Süre                : 25 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Eylül 1920 Çarşamba, Yapım Yılı : 1920
Türü                : Kısa Film,Komedi
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Joseph M. Schenck Productions
Yönetmen       : Edward F. Cline (IMDB)(ekşi), Buster Keaton (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Edward F. Cline (IMDB)(ekşi),Edward F. Cline (IMDB)(ekşi),Buster Keaton (IMDB)(ekşi),Buster Keaton (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Buster Keaton (IMDB)(ekşi), Sybil Seely (IMDB), Joe Roberts (IMDB)

One Week (~ Uma Semana) ' Filminin Konusu :
One Week is a short starring Buster Keaton, Sybil Seely, and Joe Roberts. A newly wedded couple attempts to build a house with a prefabricated kit, unaware that a rival sabotaged the kit's component numbering.


Oyuncular
  • "hayatı sona ermek üzere olduğunu öğrenince yaşamını sorgulama isteği duyan nişanlı bir adamın yol macerası. çok güzel bir film diyemem fakat kanada ya hayran bırakan bir film."
  • "1920 yapımı şahane bir buster keaton filmi. konuk oyuncu kadrosunda charlie chaplin ve laurel & hardy de bulunmaktadır. youtube'dan izlenebilir."
  • "kanada'ya gitme isteği uyandıran rahatlatıcı bir yol filmi. hafif dozda into the wild tadı da veriyor."
  • "finalinde bir damla gözyaşının akıp gittiği hoş bir yol filmi."
  • "kendini alıp yollara vurmak isteten bir film ve harika bir soundtrack. "to strive, to seek, to findand not to yield.""




Facebook Yorumları
  • comment image

    2008 yapımı güzel bir yol filmi. zaten yolculuk filmleri hep güzel mi oluyo ne? ya da ben yolculuk yapmayı sevdiğim için bana mı öyle geliyor bilemiyorum.

    şimdi öncelikle itiraf ediyorum ben bu filmi hakkında hiçbir fikrim yokken, sırf joshua jackson için indirmiştim. evet ne var hastayım adama çocukluğumdan beri (ah pacey ah) napayım. öyle aktör takıntısı olan bir insan değilimdir ama var işte bir kaç istisna. öhm. neyse.

    -bu arada indirdim derken tabii ki orijinal dividisini bulamadığım için mecbur kaldım, yoksa hayatta yapmam öyle şeyler a-aa-

    dolayısıyla filme dair hiçbir beklentim yoktu, ne kadar tırtolursa olsun izlenecekti joshua jackson için. sonra başladım izlemeye, tema gayet klişe. bir adam var kanser teşhisi koyuluyor, ölecek. tam eve giderken bir motosiklet satın alıyor falan filan. böyle anlatınca bana da sıkıcı geldi ama değil işte.

    çok güzel kareler var bir kere, elde var bir. kanada'nın ne kadar güzel bir ülke olduğunu gözümüze gözümüze sokuyor film, hayran kalmamak mümkün değil.

    --- dikkat spoylır ---

    karakter çok gerçek geldi bana, kararsızlıkları, sorguladıkları, tereddütleri... ve her insanda mutlaka var olan hayal kırıklıkları, vazgeçişleri. çocukluğunda sahip olup da kaybettiğine üzüldükleri yok mudur her insanın?

    büyüyüp de bu kadar renksizleşmesine üzülmez mi insan bazen?
    kimin hevesle başlayıp ket vurulunca geri çekildiği bir şeyler yok ki?

    bu emin olamayışları, sorgulayıp bir de aşkından tereddüt edişleri de eklenince, özdeşleşmek zor olmadı açıkçası, o yüzden gerçekçi gelmiş olması normal bana.

    ama, hep o filmlerde gördüğümüz beğendiğimiz sahnelere benzer olaylar yaşayınca o müziği duymaz mıyız içimizden?
    flashback misali kare kare gözümüzün önüne gelmez mi, içimiz cız etmez mi?

    bazen verdiğimiz kararlar gerçekten istediğimiz için mi "öyle olması gerektiği" için mi diye düşünmeyiz bile.
    aslında sahip olduğumuz için şanslı olduklarımızı biliriz ama yine insan bilmek ister kalpten midir tesadüfen mi diye.
    kim kendini daha özgür hissetmek istemez ki, bir süreliğine de olsa?
    işte öyle bir şey...

    sonra ufak tefek ayrıntılar vardı atlanmamış, dikkat edilmiş. bu tip ayrıntıları ihmal etmeyen filmleri seviyorum.

    bir de olumsuz yanlarını söyleyeyim; yer yer fazla kanada miliyetçisi olmuş sanki. bir de adam yanına iki üç parça kıyafet alsaydı iyiydi, hiç çıkarmadı üstünden aynı giysileri lan!

    son olarak, nişanlısı rolündeki kazulet! o ne çirkin gıcık bir tip allahım, allahtan çok rolü yoktu da zıplatmadı sinirlerimi daha fazla.

    ha bir de, "anlatıcı" olayı biraz tehlikelidir, her zaman şık durmaz, izleyiciyi rahatsız edebilir hatta ama onu da iyi kotarmış olayı bir "hikaye"ye dönüştürmesi, ikinci kitabı da yazmış olması flan fıstık. olmuş olmuş beğendim ben. joshua jackson'la alakası yok, valla!

    ama güzel de oynamış şimdi kerata, hakkını yemeyelim di mi.

    --- bir spoylırın daha sonu ---

    elinizde diyor, ölümünüze ayarlı bir çalar saat olaydı siz ne yapardınız?

    velhasıl, öyle hoş vakit geçirmelik insanı fazla yormayacak, damağında güzel bir tat bırakacak çerez bir film arıyorsanız tavsiye edilir. öyle otu boku beğenmemesiyle meşhur müşkülpesent birinden tavsiye hem de.

    o kadar yazdım bir de trailer vereyim de tam olsun bari.


    (bal i shikeste - 14 Ocak 2011 01:18)

  • comment image

    hayatı sona ermek üzere olduğunu öğrenince yaşamını sorgulama isteği duyan nişanlı bir adamın yol macerası. çok güzel bir film diyemem fakat kanada ya hayran bırakan bir film.


    (zuleyha - 17 Nisan 2011 20:46)

  • comment image

    görüntüler arasında izlerken kaybolmanızı sağlayan filmlerden. iddiasız ne varsa onu sunan bir yapısı var. izledikten sonra sizi sessizlikle bırakacak kadar hoş bir tarafı var.
    aynı zamanda enfes bir diyaloğu da içinde barındırır.
    "-aşık olduğunu nasıl anlarsın?
    - eğer sormak zorunda kaldıysan aşık değilsindir."


    (clones - 7 Eylül 2011 21:06)

  • comment image

    toronto’da yaşayan bir genç bir ilkokul öğretmeninin en fazla iki yıl ömrü kaldığını öğrenmesinin ardından bir motorsiklet satın alarak toronto’dan vancouver’a (yaklaşık 4500 kilometre) bir hafta sürecek bir seyahate çıkmasının ardından yaşadıklarını konu alan 2008 kanada yapımı bir film.

    one week kötü bir film değil. ama çoğu kanada filmi gibi durağan, sakin ve sessiz olması nedeniyle popüler olması biraz zor. zaten film 2 milyon dolara malolmuş, ama yarım milyon dolar bile gelir (kar değil) elde edememiş.

    film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/one_week_(2008_film)

    kanada yapımı diğer filmler için bkz: http://www.imdb.com/list/bddzo-bnnnq/

    tema:
    (bkz: popüler kültür /@derinsular)


    (derinsular - 30 Ocak 2013 06:28)

  • comment image

    kanallar arasında amaçsızca dolaşırken karşıma çıktı bu film. daha önce de izlememiştim.
    karakter kanser olduğunu öğrendiğinde o da amaçsız olduğunu anlıyor ve hayatı sorgulamaya başlıyor.

    çok derin bir konusu yok. kafa dağıtmak için denk gelindiğinde izlenecek bir film.

    onunla birlikte sen de bazı şeyleri sorguluyorsun. belki size bir şeyler katacak, kitapların ortasından sahnelerin ortasına serpilmiş cümleler var.


    (bagcivan - 3 Mart 2013 23:24)

  • comment image

    kısalığından mıdır nedir tadı damağımda kalan bir buster keaton filmi. üstelik bu kısa filmde şarlo'nun da minicik bir rolü var.

    birbirinden hiç hoşlanmadıklarını düşündüğüm bu iki sessiz adamı aynı filmde görmek inanılmazdı.

    keaton yaptığı evle bize sürreal mimarinin en güzel örneklerinden birini sergiliyor.

    bir de küçük şirin bir "sabun sahnesi" var ki çok leziz.


    (ronesans adami - 9 Temmuz 2013 23:32)

Yorum Kaynak Link : one week