Süre                : 1 Saat 55 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Eylül 2002 Çarşamba, Yapım Yılı : 2002
Türü                : Drama,Savaş
Ülke                : Kanada,Fransa
Yapımcı          :  Alliance Atlantis Communications , Serendipity Point Films , Ego Film Arts
Yönetmen       : Atom Egoyan (IMDB)
Senarist          : Atom Egoyan (IMDB)
Oyuncular      : Simon Abkarian (IMDB)(ekşi), Charles Aznavour (IMDB)(ekşi), Christopher Plummer (IMDB)(ekşi), Arsinée Khanjian (IMDB), David Alpay (IMDB)(ekşi), Marie-Josée Croze (IMDB)(ekşi), Elias Koteas (IMDB)(ekşi), Max Morrow (IMDB)(ekşi), Garen Boyajian (IMDB), Raoul Bhaneja (IMDB), Eric Bogosian (IMDB), Bruce Greenwood (IMDB), Carlo Essagian (IMDB), Chris Gillett (IMDB), Jean Yoon (IMDB), Roberta Angelica (IMDB), Nikki Barran (IMDB), Chengis Javeri (IMDB)

Ararat (~ Araratas) ' Filminin Konusu :
Bu film-içinde-film, dünyayı pek ilgilendirir görünmese de iki ulusu sürekli meşgul eden bir tartışma konusunu kendisine ana eksen edinmiş durumda.Ararat 1915 ve 1923 yılları arasında, Birinci Dünya Savaşı ve sonrasında, Ermenilerin pek hoşnut olmadıkları, Türklerin de üzerinde durulmasından öfke duydukları bir dönemi konu alıyor. Ermeni asıllı Kanadalı sinemacı Atom Egoyan, kariyerindeki bunca yılın sonunda, nihayet bu tartışmalı dönemdeki olayları beyazperdeye taşımaya soyunmuş. Tarihin bu diliminde Osmanlı İmparatorluğu'nun 1.5 milyon Ermeninin ölümünden sorumlu olduğu iddiası yıllardır Ermeniler tarafından propaganda malzemesi olarak kullanılıyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun ardından kurulan modern Türkiye Cumhuriyeti ise, bu dönemde sadece bir zorunlu göç hareketi olduğu tezini savunuyor.Filmin kendisi, tarihteki mevzubahis dönemi anlatan bir filmde çalışan genç bir şoförün (David Alpay) gözünden anlatılıyor. Çekimler sırasındaki çalışmaları, genç adamın kendini kendisini keşfetmesine yolaçıyor.


  • "iki zirvesi vardır ağrı dağının, eskiden büyük olan zirveye masis, küçük olana sis, ikisine birden ise ararat denirmiş."
  • "an itibaren kanada devlet televizyonu cbc'de, +18 uyarisiyla yayinlanmakta olan film."
  • "fransa nın neredeyse her şehrinde bulunan ermeni bakkallarının, duvarında muhakkak resmi asılı olan ağrı dağı."
  • "bugün itibariyle türkiye'de gösteriminden vazgeçilen film."
  • "agri dagi'nin eski adi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    büyük olan dağa "masis", küçük olana "sis", ikili konseptine "ararat" denir ve ermenice başta olmak üzere diğer tüm dünya dillerinde bu böyle kullanılır... kutsal kitaplara da bu şekilde geçmiştir... ilk olarak sümer kayıtlarında "aratta" olarak rastlanmıştır...


    (bazaryan - 13 Nisan 2008 09:51)

  • comment image

    bir ermeni kanyağıdır. mahzenlerine ararat mahzenleri denir. gorky vakti zamanında bu güzide buruk tatlı içki için 'ararat dağının zirvesine tırmanmak, ararat mahzenlerinden çıkmaktan çok daha kolaydır' demiştir.


    (nane - 8 Nisan 2010 15:26)

  • comment image

    "imdbmi okudum bekliyorum" mottosunu şiar edinmiş bir sözlük yazarı olarak bir hışımla kurcaladım ki, bir çoğumuzun gediklisi olduğu trivia bölümünden ne bana yazacak, ne de başkasına satır satır tercüme edilecek materyal yok imiş. bu yüzdendir ki üşenmeyeyim kafamda oluşan tanım ya da örneklere uzanayım dedim, yazdıklarımı da sırasını dahi değiştirmeden simültane tercüme edecek kalas hassasiyetinde "meslek" erbabına havale ettim.

    atom egoyan'ın evvelki filmlerini izlememiş, ve muhtelif kaynaklardan gıyabında yapılan "yaramaz film, artsy fartsy yönetmen" eleştirileriyle yetinmiş birisi olarak söylemeliyim ki film, filmden de çok atom un üslubu beni çok şaşırttı (ama büyülemedi). atom daha açılış sahnesinden "öyle bir film yapacağım ki böyle fırça darbeleriyle, yanan dönen boya dokunuşlarıyla bu filmi nakış gibi işleyeceğim" demiş, kendi kendine verdiği sözü yerine getireyazmış.

    hasbel kader sinema bölümünde okuyup da hocasından "bu filmden şöyle bir anlam çıkarınız" şeklinde fars cüzlü emirler almak dışında senaryo yazıp, çekmeye gayret etmişler bileceklerdir: kıçı başı 3. kişi ve topluluklar tarafından iyi bilinmeyen bir tarihi hadisenin (taraflı) anlatımında dokümanter havasına girmeden detayları vermek zor iştir, dertli uğraştır. atom egoyan da senaryosunu yazarken hem dokümanter hem de propaganda tadında bir eser yapmamak, mevzuyu ermeni katliamı ölçeğinde bırakmamak için "film içinde film" çözümünü bularak benden 5 brownie puanı (tercüme ediniz) toplamayı bilmiş. katliam anatemasından bağımsız gibi görünen kişilerin hayatlarını birbirine harmanlayacak kadar vakti ve prodüksiyon desteği bulunan atom egoyan bulunduğunuz perspektife göre yeniden çekillenebilen bir hikaye yazmayı bildiği için filmi de konu ettiği hadiselerden bağımsız, güçlü bir film olabilmiş.

    peki ne yapmış film içinde film numarasını satabilmek için ? öncelikle propaganda temasına yakın duran, abartı ve taraflılığa meyilli grafik içeriği olan sahneleri charles aznavour un yönetmenliğini yaptığı bir filme mal etmiş. türk askerleri kadınları süngüden geçirirken, "rahat dur la gahbe" diyerek tecavüz ederken görünen her "aykırı" sahne edward seroyan isimli fiktif yönetmenin sanatsal seçimlerine mal edilmiş. güzel bir örnek de koymuş egoyan: filmin bir sahnesinde tarihsel isabet yüzdesini kontrol eden sanat tarihi hocası van'dan ağrı dağının görülemeyeceğini söylüyor, prodüksiyon amiri de "o kadarını da biz uyduracaz artık, sanatçı ehliyeti" diyerek geçiştirebiliyor. yani böylesine bir "olacak o kadar" ruhlu "sanatçı ehliyetinin" aktive olduğu bir film içi filmin isabetliliğini de sorgular gibi yapmış atom egoyan.

    bu film içindeki filmi bir kenara yallahlarsak, diğer temalar olan ana oğul; sevgili/kardeş; yönetmen, oyuncu; gümrük memuru/kaçakçı; yaratan ve çeviren ilişkileri ustalıkla senaryodan nakledilmiş.

    bu noktada kafası çalışanlar soracaktır (çalışmayanlar tercüye devam edebilirler) "e amına goduum hani film tam olarak başarılı değil idi? övmüşsün arşüalaya çıkarmışsın?". hay hay izah edeyim. film başarılı değildi, zira ağır dağı (ya da ararat) etrafına kurgulandığı isminden belli olan bu filmde yönetmen ve yazar film içerisinde kendi kendine sorduğu soruları kendi kendine yanıtlamıyor gibi yapıp yanıtlıyor, yanıtladıktan sonra geri alıyor, geri aldıktan sonra tekrardan "benim bir doğrum var" diyebiliyordu. en sonunda ekrana süperempoze yazısında ise "bu filmdeki tarihi olayları usher ın kişisel güncesinden, tanıklığından derlenmiş kitabına dayattık" diyebiliyordu.

    öncelikle film eğer tarihin ve doğruların ispatlanamazlığı ya da ispatın iyi niyet karinesine dayandırılması esasında makarada dönüyor idiyse neden bu kadar tiriviriye yer vardı? usher eğer anılarında hadiseden bağımsız 3.kişi olarak sallamıyorsa, yalan söylemesi de iyi niyet karinesi esasına göre düşünülemezdi. e o zaman çoktan seçmeli bir "o da var ama bu da var" gösterişiyle filmin asıl mesajına neden sis makinesi efekti verildi? bunu ben anlayamadım, anlamak mümkün değil diyemiyorum.

    yok eğer filmin konusu hikayede nakledilen karakterlerinkine benzerlik gösteren bir adet ispatı namümkün hadisenin bugünün selahiyeti için artık defterlerden silinmesi ise ermeni/türk ayrımında taraf olan türklerin de gerçek anlamda bir söz hakkı bulunması gerekmez miydi? kişisel boyutta yıkıcılığını ispatladığı "tilkinin kuyruğu suya değdu, değmedu" anlaşmazlığının ulusal boyutta insanlara ne kadar zarar verebileceğini ispatlamak için eğri ya da doğru türk siyasi ve sosyolojik perspektifi karşıt unsur olarak sunulamaz mıydı? türk tarafının savunmasını içerebilecek diyalektik adına tek kısım yarı türk bir amerikalı aktörün "geçmişi unutalım bugünlere bakalım, türk de ermeni de sikimde değil" veryansınları olduktan sonra ararat ın çok katmanlı, düşübnmeye sevkeden bir film olduğunu iddia etmek mümkün olabilir mi?

    atom egoyan eğer sahip olduğu süre içerisinde bu kadar çok bas bariton söylemi içermeye çalışmasa idi belki stili ile oturmuş yönetmen kimliği ve hikayeciliği ile herkesin bir tad alabileceği bir eser meydana getirebilirdi. oysa ki herkesin anırırcasına önemli mesajlar, doktrinler, söylemler verdiği bu filmden yüreklerimizin kulakları sağır olarak çıkmak durumunda kaldık.

    aklımızda yankılanan en net ses ise türk askerlerden birinin söylediği
    "memlekette tek bir gavur bile galmayacahk!" sloganı oldu.

    buna karşın benim getirdiğim slogan ise cenan akın bestesine uyduruldu sayın okuyucu:
    "biz imdb (dvd bonus materyal) genciyiz hoyra hira hira heeeey, sesimiiiiiz onun sesiii hoyra hira hira heeey"


    (otisabi - 26 Kasım 2002 17:54)

  • comment image

    muhteşem tadı ve içimi olan ermenistan konyağı..çok sevdiğim bir arkadaşım babasından bana vermek üzere bir şişe konyak istemişti ve sovyetlerden kalma koleksiyonluk bir şişeyle çıkagelmişti.konyağı hüplettik hemen.şişeyi saklayayım diye anam ağlıyor lan resmen.dolapta sağlam bir yerde dursun diyorum ama beş dakka sonra dolaptan alıyorum gözönünde olsun diye..e bunun depremi var,çoluğu çocuğu var,temizlik delisi bir annem var..paranoyak oldum lan!


    (guverciname - 12 Temmuz 2011 03:49)

  • comment image

    ney üflerken kamışın içine dolan, kamışın içine sığamayan nefes, kollarınızı titretir, o titreme önce bütün vucudunuzu sarar ve en son kalbinizi titreterek son bulur. dinleyen için ise sadece neyin hışırtısı bile büyük bir feryattır. işte bu şarkıyı dinlerken de benim kalbim öylesine titredi. ben bu şarkının hışırtısıyla mest oldum, şarkıyı üfleyene allah sabır versin.
    keşke bu şarkıyı yaptıran duygu geçmişten kalan küslük ve hüzün değil, barışmanın, ararat'a beraber sahip çıkmanın verdiği mutluluk olsaydı.
    http://fizy.com/#s/1pa8fg


    (cerk - 24 Eylül 2011 10:59)

  • comment image

    ararat'ın şarkısı, ne tarafa baksa ararat'ı görenlerin şarkısı.
    http://www.youtube.com/…0wanvxsl6s0&feature=related

    ermenicesi ve ingilizce çevirisi:

    _--

    ararat

    geghetsik geghetsik es
    doun ararat hey jane
    nkarid tarber e qou
    hayastanen koghmen jan
    hogoud hot galis e indz
    kenaced
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    akh ararat akh
    akh ararat akh
    akh ararat akh ararat

    hima haskanoum em qes
    inch es dou hayots hamar
    mer hogoun himqe doun es
    tagavorn es mer hamar
    kh'moum em yes qez hamar
    kenaced
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    akh ararat akh
    akh ararat akh
    akh ararat akh ararat

    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov
    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov

    hing tari nayoum em qez
    hayastanen koghmen jan
    amen or tarber es doun
    arir tarir indzi jan
    chem ouzoum veradarnam
    kenaced
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    akh ararat akh
    akh ararat akh
    akh ararat akh ararat

    ayd ore yekav hasav
    bajn'velu qez me jan
    s'rtov chem bajn'vum yes
    khosk talis em qezi jan
    mi or chenq bajnvi menk
    kenaced
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    akh ararat akh
    akh ararat akh
    akh ararat akh ararat

    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov
    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov
    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov
    ararat, meri siroun ararat
    ararat, sirts qo anounov

    _--

    ararat

    you're beautiful, beautiful
    you ararat hey jane
    you're sight is different
    from armenia's side
    your soul'smell comes to me
    here's to you
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    ah ararat ah
    ah ararat ah
    ah ararat ah ararat

    now i understand you
    and what you mean for armenian
    you are the basis of our soul
    you are the king for us
    i'm drinking for you
    here's to you
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    ah ararat ah
    ah ararat ah
    ah ararat ah ararat

    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name

    it's five years i'm looking to you
    from armenia's side
    every day you're different
    come and take me jan
    i don't want to return
    here's to you
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    ah ararat ah
    ah ararat ah
    ah ararat ah ararat

    that day has come
    to separate with you
    but i'm not separating with heart
    and i promise to you
    one day we'll stay together
    here's to you
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    le-lou-lou-jan
    hey-li-lay-le-lou-lou-jan
    ah ararat ah
    ah ararat ah
    ah ararat ah ararat

    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name
    ararat, our nice ararat
    ararat, my heart with your name

    _--

    peşinen edit: çeviri direk aşağıdaki siteden copy paste'dir. yanlış yunluş çevirilmiş bir kısım varsa affola.
    http://www.eurobosniamp3.com/wb38am.html


    (cerk - 25 Mart 2012 16:18)

  • comment image

    fransa nın neredeyse her şehrinde bulunan ermeni bakkallarının, duvarında muhakkak resmi asılı olan ağrı dağı.


    (benibidibici - 17 Eylül 2013 14:14)

  • comment image

    tv icin cekilmis b dokumanterleri tadindaki goruntulerin arasina eklenen abuk otesi bir hikaye,belli belirsiz yonetim ve cok basarisiz bir arsinee khanjian oyunulugu ile produktorunden yonetmenine kadar herkese -"bi bok yiyelim dedik,yuzumuze gozumuze bulastirdik" dedirten,benim icinde sinemasal acidan bir hayal kirikligindan ibaret olan filmdir.

    saygin mercilerimiz yine kabak tadinin en kelegini veren "yasaklayalim mi-gosterelim mi" muhabbetlerini hat safhada yapmis,insanlar uzerinde film hakkinda gereksiz merak uyandirmayi basarmistir.herkesin herseyi elestirdigi ve cok daha ozgurce elestirmesi ve sorgulmasi gerektigi bir yerkurenin cuhela insanlari olarak biraz daha kendimizi rezil edelim ele gune.kaldiramayalim ne sanatsal faaliyetleri ne dusunceleri.surekleri tartisan birileri olsun,kisir dimaglariyla dur yada gec desinler insanlar adina.hic ilerlemeyelim.biz burda iyiyiz.


    (mascara - 8 Ocak 2004 20:24)

  • comment image

    buyuk beklentilerle seyretmememe ragmen dahi basarisiz buldugum filmdir bu..konusunun tam oturmamisligini bi kenara koyarsak,oyuncularin o buram buram yapmaciklik kokan hal ve tavirlari(uvey kardes disinda),dialoglarin anlamsizligi,tarihe isik tutma iddiasiyla yola cikip da 2 tane tecavuz,bi tane kafa patlatma sahnesi disinda hicbisi anlatamama,seyredenin havada ucusan konu itibariyle durmadan nalaka dedigi,cekimsel olarak da duragan trt dizileri cekimlerini animsatan bir sikici/hem basarisiz/zaman kaybi filmimsi.


    (petibor - 30 Mayıs 2004 22:33)

  • comment image

    bir yandan yasalar korsan cd ile mücadele ede dursun, bir yandan tabla falan da değil koskocaman dükkan açmış olan görüntüde orijinal vcd kiralayan ancak tanıdığı kişilere de kopyasını satan bir mekanda geçmektedir mevzuu...

    -ben: çikolata geldi mi
    -satıcı 1: var ablam (sonra fısıltıya yakın bir sesle) ararat'ı izlemedim diyordun ya o da var kopya ister misin?
    -ben: olabilir
    -satıcı 1: (yine fısıltıya yakın bir sesle satıcı 2'ye der ki) ararat'lar nerde?
    -satıcı 2: arkada nestle kolisinde, de niye fısıldıyorsun?
    -satıcı 1: e hani yasaklı film ya ondan
    -satıcı 2: yaptığımız iş çok yasal da yasaklı film düşünecez bi de

    (bkz: korsan cd saticilariyla diyaloglar)


    (abani - 31 Mayıs 2004 14:13)

  • comment image

    kanaltürk'ün ararat filmini yayınlaması ihtimali belirince, 2002 berlin film festivalianılarım depreşerek beni yönetmeninin ve dünyanın her yanından gazetecilerin bulunduğu gösterime savurdular. hemen hemen tamamını izlediğim filmlerinde ruhumuzdaki gölgelerin gücü adına gerçekliğin gizli katmanlarını, kirli, kasvetli yönlerimizi maharetle gösteren atom egoyan’a çok hayran ve çok heyecanlıydım.

    ‘film içinde film’deki en boktan kurtuluş savaşı tv dizilerindeki elif’in kağnısısahnelerindekinden de berbat katliam pozları, gülten dayıoğlu ekolü nar metaforu, yeni nesil ermeni karakterin, türk asıllının “bırakalım bunlar geçmişte kalmış, dünya değişiyor, hepimiz kardeşiz” mealli sözüne “hitler de soykırım planları yaparken kurmayları ‘ya abi sonra başımıza bela olmasın?’ dediğinde ‘bırakın yahu türkler ermenilere soykırım yaptı da kimse hatırladı mı?’ diye cevap vermişti. yaa... ” repliğini patlatmasına, üstüne üstlük ucuz propaganda filmi numarasıyla finalde tüyler titrerken hikayenin anekdotal bir kitaba dayandırılmasına gülümseyip geçmek isterdim.

    yapamadım. haykırmaktan sesi kısılmış, alevli bir aktivistin pankartını kafama yemiş gibi afalladım, 6 numara miyop gözlüğünün üzerinde zıplanmış ilkokul çocuğu gibi koşarak evime kaçmak istedim. halbuki salondaki herkes çok sakindi, egoyan filminin tersine bir mülayimlikle ‘tüm tarihi hikayelerdeki gibi burda da jenerasyonların yaklaşımları çok farklı. bizzat yaşayanlar zaman geçtikçe hatıralarını cilalayıp, efsaneleştiriyorlar. filmdeki abartılı sahneler de ilk neslin aşırı duygusal bakış açısını gösteriyor. olay türkler kadar müttefik devletlerin de işine yaradığı için örtbas edildi, bu konu hiç konuşulmuyor, arzum bir münazara başlatmak.’ dedi. basınsa ne filmi, ne de mesajını iplemiş gibiydi, mesela spike lee 24th hour’u için çok daha taşaklı sorularla karşılaştı. benim hayranlık acımı bastırabilmek için çıkardığım kıssadan hisseyse dünyanın en donuk yönetmenlerinden egoyan bile ciğerini yakıp tutuşturan bir meseleyi işlerken avazını tutamadığına göre, mesajımızı boka batırmamızı engelleyecek bir perspektif edinebilmek için mesafeye, heyecanımızı azıcık bastırabilmeye mecbur olduğumuzdu.


    (mental - 2 Nisan 2006 16:15)

  • comment image

    sonuna kadar izlenmeden de, bütünü hakkında yorum yapılabilecek, milyonlarca önyargı içeren, bu yüzden önyargılı yaklaşılması hiç de yanlış olmayan film.

    --- spoiler ---

    film setinden olay anına birden bire geçişleri ve sahne kurgulamaları güzel olan film.

    türklerin ermenilere olan nefretinden bahsederken, ermenilerin türklere olan nefretini de açıkça dile getiren film.

    soykırımdan bahsederken, savunmaya muhtaç vatandaşların öldürüldüğünden bahsederken, türkleri sürekli kadın ve çocuk öldürürken gösteren ve objektif olduğunu ve belgelere dayandığını gösteren dolaylı yoldan propaganda yapan siyasi film.

    objektiflik bir kenara dursun, fim kendi içinde mantık hatalarıyla doludur. vandaki savunma hattından bahsedip, ermenilerin aslında savunmaya muhtaç türk vatandaşları olduğunu söylemektedir. bu denli savunmaya muhtaç bir halk, nasıl van da savunma hattı kurabilir? (olayın tarihi boyutunu değil, filmin sergilediği, kurguladığı senaryo irdelenmektedir)

    türklerin nefretinden ve yaptıklarını kabul etmemesinden söz ederken, ermeni halkının türklere bir fiske bile vurduğunu göstermemek, dökümanter belgesel mantığıyla nasıl kesişir? bilimin temelinde objektiflik varsa ve bu filmin objektif ve belgelere dayalı olduğu iddia ediliyorsa, orada öldürülen türklerden de, ermenilerden de söz etmeliydi.

    diyelim ki orada bir soykırım yapıldı ve bunun üzerine bir film çekildi. hiç bir ermeni erkeği öldürülmedi mi kardeşim? bu ermeni toplumu hep kadın, gelin ve küçük çocuklardan mı oluşmakta? duyguların sömürülmesi ve türklerin iğrençliğinin vurgulanması için yapılmış basit ayak oyunlarından birisi bu sadece.

    ermeni bir adam öldürülen çocuğundan sonra cinnet geçirip mitralyözüyle türk askerlerine koşturuyor. bu adam ne kadar masumane çalışıyor mitralyözü yaparken, ilk başta heykel felan zannettim. adam meğersem silah imal ediyormuş. bu mu yani savunmaya muhtaç insan profili. silah üretirken ölen çocuğunun haberini alıp koşarak cepheye giden insan.

    türk diplomatlarını öldürme girişimi sırasında öldürülmüş bir ermeninin çocuğu var. ve bu gerzek karakter babasının ne iyi ettiğini anlıyor film sonunda. babasının haklılığını ve içindeki bu nefretin nedenini. neden: türkler. böyle bir zihniyet olabilir mi? sana olan nefretimin sebebi sensin denilebilir mi? türkleri öldürmenin legal oluşu türklerden nefret etme hakkınızın olması mıdır? kuşaklar önce yapılmış bir hatayı (farzedelim yapıldı), bilmem kaç sene sonra başka insanları öldürerek mi nefretimizi sakinleştirmeliyiz?

    ---
    spoiler ---

    filmi bırakırsak;

    ermenilerden de yahudilerden de kürtlerden de topyekün nefret etmiyorum. genele yaygın bir nefrete sahip değilim. ama bu filmde emeği geçen, para kazanma derdi dışında bu filme inanan ve olayları bu şekilde yargılayan bütün kişilere olan nefretimi dile getirmek istiyorum. içlerindeki nefreti dışarı püskürttükleri için. içinizde patlar inşallah.


    (mongolyus - 14 Nisan 2006 00:15)

Yorum Kaynak Link : ararat