Onibaba (~ Seytan Kadin) ' Filminin Konusu : Onibaba is a movie starring Nobuko Otowa, Jitsuko Yoshimura, and Kei Satô. Two women kill samurai and sell their belongings for a living. While one of them is having an affair with their neighbor, the other woman meets a mysterious...
Seppuku(1962)(8,7-23716)
Suna no onna(1964)(8,5-14388)
Jôi-uchi: Hairyô tsuma shimatsu(1967)(8,4-8938)
Hadaka no shima(1960)(8,3-4166)
Ugetsu monogatari(1953)(8,2-17836)
Kaidan(1965)(8,0-12721)
Tanin no kao(1966)(8,0-5829)
Otoshiana(1962)(7,8-2991)
Yabu no naka no kuroneko(1968)(7,8-4919)
Les yeux sans visage(1960)(7,7-28325)
Hausu(1977)(7,4-15970)
Jigoku(1960)(6,9-2898)
1964 yılı mahsulu kaneto shindo tarafından yönetilmiş olan japonya yapımı film. 14. yüzyıl japonyasında geçmektedir film. büyük bir iç savaş devam etmektedir imparatorlararası. süregiden bu savaş esnasında bir bataklık kıyısındaki küçük bir kulübede geçer hikayemiz. kulübe sakinleri yaşlı bir kadın ile gelinidir. damat bey savaşa katılmıştır çokca zaman önce. geçimlerini sağladıkları tarla ikiliye yamuk yapınca açlık başgösterir, fakat taşrada yaşayanlar için yeni bir geçim kaynağı vardır. etraflarında devam eden savaşdan bir şekilde kaçan askerler ve samuraylar taşra sakinleri tarafından tuzağa düşürülerek öldürülür ve üzerlerinde silah ve kıyafet namına ne varsa yağmalanır, yağmalanan ganimetlere karşılık bu işin ticaretine başlamış tüccarlara götürülerek pirinç veya sake karşılığı takas edilir. derken günlerden bir gün komşu evde yaşayan genç adam geri döner, savaştan kaçmıştır. yaşlı kadına oğlunun öldüğünü anlatır. gelin hanım ile savaş kaçkını komşu ufaktan birbirlerine doğru meyletmeye başlarlar. yalnız kalmaktan korkan yaşlı kadın ikilinin biraraya gelme çabalarını engellemeye çalışır gücü yettiğince. olaylar gelişir. zamanının çok ötesinde bir film. birçok altmetne ve okumaya açık bir film. üzerinde saatlerce konuşulabilecek bir başyapıt. bulduğunuz yerde izleyiniz.
(uzuntu - 10 Aralık 2006 16:36)
olağanüstü, etkileyici, hakkında rüya görmemeyi imkansız kılan, sazlarında ayrı bi oyuncu olduğu capon filmisamurayın maskesi derseniz, içinde bulunana göre yüz ifadesi değişir adeta, karşıdakiyle alay ederken acı acı gülümser aynı zamanda bir yandanda feryatlar atmak ister, korkusu gözlerinden okunur
(doll steak - 4 Kasım 2007 14:47)
yıllar sonra verdiği röportajda kaneti shindo bu filmde insan hayatı için en önemli şey olarak gördüğü cinselliği en saf haliyle göstermek istediğini belirtmiştir. bu durumu layıkıyla da yapmıştır, huchinin çayır çimendeki koşmaları ve genç kızımızın insanı geren bir çılgınlıkta sazlıklardan havalanması buna örnektir ancak ben bu filmle ilgili din ve cinsellik evreninin dışında başka iki şeyden bahsetmek istiyorum:birincisi filmin savaşı anlatış biçimi: filmdeki savaş hiç de birinci entride belirtildiği gibi şehitlik üzerinden gitmiyor tam tersine huchi savaşın anlamsızlığından, bir oranın bir buranın askeri olduğundan ve bu savaşın onların savaşı olmadığından bahseder.savaş dışarıdan bir çeper gibi insanların hayatlarını kapatmış ve sınırlandırmıştır. kaynana ve huchi savaşın onlara yaptıklarını başkalarına yaptıkları anda cezalarını bulurlar. huchi savaşda günlerce aç kalmasına rağmen yemeği bulduktan sonra aç annenin ve çocuğun halini anlamamış, kaynana ise oğlunu kendinden ayıran savaş gibi gelinini sevdiğinden ayırmıştır. ikinci olarak gelinin kaynanın suratından maskeyi çıkaramaya çalıştığı sahne: zizek yamuk bakmak kitabında freud’un rüyaları derinlemesine anlam ve şifre kırıcılığı uğraşmanın hataya yol açtığını belirttiğinden bahseder. ve ilk anlamıyla görünenin gerçekliğine bakmamızı önerir. burada maske takmış kaynanın acılar içinde haykırmasına rağmen kızın bunu maskenin komik bir ifadeye sahip olması nedeni ile ayıredememesi bu durumu oldukça güzel özetler. işte insan ne kadar acı çekerse çeksin veyahut ne kadar iyilikle dolu olursa olsun dışarıdan kaplayan yapısal bir hissiyatsızlık maskesi ile çevrelenmişse, ancak o maskenin ifadesi kadar görünür.. bu nedenle savaşın her türlüsü, ister operasyon isterse bombalama şeklinde olsun, soğuk ve insanı hiçe sayan tutumu olası uzlaşının ve empatinin önünü kapatır...yapılacak sey bellidir kızımız gibi özgürce koşmak, savaşa ve baskıya neden olanla yüzleşmektir.. hiç durmadan hem de..
(wayvard cloud - 14 Ocak 2008 02:41)
erotizm, din, tabu, cinsellik, maske, savaş, kıskançlık, insan doğası ve daha çoğaltılabilecek etiketlerle anılabilecek altı dolu ve zamanına göre oldukça cesur film. davul ve çığlık efektleri de başlıbaşına havaya sokuyor insanı. bu filmde de mojû'dakine benzer bir kıskançlık söz konusu. japon kaynanalardan uzak durmak lazım.filmin criterion dvd'sinin posteri de yapılmış en iyi posterlerden biri olmalı. onibaba'nın manası üzerine durmak gerekirse, eski bir japonca kelime bu. şeytani yaşlı kadın için kullanılan özel bir isim. cadı-karı gibi de dilimize çevirebiliriz sanırım. öte yandan film ister istemez şöyle bir şeyi çağrıştırıyor bana.. (bkz: gulyabani diye bir şey yoktur ama olabilir de)
(nihilanth - 2 Nisan 2008 03:17)
orta çağ japonya'sında geçen bu film korku olarak sınıflandırılsa da, basit gözüküp derin anlamlar içeren harika bir dram. film birkaç tempolu sahne dışında durağan ilerliyor. ama bu yalınlık, yönetmen kaneto shindô'nun yaratıcılığında filme derin anlamlar yüklüyor.filmin en önemli özelliği yarattığı atmosferi. çünkü film, hayal edilebilecek en atmosferik mekanlardan birinde -hektarlar boyunca uzanan, hışırdayan kamışlıklarla dolu bir bataklıkta- geçiyor. ve filmin teması olan şehvetin şiddete yönelmesini o kadar iyi gösteriyor ki filmin sonunda olanlar ve o son söz, izleyiciyi büyülüyor. o mükemmel çekimler için de söylenebilecek tek söz, "anlatmakla olmaz, görmeniz lazım" olurdu kesinlikle. bu kadar orjinal bir film, bu kadar etkileyici sunuş pek nadir karşımıza çıkacak cinsten.çıktığında dünyada büyük yankılar uyandıran bu sanat eserini japon sinemasına ilginiz olsun olmasın izlemenizi tavsiye ederim.
(kont drakula - 28 Nisan 2008 13:31)
film şukela hiç söyleyecek lafım yok lakin öküzlüğüm mazur görülsün,tarafımca müşahede edilen en enteresan detay,gelinin de kaynananın da memelerinin neredeyse filmin tamamında ortalarda cirit atması,sene 1964,memleket japonya.kanal 7 de falan yayınlamaya kalksalar ercan saatçinin sayenizde klibi kadar sürer,o derece yani.
(yeramyan - 23 Ağustos 2009 05:24)
ingilizceye devil woman olarak cevrilmis bir basyapit.
(mouse sanitary pad - 18 Ekim 2010 04:06)
savaş zamanında açlıkla boğuşan çiftçilerin yaralı samurayları öldürerek üzerindeki kıyafetleri ve silahlarını yağmalayarak karınlarını doyurmalarını anlatan film. bu tarz filmler izlemekten hoşlanıyorsanız onibaba yerine shichinin no samurai izleyin.
(coder - 31 Mart 2012 12:51)
14. yy japonya'sında samurai savaşları döneminde kıtlık çeken bir çiftçi ailenin hikayesi. kocası savaşta ölen gelininin(dini bir inancı yok, doğa üstü güçlere inanmıyor) zina yapmasını bir türlü engelleyemeyen yaşlı kadın, onu mitsel hikayelerle korkutmaya çalışır. cehennem, tanrı, şeytan, din, buda vs. dinin, insanları korkukatarak etkilemeye çalışmasına çok güzel bir eleştiri. türkçe ismi: şeytan kadın. puanım 100 üzerinden 76.
(ge ji kai - 22 Temmuz 2013 23:59)
14. yüz yıl japonyasında geçen kaynana gelin muhabbeti filmi.film bu kadar sığ değil elbette. ama 14. yüzyıl japonu için çok kral dialoglar var. insan filmi izledikten sonra bu filmin 14. yy türk gelin kaynana filmi nasıl olur diye düşünmüyor değil.
(hko26 - 30 Nisan 2014 00:19)
cümle vurgularına yandığımın japon filmi. iyi film güzel film de bu japon klasiklerini izlerken ben hep yeme içme olayına kilitleniyorum, bi yerden sonra filmi unutup sadece kaseden çubuklanan pirinçlere kayıyor zihnim, o nasıl bir iştah o nasıl bir zevkle pirinç yemektir, yanlarıma ağrılar giriyor. aynı ağrı, rüştü asyalının, keloğlanda prensesi uyandırmak için hazırlattığı tarhana çorbasını koklayıp bir yudum tadarken de girerdi, japon filmi pirinç pilavı iştahına eşdeğer bir iştah.
(demonte - 13 Kasım 2014 09:14)
kenji mizoguchi: sana bataklıktan ibaret geniş bir sazlık, çayırlar ve 3 karakter hakkı veriyorum. bunlardan şaheser yapacaksın.
(sakallis - 24 Aralık 2014 16:54)
kaneto shindo isimli, kenji mizoguchi'nin ögrencisi saydigimiz japon yönetmeninin 1964 tarihli basyapit kivaminda filmidir onibaba. eloglunun memleketinde japon filmleri haftasinin gediklisi, handiyse kült film kivaminda sayilir olmus bu yapit, sözlüge bakilirsa memleketimizde pek bilinmiyor, demek ki artistlik, malumatfurusluk zamani gelmistir benim icin.efenim simdi filmin konusu bir budist ögretici hikayesinden gelmekte olup, savas icerisindeki ortacag caponyasinda gecmektedir. geliniyle beraber mutlu mesut, gelen gecen askerleri tuzaga düsürüp öldürdükten sonra ganimetini üc bes torba pirinc icin satarak gecinen (!) bir teyzenin hayatina gireriz. sonra muhitte -ki muhit böyle camlik cimenlik, bildigimiz tasradir, arada birbirine uzak üc bes kulübeden mürekkeptir bütün konu komsu- her neyse, muhitte evveleski takilmis, sonra savasa katilmis bir adam savas kackini olarak geri döner. gelinin kocasini da taniyan adam cocugun sehit düstügünü, memleketi toz duman götürdügünü anlatir. sonrasi, bu it kendi kulübesine yerlesir yerlesmesine de, binbir türlügü huzursuzluga sebebiyet verir. geline biyik büker, yalanir, gelinin de gönlü vardir da, kaynana da o göz var mi? olaylar gelisir.gelisir gelismesine de, bu kadar garip, ucuk, sahane bir sekilde gelisir mi be arkadasim diye sordurur film durmaksizin. polanski'nin knife in the water'ini hatirlatir bir bicimde. gitgide yükselen bir gerilim söz konusudur. buna karsilik savas kosullarindaki sivillerin vahsiligi, zalimligi dönem icin dudak ucuklatacak bir dürüstlükle gösterilmis, misir tarlasinda kacisan zavalli askerlerin pesinden kosan kaynanayla gelin, alien ile predator korkutuculugunda resmedilmistir.tabii tüm bunlarin ötesinde kaneto shindo'nun üstün ve bugün icin bile gayet modern sinema dilinden bahsetmek gerekir. ama o zaman entri cok uzar.
(caponsever - 29 Mart 2005 23:56)
björk'e "en sevdiğiniz film hangisidir?" diye sorarsanız alacağınız yanıt budur. ayrıca the exorcist ile milyonların yüreğine indiren william friedkin bu film için demiştir ki: "the scariest film i ever saw."
(arsonist - 24 Ağustos 2005 09:28)
din elestirisi yapan bir film.. ortacag'in dogmalarina karsi tutum var bu filmde.. muhafazakar olmayip ahlakci olan bir filmdir ayrica..--- spoiler ---kaynana, gelinini yaninda tutabilmek icin, yalana basvurur. bunu da dini bir hurafe uzerinden yapar: eger ki sen, o adamla zina yapar ve beni de terk edersen, diger tarafta cehennemde yanarsin. kadinin yaptigi basbaya cikarcilikir.. dini de kullanir.. aslinda filmin dinin bu sekilde kullanilmaya elverisli oldugu yonunde bir hezeyani da var.. yani dusman kisiden (kaynanadan) de ote dindir.. erkekle kadinin sevismesi yillardan beri suregelen bir seydir, bunu yapmanin yanlisi nerede falan der.. hatta adamla kadinin cirilciplak kostuklari sahne ironik bir sekilde adem ve havva'yi animsatir.. ama onlarin edep yerlerinde bir yaprak yoktur ve ozgurce kosmaktadirlar..--- spoiler ---
(whatdreamsmaycome - 30 Kasım 2005 20:29)
tanrı'nın nasıl yaratıldığını anlatan bir meditasyon.
(enis zenci - 26 Ocak 2006 16:04)
Yorum Kaynak Link : onibaba