dünyadaki en dandik vedalasma seklidir bon voyage.. böyle fonetiginden midir, anlamindan midir bilmem ama alenen bir "gidersen ekime gitmessen sikime" mesaji veriyor beyincigime.. fransiz dedigin kadir kiymet bilmez, nankor bir ulus zaten.. dillerinden belli.. bizimki gibi bir "elvada, alasmarladik, kendine ii bak, beni unutma" gibi replikleri yok.. varsa yoksa bon voyage..

e hani aşkin, hissiyatin diliydi? ne bu "vedalasmalari sevmem ben" tirivirisi.. yakismiyor fransaya, yakismiyor nicola sarkozi'ye, yakismiyor jan kristof granj a!

(azuth - 22 Ekim 2008 17:21)

(bkz: the sims 2 bon voyage)

(yeramyan - 3 Ocak 2010 04:28)

böyle bi grup var.

şöyle de bi şarkıları var.

(katir cobani - 7 Ocak 2011 08:51)

alfred hitchcock'un 1944'te ingiliz istihbarat bakanligi icin cektigi ve fransizlara destek vermeyi amaclayan iki kisa filmden biri. digeri icin (bkz: aventure malgache)

(tramell - 15 Nisan 2003 03:05)

çok güzel bir deichkind parçasıdır...nina ile yapılan ortak çalışma işe yaramıştır..

(kafka - 15 Nisan 2003 03:15)

ıı. dünya savaşı yıllarında geçen 2003 fransız yapımı güzel bir film.

fransa'nın kuzeyinden gelen alman saldırısı başarılı olunca hem devlet yetkilileri, hem de halk güneye doğru çekilmeye başlıyor. devlet yetkilileri, "yenildiğimiz ve yenileceğimiz ortada, boşuna savaşıp ölmeye gerek yok" mealindeki yorumlar yapiyorlar. bu tabii türkiyelilerin pek alışık olduğu türden bir şey sayılmaz. (ama ilgili şartlar altında doğru olan, elbette fransız devlet adamlarının yaptığıdır.)

film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/…iki/bon_voyage_(2003_film)

tema:
(bkz: popüler kültür /@derinsular)

(derinsular - 21 Ocak 2013 22:08)

oyuncu kadrosuyla hakikaten göz dolduran film. fransızların her bünyeye hitap etmeyecek espri anlayışı dışında oldukça sürükleyici ve iyi çekilmiş bir filmdi. özellikle isabelle adjaninin birbiri üstüne yediği naneleri ve yvan attalı seyretmek çok keyifli. filmdeki ikinci dünya savaşı dönemi ise ironik yaklaşımlar nedeniyle dramatik olmaktan çıkıp, muzip denilebilecek raddeye gelmiş, ancak bu "her şeyin mizahı yapılır boku da çıkartılır" anlamında değil de daha çok "bizim olayımız bu değildir, arka plana onu da koyduk filmin genel alaycı havasından da ayrı tutacak değiliz" anlamında olduğundan rahatsız etmiyor.

(mortello - 19 Eylül 2003 20:51)

film boyunca korunan ve almanlardan saklanan damacanalar dolusu suyun -afedersiniz ama- am suyu olduğunu hayal ettim hep. zira almanlar fransaya bi güzel tecavüz etmeye geliyordu.

(tabularasa - 22 Eylül 2003 23:24)

evet evet olmuş bu.

fransızlar sonunda bu işi oturtmuş. fransızların izlenebilir film yapabildiklerinin kanıtlarından.
amélie'den sonra izlediğim en iyi fransız filmi.

çekimleri, kurgusu, senaryosu, oyunculuğu, geçtiği dönemi yansıtması hepsi kusursuz. filmin akıcılığına ise diyecek yok.

film aslında ikinci dünya savaşı başlangıcında fransa'da yaşanılan zorluklar ve gariplikleri inceliyor.
bunu komedi, macera ve romantizmi harmanlayarak vermesi ise filmin güzelliğine tuz biber ekiyor.

filmin konusuna gelirsek:

frédéric^* kendi halinde, yazarlıkla uğraşan bir gençtir. ezelden beri aşık olduğu film yıldızı viviane`^*adına bir cinayeti üstlenir, hapise düşer. viviane kendini korumak için dönemim içişleri bakanı jean-etienne bouford^* ile kırıştırmaya başlar. böylece fransa'nın başından geçen her türlü olay çaktırmadan seyirciye anlatılmış olur. filmimiz ikinci dünya savaşı sırasında geçiyorya; frédéric paris'in boşaltılması sırasında raoul^* adındaki bir suçluyla hapisten kaçmayı başarır. elit tabakanın bordeaux'ya kaçtığını öğrenir ve viviane'ın peşinden gider. yolculuk sırasında college de france'da asistan olan camille^* ve profesörü ile tanışır. camille'in tek amacı profösörü ve keşfettiği ağır suyu ülke dışına çıkartarak, almanların eline geçmesini engellemektir.

bağımsız birçok hikaye gibi görünse de filmin sonunda bu hikayeler birbirine bağlanıp, bir şekilde sona eriyor. aslında film için fransa'nın zor dönemleri sokuşturulmuş, o brother where art thou tadında bir yol filmi denebilir.

(tasslehoff - 1 Ekim 2003 08:39)

izleyici üzerinde isabelle adjani'yi yediği onca b.ktan sonra dövme, hatta adjani'yi bizzat bacaklarından tutup filmdeki alman casusun kafasına vurma isteği uyandıran film

(motorla odun kesilir - 2 Ekim 2003 15:04)