Süre                : 1 Saat 33 dakika
Çıkış Tarihi     : 12 Aralık 1993 Pazar, Yapım Yılı : 1993
Türü                : Drama,Savaş,Aksiyon
Ülke                : ABD
Yönetmen       : Lamont Johnson (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Earl W. Wallace (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Eric Schweig (IMDB)(ekşi), Wes Studi (IMDB)(ekşi), Buffy Sainte-Marie (IMDB)(ekşi), Pierce Brosnan (IMDB), J.C. White Shirt (IMDB), Floyd 'Red Crow' Westerman (IMDB)(ekşi), Elaine Bilstad (IMDB), Kim Snyder (IMDB), Graham Greene (IMDB), Michael Spears (IMDB), Nathan Lee Chasing His Horse (IMDB), Grace Renn (IMDB), Mark Joy (IMDB), John Hagadorn (IMDB), Stan Kelly (IMDB), Joel Abel (IMDB), Michael Huie (IMDB), Casey Camp-Horinek (IMDB), Bonnie Paradise (IMDB), Bisamati Hasan (IMDB), Vernon Abrams (IMDB), Michael Abrams (IMDB), Vincent T. Lazore (IMDB), Barry Powless (IMDB), Ted Thin Elk (IMDB), Phil Lucas (IMDB), Frank Guite (IMDB), Bill Chorney (IMDB), Frank Guite Jr. (IMDB), Joe Inscoe (IMDB), Garet Chester (IMDB), Clay Boss (IMDB), Matt Atkins (IMDB), Jerry Clark (IMDB), Paul D'Elia (IMDB), David Foster (IMDB), Gregory H. Starbuck (IMDB), Girard Swan (IMDB), Sam Wells (IMDB)

The Broken Chain (~ Czdena rota) ' Filminin Konusu :
The Broken Chain is a TV movie starring Eric Schweig, Wes Studi, and Buffy Sainte-Marie. The story of two Iroquis brothers caught in the midst of the Revolutionary War.


  • "beni yanlış nesilde doğduğuma ikna eden şarkı. *"
  • "kadim fleetwood mac klasiği. oy o retro tonlar oy o bass gitarlar."
  • "fevkalade mühim bir fleetwood mac sarkisi.. orta bridge'deki bas yürüyüsü harikadir. diplomatic immunity de programlarinda çalardi bir zamanlar bu sarkiyi, ki belki halen çaliyorlardir.."




Facebook Yorumları
  • comment image

    dinle.

    iyi cocuk olursan, ya da sesi yeterince yukseltirsen, sarkinin hemen basinda grup elemanlarindan birinin sessizce "fuck" diye unledigini ve ardindan derin bir nefes alindigini duyabilirsin. son anda birsey yanlis gitmis anlasilan. sirf bu bile sarkiyi kendime yakin bulmama yeterli olurdu belki de. cunku bu unlem, turkce ya da ingilizce, bu yasima kadar agzima yapisan tek kufur.

    ama onunla kalmiyor. anlatayim.

    bu bir fleetwood mac eseri. ortaya ciktiginda (1976-7) grup, lindsey buckingham (vokal ve gitar), mick fleetwood (davul ve perkusyon), christine mcvie (vokal ve klavye), john mcvie (bas gitar) ve stevie nicks'ten (vokal) olusuyor.

    bu insanlar bu tarihte, sarsici iliskiler yumaginin icerisindeler. grup uyeleri garip baglarla birbirine bagli ya da ayni baglar ile birbirlerine mesafeli. fleetwood, cok kisa zaman once, en yakin arkadasiyla aldatildigini ogrenip cocuklarinin annesinden bosanmis. christine ve john, hala ayni soyadi tasisalar da, yine kisa bir sure once bosanmislar. ve christine simdi grubun idari islerinden sorumlu biri ile birlikte. nick ve buckingham da sancili/uzatmali bir birliktelikten geliyorlar.

    sarki da tam da bununla alakali zaten: bag!

    penceresiz, ahsap bir studyoda album icin calismaya basliyorlar. studyonun sahibi, studyo disinda birbirleri ile gorusmeyen grup uyelerinin geceyarisindan hemen once studyoya geldiklerini, uyusturucu alip kendilerince eglendiklerini, album/is disinda hicbir konuda iletisim kurmadiklarini, geceyarisindan sonra, uyusturucu ve eglenceden yorgun dusunce, kaydetmeye basladiklarini soyluyor. ve ortaya muthis bir album cikiyor: rumours! grup elemanlarini birbirlerine baglayan ama bir yandan da birbirlerine mesafeli durmalarina neden olan o garip bag, sarkilara da yansiyor. cogu sarki, normalde birbirleriyle konusmayan grup elemanlarinin birbirlerine yazdiklari bir nevi nazire. yine de, grubun tum elemanlarinin katkisiyla olusan tek bir sarki var albumde: the chain.

    the chain, albumun one cikarilan sarkilari arasinda degil aslinda, albumun dort sarkisinin "single" olmasina ragmen. yine de bana, sadece kendi icinde sozleri ve muzigiyle degil, bahsettigim cercevede dusunuldugunde de, albumun tepe noktasi gibi geliyor.

    gozumu kapatiyorum. kendimi, 1976'da, ahsap ve penceresiz bir studyoda hayal ediyorum. geceyarisindan sonra, los ve dumanalti bir oda, "damn the dark, damn the light". aralarinda garip bir gerilim olan bes kisilik bir grup var benimle ayni odada. yorgunlar, sessiz ve gerginler, "break the silence". konsante olup tam calmaya baslayacakken buckingham elindeki penayi dusuruyor ve sessizce bir "fuck" duyuluyor. derin bir nefes...

    ve basliyor. yok, duruyor. calmaya basliyorlar ama hayat duruyor.

    birbirleriyle konusmuyorlar. birbirlerine kirginlar. birbirlerinden nefret ediyorlar: "damn your love, damn your lies". es zamanli calmaya ve soylemeye baslamalari bile bir mucize. iste, aralarindaki o garip bag, baska bir deyisle, the chain, o mucizenin hem kaynagi hem de sonucu.

    tum bunlar cok etkiledi beni.

    ama tabii bir de sarkinin kendisi var, cok sevdigim, pek cok kendimle ozdeslestirdigim, cok cok sik dinledigim bir sarki bu.

    sarki yalniz (listen to the wind blow, watch the sun rise / listen to the wind blow, down comes the night) ve sessiz (break the silence) bir hayat suren, gecmis(t/l)e yasayan (i can still hear you saying), hayalkirikligina bogulmus (you would never break the chain), karamsar (you will never love me again) ve tum bu sebeplerle hircin (damn your love, damn your lies / damn the dark, damn the light) biri hakkinda.

    ve onun icin "the chain" sevdigi insanin gecmiste tanimladigi bagdan daha farkli. ona gore "the chain", bahsedildigi gibi olene kadar birlikte olmak ya da evlenmek degil. zaten bu mumkun de degil. kendisine zamaninda soz verilse de (i can still hear you saying, you would never break the chain) hersey farkli gelismis. omur boyu birliktelikten ve evlilikten soz eden insanlar yok simdi. simdi hayatindaki tek hareketlilik esen ruzgar, yukselen gunes ve coken gece.

    onun inandigi "the chain" (keeps us together), ask. kimseyle hayat boyu suren, evlilikle resmilestirilen birliktelikler kuramayacak, ama, hayat boyu birlikteliklere inanan insanlar, ondan sonra bir duzine birliktelik yasasa bile o, sevdiklerine "the chain" ile bagli olmaya davam edecek.

    tum bunlarin ardindan tini uzerine sadece sunu soyleyeyim: kaliteli bir muzik calardan dinle bu sarkiyi. gozlerini kapat, o studyoda hayal et kendini, davula, gitara, vokale ve tabii o ortadaki bas gitara birak.

    dinle.


    (hapsuruk - 8 Kasım 2010 00:00)

  • comment image

    ustuste dinlenebilme rekortmenlerinden bir sarki. listede bu sarki geldigi zaman gun bu sarkiyla bitiyor, artik sabah mesaiye baslarken mi gelir, ogle yemekten sonra mi orasi winamp'in keyfine kalmis. ama sarki geldikten sonrasi winamp bana boyun egip af dileyip huzurumdan cekiliyor. biz tum gun bu sarkiya takilip "ulan nasil boyle bir sarki yapabilir bir grup, duydun mu gitari, duymadin degil mi? hayde bir daha" seklinde bahaneler uretip loopta tutuyoruz.


    (mdocy - 15 Ağustos 2011 03:46)

  • comment image

    sözleri aşağıda verilen fleetwood mac şarkısı:

    listen to the wind blow
    watch the sun rise

    run in the shadows
    damn your love
    damn your lies

    and if
    you don’t love me now
    you will never love me again
    i can still hear you saying
    you would never break the chain.

    listen to the wind blow
    down comes the night

    run in the shadows
    damn your love
    damn your lies

    break the silence
    damn the dark
    damn the light

    and if
    you don’t love me now
    you will never love me again
    i can still hear you saying
    you would never break the chain.


    (mandala - 21 Şubat 2005 21:39)

  • comment image

    "and if
    you don’t love me now
    you will never love me again
    i can still hear you saying
    you would never break the chain"

    refraini ile zamanında headbang yaptırtan süper fleetwood mac parçası. "i can still hear you say it!". ne günlermiş be... özlemişiz.


    (atlantis - 6 Temmuz 2005 12:24)

  • comment image

    iş çıkışı ne zaman vapura binsem, mp3 playerımdan çıkıverir bu şarkı...listen to the wind blowwww diye başlar, ayaklarım da vapurun kıç kısmına doğru otomatik olarak gider...

    diyeceğim odur ki:

    bir günü başlatmak ya da bitirmek için,

    [istanbul/vapur/çay/simit/fleetwood mac/the chain....] muhteşemdir !


    (polyethylene - 23 Ocak 2006 00:24)

Yorum Kaynak Link : the chain