braid'in başarısından sonra yapımcısı jonathan blow'un kafaya koyduğu, 3 senedir üzerinde çalıştığı yeni oyunu.

blow'a göre ıssız bir adada keşif yapacağımız bir bulmaca oyunu olacakmış.

tahminen 2011 sonları veya 2012 başları gibi live marketplace, psn ve steam gibi platformlar üzerinden satışa sunulacak.

resmi site için buyrun

(seru - 5 Ağustos 2011 21:04)

braid'i yapan jonathan blow'un 5 yıldır üzerinde çalıştığı ve benim gözüm kapalı satın alacağım oyundur.

(17 panda gucu - 13 Ağustos 2013 22:11)

yarın çıkacak oyun. ilk reviewları bir hayli yüksek.

http://www.metacritic.com/game/pc/the-witness

(deathbringer - 25 Ocak 2016 19:01)

jonathan blow'un braidden kazandığı milyonları gömüp üzerine de borçlanarak 8 yılda bitirdiği oyun. birkaç saat sonra steamde yayınlanacak.

bayağı bildiğin 10 yaş heyecanıyla bekliyorum, puzzle notları için elde defter kalem falan. braid çarpmışlar anlar bu halimi.

dur kalan saatleri de şunu loopda seyrederek geçireyim.
https://www.youtube.com/watch?v=spmmkfx78x0

(dip - 26 Ocak 2016 17:31)

jonathan blow'un dehasini satir satir gösteren yeni oyunu. braid'den sonra 3d'ye gecmis bulunduk bu oyun ile ama vicdansizligi da üssel arttirmis bu bahaneyle sayin blow. bulmacalar baya aglatiyor.

--- spoiler ---

oyunda level sistemi yok ancak toplam olarak 11 tane ana bulmaca temasi var diyebiliriz. her temanin sonunda bir lazer daha aciliyor. final bölümüne ulasmak icin 11 lazerden 7sini acmak gerek. ben 7 ile bitirdim ama bitirince yaptigim herseyi kapatarak beni basa attigi icin biraz sevkim kirildi sanki. kaldigim yerden devam edebilmeyi isterdim ama yapacak bisey yok artik.

--- spoiler ---

(watashi wa eru des - 2 Şubat 2016 13:23)

görsel ve zihinsel bir şölen... bir saat oynayıp kapattım, hemen bitirmek istemedim.

bu akşam ışıkları kapatıp, kulaklığımı takıp adayı keşfetmeye kaldığım yerden devam edicem.

büyük adamsın, jonathan blow...

(17 panda gucu - 10 Şubat 2016 12:27)

toplamda 7, dün geceki 4,5 saatlik seansın sonunda kendi kendime ha böyle ifadelerde bulundurtmuş efsane oyun.

jonathan blow'un braid'den sonra çıtayı hayli yukarı koyduğu, gördüğüm her manzara sonrası masadan kalkıp ayakta alkışlamak suretiyle 'biraz' yavaş ilerlediğim bu oyundaki bulmacalar kolay değil ama öyle aşırı zor da değil. öyle tatlı bir kıvamdaki hepsi, çekirdek çitler gibi bırakamıyor insan. ama patır patır da çözüp ilerleyemiyorsun. öyle bir yerde kilitliyor ki insanı, ekrana bön bön 20 dakika bakman gerekiyor.

akşam olsa da az daha yaksam kafayı^*

ayrıca sağda solda bulacağınız ufak ses kayıt cihazlarından okunan metinlerin nefisliğiyle, etrafta bulunan siyah dikilitaşları (obelisk) aktive etmekte kullanacağımız ''environmental'' puzzle'larıyla, oyunun tamamındaki her objenin, her gölgenin, her çalı çırpının özenle ve üzerine düşünerek kurgulanan ve bu kurguyla bir bütün olarak inşa edilen dev bir haritada bulunmanın verdiği hazla bu adadan çıkmak istemeyeceksiniz.

alın, oynayın. verdiğiniz her kuruşu helal edeceksiniz :)

(remineralizasyon - 10 Şubat 2016 13:38)

sadece türün meraklısına hitap eden başyapıt.

(darkcode - 7 Mayıs 2016 15:09)

bilgisayar oyunu olanindan bahsediyorum: saheser...

(kareem - 11 Şubat 2017 21:57)

buzzfeed'den onedio'ya dek her yerde hikayesini bulabileceğiniz kitty genovese cinayetini, bambaşka bir yönden ele alan belgesel. yarım yüzyıldır anlatılan hikayeye göre barmaid olarak çalışan kitty, işten çıkıp eve giderken saat üç sularında winston moseley tarafından, 32 dakika boyunca defalarca bıçaklanıyor. kitty "bıçaklandım, yardım edin, imdat" diye çığlık atıyor ve kimse onun yardımına koşmuyor. 38 görgü tanığı olmasına rağmen yardım eden kişi sayısı sıfır. hatta katili, kitty çığlık attıktan sonra, komşuları polisi arar diye düşünerek olay yerinden uzaklaşıp bir süre arabasında oturmuş. polis molis gelmeyince, arabasından çıkıp kitty'i ölene kadar bıçaklamaya devam etmiş.

buzzfeed'ini, onedio'sunu geçelim, yaşanan bu olay, ders kitaplarında okutulmaya başlanmış, amerika'da sosyoloji müfredatına girmiş, yıllar geçmesine rağmen en çok bilinen ve anlatılagelen hikayelerden biri. özellikle hikaye diyorum; belgeseli izledikçe anlıyorsunuz ki hikaye halini alasıya kadar abartıldıkça abartılmış. kitty'nin ölümü hakkında yayımlanan ilk orijinal haber, new york times'tan çıkmış ve haberi yazan gazeteci, olay yerine gitmemiş bile. her şey kulaktan dolma. polise haber verilmemiş deniyor, halbuki polise birkaç kez haber verilmiş. kitty, tek başına bırakıldı deniyor, hayır, yardımına koşan olmuş. 38 kişi olayı da "kesin bilgi" değil. evet, kadının çığlıklarını duymasına rağmen götünü dönüp uyuyan olmamış mı, olmuş, elbette olmuş. daha fazla gazete satma amacıyla haberlerin yönünü değiştirmek, kolayca dramatize edebileceğin bir hikayeyi "mit"leştirip yarım yüzyıl geçse bile konuşulur hale getirmek, kitty genovese'den çok daha önemliymiş.

kitty'nin kardeşi bill, kitty'nin hayatının "yalnızca son otuz dakikasının bilinmesinden" rahatsızlık duyduğu için bir yapımcıyla anlaşmış. bir kısmı reklam uğruna saptırılmış haberin, gel zaman git zaman aileleri nasıl yıprattığını görebiliyorsunuz. diyelim, kardeşiniz, kızınız veya arkadaşınız sokak ortasında öldürüldü ve kimse yardım etmedi. yıllarca, gazetelerden okuduğunuz şey bu en azından. ne düşünürdünüz? son anlarını belki. attığı çığlıkları kimse duymadığı için son anlarını yapayalnız, ümitsiz geçirdiğini? bilemem. yıllar sonra araştırıyorsunuz, uğraşıyorsunuz, bir kısım hikaye yalan. e anneniz, babanız boşuna üzüntüden felç geçirip öldü demektir. aile mahvolup gitmiş, herkes tek tek acılar içinde ölmüş, ama kitty genovese'in hikayesi (?) herkese örnek olmuş, bak hele... çok iğrenç bir şey.

ölümleri kıyaslamamakla birlikte (hayır, kıyaslayacağım) katilin ilk cinayeti değilmiş kitty. dört el ateş ettiği kadını eve götürüp tecavüz eden, en sonunda delilden kurtulmak için evi yakan bir sapık. kitty'den önce öldürdüğü kadına yardım eden olmuş mu? hayır. kimse silah sesini duymadı mı?

ilk cinayeti yeteri kadar "sükse" yapamadığı için ikincinin gazıyla müebbet yiyen bir adam işte. 81 yaşında ölmüş nihayet. kitty'i de cinayetin öznesi olarak değil, gazete satsın diye uydurulmuş haber sayesinde biliyoruz. 28 yılı kimin umurunda? tüm bunlarda iki yüzlülük yok mu?

(nice tnetennba - 21 Şubat 2018 02:22)