Animal Farm (~ Animal Farm - Aufstand der Tiere) ' Filminin Konusu : 1940'lardaki 'reel sosyalizm'in eleştirisi olan bu roman, dünya edebiyatındaki 'yergi' türünün başyapıtlarından biridir. Hayvan Çiftliği'nin kişileri hayvanlardır. Bir çiftlikte yaşayan hayvanlar, kendilerini sömüren insanlara başkaldırıp çiftliğin yönetimini ele geçirirler. Amaçları daha eşitlikçi bir topluluk oluşturmaktır. Aralarında en akıllı olan domuzlar; kısa sürede önder bir takım oluştururlar, devrimi de onlar yolundan saptırırlar. Ne yazık ki insanlardan daha baskıcı, daha acımasız bir diktatörlük olmuştur artık.
When the Wind Blows(1986)(7,8-8655)
The Plague Dogs(1982)(7,8-7521)
Nineteen Eighty-Four(1984)(7,2-58875)
Felidae(1994)(7,1-3456)
can yayınları çevirisindeki giriş kısmında sonunun anlatılmasını nefretle kınadığım, yamulmuyorsam tesbih i belig sanatının zirvesindeki kitap
(labit - 25 Nisan 2007 11:36)
nedense erdoğanın her konuşmasını dinleyip, gazetelere her göz attığımda aklıma gelen, günümüz türkiyesini anlattığına inanadığım kitap. napoleonu tayyip, squealerı akp yanlısı gazeteler ki bunlar star, zaman, sabah vs. olabilir, snowball'ı ergenekon örgütüköpekleri bazı kesim polis ve savcılar,mollie türkiyedeki çok büyük bir kitle, moses tarikat ve cemaatler olarak yorumlanabilir. zorlama bir yorum gibi görünebilir ama nedense hükümetten birileri konuşmaya başladığında tüm eksik parçalar tamamlanıyor. ne diyordu kitapta squealer ekonomimiz hep düzeliyor, stoklar artıyor, yediklerimiz çoğalıyor, karnımız artık daha tok. bizim hükümet her seferinde buna benzer şeyler demiyor mu? ekenomi düzeldi, eksiden öyleydi böyleydi...squealerı başlarına ne zaman kötü bir şey gelse bunu snowball yapmıştır derkeken, bizim başbakan bu iş altından da ergenekon çıktı demiyor mu? ama ne zaman bu ülkede iyi bir şey olsa bunu tayyipe borçluyuz tıpkı napoleona olduğu gibi.
(emekli intihar komandosu - 4 Mayıs 2010 13:45)
george orwell'in allegorik bir anlatım kullandığını bilmeyenlerin hala "ama komünistler domuz, burjuva insan olarak tasvir edilmiş, demekki yazar kapitalistmiş" diye bok atmaya çalıştığı kitap.
(cumingsoon - 27 Eylül 2010 00:10)
kitaptaki her karakter donemin rus toplumuna ve komunizme ait ogeleri temsil eder.napolyon : stalin (2 isim de tek gucu temsil eder hem)kartopu: trockiboksor: proleteryakopekler: kgbsquelar: donemin rus medyasi, propagandayasli major: lenin veya marxbenjamin: karamsar, deneyimli eski nesilmollie : aristokrasi
(joe 90 - 1 Şubat 2003 18:11)
moses adli, hayvanlari oldukten sonra daha guzel bir dunyanin beklediginden bahseden kuzguncuk da apacik dini simgeler bu fabl/mini romanda...
(toshi - 24 Mart 2003 16:13)
... kuşkusuz şimdilik tayınları yeniden ayarlamak zorunda kalmışlardı (squeler, hiçbir zaman "kısıntı " sözcüğünü kullanmıyor, " yeniden ayarlama" demeyi yeğliyordu )...-can yayınları,124. sayfa... “bunu vergi artışı, zam olarak görmemek lazım. maktu vergilerin güncellemesi olarak görmek lazım.” ...-mehmet şimşek,2011
(yapayalniz - 1 Aralık 2012 02:20)
ingiliz yazar george orwell'in, dünyaca ünlü alegorik romanı hayvan çiftliği'ni (animal farm) okuma fırsatını yeni bulabildim. hakkında yıllarca konuşulmuş, soğuk savaş döneminde başta abd olmak üzere birçok kapitalist ekonomi ülkesinde ders olarak okutulmuş, sağ kesimlerin komünizm yergisi olarak bellediği bu başarılı romanı okumakta bu kadar geç kaldığım için de kendime bir hayli kızdım.romanla ilgili en başta belirtmek istediğim nokta, anti-sosyalist propaganda aracı olarak kullanılmasını yanlış bulduğumdur. kapitalizmin, gölgesini satamayacağı ağacı kesmekte beis görmediğini hatırlarsak, bu tür bir yergi yapıtının da kapitalizmin amaçlarına malzeme edilmesine şaşırmamamız gerekiyor. george orwell, kitabı hangi ideoloji ya da ideolojilere (bilerek ya da bilmeyerek) hizmet etmek için yazmış olursa olsun, hayvan çiftliği, işaret ettiği birçok konuda haklı eleştiriler içeriyor.hayvan çiftliği'nin can yayınları'ndan, celal üster çevirisi ile yayınlanan çevirisini okudum. ancak, büyük bir merakla önsözü okuyunca biraz keyfim kaçtı, çünkü önsöz, romanın mantığını ve temsillerin pek çoğunu içeren bir yazı olmuş. sonsöz olarak kitabın sonuna eklenmesi daha doğru olurmuş. ama ingilizce orijinal metnini okumaya da başladığım için rahatlıkla belirtebilirim ki, çevirisini beğendim. tek sorun, sonsözün baştan söylenmesi. okumayanların benim gibi keyiflerinin kaçmaması adına yazımın bundan sonrasını spoiler ibaresi ile çerçeveliyorum.--- spoiler ---roman, ingiltere'de bir çiftlikte (beylik çiftlik) hayvanların insanlara karşı başlattığı isyanı ve bu özgürleşme hareketinin nasıl yozlaştığını konu edinmiş. bolşevik devrimi'nin bir alegorisi olan bu isyanda orwell'in karakterlerini kimler ile eşleştirebileceğimizi şöyle yazayım:bay jones (beylik çiftliğin sahibi): çar ıı. nikolaybeylik çiftlik malikanesi: kremlin sarayıkoca reis (çiftlikteki saygın yaşlı erkek domuz): karl marx. (devrimin teorisini kurdu, ancak devrimi göremeden öldü)napoleon (önder domuz): josef stalin. (devrimi diktatöryen bir rejime dönüştürdü)snowball (napoleon'un silah arkadaşı domuz): troçki. (devrimin sürdürülebilirliğinin ancak dünyaya yayılırsa gerçekleşebileceğini savundu, stalin ve sempatizanlarıyla görüş ayrılıkları yüzünden sscb'den kovuldu ve öldürüldü)domuzlar komitesi: halk komiserlerisquealer (domuzlar komitesinden): stalinist basın.mollie (çiftlikteki rahatına düşkün kısrak): rus burjuvazisi.moses (evcil kuzgun): din adamları.benjamin (çiftlikteki yaşlı eşek): olayların sonucunu görebilen karamsar insanlar.boxer (çiftlikteki güçlü araba atı): devrime inancını kaybetmeyen saf proleterya.clover: (araba atı): proleterya.koyunlar: cahil halk.hayvan çiftliği: sscbanimalism: komünizmköpekler: kgbbay pilkington: winston churcill.bay frederick: adolf hitler.ağıl savaşı: ekim devrimi.yeldeğirmeni savaşı: ıı. dünya savaşıbeylik çiftlik'teki ayaklanma, koca reis'in hayvanları çağırıp bir konuşma yapmasının üstünden biraz zaman geçtikten sonra gerçekleşiyor. hayvanlar, yemlerini vermeyi unutan ve kendilerine sürekli eziyet eden çiftlik sahibi bay jones'u çiftlikten kovuyor ve çiftlikte kendi otoritelerini kuruyorlar. bu otoritenin kurulmasına ön ayak olan ve fikirleri yayan hayvanlar da napoleon ve snowball'un başı çektiği domuzlardan oluşan bir komite oluyor. napoleon ve snowball tarafından koca reis'in öğretilerinin ışığında hazırlanan 7 emir ile birlikte bütün hayvanlar bir çatı altında toplanıyor: "bütün hayvanlar eşittir."bay jones'un, kovulduğu çiftliğe geri dönmek için yaptığı başarısız girişimden sonra (ağıl savaşı) otoritesini pekiştiren beylik çiftlik, artık "hayvan çiftliği" adını alıyor. çiftlikte özgürlük heyecanı sürer ve günler geçerken, napoleon ile snowball alınacak kararlar konusunda sık sık görüş ayrılığına düşüyorlar. en son, snowball'un daha çok üretim yapılabilmesi adına önerdiği yeldeğirmeni inşaatı, napoleon'un iktidarı tümüyle ele geçirmesine neden oluyor. o güne kadar ortada görünmeyen özel eğitimli köpekler, snowball'u hayvan çiftliği'nden kovuyor ve artık daha sık sesi çıkan squealer, napoleon'un aldığı bütün kararların doğruluğunu hayvanlara empoze ediyor. çok geçmeden, napoleon, yeldeğirmeni inşaatı için emir veriyor. snowball'a neden karşı çıktığını anlayamayan hayvanlara da squealer açıklamalar yapıyor. böylelikle, hayvanların (domuzlar ve köpekler hariç) köle gibi çalıştığı, domuzlar ve köpeklerin ise yavaş yavaş yaşam standardının değiştiği bir sürece giriliyor. öyle ki, öyle ki, yedi emirde yasak olduğu belirtildiği halde, domuzlar malikanede yaşamaya, diğer hayvanlardan daha geç kalkmaya ve kıyafet giymeye başlıyorlar. yine de hayvanların çoğu, en azından sadece kendilerine hizmet ettiklerini ve kendi kendilerine yettiklerini düşünerek avunuyorlar, ta ki:"...gene de yaz ilerledikçe, önceden kestirilemeyen bazı eksiklikler kendini duyurmaya başladı. gazyağı, çivi, ip ve köpek bisküvisine, at nalı için demire gereksinim vardı; üstelik bunların hiçbiri çiftlikte üretilebilecek şeyler değildi. sonradan, tohum ve suni gübreye, çeşitli aletlere ve yeldeğirmeni için birtakım makine parçalarına da gereksinim duyulacaktı. bunların nasıl sağlanacağını henüz kimse bilmiyordu." (burada orwell'in, küreselleşen dünyada, kapalı sosyalist ekonomilerin diğer ülkelerle ilişki kurmamalarının pratikte imkansız olduğuna işaret eden eleştirisiyle karşılaşıyoruz)ve napoleon, bu gereksinimlere komşu çiftliklerle alışverişe başlayarak çözüm buluyor. yedi emirde yine yasak olmasına rağmen, para kullanmaya, insanlarla iletişim kurmaya ve içki içmeye başlanıyor. tabi bu imtiyazlar, domuzlar ve köpekler için. ayrıca artık, hayvanlar "emir" alıyor ve başkaldıranlar öldürüldüğü için bu emirleri sorgulayamıyorlar. her yeni değişiklik ve uygulamada, squealer devreye giriyor, yedi emri yanlış hatırladıklarını, aslında "şöyle bir ibare daha olduğunu, fakat bunu hayvanların unuttuğunu" söylüyor, her denileni tekrar eden koyunların da yardımıyla itiraza mahal vermiyor.çalışmaya devam eden hayvanların binbir emekle inşa ettiği yeldeğirmeni, bir gün bay frederick ve adamlarının saldırısıyla yerle bir oluyor. hayvanlar, çiftliğin frederick'in eline geçmemesi için onu ve adamlarını kovuyor ancak çok da fazla kayıp veriyorlar. yeldeğirmeni inşaatı sil baştan başlıyor, hayvanlar için şartlar daha da zorlaşıyor, tayınlar azaltılıyor. "kuşkusuz, şimdilik, tayınları yeniden ayarlamak zorunda kalmışlardı. (squealer, hiçbir zaman "kısıntı" sözcüğünü kullanmıyor, "yeniden ayarlama" demeyi yeğliyordu)"bu arada, domuzların her zaman küçümsediği ve bay jones'la birlikte çiftliği en başından terk eden moses da, ilginç bir şekilde çiftliğe dönüyor ve "balbadem diyarı" masalını anlatmaya kaldığı yerden devam ediyor.hayvanlar, gün geçtikçe kötüleşen şartlarda yaşamaya devam ederken, artık uzlaşma sağlanmış insanlar bay frederick ve bay pilkington bir akşam çiftliğe ziyarete geliyorlar. romanın efsaneleşen kapanışı, çiftlikteki malikanede, artık insanlardan ayırt edilemeyen domuzlar ile insanların karşılıklı kadeh kaldırdığı o meşhur sahne ile oluyor. hayvanların domuzlar ve insanları gizlice camdan bakarak seyrettiği bu sahne, muhteris muktedirlerin elinde, en saf amaçların ve eylemlerin bile nasıl harcanabileceğini gösteriyor. "bütün hayvanlar eşittir, ancak bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir."--- spoiler ---bu roman, her devir ve her iktidar için okunmaya uygun, zamanının ötesinde bir eser. aynı ihtiras ve birtakım zümrelerin "daha eşit" olduğu bu alegori, salt rusya için değil, bütün yönetimler için bir "yozlaşmanın yol haritası" kitabı. okunmalı. ideolojik gözlükleri çıkararak, okunmalı, mutlaka ve birçok kez okunmalı.temsiller ve karşılıklarında hatam varsa affola. bunlar elbette kişisel yorumlarım.
(sahafkedisi - 6 Temmuz 2013 02:45)
tam bir alegori harikası. karakter benzetmelerine şöyle devam edilebilr.frederick - hitlerbüyük reis - marx, fikir babasıdır ancak devrimi görememiştir.koyunlar - devlet kontrolündeki basınjones - lvov derdimpilkington - churchill olsa gerekmollie - bu da rus soylu sınıfısavaşlar bile alegoriden nasiplenmişmesela ağıl savaşı kızıllar ve beyazlar arasındaki rusya iç savaşıyken yel değirmeni savaşı ise 2. dünya savaşı'dır
(raziel - 12 Aralık 2003 20:20)
komunizm elestirisi diyenlerin oncelikle, finalini bi daha okumaları ve dusunmeleri gerektiği kanaatindeyim. olay komunizmin eleştirisinden cok otorite/idare, gucu elinde tutanların idealizmden ve amaclardan saptıkca neler olabileceğini anlatır. konu sistem vs.den cok bozulmak ve kirlenlenmektir. çıkarılması gereken bir ders varsa "komunizm kotudur" kesinlikle değildir. ayrıca, bence tüm zamanların en iyi kapanışlarından biridir sonu.
(kermith - 27 Şubat 2004 07:53)
radyo tiyatrosundan dinledim ilk başta. geçenlerde de kitabını edinme fırsatım oldu, okudum. şu dikkatimi çekti yalnız; tgrt yapımı olan radyo tiyatrosunda moses karakteri yoktu. islamcılar ne kadar hınzır oluyor di mi lan.
(banagazozalnuri - 11 Mart 2014 10:51)
dort ayak iyidir, iki ayak kotudurdort ayak iyidir, iki ayak daha iyidir. cok sarsici bir kitaptir.
(zaknafein - 2 Haziran 2001 15:15)
muhtesem bir kitaptir, 3 kere okusaniz da tadini damakta birakir. yeni baslayanlar icin kücük bir semboller kilavuzu asagiya ilistirilmistir:animalism (bkz: #3419458): komunizmseven commandments (7 emir): komunist manifestorebellion (ayaklanma): bolsevik ihtilali (1917- lenin)old major: karl marxsnowball: leninnapoleon: stalinmr. jones: czar 2. nicholassquealer: lenin hükümetinin propoganda departmanidogs: kgbmollie: toplumdaki duyarsiz, bencil insan topluluguboxer: fedakar ama saf komünist yandaslaribenjamin: kuskucu ve sorgulayici kisilermr. pilkington: ingilteremr. frederick: almanyamoses: din ve dini meselelertabiki yoruma acik bir konudur ama bu parcalar yerine kondugunda bir eksiklik yada yanlislik hissedebilceginizi zannetmiyorum.
(miarsenic - 30 Mayıs 2004 17:53)
komünizmin zamanla kapitalizme nasıl dönüştüğünü, nasıl zamanla kendi sınıflarını yarattığını(ki bu insanın en büyük zaaflarındandır) anlatan kitap. fakat bu özünü direk vermemekte, çünkü kitap masal tarzında yazılmış ve resimlerle süslenmiş(kitabın altbaşlığı da "bir peri masalı" zaten) bir ilkokul ögrencisinini bile rahatça okuyabileceği acayip sade(orwell'in özelliği) ve akıcı tarzda yazılmış hiçbir mesaj almadan da anlaşabilecek düzeyde.sonu ise gerçekten müthiştir, ve bu sonu okuyup da nası bu kitabın komünizm karşıtı zannedildiğini anlamak mümkün değil. anlama kabiliyetinin sıfır olması gerek gerçekten.
(stradicaster - 2 Haziran 2004 23:59)
"all animals are equal. some animals are more equal than the others."
(cosmic girl - 17 Haziran 2001 20:28)
kitapçılarda çocuk kitapları bölümünde bulunabilen aslında hiç de çocuk kitabı olmayan george orwell klasiği.
(veralynn - 18 Haziran 2001 18:00)
sovyet devrimini ve sonrasını metaforik ve allegorik bir tarzla anlatan mükemmel yapıt.sovyetleri bir çiftliğe benzeten başyapıt.napolyon'un insanlaşması,boxer'ın tükenişi,snowbool'un çiftlikten kovulması...hepsi süper paralellikler."stalin ne yavşakmış" ya da "yazık olmuş troçki'ye" dedirtiyor insana.
(tabularasa - 1 Ekim 2001 17:32)
şu anda herkesin söyleyebildiği şeyleri 45te söyleyip bir de kapitaslitlerin parasıyla yazıldığı geyiklerine maruz kalmış bir orwell kitabı. yok birbirinden farkı demektedir sadece, sadece hafızaya dikkat çekmektedir, sömürüye, "siz kendi alt hayvanlarınızla uğraşıyorsunuz, biz de alt insanlarımızla uğraşıyoruz" esprisine dikkat çekmektedir, domuzların insanlaşmasıdır ana eleştiri, kuralların ihlali, slogan meleyen koyunların etrafa salınması, ana sloganların çıkış noktalarının dahi dönüştürülebilmesi, köpeklerin hırlayarak korku salarak yaptırabildiklerindedir vurgu. benzetme yönleri ve benzetmelerin sağlamlığı kadar zamanla şartların değişimini anlatış biçimiyle, diğer çiftliklerin korkularından ticari anlaşmalara varışlarına, balbadem ülkesi geyiğinden "kurdelelere ihtiyacın yok" repliğine , "daha çok çalışmalı" yutturmacasının iğrençliğinden bürokrasi hakkındaki yorumlara, şarkının yasaklanmasından son kısmına -hayvanların durumu daha iyi değildi ama en azından kendi sefilliklerini yaşıyorlardı- net bir şekilde başarılı bir kitap. benim en çok hoşuma giden geçmişin deiştirilebilirliği, korku salmanın kolaylığı ve kuralların -çarşaf olan yatakta yatmak yasaktır, çok içki içmek yasaktır vb.- değiştirilmesinin temelin değiştirilmesine zaman içinde yaptığı etkinin anlatımı oldu. tarihi sürecin başarılı bir yergisidir. sürecin anlatımı açısından, benzetme ve ironi açısından ise başarılıdan ötedir.alır bunu satılık komünizm eleştirisi kapitalist uşaklığı diye okursanız malsınız. tebrik ederiz.
(pati - 23 Ağustos 2005 12:48)
amerikalıların ya da ingilizlerin bu kitabı anti-komünizm propagandası amacıyla george orwell'a ısmarladıkları doğru ise eğer, şu çok açık, sağlam bir kazık yemişlerdir. halide edip adıvar'ın yaptığı çevirinin önsözünde de belirttiği gibi, orwell, stalinizm üzerinden komunizmi eleştirirken, diğer ideolojileri haklı çıkarmaya çalışmaz. bilakis, domuzların kapitalist-faşist insanlara dönüşmesini olabilecek en kötü kabus olarak gösterir. kitabın başında kapitalist sistemin sömürüsü altındaki hayvanlar, komünizm günlerinin ardından tekrar başa dönerler, daha kötü duruma düşmezler. orwell sadece, sömürünün ve diktatörlük arzusunun, insan ruhundaki önlenemez güdülerden olduğunu gösterek, her türlü ideolojinin insani nedenlerle başarısızlığa uğramasının kaçınılmaz olduğu, karamsar bir gerçekliğe ulaşır.
(axellennox - 20 Ocak 2006 23:45)
güce, yönetime ve insan doğasına ilişkin yazılmış en önemli edebi eserlerden bir tanesi. ilk bakışta bir çocuk masalı gibi dursa da barındırdığı öğeler kitaba görünenden çok daha derin anlamlar kazandırır. zira orwell'in kendisi kitabın alt başlığını "bir peri masalı" olarak koymuş ve kanımca alegorik bir mesaj vermeye çalışmıştır.bilinen göndermelerinin ötesinde, kitapta çok açık şekilde rus sosyalist devrimi ve yönetimi kendi çıkarları doğrultusunda yönlendiren stalin hedef alınmıştır, insan doğası ve yönetim iradesi üzerine zamanın ötesine geçen örnekler içerir. öyle ki günümüzde yönetimlerin uyguladıkları politikalar göz önünde bulundurulduğunda insanı dehşete düşüren benzerlikler göze çarpar. birkaç örnek vermek gerekirse; günümüzde de uygulanan kör, cahil ve şakşakçı kitleler oluşturma politikası kitapta koyunlar olarak betimlenmektedir. söz konusu koyunlar ne zaman ortam kızışsa ve yönetime eleştiriler yöneltilse, bilinçli veya bilinçsiz, alkışlar ve sloganlar ile ortalığı ayaklandırıp asıl ciddi konuların hasıraltı edilmesine yardımcı olmaktadırlar. diğer bir dikkat çekici örnek ise yönetilenleri dış tehditler ile korkutarak katı yaptırımları kabul ettirme politakasıdır. domuzlar sürekli olarak bir takım dış mihraklardan ve onların işbirlikçilerinden bahsederek çiftlik hayvanlarını korkutmakta ve gerektiğinde asılsız ithamlar ile onları katletmektedir. fevkalade acıdır ki aynı politika günümüzde en gelişmiş devlet tarafından hem kendi ulusuna hem de bütün uygarlığa dayatılmaktadır.şahsen goerge orwell'in bu baş yapıtının herkesçe okunması taraftarıyım. böylece bizleri uyutmak isteyen, bizim çıkarlarımızmış gibi yutturdukları kendi arzularını bize dayatmak isteyen yönetimlere karşı daha uyanık olabiliriz kanısındayım. belki dünyayı daha iyi bir yer yapmaya yetmez ancak yine de insanların kandırılmasını önlemiş oluruz. sonuç olarak, bence bu kitap modern kültür emperyalizminin bizleri cahil ve takipçi koyunlar haline getirmek isterken, okuyan (kendi okumamızı istedikleri dışında) kişiler olmamızı kesinlikle istememesinin nedenlerinden bir tanesidir. işte tam da bu nedenle alınmalı ve okunmalıdır.not: bu kitabın para ile kapitalist ülkeler tarafından yazdırıldığını duyan arkadaşlar lütfen öncelikle alsınlar kitabı bir okusunlar. zira, bence orwell kitabın başında kapitalizmin ve emperyalizmin üstünü çizmektedir.not2: bence bunu okuyan bunları da okumalı: (bkz: nineteen eighty four), (bkz: brave new world), (bkz: fahrenheit 451)
(evrim iyi bak - 16 Şubat 2006 02:06)
1984e bir hazirlik niteligi hissedilen kitaptir. bu kitapta domuzlar diger hayvanlari hatirladiklarinin yanlis olduguna inandirarak gecmisi degistiriyorlardi, 1984'te ise bu gecmisi degistirme isi daha bi teskilatlanmistir. iki kitapta da aslolan bu gecmisin degistirilebilmesi olgusudur. dikkat edilirse hayvan ciftligi'nde kovulan domuz'a yapilan suclamalar, 1984te devrim yapacagi soylenen insana yapilmaktadir. sosyolojide incelenen insanlardaki dis guclere karsi birlesme egiliminden yararlanmak amaciyla boyle hayali dusmanlar yaratilmaktadir. denebilir ki "hayvan ciftligindekiler insan mi ki de boyle bir egilim gostersinler?". bir benzerlik de burdadir zaten. hayvan ciftligindeki hayvanlarla, 1984'teki insanlarin entellektuel gucu esit sayilabilir. bi tarafta hayvanlar normaldekinden daha zeki ve duyarli, diger tarafta ise insanlar normaldekinden daha duyarsizdir.
(chinaski - 8 Şubat 2002 02:02)
Yorum Kaynak Link : animal farm