Oyuncular
  • "uzun suredir gorulmeyen, cok sevilen bir arkadasla yenilen guzel bir aksam yemegi kadar guzel louis malle filmi."
  • "metod oyunculuguna ironik yollardan giydirmis film."
  • "community'nin critical film studies bölümüne konu olmuş süper ötesi film. pek bilinmez ama, insana çok şey katan nadide eserlerden biridir."
  • "senaryosunu film boyunca konuşmalarını dinlediğimiz iki oyuncu, andre gregory ve wallace shawn'ın yazdığı film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    türkçe altyazısını hazırlama işini üşenip yarıda bıraktığım, herkesin (entel-mentel her kimse) izlemesi gerektiğini düşündüğüm, izleyene çok şey katacağına inandığım, neredeyse tapındığım, şahane bir film. altyazısını gaza gelir de bitirirsem bir gün, burada paylaşacağım.


    (trailblazer - 27 Ekim 2012 01:19)

  • comment image

    gavurun "life changing experience" dediği türden bir film. sinemanın, hatta sanatın gerçekte ne için olduğunu hatırlatan eserlerden birisi. böylesine derin bir konuşmaya ortak olamamak, böylesine bir deneyimi bile ömrüm boyunca gerçek hayatta yaşayamayacağımı bilmek üzücü.

    sonunda çalan erik satie'nin gymnopedie'si, tek başına filmin ruhunu taşıyor içinde.


    (master oforion - 30 Aralık 2012 19:57)

  • comment image

    iki adam, iki saat, tek mekan.
    normal şartlar altında, yani gerçek hayatta olsa, iki tane tiyatrocu adamın iki saate yakın süren konuşmalarını dinlememek için elimden geleni yapar, ortamdan hızla kaçardım.
    ancak bu filmde tam tersi oluyor, iki saat boyunca bu iki adamın sohbetlerini can kulağıyla dinliyor zaman zaman andre'nin anlattıkları wally gibi bizi sıksa da "acaba nereye bağlayacak" duygusuyla dinlemeye devam ediyoruz.
    sonuç olarak güzel fikir, güzel film.


    (gioberg - 26 Ağustos 2013 16:31)

  • comment image

    düşük bütçeli filmin ete kemiğe bürünmüşü. film zaten konusu itibarıyla pek bir bütçeyi gerektirmiyor. iki adam bir masada konuşuyor doksan dakika boyunca. lakin filmin bütçesi öyle düşük ki filmi çektikleri restoranı ısıtacak paraları bile yokmuş. set ekibi ısınmak için kanyak kullanırken, filmdeki iki oyuncu içlik giyip sanki ortam sıcakmış gibi davranmışlar.


    (alaskardan - 1 Aralık 2013 18:23)

  • comment image

    "things just very rarely go haywire now. if you are just operating by habit then you are not really living." gibi cok guzel bir tespit barindiran muthis bir filmdir. izlerken samimiyeti dibine kadar hissedersiniz.


    (dereinzigeundseineigentum - 2 Mayıs 2014 14:09)

  • comment image

    bu bir film değil. bir deneyim. yorum yapılabilir bir şey değil. yapmayacağım da. yalnızca bu kadarı paylaşacağım:

    andre: gördüğümüz bu can sıkıntısının paraya dayalı, baskıcı bir dünya hükümeti tarafından uygulanan, şahsen sürdürülen şuursuz bir beyin yıkama işlemi tarafından yaratılmış olabileceği, bütün bunların bir kişinin düşünmesine göre daha korkunç olduğunu ve bunun ferdi bir hayatta kalma mücadelesinden ziyade canı sıkılan birisini uyuduğunu ve uyuyan birisinin "hayır" diyemeyeceğini hiç düşündün mü?

    andre: bu çok korkutucu bir şey wally, birden fark ediyorsun ki tanrım, ben hayatımı yaşadığımı sanıyordum oysa insan bile değilmişim. oyuncu olmuşum. yaşamamışım. yaşarmış gibi yapmışım.
    baba rolünü oynamışım. koca rolünü oynamışım. arkadaş rolünü oynamışım.yazar, yönetmen ya da her neysem o rolü oynamışım. bu insanla aynı odada yaşamışım ama onu gerçekten görmemişim.

    gerçekten işitmemişim.
    gerçekten beraber olmamışım.

    wally: biliyorum, bazı insanlar kimi zaman sadece yan yanadırlar. içlerinden birisinin suratı, birden büyük bir kurt suratına dönüşse öbürü bunu fark etmez bile.

    andre: fark edilmez, evet. fark edilmez.


    (painellarain - 23 Mayıs 2014 14:07)

  • comment image

    communitynin bir bölümünde adına saygı duruşu yaptığı film, gerçek konuşmalar üzerine yapılan gerçek bir konuşma içerir. herkesin rol yaptığını fark ettiği için tiyatroyu bırakan birinden bahsedilir. alışkanlıkları kırmanın hayati öneminden bahsedilir. kendi kimliklerimiz içinden değerlendirdiğimiz insanları nasıl tanıyamadığımızı anlatır. annesini tedavi eden doktoru örnek verir andre; kolu iyileştiği için annesinin tamamen iyi olduğunu söylemiştir. daha çok şey anlatır andre ve konuşma ilerledikçe iki arkadaşın gözlerindeki parlaklık ve heyecanları artar.


    (coyote w - 24 Haziran 2014 02:15)

  • comment image

    öncelikle şunu söyleyim; çok beğendim, çok etkilendim. ama her yerde -bu filmde de- karşıma çıkan şu görüşe karşı bi' şeyler söylemek gerek: bilimsel düşünce çuvalladı, bilimi fazla abarttık, nerdeyse taptık ona ve hayatlarımıza anlam katmadığını, hayatımızı doldurmadığını gördük ve çok yanlış işler yaptık.
    1. bilimsel düşünce tarihin hiçbir döneminde egemen olmamıştır. bir avuç bilim insanının binbir zorluklara, binbir dogmaya rağmen geliştirdiği bu düşünce biçimi, insan beyninin zaafları (bkz: inanan beyin) yüzünden yayılamamıştır. şu anda dahi bilim, onlar bi köşede bizim anlamadığımız işleri yapsınlar muhtemelen iyi bi şey yapıyorlar diyen egemenlerin desteğiyle yapılmakta. geniş kesimlerde ise bilimin ne yaptığıyla ilgili hiçbir bilgi ve buna karşı ilgi yok. biz ancak bilimin yan ürünleri olan teknolojiden faydalandığımız ölçüde bilimle ilgiliyiz. insanlığın yüzde seksen beşi hala varolmayan şeylere bel bağlıyor.
    2. şu yanlış işlerle ilgili örnekler üzerinden gideyim. bilimi bilen biri ırkçı olmaz. çünkü bilim genlerimiz arasında ırk diye keskin sınırlarla ayrılabilecek farklılıklar olmadığını gösteriyor. bilimi bilen biri hayvanlara eziyet etmez; çünkü bilim diğer hayvan türlerinin de bir bilinci olduğunu söylüyor. bilimi biren biri, cinsel yönelimler arasında ayrımcılık yapmaz; çünkü bilim, cinsel yönemlimlerin çeşitli olabileceğini söylüyor. bilimi bilen biri, kadınları küçük görmez; çünkü bilimde bunun için bir sebep bulamazsın. en önemlisi bilimi bilen biri; dinsel inanış uğruna adam öldürmez.
    3. bilim hayatlarımıza anlam katmıyor. e çünkü hala anlayamamışsın. beyni zaaflarla dolu bir tür olduğunu, özel olmadığını, varlığının özel bir sebebi olmadığını, kendine yaratacağın amaçtan başka amacın olmadığını, öbür dünyanın olmadığını, ne yaşarsan bu dünyada yaşadığını anlayabilsen; ondan sonra senin elinde, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çalışmak ya da sadece bu dünyadaki anlık mutluluklar için yaşamak. o mutluluklar da (gene bilimsel bir bakış açısıyla çünkü bilim bize sosyal bir varlık olduğumuzu, başka türlüsünün mümkün olmadığını söylüyor) paylaşmaktan doğan mutluluklardır. hem bilim yapmanın kendisi bile başlıbaşına bir varlık amacı olabilir.
    bilimin öngörülemeyen durumlardan dolayı neden olduğu olumsuz sonuçlar bilimle giderilir.

    bunun dışında filmle ilgili bir ufak not daha, genel olarak tarafında olduğum wally'nin hiçbir iş yapmadan durulamayacağı düşüncesine katılmıyorum, gayet de durulabilir, gayet de rahatlatıcı olur. beyinlerimizin buna ihtiyacı var.

    ayrıca andre'nin yakındığı sosyal ilişkilerdeki yapaylık da kendi gizemci görüşleriyle aynı kaynaktan besleniyor. yapay çünkü insan kendini ulvi bir varlık olarak görüyor, beyninde ne olup bittiğinin de farkında değil.


    (power chord - 31 Ocak 2015 02:08)

  • comment image

    yonetmen louis malle'in super bir filmi. bir lokantada masasinda, iki eski arkadasin aksam yemegi boyunca suren super diyaloglari uzerine bir film. basrollerde wallace shawn, ve andre gregory oynamis. 1981 yapimi.


    (lawn wrangler - 12 Ağustos 2004 16:24)

Yorum Kaynak Link : my dinner with andre