Süre                : 1 Saat 38 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Haziran 2009 Cuma, Yapım Yılı : 2009
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Taglar             : bebek,evlat edinme,kusma,Takip,yatak
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  First Independent Pictures , Epoch Films , Killer Films
Yönetmen       : Matt Aselton (IMDB)
Senarist          : Adam Nagata (IMDB)(ekşi),Matt Aselton (IMDB)
Oyuncular      : Paul Dano (IMDB), Zooey Deschanel (IMDB)(ekşi), John Goodman (IMDB)(ekşi), Edward Asner (IMDB), Jane Alexander (IMDB)(ekşi), Ian Roberts (IMDB), Robert Stanton (IMDB)(ekşi), Clarke Peters (IMDB), Daniel Stewart Sherman (IMDB), Mary Page Keller (IMDB), Zach Galifianakis (IMDB), Brian Avers (IMDB), Leven Rambin (IMDB), Susan Misner (IMDB), Matt Walton (IMDB), Ilana Levine (IMDB), Louis Ozawa Changchien (IMDB), Kenji (IMDB), Tatsuo Ichikawa (IMDB), Sean Dugan (IMDB), Frank Harts (IMDB), Rob Munk (IMDB), Sharon Wilkins (IMDB), Pierre Epstein (IMDB), Sara Lamm (IMDB), Tara Greenway (IMDB), Zachary Knower (IMDB), Mylinda Hull (IMDB), Jerry Richardson (IMDB), Will McLaughlin (IMDB), Adam Nagata (IMDB), Nicolas Cruz (IMDB), Nekia Daste (IMDB), Aryn Cole (IMDB), Gina Gabrielli (IMDB), Cassidy Gard (IMDB), RJ Konner (IMDB), Anna Kuchma (IMDB)

Gigantic (~ Falrengeto) ' Filminin Konusu :
Brian Weathersby’nin çinli bir bebegi evlat edinmek istemesi ve çalıştığı yere gelen kadınla birlikte karışan olaylar...


  • "white star line ın titanic-olympic ikilisinden sonra yapmayı planladıgı daha büyük yolcu gemisi(titanic ve olympicin 3. kardeş gemiside olabilir yamuluyorsam düzeltiniz)"
  • "caygentik diye okunur."
  • "başrollerini paul dano ve zooey deschanel ın paylaştığı aile ve ilişkiler üzerine bir romantik komedi.amerika da gösterim tarihi 3 nisan."
  • "fazlasıyla zaman kaybı olarak görünen film kesinlikle izlenmemeli izlettirilmemeli uçan memeli kaçan memeli öbürü de gelmiş hani bana hani bana demiş"
  • "ilk dinlediğimde courtney love söylüyor sandığım şarkı."
  • "yavaş yavaş aşık olunan zamanlardan birinde, yavaş yavaş aşık eden harika bir film."
  • "smells like teen spirit'teki "hello, hello, hello, how low" kısmı bariz bi şekilde bu şarkının "hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball" kısmından araktır."
  • "titanic'in kızkardeşi/ablası.(bkz: titanic)(bkz: gigantic) veya britannic(bkz: olympic)"
  • "kim neden böyle bir film yapar, anlayamdığım bir film."
  • "(bkz: gigantic a tale of two johns)(bkz: they might be giants)"
  • "pixies'in hatırı sayılır şarkılarından biri.. kim deal vokalli."
  • "titanicten sonraki 'buyuk' anlamina gelen ikinci buyuk sifat."




Facebook Yorumları
  • comment image

    her pixies şarkısında bulunamayabilecek olan erotizmin en hakiki, en lezzetli, en dirimsel halini bu şarkıda yakalamak mümkün. kim dealin ağzından "a big big love"ın ne olabileceği, neyin "gigantic" olduğu hakkında tahminler yürütmenin alemi yok. ortada hallice bir fallus var belli ki. öyle olunca aşkın tadı daha mı çok çıkıyor ne? paul kim ayrıca? bu soruları arka arkaya sorup sözlerini terennüm ederim bu şarkının:

    and this i know
    his teeth as white as snow
    what a gas it was to see him
    walk her every day
    into a shady place
    with her lips she said
    she said

    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball

    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love

    lovely legs there are
    what a big black mask
    what a hunk of love
    walk her every day into a shady place
    he's like the dark, but i'd want him

    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball

    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love...

    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    a big big love...

    ayrıca (bkz: büyük pipili)


    (electric warrior - 26 Şubat 2008 18:49)

  • comment image

    zooey deschanel e tekrar asik ettirmis guzel film.lakin bir yeri var ki gulmekten agladim dakikalarca ;

    --- spoiler ---
    ---
    spoiler ---
    - dude what's up not much
    - you know those are 2 seperate things ? what's up is the question and not much is the answer.
    --- spoiler ---
    ---
    spoiler ---


    (aviator - 27 Ekim 2009 03:33)

  • comment image

    aman bir şey olsun da neşemizi bulalım veyahut hadi ağlayalım diye beklenilecek filmlerden biri değil. size verdiği şey sadece huzurlu bir akış. zooey yine çok şirin ama donuk.
    boş zamanda izlenilebilir bir film. puanım 6.1 www.imdb.com/title/tt1176251/


    (sayinbayan - 8 Mart 2010 00:16)

  • comment image

    fazlasıyla zaman kaybı olarak görünen film kesinlikle izlenmemeli izlettirilmemeli uçan memeli kaçan memeli öbürü de gelmiş hani bana hani bana demiş


    (empula - 8 Mayıs 2010 22:43)

  • comment image

    bir garip film.

    --- spoiler ---

    hele ki o sona ne demeli? sonu yok bildiğin. bu yönüyle finaliyle göt eden filmler listesinde birinci sıraya yerleştiriyorum kendisini. hatta onlarca harika sonlu, sürpriz sonlu film olmasına rağmen...

    ---
    spoiler ---


    (nedjohnlansen - 5 Eylül 2010 03:15)

  • comment image

    boş vakitte izlemek için bile vakit kaybı olan filmlerden.

    ben filmi izlerken 100, bu entry'yi yazarken 20 dakika kaybettim, siz isterseniz sadece 2 dakika okuyup, 98 dakikanızı kurtarabilirsiniz :)

    --- spoiler ---

    senarist arkadaşım, aç bir porno film izle kendine gel. o tür filmlerde bile karakterler daha oturaklı, senaryo nereye gideceğini biliyor. tamam, sonda sürpriz olmasa da hayalkırıklığı da olmuyor en azından..

    şimdi filmde böyle her biri birbirinden saçma karakterler var. hikâyede hadi diyelim bir giriş var, sonrasında nereye doğru olduğu anlaşılamayan bir gelişme var mı yok mu belli değil, ama sonuç desen kesin yok.

    brian var. kafayı çinli bir bebek evlât edinmekle bozmuş. üstelik 28 yaşında bekâr ve evlenme niyeti yok. evlenmeme isteğine ve bebek evlât edinmek istemesine saygı duysam da, niye ısrarla çinli? onu anlamıyorum.

    bu brian satış elemanı, yatak satıyor. iş arkadaşları desen filmde olsa da olur, olmasa da. bunlardan biri insan içinde "what's up, not much" şeklinde çift kişilik monologlar sergilemektedir ki, filmin başka hiç bir şeyiyle ilgisi yoktur ama filmdeki tek komikliktir yine de.

    sonra brian'ın arasıra ziyarete gittiği laboratuarda çalışan bir arkadaşı var. adını unuttum. farelerle deney yapıyor. bir de deneyci arkadaşının asistanı mıdır nedir taş gibi bir kız daha var, missy, ki o da moğol gebril'lerinin* penisleriyle oynuyormuş bütün gün. brian'ın arkadaşı da sürekli bu kızı düşünüp mastürbasyon yapıyormuş. aferin, zevkli seçim! ama daha iyisi seks yapmak da sanırım eleman henüz seksi icat etmemiş. tabi bu deneyci arkadaşın ve missy'nin de filmde bir gerekliliği yok esasen. (bu missy'yi bir yerden tanıyorum ama çıkaramadım.)

    derken bir gün yanında gay bir yardımcısı olan şişman bir adam yatak satın almaya gelir. bu happy'nin babası oluyor. happy'nin babası çok konuşup filme hareket getiriyor aslında. ama hiç olmayıp hiç konuşmasaymış da pek birşey kaybetmezmişiz. bu arada gay yardımcı filmin devamında bir daha görünmüyor. önce görünmesi ya da sonra görünmemesinin bir mantığı var mı çözemedim?

    her neyse, sonradan babası happy'yi yatağı onaylaması için brian'ın çalıştığı depoya gönderiyor. kız, yatağın nasıl olduğunu kontrol edecem diye üzerine uzanıp uyuyakalıyor. kız uyurken, brian kızın üstünü örtüyor. kız uyanınca bundan çok etkileniyor*

    brian daha sonra happy'yi görebilmek uğruna teslimata da yardıma gidiyor. bu arada happy'nin evde jartiyerli takımla volta atan bir tip olduğunu öğreniyoruz.

    sonra senaryo icabı brian happy'nin babasını doktora kontrole götürüyor. happy de geliyor tabi. babası doktorun yanındayken happy brian'a seks yapmayı teklif ediyor. brian da hemen kabul ediyor. sonra park yerindeki arabada sevişiyorlar.

    film içinde bir ara happy'nin bir kanalda spikerlik yapan bir kız kardeşi olduğunu öğreniyoruz, happy de oralarda bir yerlerde çalışıyor ayağına vakit geçiriyor işte. bir de happy'nin başka şehirde yaşayan, varlığı yokluğu bir, lüzumsuz bir annesi var. bunlar da filmin son derece gereksiz, olmasa da olurmuş detayları.

    brian'ın ailesi de anne, baba, iki abiden müteşekkil. abilerden birisi çinli işadamlarını masaj salonu konseptli o biçim bir yerde handjob yaptırtmaya götürüyor. komple saçmasapan ve gereksiz bir sahne daha izliyoruz. hayır kızlar çıplak olsa en azından göze* hitap etmek istemişler derdik, o da yok.

    neyse işte, filmin sonlarına doğru, brian en sonunda bebek evlât edinebileceğinin müjdesini alıyor. bu arada da happy ile iyice ısınmış araları. ama bu bebek olayı üzerine happy birdenbire ayrılık triplerine giriyor.

    sonra da bir bakıyoruz, bebek gelmiş, happy kaçmaktan vazgeçmiş, hep beraber brian'larda toplanmışlar, ve son!

    en saçmasını en sona sakladım: film boyunca brian'a sürekli saldıran psikopat görünüşlü bir evsiz var. onun derdi neydi, niye sürekli brian'ı takip edip saldırıyordu. brian niye adamı polise şikâyet etmiyordu da uğradığı saldırıları sineye çekiyordu. film boyunca "kesin bunun altından bir iş çıkacak" diye düşündüm... düşündüm... düşündüm... durdum. ama altından bir iş çıkmadı!

    ---
    spoiler ---

    (bu arada iğrenç bişeyin ne kadar iğrenç olduğunu anlatmak aslında keyifli olabiliyormuş, şimdi farkettim)

    --- spoiler ---
    filmin adının içeriği ile ne ilgisi var diye soracaktım bi de, neyse boşver...
    ---
    spoiler ---


    (juvares - 13 Mayıs 2011 01:18)

  • comment image

    iyi yorumuna hemen hemen hiç rastlamadığım film. ama bazen de olay akışı veya mesajları için değil de, renkleri, sahneleri, oyuncuları; veya salt yarattığı his için izlemez mi insan bir filmi? yani ben bunu çoğunlukla yapıyorum, bu yüzden de zaman kaybı gibi gelmedi bu film. değişik sevimli bir şey gibi geldi. ve tabi zooey ve paul sevgisinin etkisi de yadsınamaz.


    (findikli pekmez - 17 Nisan 2014 18:59)

  • comment image

    pixies'in hey ayarındaki gitarlarına kurban olunası güzel şarkısı.
    ola ki içinizden biri cıkar da "kim deal neden paul'a top oynama teklifi ediyor" derse "have a ball" denen kalıp eglenmek manasına geliyormuş aydınlatmak isterim. zira boyle yanlış anlaşılma vakaları yok değil.

    (bkz: have a ball)

    sözlerse söyledir böyledir güzeldir:

    *
    and this i know
    his teeth as white as snow
    what a gas it was to see him
    walk her every day
    into a shady place
    with her lips she said
    she said

    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball

    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love

    lovely legs there are
    what a big black mass
    with a hunk of love
    walk her every day into a shady place
    he's like the dark, but i'd want him

    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball
    hey paul, hey paul, hey paul, let's have a ball

    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love

    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love
    gigantic, gigantic, gigantic
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    our big big love
    *


    (uzuntu ve muz kabugu - 13 Ağustos 2006 19:30)

Yorum Kaynak Link : gigantic