüncelerinin süreç içinde nasıl evrildiğini göstermek amacıyla ilk basımdan son basıma, darwin'in metin üzerinde yaptığı değişikliklere teker teker parmak basarak kitabın bir variorum baskısını hazırladı. bu derleme, biyoloji/bilim tarihçileri ile toplum-bilim etkileşimi alanında çalışanlar için bir hazine değerinde. evrim teorisinin üstünde yükseldiği kavramların birçoğunu ilk kez ortaya atan bu kitabın darwin yaşarken yayımlanmış son baskısını okuduktan sonra üzerine yazılan bu derlemeyi okumak darwin'i anlamayı kolaylaştıracaktır şüphesiz.**edit: peckham'ın editörlüğünü yaptığı derlemenin e-book versiyonunu buldum. şöyle buyrun.
(gabircik - 5 Eylül 2010 17:52)
hiç bir okulda origin of species okutulmaz. (belki ingiliz dili bölümlerinde özel bir okuma parçası olarak verilebilir, ya da bilimsel yazının tarz değişimlerini ele alan karşılaştırmalı edebiyat derslerinde okutulabilir ama hiç bir okulda biyoloji ve evrim kuramı origin of species okutularak öğretilmez) tüm diğer bilimsel disiplinlerde olduğu gibi biyoloji eğitimi de mümkün olduğunca güncel ve derlenmiş bilgileri içerecek şekilde düzenlenir. ders kitabı yazma işi de bu yüzden akademinin ağzını sulandıran işlerden biridir. ders kitabı yazabilmek için hem tüm disipline hakim olmanız, o disiplinin geldiği son noktayı bilmeniz ama aynı zamanda en uç noktada bir kaç sene sonra geçerliliğini yitirebilecek spekülatif hipotezleri ve yeteri kadar yer edinmemiş deneysel sounçları da ayıklayabilmeniz gerekir. temel olarak ders kitabı disiplinin en az bir kaç sene gerisinden gelir.değil evrim teorisi, bilimsel düşünce ve üretim hakkında zerre kadar bilgisi olmayan cahiller bilimin hep tek ve değişmez bir kaynaktan öğretildiğini zannedebilirler. ne de olsa dogmayla büyümüş ve erdeminin kaynağı olarak 1300 senelik bir metni ve bu metni ona dayatan zihinleri görmüş bir insanın bilimsel üretimin dinamizmini, birikimli yapısını anlaması, ve bilimsel disiplinlerin gelişimini buna göre yorumlaması zor elbette. zihnini düşmez kalkmaz bir kaynak umuduna endekslemiş bir zihin doğal olarak bilimsel disiplinlerde de aynı kutsal kitap yansımalarını arar. evrimcinin incili, fizikçinin kuran-ı kerimini bulup onunla mücadele etmek ister. ama bilim böyle işlemez malesef dogmatitis mağduru arkadaşım.origin of species mükemmel yazılmış bir kitaptır. darwin eğer istese yüksek edebiyat üretebilecek kalitede bir yazar, yaratıcı bir zihin, ve çok kıvrak bir kalem. ama origin of species bir bilimsel disiplinin doğuşuna sebep olmuş olsa da, dünyada yaşamın gelişim üzerine çığır açmış olsa da bir kutsal kitap değildir. evrimle alakalı çalışan tüm bilim adamları da binanın temellerine ilk ve en ağır taşları koyan ustaya saygıda kusur etmeseler ve onu hep hürmetle ansalar da binaya kendi taşlarını eklemekten, kendi harlarını katmaktan ve her yeni ufak keşifle evrim kuramını daha bütün, daha tam, daha eksiksiz bir hale getirmekten de geri durmazlar. darwin'in kuramı geliştirmesinden bu yana onun hayal dahi edemeyeceği nice gelişmeler oldu biyolojide, bir kaç tanesini sıralayayım .- darwin origin of species'i yazaken mendel'in kalıtımla ilgili çalışmalarından habersizdi. o yüzden mutasyonların gelecek nesillere nasıl aktarılacağı konusunda çok belirgin bir fikri yoktu. eğer mendel'den haberdar olsaydı büyük ihtimalle sadece mutasyonlar üstüne ayrı bir kitap yazardı.- dünya'nın ve evrenin yaşı darwin için bir problemdi. gözlediği değişimlerin en az yüzbinlerce sene alacağını, tek bir ilk canlıdan bu denli zengin bir canlı alemi ortaya çıkması için ise yüz milyonlarca seneye ihtiyaç olduğunu farketmişti. ama o sırada geçerli evren modelleri dünyaya bir kaç onbin seneden fazla ömür biçmiyordu. hatta 1880lerde lord kelvin güneşin en fazla 6000 senedir ısı üretiyor olabileceğini iddia ederek hem young earth creationism'e destek çıkıyor hem de evrim teorisini tamamen çürütüyordu. oysa 19 yüzyıl bitmeden curieler radyoaktivite hakkındaki buluşlarını gerçekleştirdiler ve kimyasal olmayan ısı üretim şekillerinin de olduğunu gösterdiler acaba güneş radyoaktif bir ateş topu olabilir miydi? 1930 a gelindiğinde ise nükleer füzyon ve güneşin temel bileşenleri biliniyordu. güneşin yaşının ise 5 milyar seneye yaklaşan bir sayıyla sadece evrim teorisini mümükün kıldığı değil, genç dünya hipotezlerine de çentik attığı belli olmuştu.- darwin mutasyonların ve evrimsel değişimin hızı konusunda hesap yapacak matematikten yoksundu. oysa kalıtımla ilgili gelişen bilgilerin de yardımıyla 1930 larda fischer evrim ve mutasyonların tür içerisinde yayılması konusundaki temel denklemleri geliştirdi. böylece evrim kuramını sadece gözlemsel olmaktan çıkartıp matematiksel bir temele oturtmuş oldu. eğer darwin ilk matematiksel evrim çalışmalarını okuyabilseydi sevinç ve gururdan göz yaşı dökerdi.- 1950 lerde kalıtımın aracı olan dna çözümlendi. watson ve crick ikili sarmalı keşfettiklerinde (daha doğrusu varlığını kanıtlarla gösterdiklerinde) galiba ne derecede önemli bir buluşa imza attıklarının farkındaydılar. sonraki on yıllar boyunca genetik araştırmaları ve moleküler biyoloji evrim kuramına neredeyse hiç bir doğa bilimiyle alakalı kurama nasip olmayacak kadar sağlam kanıtlar sağladı. tüm dünyada (virüsler hariç) tüm canlıların kaltımının dört harfli bir alfabe kullanan bir molekül zinciri ile gerçekleştiğini bilse darwin'in alacağı şekli hayal dahi edemiyorum.- ve 1990lar ile 2000ler ard arda gelen genom çözülümleriyle bize diğer canlılarla olan akrabalık ilişkilerimiz hakkında karşı konulmaz bilgiler verdi. insan'ın biricikliği konusunda beyni yıkanmış insanlar için en yakın akrabamız şempanzelerle dna'mızın yüzde 98'ini paylaşıyor olmak kabul edilemez bir hakaret olabilir. bu çalışmaların gerçek olmadığna dahi inanabilirsiniz. ama eğer darwin ya da yakın arkadaşı ve evrim kruamının temel ilkelerini hemen hemen darwin ile aynı zamanda keşfeden wallace bu günleri görselerdi sevinç ve heyecandan kendilerini kaybederlerdi. bilimle uğaşanlar bilir. bir hipotezinize kanıt bulmak, zihninizde tasarladığınız kuramın gerçek dünyada da karşılığını bulduğunu görmek kadar keyifli az şey vardır. eğer yaşasaydı darwin için bu tam 150 sene süren bir ard arda gelen gurur dalgaları şeklinde olacaktı. teknik imkanlar, bilgi birikimi, inceleyebildiğimiz zaman ve mekan ölçeği 150 senede darwinin zamanındakiyle kıyaslanamyacak akdar gelişti. darwin'in hayal dahi etmediği mecralarda test edildi evrim teorisi. darwin'in asla aklına gelmeyecek hipotezlerin testinden geçti ve kuramın temel parçaları sarsılmakı bir yana bir bilimsel kuramın durabileceği en sağlam kaideye yerleşti. ve işin en muhteşem tarafı da şu: origin of species bir kutsal kitap değil. yani içinde yazanların ya da o kitabın ilham verdiği araştırmaların kitabı doğrulamak gibi bir zorunluşuğu yoktu. darwin'in yazdığı her şeyin teker teker yanlış olduğu gösterilebilirdi. ve 150 senedir binlerce bilim insanı aslında bunu yapmaya çalıştı. her yeni araştırmada, her yeni deneyde, her yeni kazıda, bulunan her yeni fosilde ve çözümlenen her yeni dna serisinde darwin'in temel ilkeleri acımasız bir testten geçti. ve kuram hala ayakta. sadece ayakta değil tüm biyolojiyi, canlılar alemini ancak evrim kuramı ışığında anlamlandırabiliyoruz.
(pangaean - 18 Şubat 2012 10:05)
darwin kitabinda ilk turun kokeninden bahsetmemi$tir. ilk canlinin nasil olu$tuguna dair bir aciklama yoktur. bundan ziyade darwin'in hesabını vermeye çalıştığı şey, türler arasındaki benzerliklerin ve farklılıkların doğalcı bir açıklamasıdır. insanlarin evrimi, maymunlardan gelip gelmedigi hakkinda herhangi bir iddia yoktur bu kitapta. sadece sonlarina dogru dogal secilim prensibinin insanlara da uygulanabilecegini soyler.kitaptaki belki de en onemli eksik parca gen kavramidir. yoklugunda evrim teorisini imkansiz hale getirecek olan bu kavrama darwin tesaduf edememi$tir.[edit: tesadüf edememiş demek pek de doğru değil. kalıtımın bir gerçek olduğu darwin'den önce de biliniyordu, ancak kalıtımı mümkün kılan 'mekanizma' bilinmiyordu. darwin bu mekanizmayı bilmese de kalıtımın bir şekilde gerçekleştiğini varsaymış ve yardırmıştır. 100 yıl sonra kalıtımı sağlayan molekül çözüldüğünde darwinci evrim kuramıyla muazzam bir uyum içerisinde olması, darwinizme olan inancı pekiştirmiştir.]zamanla bo$luklar ba$ka bilimciler tarafindan doldurulmu$, eksik parcalar yerine oturmu$tur.
(bane - 15 Kasım 2004 13:03)
Yorum Kaynak Link : the origin of species