Süre                : 1 Saat 28 dakika
Çıkış Tarihi     : 07 Haziran 1998 Pazar, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Komedi
Ülke                : ABD
Yönetmen       : Greg Pritikin (IMDB)(ekşi), Gary Rosen (IMDB)
Senarist          : Greg Pritikin (IMDB)(ekşi),Gary Rosen (IMDB)
Oyuncular      : Greg Pritikin (IMDB)(ekşi), Gary Rosen (IMDB), Jackie Katzman (IMDB), Heather Donaldson (IMDB), Darek Hasenstab (IMDB), Duane Sharp (IMDB), Patrick LoSasso (IMDB), Jay Danner (IMDB), T.J. O'Brien (IMDB), Kay Winters (IMDB), Dick Kay (IMDB), Timothy Nordwind (IMDB), Joe Callahan (IMDB), Louise Post (IMDB), Nina Gordon (IMDB), Brad Rubin (IMDB), Jason Batchko (IMDB)

Totally Confused ' Filminin Konusu :
Totally Confused is a movie starring Greg Pritikin, Gary Rosen, and Jackie Katzman. Wiley is a gay virgin who spends his nights with a large collection of porno. Johnny's his best friend but he's straight, though does admit to a...


  • "elektronik ağırlıklı fransız pop grubu. jazz seviyorlar. yann tiersen'le de çalmışlar. the belgian kick ve rocky gibi güzel albümlere imza atmışlar."
  • "roma amor adlı şahane parçalarını yann tiersen le yeniden yorumlamış, amerikan karşıtı, populariteden uzak güzel muzikler yapan grup.."
  • "yıllarca yann tiersen' in diye bildiğimiz roma amorun gerçek sahibi. müziklerinin çok güzel soundtrack olacağına inandığım topluluk. not: yann tiersen' in de hakkını yememk lazım."




Facebook Yorumları
  • comment image

    hoş bir sese sahip christian quermalet'nin vokalistliğini yaptığı, fransa/belçika orijinli indie pop-rock grubudur. yann tiersen'in black session adlı albümünde yer alan "roma amor" adlı güzel parçalarını dinleyince, 2000'li yılların başında keşfettim bu grubu. o zamanlarda albümlerinin tamamını kısa sürede edindiğimi hatırlıyorum. the married monk’u hala keyifle dinliyor ve en son albüm çıkardıkları 2008 yılının başından bu yana yeni çalışmalarını dört gözle bekliyorum.

    hakkında girilmiş sadece 4 entry bulunmasına rağmen bilgi vermek istediğim bu grubun güzel albümleri aşağıdaki gibidir:

    1. there's the rub (1993) (ızdırap okunur:))
    akustik ve elektro gitar tınılarının melodik bir yoğunlukta, lakin amatör gençlerin kendi aralarında takıldıkları izlenimi veren bu güzel albümü dinlemek çok keyiflidir. bana göre, “get on”, “sigmund tablets”, “sheeny hairnet” ve “up the hill” uzunçaların en güzel parçalardır.

    2. the jim side (1996)
    klavye ve tumba/davul eklemeleri ile there’s the rub’a göre enstrümantal derinliği biraz daha artırılmış; kate bush’un “moving”’i ve ramones’in “beat on the brat”i gibi hoş parçaların coverlarının yer aldığı, gerek vokal gerekse müzikalite açısından grubun gerçek anlamda çıkış albümüdür. “coco clown”, “bachelorhood field”, “novice” ve “cult fiction” albümde öne çıkan parçalardır. ayrıca, bu zamana kadar en çok dinlediğimi düşündüğüm bu albümde yer alan “the gospel according to saint rocco” şarkısının benim için çok şey ifade eder; bunu da kurumsal hafıza yaratmak adına belirteyim :)

    3. r/o/c/k/y (2001)
    “roma amor”un yer aldığı albümdür. grup yaylılar, piyano ve trompet kullanımı ile müzikal derinliğini daha da artırmıştır. “stuck”, “roma amor”, holiday”, “death in savannah” ve “ola mujeres”in kulakta güzel izler bıraktığı albümde “fabio viscogliosi”nin seslendirdiği 2 adet italyanca parça bulunmaktadır.

    4. the belgian kick (2004)
    önceki albümlere göre daha az akustik tınılara yer verilmekle birlikte aksine daha fazla elektronik ve hareketli temaların yer aldığı albümde “love commander”, “totally confused” ve “pretty lads” öne çıkan parçalardır. ayrıca captain beefheart & his magic band’ın romantik şarkısı “observatory crest”i grup bu albümde çok güzel bir şekilde yorumlamıştır. the married monk’un ilk klibi albümde yer alan “pretty lads”e çekilmiştir.

    5. elephant people (2008)
    en az dinlediğim albümüdür. önceki albümlere çok benzememekle birlikte melodik yanı açısından çok da diğerlerinden ayrışmamaktadır. elektronik tınıların ön plana çıktığı albümde “clementine’s song”u kesinlikle öneririm…

    nereden nereye….yakın zamanda yoğun bir şekilde takip etmeye başladığım sözlükte ilk defa yazar olma kararı aldığımda-anlamsız ama günümüz dünyasında artık doğal karşılanan-bir takma ad bulma sevdasına kapıldım. ilk etapta aklıma birkaç ad geldi lakin nedense sevdiğim şeyleri gözümün önünden hızlıca geçirince-yaptığı müzikten dolayı mıdır bilmem-grupta karar kıldım...her neyse...ben "the married monk"...hoş buldum...


    (the married monk - 30 Kasım 2012 22:58)

Yorum Kaynak Link : the married monk