Süre                : 1 Saat 31 dakika
Çıkış Tarihi     : 28 Ağustos 1993 Cumartesi, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Aksiyon
Taglar             : örtülü,cinayet,aday,Eski polis,Eski şampiyon
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Image Organization , Westwind Productions Inc.
Yönetmen       : Steve Barnett (IMDB)
Senarist          : George Saunders (IMDB),John Bryant (IMDB),Pierre David (IMDB)
Oyuncular      : Jeff Wincott (IMDB), Brigitte Nielsen (IMDB)(ekşi), Luca Bercovici (IMDB)(ekşi), Matthias Hues (IMDB)(ekşi), Karen Sheperd (IMDB), Billy 'Sly' Williams (IMDB), Christopher Kriesa (IMDB), Cyndi Pass (IMDB), Tom Wood (IMDB), James Lew (IMDB), Adrian Ricard (IMDB), Tony Burton (IMDB), Jeff Pruitt (IMDB), Flint Lock (IMDB), Lenny Roebuck (IMDB), David Ursin (IMDB), Philip Capotosto (IMDB), Betsy Soo (IMDB), Pat McGroarty (IMDB), Chuck Borden (IMDB), Gilbert Rosales (IMDB), Kurt Bryant (IMDB), Ralph Manza (IMDB), Pete Antico (IMDB), Jordan Sax (IMDB), Kerry Yo (IMDB), Philip Tan (IMDB), Robby Robinson (IMDB), Eugene Collier (IMDB), Jack Murdock (IMDB), Koichi Sakamoto (IMDB), David Lea (IMDB), Yana Syrkin (IMDB), Dave Begley (IMDB), Binh Dang (IMDB), Damon Caro (IMDB), Richard Cetrone (IMDB), Tim Cordoza (IMDB), Keith Domingue (IMDB), Troy Fischer (IMDB) >>devamı>>

Mission of Justice (~ Apostoli dikaiosynis) ' Filminin Konusu :
Mission of Justice is a movie starring Jeff Wincott, Brigitte Nielsen, and Luca Bercovici. "Law and order" mayorial candidate Brigitte Nielsen is the ruthless and racist leader of a secret neo-fascist group out to take control of...


  • "iki yetimi birbirine kırdıran film.ultimate edition edit: film böyle daha anlamlı oldu. ytd."
  • "fragmanı izledim ve çok merak ediyorum bu kapışmada superman'i tutan kaç kişi vardır? ben dahil birçok kişi heyecanla batman'in, superman'in ağzına ağzına vurmasını istiyor."
  • "son düşen fragmanın son sahnesinde taytlının o titrek suratını görmek harikaydı. kimin gezegeninde kime artislik yapıyorsun lan it! batman adamın götünü keser olm, akıllı olacaksın!"




Facebook Yorumları
  • comment image

    "hayal kırıklığı yaratan film"miş.

    daha düzgün teaseri bile çıkmayan film için hayal kırıklığı diyen tipler var, allah akıl fikir versin.

    belki ben affleck harika bir iş çıkaracak, gitmeden nasıl karar veriyorsun ki birader buna?

    al işte çok uzağa gitme, heath ledger resmen döktürdü joker rolünde, daha filmi izlemeden jack nicholson'dan sonra hayal kırıklığı olur diyen sizin gibiler, filmden sonra oscar adaylığını konuşuyordunuz heath ledger'in.

    düzün eleştiri yapmayı bir türlü öğrenemiyoruz maalesef, anladığım bu...


    (balevso - 17 Nisan 2015 12:01)

  • comment image

    teaser fragmanında gözden kaçan bir ayrıntı da tam 01:20 esnasında, batman'in bulunduğu mekanın sütunlarından birinde the riddler'ın ünlü soru işaretinin saniyelik olarak görünmesi. bu detay mevcut yahut sonraki filmlerde muhakkak riddler'ı göreceğimiz anlamına gelmeyebilir; ancak öyle olmasa bile hoş bir atıfta bulunulmuş ve alttan alttan "batman lore'una sadık bir evren yaratıyoruz" mesajı verilmiş. tam olarak fragmanda geçtiği yer için şuradan buyrunuz: https://youtu.be/iwfunkbfdz4?t=81

    batman, orta yaşlı ve şimdiye dek sinema filmlerinde görmediğimiz derece kaslı olması bakımından frank miller üstadın batman the dark knight returns çizgi romanı (sonradan iki kısımlık bir animated movie haline getirildi ve yarasa adamımız, robocop peter weller tarafından harika bir şekilde seslendirildi) baz alınarak yaratılmış gibi duruyor. kostümün üstündeki geniş yarasa işareti ve kısa kulaklar bile miller'ın tazı gibi cüsseli olan batman'ine ince bir gönderme diyebiliriz: http://photos.imageevent.com/…tdkreturns-batman.jpg

    aynı şekilde daha önce de diğer suser'ların bahsettiği gibi, konu da miller'ın the dark knight returns'ünün ters çevrilmiş hali gibi gözüküyor. bahsi geçen romanda (okumak yahut izlemek isterseniz uyarı, sonraki satırlar esere ilişkin spoiler içerecek) süper kahramanlar artık devlet ve halk tarafından iyi gözle görülmemekte ve hoş karşılanmamaktadır. devlet, superman harici tüm kahramanların artık emekliye ayrılması gerektiği direktifini verir ve bu emrini uygulatmak için, karşısında duramadıkları tek süper kahraman olan superman'i kullanır. superman, devletin emirlerini yerine getirdiği sürece kahramanlık kariyerine devam edebilecektir, bu yüzden de devletin boyunduruğu altına girmeyi kabul eder ve dünyadaki tüm süper kahramanları dağıtır. ancak söz geçiremediği, devlet ve superman dahil kimseyi dinlemeden kendi metodlarıyla devam eden tek bir kahraman vardır: batman. neyse ki batman, bir süre sonra yaşlanmış ve kendi isteğiyle emekliliğe ayrılmıştır. ancak gotham sokakları eskiye oranla çok daha kaotik bir hale geldiğinden ve mutantlar adı verilen, çoğunluğu sokak serserisi olan gençlerden oluşan yeni çeteler neredeyse tüm şehri kasıp kavurmaya başladığından batman görevine 10 yıl sonra geri dönmek zorunda kalır. yaşlanmış olan bruce'un şehre dönmesi, rehabilitasyon merkezinde komada yatmakta olan joker'i de aktif hale getirir (adam yıllardır hasretini çektiği sevgilisine kavuşmuş gibi bir anda hayata döner resmen) ve joker, arkham'dan kaçarak şehri terörize etmeye başlar. batman'in geri dönüşüyle ortaya çıkan terör dalgası devleti husursuz eder ve superman'e "batman'i def etme vakti geldi, gerekirse öldür" emri verilir. clark ve bruce yüz yüze görüşür, clark bruce'a açık olarak eğer batman olmayı bırakmazsa karşı karşıya geleceklerini söyler. bruce soğuk kanlılıkla bu tehdide karşı "o zaman iyi olanımız kazansın" diyerek yanıt verir ve iki kahraman arasındaki savaşı resmi olarak başlatmış olur. nihayetinde batman kriptonit gazı ve dawn of justice'ın fragmanlarındaki batsuit'e esin kaynağı olan mekanik bir kostüm ile superman'i bir güzel pataklar. sonunu ise sürprizi bozmamak amacıyla burada anlatmıyorum.

    dawn of justice'da ise bu hikayenin tersten izleneceğini haber veriyorlar sanki. fragmandan superman, batman'i avlamayacak da tam tersi olacak; ilahlaştırılmış ve arkasına devlet, askeri ve sivil gücü almış olan superman'e karşı batman, gücün tek bir elde toplanmaması için mücadele edecek izlenimi ediniyoruz. bu noktada hikayenin "superman'in ilahlaştırılması, kendisine biat edilmesi, tüm gücü elinde toplaması" gibi temaların yakın zamanların bir oyun/çizgi romanı olan injustice gods among us ile çeliştiğini de görüyoruz. başka bir suser'ın da başarılı bir şekilde belirttiği gibi, film miller'ın the dark knight returns'ü ile tom tayler'ın injustice gods among us'ını ortak bir potada eritecekmiş gibi gözüküyor.

    peki filmden önce konuya dair bir hazırlık yapmak istiyorum yahut bu konuda çizgi roman dünyasında yer almış benzer hikayeleri okumak istiyorum, nereden başlamalıyım derseniz tavsiye edebileceğim kitaplar ne olur?

    öncelikle miller'ın the dark knight returns'ü ile başlamanız doğru bir adım olur, ardından vaktiniz olursa yine miller'ın the dark knight strikes again'ine bakabilirsiniz (ancak ilk kitabın epikliğini sonrakinden beklemeyin, ilkine kıyasla hüsran olarak kabul ediyoruz bunu biz). hemen ardından epik bir batman/superman savaşını elseworlds hikayesi altında işleyen injustice gods among us (vol. 1 ve vol. 2) 'ye bakmanız gerekiyor, ardından vakit bulabilirseniz yine tom taylor tarafından yazılan injustice gods among us year two (vol. 1 ve vol. 2) ciltlerine bakabilirsiniz. daha sonra superman ve batman'i karşı karşıya getiren en popüler yapımlardan biri olan (ki gelmiş geçmiş en iyi çr serilerinden biri olarak da kabul edilir) jeph loeb/jim lee'nin batman hush serisini okumanızı şiddetle tavsiye ederim. eğer ki yakın geçmişteki güncel örnekleri incelemek istiyorsanız the new 52 serisi altında çıkmış olan batman/superman vol. 1 cross world'a bir göz atabilir, ardından yine the new 52 yayınları arasında yer alan, geoff johns/jim lee'nin yarattığı ve içinde batman ile superman'in de bulunduğu "justice league" adlı birliğin nasıl kurulduğunu anlatan justice league vol. 1 origin'i inceleyebilirsiniz. bu cildi incelemenizde özellikle fayda olabilir çünkü dc filmleri bundan sonra marvel'ın avengers'ta yaptığı gibi toplu süper kahraman hikayelerinden, yani justice league'den devam edecek. bunların sonrasında yine leob'un yazdığı superman/batman vol. 3 absolute power ve yine çr aleminin en başarılı hikayelerinden biri olarak kabul edilen mark waid/alex ross ekibinin yarattığı kingdom come isimli elseworlds hikayesi, güzel bir tamamlayıcı okuma olacaktır.

    yok okumayayım da izleyeyim diyorsanız tavsiyelerim şu yönde olacak:

    miller serisi:

    (bkz: batman year one)
    (bkz: batman the dark knight returns part 1)
    (bkz: batman the dark knight returns part 2)

    superman - batman serisi:

    (bkz: superman/batman public enemies)
    (bkz: superman/batman apocalypse)

    superman serisi:

    (bkz: superman unbound)
    (bkz: all-star superman)
    (bkz: wonder woman the animated movie, 2009)

    justice league serisi:

    (bkz: justice league crisis on two earths)
    (bkz: justice league doom)
    (bkz: justice league the flashpoint paradox)
    (bkz: justice league war)
    (bkz: justice league throne of atlantis)
    ve yakında (bkz: justice league gods and monsters)

    * * *

    ekleme: "the dark knight returns'ün sonunda ne oluyor?" şeklinde mesajlar alıyorum, bence frank miller'ın bu eserini mutlaka okumanız yahut izlemeniz lazım. batman mitosunu şekillendiren, batman çizgi romanlarının silver age'den modern age'e terfi etmesini sağlayan ve günümüzde batman'in felsefesini oluşturan karanlık/yetişkin atmosferin temellerini atmış iki eserden biri year one, diğeri ise the dark knight returns'dür. ve hatta bu iki eser öyle güçlü bir etki bırakmıştır ki sadece batman çizgi romanlarında değil, tüm diğer süper kahraman çizgi romanlarında bir karanlıklaşma/yetişkin odaklılık akımı başlamıştır. bugün batman'i daha düşük yaştaki izleyicilere hitap eden ve mizah unsurunun ön planda olduğu adam west'li tv dizi ile hatırlamıyor da tim burton'un, nolan'ın batman'lerini sinemalarda izleyebiliyorsak; batman'i diğer süper kahramanlar arasında ayrı bir kefeye koymamızı sağlayan o gotik ve karanlık atmosferi iliklerimize kadar yaşayabiliyorsak bunu bahsi geçen iki esere, dolayısıyla da frank miller'a borçluyuz.

    batman ile ilgilyseniz bu iki esere mutlaka bir selam çakmanız gerekiyor, o nedenle hiç vakit kaybetmeden izlemenizi tavsiye ediyorum.


    (il mentore - 18 Nisan 2015 19:07)

  • comment image

    ben affleck'e çok hakaret etmiştim, aşağılamıştım, filmin yapımcılarına da küfür etmiştim. ancak kendisi bruce wayne olarak o kadar da kötü durmuyor, rahatsız edici bir tarafı yok. yavşak gülüşlü piç bruce wayne portresi çizen george clooney'den, val kilmer'dan, hatta ve hatta michael keaton'dan iyi göründüğünü söyleyebilirim.

    tabii yine de kıçını yırtsa bir christian bale olamaz. ayrıca söylemek isterim ki keanu reeves de olamaz. evet keanu reeves'in konuyla hiçbir alakası yok ama ben keanu'yu da çok seviyorum.


    (forrestgump - 11 Temmuz 2015 22:38)

  • comment image

    fragmanı izledim ve çok merak ediyorum bu kapışmada superman'i tutan kaç kişi vardır? ben dahil birçok kişi heyecanla batman'in, superman'in ağzına ağzına vurmasını istiyor.


    (curuk nar - 12 Temmuz 2015 01:40)

  • comment image

    ben affleck'ten batman olmaz mı demiştiniz?

    olmamayı bırakın, adam en iyi batman olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. christian bale oyunculuğuna bayıldığım bir aktördür ama ben affleck'in comic-con fragmanındaki o imajı nedir öyle? batman dediğin böyle olacak işte abicim, suratına baktığında herifin içindeki depresyonu, nefreti iliklerine kadar hissedeceksin:

    http://abload.de/img/176ry3.jpg

    http://abload.de/img/2p0p8a.jpg

    http://abload.de/img/32ppvd.jpg

    gelin nolan'ın hatrını bir tarafa koyup itiraf edelim, şurada yüz yüze bakıyoruz: mükemmel oyunculuğuna karşın bu postürü, mimikleri ve karakterin görsel hat uyumluluğunu christian bale'de asla bulamadık. sorunlu olduğunu yüzüne baktığın an anlayamadığın bruce wayne'den batman olmaz, ancak impersonator olur. açın çizgi romanlara bakın, çoğu çizer bruce wayne'i neredeyse "tam olarak" dawn of justice fragmanındaki ben affleck gibi resmetmiştir. isterseniz silver ve modern age'den birkaç örnek verebilirim:

    jim lee: http://abload.de/img/jimdwopq.jpg

    greg capullo: http://abload.de/img/greg8dqba.jpg

    frank miller: http://abload.de/img/frankr6p7d.jpg

    neal adams: http://abload.de/img/nealadamsyjoom.jpg

    jim aparo: http://abload.de/img/jimaparolkrcw.jpg

    şu resimlere bakın ve ben affleck'i göremiyorum deyin hadi. affleck, neredeyse bir çizgi roman panelinden fırlamış gibi duruyor ve içinde fırtınalar kopan orta yaşlı bruce portresini beklenenin çok daha üstünde çizecebileceğine dair güven veriyor.

    belki biraz iddialı olacak ama yerenlerin tam aksine ben, batman ideal aktörünü sonunda bulmuşa benziyor diyorum.

    * * *

    edit: sanırım anlaşılmıyor, o yüzden biraz daha açıklama getireyim istedim.

    entry'nin en başında yazdım, christian bale çok önceden, the prestige gibi popüler filmleri ile değil the machinist gibi yeraltında kalmış filmleri ile mükemmel bir aktör olduğuna ikna etmiştir beni. ancak bale'in batman tasviri, çizgi roman ile karşılaştırılınca eksik ve/veya farklıdır. bunda birkaç şeyin etkisi var: birincisi ilk filmden sonra bale'in giderek kilo vermiş oluşu. ikincisi kostüm tasarımı, ki çoğu çr okurunun beyaz perdedeki en başarılı batman uyarlaması olarak tdk yerine batman begins'i tercih etmesinin bir nedeni var: o filmdeki klasik ve aşina kostüm ile gotham'ın bir ruhunun oluşu. giderek mekanikleşen kostüm ve karakteristiğini tamamen yitirerek klasik bir chicago havası sunmaya başlayan gotham ile nolan'ın devam filmleri, o ilk ve neredeyse mükemmel "orijin" hikayesinden uzaklaşıp, batman'in içinde ekstra olduğu bir crime drama şeklini almıştır ve nolan'ın batman yorumunda neredeyse two-face dışında hiçbir öğe, çizgi roman ile paralel değildir. scarecrow, bane ve bilhassa talia al-ghul gibi figürler; hatta joker bile nolan'ın evreninde çizgi romanlardan çok daha farklı resmedilmiştir (keza joker'ın gülümsemesinin okuduğum hiçbir romanda yüz yarası olarak yansıtıldığını hatırlamıyorum, azzarello'nun joker romanı gibi modern interpretasyonlar nolan'ın joker tasviri üzerine oluşturulduğu için onları saymadım).

    tekrar dönelim bale'e. çr okumuyor olabilirsiniz; ancak bale'in tasvirini orijinaline uygun bulmayanları eleştirdiğiniz an ortaya absürd bir tablo çıkıyor. aynı şey, keanu reeves'in çr evrenindeki constantine portresine zıt bir aktör olduğunu belirten okurlara yöneltilmiş anlamsız tepkide de ortaya çıkmıştı. hiçbir karakteri derinlemesine bilmek zorunda değilsiniz, "ben sadece sinema seyircisiyim" deyip geçebilirsiniz ancak eldeki bir "uyarlama" ise ve bu konuda iddialı yorumlar yapıp tartışmaya girmeye hazırsanız, "bana ne kaynak materyalden?" diyip karakterin tarihini hiçe sayma hakkınız olmaz. anlatmaya çalışılan şu: çr okurlarına göre nasıl ki tdk/tdkr filmlerinde gotham'ın bir karakteristiği yoktu ise, batman'in de kendine has bir ruhu yoktu. bale, michael keaton'ın hissettirebildiği "korkunç"luktan uzak bir batman portresi çiziyordu. bu durum nolan'ın batman'i kostüm içindeki sıradan adama vurgu yapacak şekilde, realizm odaklı yazması nedeniyle ortaya çıktı. filmi başarılı kılan bu realist tavrın götürüsü, düşmanlarının gözünde batman'e karşı "he's just a man in a mask" algısının oluşmasıydı. halbuki çr okurları batman'i insan mı, mitolojiden fırlamış bir figür mü, sokak miti mi yoksa gerçek mi sorularıyla çevrili ve bu nedenle korkulan bir olgu olarak ele almayı sever. düşmanları onu karanlıkta gördüğünde kafalarında şu oluşmalıdır (keza çoğu düşmanının akli dengesi de yoktur):

    http://abload.de/img/arkhamasylumwvu4r.png

    peki christian bale'e baktığımızda ne görmekteydik?

    http://abload.de/img/balelzsub.jpg

    ekrana baktığımda ben tüm o korkutuculuğu ile batman'i görmeliydim. içinde esen fırtınaları hissetmeliyim, nefretle yoğurulmuş, hem gerçek hayatında hem de idealleri yolunda ölümüne yalnız kalmış, derin sessizlikleri ile içindeki çöküntüye işaret eden ürkütücü bir adam portresi çizmeliydi batman. michael keaton, mimikleri ve ciddi ifadesi ile bu korkutuculuğu mükemmel bir şekilde hissettirebildiği ve burton'ın gotik havasından beslendiği için başarılıydı:

    http://abload.de/img/keaton5ojjy.jpg

    işte çizgi roman fanatikleri olarak anlatmaya çalıştığımız şey tam da buydu. michael keaton'ın batman'inde ekrana baktığımızda gerçek batman'i görürken, bale için ekrana baktığımızda batman kostümü giymiş sıradan bir adamı görüyorduk. peki şimdi bir de ben affleck'e bakalım:

    http://abload.de/img/affleck13bi6.jpg

    şimdi nasıl oldu? adamın suratına baktığında "dövse iyi, yatırıp başka bir şey de yapar bu" dedin değil mi? işte batman dediğin budur; ve çizgi roman okurları christian bale'i karalamaya değil, tam olarak da onun yorumlamasındaki bu ciddi eksiklikten bahsetmeye çalışıyor. umarım sinemaseverlerin görmekte zorlandığı o bahsi geçen "imaj" farkının bir çr okurunun gözünde ne olduğu şimdi biraz daha net anlaşılmıştır. eğer entry'i buraya kadar okumayı başarabildiyseniz, bu da benden size easter egg olsun.


    (il mentore - 12 Temmuz 2015 01:45)

  • comment image

    çok şey bildiğini zannedip aslında hiç bir şey bilmeyen cahillerin de yorum yaptığı film.
    "kostümler resmen civil war'dan alınmış gibi." ba ba ba ba ba ba. sen kalkıp da bu filmin hangi çizgiromandan referans alınarak yapıldığını araştırma, oradaki kostümleri inceleme, sonra kalk de ki " ımı kıstımlır rısmın cıvıl wır'dın ılınmış gıbı. :( " filmin konusunun esinlenildiği çizgiroman 1986 yılında yayımlandı, civil war ise 2006 yılında . arada koskoca 20 yıl var. (bkz: the dark knight returns) (bkz: civil war)
    bir de gitmiş demiş ki " superman'le batman'i kapıştırmak nedir allaseen?" eleman sanıyor ki senaryonun hepsi zack snyder'ın bir fantazisinin ürünü. snyder bir gün canı sıkılmış demiş şu süpo'yla batsy'i bi kapıştırayım millet senaryo görsün :d . bu konuda seni yine şu başlıklara alıyorum . (bkz: the dark knight returns) (bkz: batman hush) (bkz: injustice) velhasılı kelam, cahillik ne güzel lan, her şeyi bildiğini sanıyorsun!


    (dedim sozluk falan beni bozar - 12 Temmuz 2015 03:43)

  • comment image

    son düşen fragmanın son sahnesinde taytlının o titrek suratını görmek harikaydı. kimin gezegeninde kime artislik yapıyorsun lan it! batman adamın götünü keser olm, akıllı olacaksın!


    (ecs - 12 Şubat 2016 09:33)

  • comment image

    hollywood'un çok fena açığını yakaladım toplaşın

    --- spoiler ---

    film boyunca düşünmekten aklımı yicektim nerdeyse. ulan bu superman * kaltağının eline iğne batsa dibinde bitiyo ama anası tehlikede, elin adamı anasını kaçırmış yakarak öldürmekle tehdit ediyo, hanımköylü superman bey götünü kaldırıp ışınlanamıyor. allahtan psikopat ama vefalı evlat lex luthor var da erkek analarının yüreğine su serpen o cümleyi söyleyiveriyor : her erkeğin hayatındaki özel kadın annesidir... bu da sana kapak olsun superman...

    ---
    spoiler ---


    (enboleyn - 27 Mart 2016 00:06)

  • comment image

    --- spoiler ---

    1. bruce'un rüyasında annesinin mezarından çıkan dev yarasa man-bat'ti. kendisi batman'in düşmanlarındandır.

    2. bacaklarını kaybeden abimiz karısı için anıtın oraya resim bırakırken üstte superman'in bir arabayı elleriyle kaldırıp duvara doğru vurduğunu görüyoruz. bu superman in 1938'de çıkan ilk sayısındaki kapak fotğrafıdır.

    3. perry ''artık 1938'de değiliz'' diyor. bu superman'in doğum yılıdır.

    4. superman man of steel'de ilk uçma sahnesinde elini yere koyduğunda toprak hafifçe havalanıyordu. aynı sahne son sahnesinde de oldu. bu ''yükselme,umudun yeniden yükselmesi'' demek oluyor.

    5. alfred'in uğraştığı zırh hellbat armor'du. kendisi batman'e darkseid ile bile savaşma imkanı verir.

    6. anatoli knyazev çizgi romanlarda kg beast adı altında özel eğitimli suikastçıdır.

    7. batman kriptonit mızrakla superman'in yüzünü çizdiğinde, 300 filmindeki leonidas'ın xerxes'ün yüzüne son anda attığı mızrak ile yüzünü çizmesine göndermedir.

    8.son olarak pek çok kişinin kaçırabileceği güzel bir olay var. superman'in cenazesinde 4 tane savaş uçağı gökyüzünde sorti yaparken bir tanesi kafasına göre yukarı gitti. bunu yapabilecek gevşeklikte bir pilot var, o da hal jordan!

    edit: alıntı easter egg'in son maddesine not düşeyim, "amerikaya gitmek isteyen adam" ile "tosun pasanin dedesi" uyardıkları için kendilerine teşekkür ederim o sahnedeki uçağın yukarı gitmesi özellikle amerikan askeri cenaze törenlerinde yapılan birşeymiş ve o yukarı uçan uçak da kaybedilen kişiyi sembolize ediyor olmalı.

    ---
    spoiler ---

    not: easter eggler alıntıdır.

    ayrıca kendi eleştirimi yapacak olursam, filmde açıkcası superman'ı izlerken hep kötü hissettim, zaten filme gitmeden önce onun hiç hak etmediği şekilde yargılandığını, onun suçu olmadığı halde sorumlu tutulmasını haksızlık olarak görüyordum, the dark knight returns part 1 ve the dark knight returns part 2'deki batman'in varlığının ve verdiği kararların toplum tarafından tartışılması, ortaya atılan felsefi yaklaşımlar bu filmde superman için çok güzel uyarlanmış. özellikle batman'in "you are not brave, men are brave" demesi üzerine superman'in canı pahasına doomsday'i öldürmek için kendini feda etmesi, sanırım bruce'a cesaretin tanımını ders niteliğinde verir gibiydi.

    clark: i love you..
    lois: no, no clark you can't.
    clark: this is my world.
    lois: no clark, don't.
    clark: you are my world.
    lois: clark!

    o sahnede neredeyse ağladım resmen, batman'e karşı olan empatim ve ilgim çok daha fazla, ama sempatim? superman de o kadar büyük ki benim için, seçim yapmam ikisine de haksızlık kendi açımdan. bütün o gücüne rağmen superman'in kimseyi yargılamaması, kocaman büyük bir kalbi, insan olmadığı halde insanlardan daha masum ve iyi niyetli olması ama yine de insnaoğlunun ondan nefret edebilmesi, tüm bunlara rağmen kendini feda etmesi çok ama çok büyük bir fedakarlıktı bana göre. herkes insanlara umut vermesi gerektiğinden bahsetmiş, kaşların neden çatık clark? çünkü senin yüzünden senin suçun olmadığı halde masumlar ölüyor, birileri senin nefret edilmeni istiyor, ne yapmalıydı clark, eline balon alıp sokakta küçük çocukların eline mi takacaktı? anlıyorum marvel filmlerinden çok iyi alıştınız ama bir yere kadar...! eleştiri olsun diye eleştiri yapmayın, azıcık mantık lütfen.

    kavga ve uzlaşma nedenlerine gelirsek ise, kavgalarına daha ne kadar ayrıntı gösterip, batman'e neden aramaları gerekiyordu, filmin açılış sahnesinde zaten bruce yıkımı, yokluğu, insanlığın ne kadar çaresiz olduğunu gördü ve superman'a karşı kin kazandı. ön yargısı varken, dünyanın en iyi dedektifi de olsa o mahkeme clark suçlu ya da suçsuz, birileri clark'tan nefret ettiği için patladı, o binadaki insanlar ister istemez clark yüzünden öldü ve batman de kendine göre haklı olarak haticeye değil neticeye baktı. ama clark'a vurduğu her yumrukta içim sızladı, batman fanı olmama rağmen öyle görmek istemedim, ben mi fazla duygusalım bilmiyorum ama böyle olmamalıydı haksızlığa gelemiyorum. ayrıca martha sahnesi çok saçma gelse de kimine, bana göre oldukça duygusaldı, superman'in o çaresiz, onu kurtar demesi beni benden aldı, üzüldüm kahroldum neredeyse...

    frank miller çizgi romanlarından da bilinir ki evet batman çok daha acımasız ve kimi çizgi romanda açıkcası öldürüyor. zack snyder ise kendi batman'ini yarattı bir nevi ve bence hoştu. biraz fazla adam öldürdüğünü söyleyebilirim, o konuda biraz rahatsız olmadım değil tamam batman acımasız falan ama bilmiyorum ama filme berbat diyemem bundan dolayı. martha kent'i kurtarırkenki dövüş ise tamamen arkham oyunlarının havasını yansıttı, tek kelime ile harikaydı, muhteşemdi ayakta alkışlıyorum.

    filmdeki kopukluktan bahsedilmiş, spiderman şuanda 5 filmi var, 3 tane de üçlemeden olur muhtemelen, hulk 3 filmi var, iron-man 3 filmi de onun var, thor 2 film, captain america 3. filmi yolda ve avengers'lardan bahsetmiyorum bile. hepsi de kendi çapında büyük karakterler ve insanlar artık alıştı. evet dc comics belki biraz geç kaldı ama aquaman, cyborg, flash, wonder woman, batman bunların hiçbirinin bir tane bile henüz kendine ait filmi yok, bruce wayne, alfred pennyworth bile ilk defa izlediğimiz karakterler ve izleyicinin bir nevi onlara gözünün alışması gerekiyor, öyle kolay değil hemen hikayeyi toparlayıp bir anda aksiyona falan geçmek ve sabır da istiyor ve film de bildiğim kadarıyla 153 dakika, bunun tamamını hızlı geçiremezsiniz. bütün bu karakterlerin hepsini man of steel 2 gibi bir filmde toparlamak istiyorsunuz ve bu hiç de kolay değil, o yüzden iyimser yaklaşılması gerekiyor ve bence en harika şekilde filme empoze edilmişler. bu filme bana sorarsanız gerçekten kötü diyebilmek emek hırsızlığı gibi geliyor, cidden çok çok kötü olması gerekiyordu ki çizgi romanlara ne güzel sadık bir film oldu ve bu bir giriş filmi.

    özellikle öyle sahneler vardı ki beni benden aldı, çok ince detayları vardı, lex luthor'un babasının tablosundaki paradoks muhteşem betimlenmiş tüm filme, bruce'nin yarasalarla nasıl tanıştığı, belki de binlercesinin ona yardım edip havaya kaldırarak yukarı taşıması, yardım etmek istemeleri tek kelime ile destansıydı. yabancıların o jesus dediği şeyi harfi harfine yaşadım resmen. ardına metropolis'teki ilk filmin sahnesinin bruce'nin gözünden izlemek, atmosfer herşey çok güzeldi.

    edit:

    martha sahnesini daha detaylı açıklayacak olursam, bruce aslında her ne kadar içinde öfkesi bitmeyen, şiddeti seven(evet, kimseyi konuşturmak için illa kaburgalarını, parmaklarını kırması, başlarını duvara vurması gerekmiyor), gülümseyemeyen psikolojik sorunları olan depresif, karamsar hayata küskün birisi olsa da, gülümseyebiliyor aslında ve o da tamamen insan, sadece duygularını bilinçli şekilde kapıyor ve daha büyük işleri olduğuna inanıyor, o yüzden huzurdan falan da hep uzak durdu ama bir sosyopat olmaktan da çok uzak bir karakter. ailesine karşı her zaman düşkün oldu ve hayatı boyunac özlemlerini gideremedi, sürekli mezarlarını ziyaret etmesi, çiçek götürmesi gibi ayrıntılara filmde yer verilmesi çok hoştu zira ailesi konusunda çok ama çok hassas. birden fazla robin karakterinin olması da başkalarının aynı acıları çekmemesi adına. ve orada superman'dan o kadar nefret ederken, öldürmeye de evet o kadar kararlıyken bir anda o martha ismini duymak onu çok duygulandırdı, bir anda içindeki o masum ailesine aşık, onların özlemini duyan, onları kurtaramadığı için suçluluk hisseden o zayıf bruce ortaya çıktı ve clark'ın o anki çaresizliği, gözlerinin dolması, bruce'a resmen yalvarması, bruce'un clark'ı hep insan hayatına değer vermeyen, kendini birşey sanan, kendini herşeyden üstün gören, insanlığa tehdit biri olarak görüyordu, her ne kadar bir sürü şeyden clark'ı sorumlu tutsa da o an clark'ın aslında masum olduğunu hissetti, onun insani yönlerini gördü bir an ve bu yüzden ikinci defa düşündü, hatta mızrağı atmadan da bir an duraksadı, sonra fırlattı çünkü dünyanın en iyi dedektifi de olsa, o mahkemenin patlaması falan tamamen ön yargıdan dolayıydı. bruce çünkü sadece işin içinde clark var diye bu kadar kesin onun işini bitirme kararı almıştı, flash'ın rüyasının da bir parmak etkisi var elbette. o sahne bilmiyorum bana saçma olmaktan ziyade oldukça duygusal geldi ve beğendim.

    bruce, clark'ın içindeki insanlığı gördü, az kalsın öldürecekken de son sözleri zaten "sen bir tanrı değilsin, sen bir insan bile değilsin"di mentalitesi, düşmanlığı bundandı. bütün film zaten bize clark'ın ne kadar yüce bir karakter olduğunu betimliyordu. "göremedim, çünkü bakmıyordum" demesindeki suçluluk duygusu ve hepsi sondaki büyük fedakarlığı bir parçaydı. insanlar superman gibi harika bir karakterden nefret ediyor, "eh süper işte falan" ama batman hakkında hiçbir şey bilmezken christopher nolan filmlerinden batman öğrendiklerini sanarak fanboyluk kasıyorlar, film aslında clark'ın sempatisini kazandırmak üstüneydi bana göre ve iyii ki de öyle olmuş.

    bu filme man of steel 2 olarak da bakılabilir ki öyle de bana göre ve justice league'ye giriş filmi, dc yıllardır geç kaldığı için bazı şeylerin temeli şimdiden atılmak istendi o yüzden senaryoda şimdilik belki birçok kişi için anlamsız ama bariz de ileriki filmlerde değer taşıyacak easter eggleri mevcut. flash'ın bruce'a gelecekten gelip onu lois ile uyarması kesinlikle jl2'de falan değer kazanacaktır ve geriye dönük bugünkü filmle yapboz gibi birleşecek. gazetelerde bruce'a olan yazı ise, 20 yıldır gotham'da ne kadar iyi insan kaldı geriye diyor ve malum robin kostümünden de biliniyor ki red hood'dan bahsediyor, daha önceden iyi iken sonradan değişen birisi.

    http://images-cdn.moviepilot.com/…exnocfgpos6si.png

    bu yazının lex tarafından yazılmış olduğunu düşünmüyorum, belki henüz batman üçlemesi çıkmamışken şimdilik biraz havada kalıyor ama ilerideki filmler çıktığında eminim bu konular çok daha aydınlığa kavuşacak. "you let your family die" yazısına dönecek olursam; bruce, martha ve thomas wayne dışında aileden sayılabilecek jason todd haricinde o dönemlerde kimseyi kaybetmedi ve harflere dikkat edilirse anarşik şekilde yazılmış. benim fikrime göre jason todd, joker üzerinden gönderme yapıyor zira ölümüne neden olan kişi jokerdi ve batman'i de kurtaramadığı için bir süre hep onu sorumlu tuttu, joker de zaten hiçbir zaman bruce'nin kimliğini öğrenemedi.

    film fazla uzun, kesilen birçok sahnesi var diye biliyorum, yarım saat kadar bir süre ki az değil. mesela clark, hangi sırada batman'in bruce olduğunu anladı bunu bilmiyoruz ama lex luthor'un bruce'u davet ettiği gece bruce'un normal, sıradan bir insan olmadığını anlamıştı elbette zira alfred ile olan konuşmalarının neredeyse tamamını duymuştu. görmediğimiz sahnelerde parçaları birleştirmiş olabilir ki, do you bleed sahnesinde de x-ray sayesinde yine görmüş olabilir.

    filmi ağır eleştiren veya nefret edenler için aslında en güzel cevap yine filmde verilmiş. (bakın beğenemeyebilirsiniz, ama berbat, nefret?....)

    "people hate what they don't understand."


    (talia al ghul - 27 Mart 2016 13:27)

Yorum Kaynak Link : batman v superman dawn of justice