Maratonci trce pocasni krug (~ Dlugowieczna rodzinka) ' Filminin Konusu : II.Dunya savasi yillarinda eski Yugoslavya’da gecen film, Topalovic ailesiyle Piton ailesi arasindaki surtusmeyi konu aliyor. Bes nesildir tabut magazaciligi yapan Topalovic ailesi ile mezar hirsizi ve gangster Piton ailesi arasindaki iliskiler, uzun suredir odenmeyen borclar yuzunden kotuye gitmektedir. Bili Piton, alacaklarinin karsiliginda Topaloviclerin yeni acacaklari krematoryum binasinin kazancina ortak olmayi istemektedir. Diger yandan en kucuk Topalovic “Mirko” gonlunu Bili’nin muzisyen kizi Kristina’ya kaptirmis gozu baska bir sey gormez olmustur. Topaloviclerin 5 numarasi Laki, Pitonlara hicbir sey kaptirmak niyetinde degildir; Oglunu o kizdan ayirmak icin eski aile dostlari ve Mirko’nun yakin arkadasi Djenka ile bir anlasma yapar. Amator bir sinemaci olan Djenka Kristina’nin aklini celer ve olaylar trajikomik bir bicimde gelisir… Marsilya suikastinin siyah beyaz goruntuleriyle baslayan film Yugoslavya krali I. Aleksandar’a bir cesit saygi durusu niteligide tasimakta… Montreal dunya film festivalinde Ko To Tamo Peva ile juri ozel odulunu kazanan yonetmen Slobodan Sijan’in eseri The Marathon Family izleyenleri guldurecek ve dusundurecek bir kara komedi.
Ko to tamo peva(1980)(8,9-12994)
Balkanski spijun(1987)(8,9-9284)
Lepa sela lepo gore(1997)(8,7-13198)
Lajanje na zvezde(1998)(8,7-5677)
Varljivo leto '68(1984)(8,6-4009)
Mrtav 'ladan(2002)(8,4-7600)
Profesionalac(2003)(8,4-5297)
Mi nismo andjeli(1992)(8,4-7152)
Kad porastem bicu Kengur(2004)(8,4-8493)
Tito i ja(1992)(8,0-4685)
Munje!(2001)(7,9-5810)
Sivi kamion crvene boje(2004)(7,4-4268)
ko to tamo peva filminin yönetmeninden, 1982 yapımı yine komik ve bir o kadar absürt bir sırp filmi daha!--- spoiler ---mezarcılık ile uğraşan topalovic ailesi -ki öyle bir aile ki 6 nesil bir arada yaşamaktadır- en yaşlı üyesi pantelija, 150 yaşını geçkin olduğu halde ölmüştür. geriye kalan, birbirinden çakal 5 nesil, türlü atraksiyonlarla baba mesleğini ayakta tutmaya çalışmaktadır. fakat, ne var ki ailenin en genci -ve en safı-, bili piton denilen eşkıyanın yaşlı kızına aşık olmuştur ve onunla evlilik hayalleri kurmakta, babasını delirmektedir.bu mafya kılıklı bili piton, topalovic ailesi için iş yapmakta, geceleri mezarları kazıp, daha çürümemiş olan tabutları çıkarmakta ve topalovic uyanıklarına satmaktadır, paraları da kırışmaktadır. fakat, uzun süreli alacağını alamayan piton, topalovic'lerden intikam almak için yanıp tutuşmaktadır.--- spoiler ---bu duygu ve düşüncelerle, filmimiz devam eder, görkemli bir finalle sona erer...ve özellikle de balkanlara aşina olanları hayran bırakır!ingilizce, "the marathon family" olarak da aranabilir.
(endless bliss - 16 Şubat 2008 14:22)
sinema tarihine geçmeyi belki de her aileden daha çok hakeden maraton ailesinin hikayesini anlatan filmdir.mizahı, ölüm ile iç içeliği, şiddeti, küfürleri, cinselliği ve tabi ki absürdlüğü ile, kısacası her haliyle bir balkan sineması filmidir. o yüzden de çok güzeldir.
(dikakana bey - 17 Aralık 2010 02:55)
6 nesilin bir evde yaşadığı topalovic ailesinin maceralarını anlatan şeker gibi film. 6 nesil derken insanın kafasında 30 40 kişi beliriyor ama öyle değil. ailede bir erkek çocuk dünyaya getiren kadınlar hep kuruyup gittiği için topalovicler en büyüğü 150 yaşında 6 erkekten oluşuyor. 150 yıl yaşayan en büyük dedenin ölmesiyle film başlıyor. ara sıra daha tempolu sahneler beklediğiniz oluyor olayların içeriğine göre. bir iş yaparken falan kenardan seyrederseniz daha tatlı sanki.
(itaatsiz zeytin - 15 Eylül 2014 13:20)
spoiler serbest yazıyorum, önden uyarayım.hatrı sayılır sayıda balkan filmi izledim diyemem fakat emir kusturica'nın tsrna maçka beli maçor* filmine damga vuran dedeleri düşününüce "balkan filmlerinde bir dede metaforu var" diyor insan.iki film için de "açın dedeler" diyebilirim gönül rahatlığı ile. hele 150 yaşını geçkin ölen dedenin oğlu. şu korna ile derdini anlatan. polise dinamit atmak nedir dedeciğim?ayrıca ingilizce altyazılarda "i fuck your glowing sun" gibi bir deyiş barındırıyor. baba oğluna etmez bu lafı gerçi ama...diyeceğimiz odur ki gönül rahatlığı ile izleyin.
(rollei - 28 Ocak 2015 09:51)
ko to tamo pevadan sonra hayal kırıklığı. evet yine eğlenceli, evet absürt, evet duşan kovaçeviç yazmış ama... ama işte, amacı olmayan filmler bende bu hissi yaratıyor.
(kiyiya vuran - 3 Temmuz 2015 15:47)
bizim tosun paşa'mız, hababam sınıfı'mız gibi klasiklerden, sırpların klasiklerinden. topaloviç ailesinin filmi, topaloğlu yani. en çok güldüğüm birkaç sahneyi aşağıda spoiler ibaresi içerisinde yazıyorum--- spoiler ---mirko topaloviç, filmin başında ölünün ölçüsünü almaktadır ve merhum 2,28m boyundadırmirko: uzun bir adammışölü yakını: o uzun değil, yüksek bir adammirko: hayattayken yüksekti, şimdiyse uzun. rahmetli babam her insanın üç adet ölçüsü olduğunu söylerdi: yükseklik, genişlik ve uzunlukmirko, sevgilisi cristina'nın evine onu babasından istemek üzere gitmiştir ve onu cristina karşılarmirko: baban evde mi?cristina: evetmirko: seninle evlenebilmek için izin isteyeceğim.cristina: evlilik mi? ama bu konuda bana fikrimi sormadınmirko: eğer baban kabul ederse sana da soracağımailenin en yaşlı bireyi pantelija vefat etmiştir, ve aile krematoryum açılışına hazırlandığı için kiliseyle arası iyi değildir. cenaze sırasında-papaz djura nerede?-o gelmedi-niçin?- bizim günahkar olduğumuzu söyledi. .....ve cenazeyi aileden lucky topaloviç yönetmeye başlar, dua okur falanlucky topaloviç, filmde birçok sahnede kendisine yönelik bir tehdit olduğunda belindeki silahını tutarak konuşur ya da silahı yanında değilse bile onu alıp öyle konuşmaya başlar. bir gün bir düelloya davet edildiğinde babası sorarlucky'nin babası: daha önce hiç ateş ettin mi?lucky: evet.babası: kimi vurdun?lucky: kimseyi. sadece düğünlerde havaya ateş ettim--- spoiler ---bu arada diller arasında aynı olan sözcükler her zaman ilgimi çekmiştir. sırpça ve türkçe'de aynı olan sözcükleri de film esnasında duydum.kapı=kapıpara=parebudala=budalahadi=hadiortak=ortazi
(ge ji kai - 7 Ekim 2015 22:34)
açılış sahnesindeki suikast görüntülerinin pek çok izleyicinin kafasını karıştırdığı film. hatta seyirciler bu sahneyi gereksiz bulurlar filmle bir bağı olmadığını düşündükleri için. son derece yanılmaktadırlar. şöyle ki, aslında bütün bir film bu sahne üzerine kurulmuştur. filmde öldürülen kişi yugoslavya kralı ı. aleksandar'dır, bir fransa seyahati sırasında suikaste kurban gitmiştir. bu suikast yugoslavya'nın dağılma sürecinin de arka planını oluşturmaktadır. film de aslında bu parçalanmanın bir alegorisidir. babalar ve oğulların birer imge olarak verildiği film, en büyük baba pantelija'nın ölümüyle (yani aslında aleksandar'ın ölümüyle) başlayan bir çözülme sürecini anlatır. kral aleksandar yugoslavya'nın bir arada kalabilmesi için çaba sarf etmiş bir devlet adamıydı. filmde de topaloviç ailesini bir arada tutan baba pantelija'dır. onun ölümü, tüm baba-oğulların kendi bağımsızlıklarını ve güç kazanma çabalarını anlatır. her baba veya oğul kendi büyük resmini duvara asmak istemektedir. baba pantelija'nın krematoryumda yakılmasından sonra bir ziyafet sofrasının metası haline dönüştürülmesi ve afiyetle yenilmesi, yugoslav coğrafyasının küçük oğullarının haritayı önlerine koyup parçalamasının ince bir kara mizahla sunulmasıdır. özellikle en küçük oğul mirko'nun silik bir karakterden güçlü bir karaktere dönüşmesi, kazanılan bağımsızlıkların bir simgesidir adeta.
(pinteresque - 3 Şubat 2017 03:22)
Yorum Kaynak Link : maratonci trce pocasni krug